"“Yazmak, kelimelerle kavga etmek gibidir; ancak en iyi dövüşlerde bile bazen kelimeler kazanır.” – Franz Kafka"

Öykü

Zaman, Mekan - Patates, Soğan 3

Zurnacı Metin Bursa’daki Kamberler Mahallesindeki evinden saat tam onda çıktı. On gündür hiç iş çıkmamıştı. Her yıl kış gelince böyle olurdu. Sadece kış mevsimine denk gelen seçimlerde bu durum tamamen değişirdi. Akşam kahvede Davulcu Hüseyin “Yarın işe çıkıyoruz, sipsileri akşamdan suya bırak, yumuşasınlar ” demişti.

Benim Ankaram

Sıhhiye'deki Adliye Sarayı'nın yerinde Tekel Depoları var o günlerde bir de Tekel çalışanlarının lojmanları. Enerji Bakanlığı; Bakanlıklarda, bugünkü Yargıtay binasında, Pertol Ofisi Kocatepe Camii'nin oralarda bir yerlerde. Ama camii falan yok daha. Tepeyi yok etme aşamasındalar henüz, camiiyi kondurmak icin patlattıkları her dinamitle Petrol Ofisi'nin camları şangur şungur...

Bu Semt

Bebekliğim, çocukluğumun bir kısmı, ilk işim, ilk maaşım, yeni işim, hayallerim, geleceğim bu sokaklardaki adımlarımla şekillendi ve şekillenmeye devam ediyor. Anaokuluna Sait Çiftçi’ de gittim mesela. Bir bohçamız olduğunu hatırlıyorum içinde herhafta yıkanıp ütülenen yatak çarşafı, yastık kılıfı, nevresimi taşırdık. Pembe beyez petükareliydi bizlerin ki, erkeklerinki mavi. Anaokulunda

Kimsesiz

Dün gece, hüznü koynuma alıp sabahladım. Bakışlarından yüreğimde kalan son katre de kirpiklerimden düştü. Teselli sözcüğünün en uzak anlamını aradım lügatlerde bulamadım. Sonra alelacele çevirdim lügatin sayfalarını vefa sözcüğünü anlamını okumak için. İçinde sen yoktun. Yalnız bir tebessümün yadigar kalmıştı maziden. Onu astım yüreğimin cidarına. Kimseye bir şey

Başa Dön