35


     Ber’in, dýþarý çýkmaksýzýn evinde geçirdiði dokuzuncu günüydü; bugün. Elemaný Secret’e; ‘Belirsiz süreye kadar ofise gelmeyeceðini, soranlara iþi nedeniyle memleketi Mar kentine gittiðini geliþ tarihinin belli olmadýðýný, duruþmasý olacak dosyalar ve acil durumlar için ise meslektaþý ve arkadaþý Avyard’la baðlantýya geçmesini,’ belirttiði günden baþlayan bir süreydi bu.
     Bu kýsa süre içinde Ad kentine gelmesinden itibaren baþýndan geçen olaylarý tekrardan yaþamýþ gibiydi... Med’le ilgili olan kýsýmlarda en ince ayrýntýlara kadar girerek geçmiþin muhasebesini yapmýþtý...
     Markýz ve Med’den ayný anda olmuþtu. Kendisini hayata baðlayan iki varlýktý bunlar... Markýz’dan olmamak için Med’den olmuþtu. Markýz ise; tanýmadýðý Med’le olan iliþkisinin nefretini farklý kanalla kusmuþtu. Markýz’ýn kendisini terk etmesinden ziyade en çok buna kýzýyordu. Yýllar-ca çýktýðý kýzý tanýyamamýþtý. Zor durumunda kendisini terk etmiþti.
Med’in gerçek olup olmadýðýna yönelik her türlü olasýlýðý irdelemiþti. Ondan Markýz’a söz etmesi nedeniyle önceden uyarýsýnda belirttiðini gerçekleþtirmiþ baðlantýyý koparmýþtý veya içselinin yarattýðý sanal bir kiþilikti, tümden halüsinasyonlar görmüþtü...
Ýkinci olasýlýkta kendisini ikna edemiyordu... Sýk sýk aralarýnda geçen diyalog içerikleri, geleceðe yönelik sunduðu sezgileri, uyarýlarý neredeyse tamamen doðru çýkmýþtý ve çýkmaktaydý. Gerçeðe ulaþmak için bayaðý güç sarf etmiþti.
Yine sanal seanslar olacakmýþ gibi bir çok kez kanepeye uzanýp gözlerini kapatmasýna karþýn duyumsama saðlayamamýþtý...
Geçmiþte Med’le yaþadýklarý sanal ise, bu kadar sanal gerçeklik karþýsýnda, yaþanan gerçekliðinde sanal olduðu söyleminde bulunmuþ bir yunanlý filozofu anýmsadý. Maðara örneðindeki kiþilerden biri gibi yaþýyordu sanki. Bu alt olasýlýk beynini bayaðý karýþtýrdý. O halde yaþadýk-larým ve yaþayacaklarým da sanaldý ve ben bunun farkýnda deðilim...
Buna karþýn; içsel tartýþmalarýndan elde ettiði tüm veriler Med’in sanal olmadýðýnda yoðunlaþýyor, aðýrlýk kazanýyordu.
Bu inançla Med’le daha önceden bir çok kez konuþtuðu telefon numarasýný yeniden arýyordu. Deðiþen bir þey olmuyordu. Markýz’ýn yanýnda telefon açtýðýnda ilk kez duyduðu kadýnýn daha sertleþmiþ ve tehdit dolu sesi dýþýnda bir deðiþiklik olmuyordu...
     Ber’in evden çýkmamasý en çok kapýcý Kap Bey ile çevre esnafýna yaramýþtý. Evin içinde kah dolaþarak, kah uzanarak içsel irdelemeleri nedeniyle harcadýðý beyin ve bedensel enerji açýðýný kapamak... Çiðneme, yok etme, eritme, yutma, oyalanma, hormonsal salgýlarýný ikna etme, gibi güdüsel motivasyonlarýnýn da etkisiyle, Kap Beye her türden gýda, içecek sipariþlerinde üstü kalsýnlarla verdiði bedeller birçok kez tekrarlanýyordu. Alkollü içecek tüketimi normal sýnýrlarýnýn üzerindeydi. Harcanan parala-rýn kaynaðý ise, evini kendisi için Tut-Býrakma Kursevine dönüþtürmeden önce bir tefeciden almýþ olduðu faizli paraydý.
     Gün ýþýðýný görmemek için kalýn perdeleri çekmiþ, zaman kavramýný yitirmek için duvar saatini masanýn üzerine yüzükoyun yatýrmýþ ve kol saatini de çekmeceye kapatmýþtý. Genelde soyunuk dolaþýyordu evde... televizyonu sürekli kapalýyken, müzik seti uyuma seanslarý dýþýnda kýsýk ayarda açýktý.      
     Evin içi batakhane ortamýný yansýtýyordu ve kendisiyle barýþýktý. Kiþisel bakýmýný önemsemiyordu. Duþ almamasý bir yana el yýkamalarýnýn sayýsý bile normalin çok altýndaydý. Hazýr getirttiði þiþ piliç, kebap gibi yaðlý yiyeceklerden sonra el temizliðini çýplak vücudu; dudak ve çevresi-nin temizliðini ise diliyle yapmaktaydý. Geçen Pazar Yel’in "Týk Týklý Tam Temizlik" firmasýndan gelen temizlikçi bayana da kapýyý açmamýþtý.
     Bir ara Artsa’yý ve intiharýný anýmsamýþ, yaþamýna son vermesine ramak kalmýþtý. Ama, geçmiþindeki karanlýk noktalar ile geleceðini merak etme arzusu, bu kararýnýn üzerine çýkmýþtý... Bir süre sonra intihar düþüncesini beyninden tamamýyla silmiþti.
     Kapý zili!... "Yine Kap Bey!.." diye düþündü. Gerekli gereksiz kapý çalmalarýndan býkmýþtý onun... Ama bunu söyleyip, onda kendisine karþý oluþmuþ hoþ duygularý yok etmek istemiyordu. Bu baþka dairelerde oturanlardan daha çok kendisiyle ilgilenmesinde, bahþiþler dýþýnda diðer-lerinin kullandýðý ve hoþa gitmeyen "Kap efendi," yerine "Kap Bey!" demesinin de etkisi var mý?" diye düþünürdü. Ýzlediði yerli dizi ve filmlerde bile duymaktan nefret ettiði bir hitap þekliydi; "Efendi!" kelime-si... Ayýrýmcý, aþaðýlayýcý ve bunu resmileþtiren etiket gibiydi...
Kapý gözetleme deliðinden baktý. Tahmininde yanýlmýþtý. Dýþarýda Solkol ve yanýnda ilk kez gördüðü bir bayan vardý. Ses çýkarmamaya çalýþarak salona geri döndü, kýsýk sesle çalmakta olan müzik setini tamamen kapadý. Zil üst üste çalmaya devam ediyordu. Birkaç dakikalýk aradan sonra tekrar çalmaya baþladý. Benim evde olmadýðýmý sanýp, giderler, diye düþünüyordu Ber. Ziyaretçiler onu yanýlttý. Zil sesleri kapý vuruþlarýyla beraber sürdü bu kez.
Ýnatçý misafirlerine kapý arkasýndan seslenmek zorunda kaldý "Þimdilik müsait deðilim. Daha sonra görüþelim!..."
     "Bu laflarla geri döneceðimizi mi sanýyorsun!" diyen Solkol’un sesi duyuldu. Sesin devamý, tehdit içerikliydi. "Bir dakika içinde hazýrlanýp kapýyý açmazsan, kýrýp gireceðim!..."
     Solkol’un dediðini yapacak kadar deli olduðunu biliyordu. Apartmandaki sakinlerin baþlarýna doluþacaðý endiþesiyle, ýsrar maðduru statüsünü kabullenip, "Tamam! Açacaðým. Biraz bekler misiniz?..." diye baðýrdý.
     Ýç çamaþýrla, tiþört þort giyimi sonrasý kapýyý ardýna kadar açtý. Kapýda bekleyenlerden gözlerini kaçýrarak, sað eliyle içeriyi iþaret etti. Ses vermeden, "Buyurun!" mimiðinde bulundu.
Önce kadýn ziyaretçi girdi. Ardýndan Ber’i sýyýrarak içeri dalan Solkol...
Solkol, odalarý tek tek dolaþtýktan sonra salona girdi.
Süt dökmüþ kedi görüntüsü Ber’e hiç yakýþmamýþtý. Kendisi de bunun farkýndaydý ve bu görüntüyü vermekten rahatsýzlýk duyuyordu.
Beklemediði ve istemediði her iki ziyaretçiyi gözleyerek, onlara "Hoþ geldiniz!" dedi.
Ziyaretçiler, "Hoþ Bulduk!" yanýtýný yalancý konumuna düþmemek için sözleþmiþçesine vermediler.
Solkol, þefkatli bir baba sýcaklýðýyla, "Kaç gündür ev ve cep telefon-larýný arattýrýyorum!" dedi. "Neden yanýt vermiyorsun?... Ne yapmaya çalýþýyorsun?..."
     Ber, Solkol’u yanýtlamak yerine suskun kalmayý tercih etti.
     Solkol, burnunun ucunu iki parmaðýyla sýkar gibi yaparak, "Ahýra çevirmiþsin burayý... Yel’in gönderdiði temizlikçi bayaný da içeriye almamýþsýn..." dedi. "Leþ gibi de kokuyorsun. Duþ al!.. Üzerine temiz bir þeyler giyin. Konuþacaklarýmýz var..."
     Solkol’un konuþma edasý emredici nitelikteydi. Buna boyun eðmesi, baþkaca talimatlarýn da arkasýndan gelebileceði kanýsýný uyandýrdý kendi-sinde... "Hiçbir þey yapmak zorunda deðilim," dedi baðýrarak. "Bana emir veremezsin. Beðenmiyorsan çeker gidersin... Seni ben çaðýrmadým."
Solkol, tepkisini ters bakýþlarýyla verdi.
Ber, baðýrtýlý konuþmasýný sürdürdü. "Beni yalnýz býrakmaný istiyo-rum..." dedi. "Güvenliði arattýrma bana!"
Solkol, Ber’in son sözleriyle cep telefonunu uzatarak, "Al! Ara!... Bekliyorum!..." dedi.
Ber, telefon makinasýný alarak sehpanýn üzerine býraktý.
     "Geçmiþteki kiþiliðimi takýnýrým, haberin olsun!... Ben böyle laflara pabuç býrakmam!... Dediðimi þöyle veya böyle yapacaksýn!" Solkol. "Sen duþ alýrken ben etrafý toparlayacaðým."
     Ber, önüne baka baka banyonun yolunu tutarken Solkol vakit kaybetmeksizin etrafý toparlamak için harekete geçti.
     
     Duþunu alan Ber, bu kez sakal ve býyýðýný kesmesi için banyoya yeniden gönderilmiþti.
     Kirden arýnmýþ ve týraþlý yüzle geri dönen Ber, Solkol ve onla birlik-te gelen bayana; "Bir þeyler içer misiniz?” teklifinde bulundu.
Teklifinin kabul edilmemesi üzerine kendisine içecek bir þeyler almak için mutfaða yöneldiðinde Solkol’un engellemesiyle karþýlandý, "Ber!... içmeyi boþver Cupsi hanýmýn fazla zamaný yok. Birkaç dakika konuþalým..."
Solkol, birlikte geldiði kadýný iþaret ederek, "Bu bayan Cupsi haným," diye tanýttý. "Ruh ve Ters Algýlama Tedavi Merkezi Hastane-sinde, psikolog olarak çalýþmaktadýr. Ayrýca, Ad kenti Üniversitesi Psikoloji bölümünün derslerine dýþarýdan eðitmen olarak girmektedir. Geçmiþe dayalý dostluðumuz vardýr kendisiyle. Sað olsun bir güzellik yaptý, beni kýrmadý ve geldi... Senle konuþacak..."
Ber, "Ben, deli, deðilim!" diyecekti ki Cupsi’nin konuþmasýyla söz, dilinin ucunda takýlý kaldý.
Cupsi’nin ruhani sesi onu frenlemiþti.
"Ber Bey!... Markýz, Bazý ayrýntýlar dýþýnda sizi bana anlattý... Mesleðinizin bayaðý stresli uðraþlar içerdiðini tahmin edebiliyor ve sizi anlayabiliyorum. Birçok zorluklarla tek baþýnýza mücadele etmeniz kolay deðil tabi ki... Bana baþýnýzdan geçen ilginç olaylardan söz edebilir misi-niz?..."
Ber, gözlerini Cupsi’ye dikerek, "Sizinle bu koþullarda tanýþmamýz hoþ deðil... Yine de memnun oldum... Anlatýlarýnýzýn ne anlama geldiðini bilecek kadar psikoloji kitaplarý karýþtýrdým. Sizi bir yükten kurtara-yým; çocukluðum çok güzel geçti, aileden veya çevreden hiçbir kötü muamele görmedim. Ýçselimde bastýrdýðým hiçbir aným da yok... Bilinçaltým terte-miz..." dedi.
"O halde bunu geçelim, bu döneme gelelim... Markýz isimli bayan, bana Med isimli bir arkadaþýnýz olduðundan söz etmiþti... Ayrýca, Solkol sayesinde tanýþtýðým, bir temizlik firmasýndan geçen pazar evinizi temizlemeye gelen Yeleleman isimli bayan da bu ismi sürekli mýrýldana-rak, garip davranýþlar sergilediðinizi en son geliþinde ise içeri almadýðýnýzý belirtmiþti." Cupsi, derin nefes alarak vurucu soruyu yönlendirdi. "Sizi bu kadar etkileyen eve hapis olunmanýzý saðlayan, pislikle barýþýk yaþamaný-za yol açan, Med kim?..."
Ber, soru kendisine yönlendirilmemiþ lakaytlýðýyla, "Solkol! Markýz nasýl?..." diye sordu.
Solkol, ara soruyu bertaraf etmek için derhal yanýtladý.
"Senle bozuþtuktan sonra benim iþyerinden çýkýþýný aldý."
     "Haber alabiliyor musun?"
     "Ber, Lütfen!... Cupsi Haným size bir soru yöneltti!..."
     "Haber alabiliyor musun?..."
     Solkol, inatlaþmanýn ortamýn esas amacýna gölge düþürmesini engellemek için çok sonra söylemesi gerektiðine inandýðý bilgiyi verdi. "Markýz’dan sana umut yok artýk," dedi.
     "Neden?..."
     "Zaman ve ortam gerçek kiþilikleri ortaya çýkaran öðelerdir."
     " ?!.."
     "Markýz’ýn gözleri yükseklerde, onun gibiler senin gibileri ancak basamak olarak kullanýr. Onun emellerini gerçekleþtirebilecek seviyede olmadýðýndan seni terk etti. O, arkasýndan kederlenmeye deðmeyecek biri... Bunu sana daha önceleri de söylemek istiyordum... Ama yanlýþ anla-þýlmaktan korkuyordum."
     "Markýz, Med isimli bayanla olan iliþkimi duymasý üzerine sinirlenmiþti. Beni kýzdýrmak için bireysel ekonomik sorunlarýmý öne sür-dü. O, belirttiðin yapýda olamaz... Bir gün bana dönecektir."
     "Hiç heveslenme derim."
     "Bilmediðim bir þeyi mi biliyorsun?..."
     Ber’in gerçekleri bilmesinin yararý olacaðýna inanýyordu.
"Hani bir ara sana sözünü etmiþtim. Akþamlarý lüks bir arabanýn onu aldýðýndan..."
     "Evet!.."
     "Küçük çaplý bir araþtýrma yaptým. Araba, Maf’ýn yeni adamlarýndan birine aitmiþ..."
     "Markýz’ýn Maf’la ne ilgisi olabilir?..."
     "Bunu da duymak hoþuna gitmeyecek!"
     "Son günlerde duyduðum hiç bir þey hoþuma gitmedi. Bir fazlasýný daha kaldýrabilirim."
     Solkol, baþýný eðerek, sað koluyla kavis çizer gibi sinirli bir hareket gösteriminde bulundu. "Markýz, aylardýr, Maf’la çýkýyormuþ!"
     "Yalan söylüyorsun!"
     "Maf’tan ayrýldýðýmdan beri hiç yalan söylemedim."
     "Kanýtlayabilir misin?..."
     Solkol, "Kanýtý kolay ama riskli olabilir..."     dedi. "Ajnükgülavnezdem Bar’da solist olarak çýkýyor..."
     "Buna gülerim iþte!..." Ber soðuk gülüþlerdeydi. Kanýt doyurucu gelmemiþti. Kanýt desteksizdi. "Markýz müzik kulaðýna ve sesine sahip deðil... Bunu sadece ben söylemiyorum. Yerel yönetim konservatuarýn-daki eðitmenin söylediðini kendisinden duymuþtum Müzikle egosunu tatmin etmek için uðraþýrdý."
     Solkol, gözlerini bir eðitmen edasýyla, Ber’e dikerek, "SodGom ülkesindeki önemli bir gerçeði unutmuþ gibisin." dedi. "Sodgom Ülkesin-de, her alanda etkin boy gösteren Mafya, birine yükselmesi için herhangi bir alanda bel verdiði zaman onun yetenekli veya yeteneksiz olmasýnýn bir önemi kalmamaktadýr. Sadece okuma yazmayý bileni bile çok yetenekli yazar ve gazetecilerden oluþan bir grubun üzerinde yazý iþleri Müdürü yapabilir... Müzik eðitimi almýþ veya bu eðitimi almamýþ olmakla birlikte doðal yetenekleri nedeniyle sesi ve yorumu çok güzel sanatçýlarýn üzerine, bu özelliklerin hiç birine sahip olmayan kiþileri kitle iletiþim araç-larý ve medya kanalý ile çýkarabilir... Örnekleri, çoðaltmamý ister misin?..."
     "Bilineni bildiriyorsun?... Hadi dediðin gibi barda sahne almýþ olduðunu kabul edeyim... Maf’la çýktýðý konusunda kanýtýn var mý?..."
     "Markýz, Maf’ýn satýn aldýðý ve döþediði bir dairede kalýyor... Ailesinin evinden ayrýldý."
     Ber, kendisini terk etmesinden sonra bir çok kez hatta akþamlarý da Markýz’ýn evini aradýðýný, onun annesinin sürekli ‘daha gelmedi’ yanýtý verdiðini anýmsadý. Ayrýca, Solkol’un haber kaynaklarýnýn saðlam olduðunu isteksizce kendisine itiraf etti.
"Ama nasýl?... "Markýz ile Maf birbirleriyle nasýl tanýþmýþlardý?..."
     "Senin sayende?..."
     "Benim mi?"
     "Evet! Senin sayende. Maroðlu ve adamlarýnýn saldýrýsýndan sonrasý-ný hatýrla. Maf, Markýz’ý resmi mercilerde nasýl ifade vermesi konusunda yönlendirmek için ofisine çaðýrmýþtý. O zamandan beri arada telefonla hatýrýný sorardý. Çiçek falan gönderirdi, evine..."
     "Þimdiye kadar nasýl haberim olmamýþ?..."
     "Önceleri baðlantýlarý bu kadar sýký deðilmiþ. Senin ekonomik bozul-ma sürecine girmenden itibaren ilerleme kaydetmiþ..."
     Ber, aniden ayaða kalkarak, "Solkol, içecek bir þeyler almamý engel-leme?... Sert bir tepki göstermek zorunda býrakma beni."dedi.
     Solkol bu uyarýya aykýrý hareket etmesinin yararsýz olduðunu anlamýþtý. Ortam, onun içmesini gerektiriyordu. Ýçmesi için gerekli koþullara da sahipti. Solkol, "Aynýsýndan bende alayým," diyerek, Cupsi’ye baktý. Cupsi bu bakýþa, baþýný sallayarak yanýt verdi. Bu kez, "Bir tane de Cupsi hanýma getir!" dedi Solkol.
     Kapaðý açýlmamýþ þarap þiþesi ve üç kadehle geri dönen Ber’in gözlerinden yaþlar akýyordu. Kesik kesik süzülen damlalar, gerekli damlalardý. Ýçsel rahatlamalar saðlatýyordu Ber’e... Duygusal hýçkýrýklarý duyulmuyordu ama, gözyaþlarý sessiz baðýrmalardaydý. Solkol ve Cupsi bunu sezinliyorlardý. Solkol’un elleri, Ber’in ellerine göre daha az titrekti. Þarap þiþesini Solkol açtý.
     Her biri dolu kadehini normal içim süresinden önce boþalttý. Üç kadeh tekrar dolu moduna getirildi.

     Bu arada, Cupsi, Solkol’a gözle iþaret attý. Zamanýydý...
Solkol, yayýldýðý koltuktan doðrularak, "Bizler sana yardýmcý olmak istiyoruz," dedi. "Böyle gidersen daha fazla kötüleþeceksin. Cupsi’nin gözetiminde Ruh ve Ters Algýlama Tedavi Merkezi Hastanesinde bir süre kalman yararlý olacak. Sen ne diyorsun?"
"Benim ruhum ve aklým yerinde..."
Solkol’un yüzünde acý dolu bir gülümseme oluþtu. "Senin deli olmadýðýný ben de biliyorum," dedi. "Ama; iyi görünmüyorsun. Tedaviye ihtiyacýn var."
Cupsi, kendi alanýna giren bir konuyu uzman olmayana býrakma niyetinde deðildi. Solkol’un sözünü kesti. "Markýz’ýn senin üzerindeki etkilerini duyumsayabili-yorum. Ancak; Med konusunda bilgi edinemedik. Onun hakkýnda bizi aydýnlatabilir misin?.."
"Med benim her þeyimdi."
"Ýkinci sevgilin miydi?..."
"Ondan da öte bir þeydi."
"Yani?..."
"O, bana benden daha yakýn biriydi."
"Onunla görüþme imkaný saðlayabilir misin?"
"Onunla son günlerde bende görüþemiyorum."
"Adres veya telefonu?..."
"Adresi yok, telefonuna baþkasý çýkýyor."
"Biraz açar mýsýn?... Med’le görüþememekten dolayý içselinde yaþadýðýn duygu ve düþünceler?.."
"Hiçlik, yokluk... Þu anda yaþayýp yaþamadýðýmý dahi sorgular oldum..."
Cupsi, Ber’in verdiði yanýttan dolayý yüzünü buruþturdu. Solkol’a bakarak endiþesini ortaya koydu.
"Ber, senin hasta olmadýðýný ben de kanaat getirdim. Ama iyi bir terapiye gereksinimin var. Beyninizin içindeki düþüncelerinizi, duygularý-nýzý sesli ifade etmenizin yararlý olacaðýný bilmeni isterim... Hasta muamelesi yapmayacaðým, bir arkadaþ gibi belirli saatlerde görüþeceðiz, karþýlýklý terapilerde bulunacaðýz."
     Ber, sonuçta þöyle veya böyle ikna edilemediði takdirde Solkol’un kendisini rahat býrakmayacaðýný tahmin ediyor, bir taraftan da böyle bir kuruluþa gitmesini gerektirecek rahatsýzlýðý olmadýðýný düþünüyordu. Cupsi’nin son cümlesini tutmuþtu; sesli düþünmeye, uzman kiþilerle bilgi alýþveriþinde bulunmaya gereksinimi vardý. Hasta muamelesi yapýlmaya-caðý sözünü de almýþtý. "Ýstediðim zaman sözünü ettiðiniz terapileri sona erdirip hastaneden çýkma imkaným olacak mý?"
     Bu; anlam olarak, Ber’in terapiyi kabulü anlamýna geliyordu. "Elbette," dedi Cupsi sevinçle...


                              ***


                              36


     Ruh ve Ters Algýlama Tedavi Merkezi Hastanesinde geçirilen on beþ günlük süre, saatler süren terapiler sonucunda Ber’de oluþan ve resmi rapora da yansýyan sonuç birbirinin aynýsýydý.
"Kiþisel transa geçerek kendisini hipnoz ediyordu... Ber’in bazen yoðunlaþan altýncý his ve algýlama yeteneklerinin kendisinde oluþturacaðý, insanüstü kiþilik kompleksini, bir sanal kiþilik yaratýp onunla özdeþleþtirerek narsist eðilimlere sapmaktan sýyrýlmýþtý. Ýçselinde duyum-sadýðý, fakat kabullenip kabullenmeme çeliþkisinde beyninin zorlanacaðý patlama noktasýna geleceði korkusuyla bir kýsmýný o sanal kiþilikte somut-laþtýrmýþtý. Olumsuz etkiler karþýsýnda savunma mekanizmasý geliþtirerek Med ve baðlantýlý kiþi ve olaylarý hayal aleminde yaratmýþ, onlarý var- ederek kýsmen rahatlamýþtý. Bu birinci olasýlýktý.
Ýkinci olasýlýk ise; doðal yapýsýna aykýrý yaþam biçimi ile mesleðinin kendisinde kimlik bunalýmýna neden olmamasý için çift kiþilik oluþturdu-ðuydu. Kötü damgalý davranýþ ve düþüncelerini bir kiþilikte somutlaþmýþ, doðal ve iyi deðerlerini ise Med ismiyle sanal diðer bir kiþilikte oluþmuþ, her iki kiþilik birbiriyle savaþýyorlardý. Günahla dolu kiþiliðini, iyi kiþiliðiyle yok etmeye çalýþýyordu.
Üçüncü olasýlýk, tüm istek, arzular, düþünceler, duygularýný karþýlayabilecek, kendisini özümseyebilecek, anlayabilecek, olumsuz tepki verebilecek istediði gibi bir arkadaþ bulamamanýn verdiði sýkýntýyla, bazý yönlerini kendinden sýyýrarak sanal arkadaþ var etmiþ, yalnýzlýk fobisinden kurtulmuþtu...
Cupsi ve diðer uzmanlara göre her üç olasýlýkta az veya çok, birlikte veya ayrý ayrý gerçekleþmiþ olabilirdi.
Dýþarýdan gelen bir etki gerçek sandýðý bu sanal dünyayý yýkmýþtý... Markýz’ýn zorlamasýyla sürekli Med’le görüþtüðünü sandýðý telefon numarasýnýn bir baþkasýna ait olduðunu ve görüþmelerinin aslýnda gerçekleþmediðini anlamasýnýn verdiði þokla bilinçaltý duygu ve düþünce-ler aydýnlanmaya baþlamýþtý. Sonuçta, Ber’de uzmanlarýn bu gerçeðini kabul etmiþti. Yani; Med ve Med’le baðlantýlý olaylarýn tümü hayal ürünüydü ve yalandý..."
Daha bir çok alt çýkarýmlar sonuç raporunu süslüyordu. Ýçsel boþluðunu bir þekilde dolduramayýnca böyle bir sanal kiþilik ve alem yaratmasý kendi mantýðýna da uygun gelmiþti. Ýstemediði bir sonuçta olsa kesinlik güzeldi; en azýndan yüzlerce olasýlýktan, þüphe ve irdelemelerden kurtulmuþtu. Buna raðmen, gerçek sanarak yaþadýðý sanallýklardan piþman deðildi.
Kendi özünü, yarattýðý sanal kiþilikle tanýmýþtý. Arzuladýðý ve aradýðý her þeyi Med’de somutlaþtýrarak uzunca seneler geçirmiþti. Kötü yanlarýný törpülemiþti.
Ayný yapýnýn ve ortamýn tekrardan oluþmamasý için kendisine hitap edebilecek, algýlayabilecek, anlayabilecek kiþilerle sürekli görüþmesi gerektiði telkin edilmiþti. Telkinleri kulak arkasý etmemesine raðmen Med sanal kiþiliðinin yerini alabilecek gerçek kiþiyi bulabileceðinden o kadar umutlu deðildi.
Med isimli sanal kiþilik ile elde ettiði o kadar düþünce ve duygu birikimi vardý ki; bunlarýn yok olmasýna izin vermeyecekti. Bir þekilde bunlarý baþkalarýyla paylaþmak istiyordu...

Birçok kez görüþtüðünü ve Med’e ait olduðunu sandýðý telefon numarasýna bir baþka bayanýn çýkmasýndan sonra, gerçek aramalara dönüþtürmüþtü.
Bundan bizar olan kadýnýn devlet avukatýna þikayette bulunmuþtu. Cupsi ve diðer üç uzmanýn hazýrladýðý rapor örneðini devlet avukatýna göstererek, "Ruhsal bunalým nedeniyle yarattýðý Med isimli bir bayanýn telefon numarasý sanarak defalarca aradýðýný... Bayaný rahatsýz etme suç kastýnýn olmadýðýný," savunmasýnda belirtmiþti. Bu nedenle kendisi aleyhi-ne, kamu vicdaný adýna dava açýlmamýþtý...

Sanal dünyasýnýn yýkýmý nedeniyle oluþacak boþluðu hissettirmemek için Solkol ve Cupsi ellerinden gelen gayreti gösteriyorlardý.

     Evde ve hastanede geçirdiði yirmi dört günlük süre içerisinde her ne kadar meslektaþý Avyard, acil durumlarda devreye girerek gerekli yardýmlarý yapmýþsa da bizzat kendisinin ilgilenmesi gereken iþler yýðýl-mýþtý ofisinde...
Sabahtan beri pek azýný bitirebilmiþti... Gelen ziyaretçileri ve müþte-rilerine eþlik etme amacýyla sayýsýný hatýrlayamadýðý kadar çay içmiþti. Eleman Secret, çay getirip götürmekten bitap düþtüðünü; bir sözle ifade etmemiþti.
     Kasadaki nakit paralar ev ve iþyeriyle ilgili iþ ve cep telefonlarýna, elektrik, su, bina aidatýna, zorunlu aylýk sigorta primine, devletin aldýðý deðiþik isimlerdeki vergi ve harçlara, kýrtasiye giderlerine, sekreterin birikmiþ haftalýklarýna, ve aylýk maðaza borçlarýyla, nakit dýþý alýþveriþ-lerde kullandýðý kredi kartý ödemelerine yetiþmemiþti.
Son aylarda gelen iþlerden elde edilen paralar, ofis ve ev giderlerini tam olarak karþýlamakdan uzaktý.
Maf’la, Ýþçi Sendikasýyla, Legal XYZ partisiyle arayý bozmasaydý... Ayrýca gelen müþteri adaylarýyla, yakýnlarýna danýþtýklarý iþler konusunda bazý meslektaþlarý gibi kesin olumlu karar alacaðý doðrultusunda garanti vermiþ olsaydý ve bazý gerçekleri, olumsuz olasýlýklarý hatýrlatmasaydý bir çok iþten olmayacaktý... Ama en azýndan onurlu duruyordu ve kendisiyle çeliþki yaþamýyordu. Aynada kendi yüzüne ve gözlerine rahatlýkla bakabi-liyordu. Bu duygularý, maddi sorunlarýný çözmese de ruhsal doyum saðlý-yordu kendisinde.
Doðruluðu resmen kanýtlanmamýþ ama toplumda yaygýn bazý söylentiler vardý oysa. Belirli kiþilerle bazý iliþkileri yürüterek istenen sonuçlarý alan bazý avukatlar nedeniyle tercih edilen avukat, hukuk kural-larýný, yasalarý iyi bilen ve yorumlayan, bu yönüyle müþterisi yararýna çýkarýmda bulunup sonuç alan, aldýran, deðil; hangi yolu kullanýrsa kullan-sýn ‘iþ bitirici avukat’ niteliðini taþýyan kiþilerden olmaya baþlamýþtý. Haksýz rekabeti doðuran ve gerçek hukukçularýn alt planda kalmasýna neden olan bir durumdu bu... Ayný þekilde hareket edemeyen, mesleðin ve bireysel ve toplumsal etik deðerlerin etkisinde kalan çoðunluk avukatýn bu þekilde çalýþmamasý; vergilerini, büro kirasýný dahi ödeyememe sonucunu doðuruyordu. Sýkýntýlý yaþam içinde bürolarýna git-gellerdeydiler. Bu ‘ne acý bir durum...’ diye geçirdi içinden Ber... Bu iliþkileri kendiside bir zamanlar Maf’la yürütmüþ ve tanýk olmuþtu. Bireysel etik deðerleri bazen nüksetse de paraya olan gereksinimleri sessiz kalmasýna neden olmuþtu. Bunun muhasebesini birçok kez kendi kendisine yapmýþtý. Artýk mesleði-ni, kendi oluþturduðu bireysel etik deðerlerine göre yürütme ihtiyacýn-daydý. Bu genel meslek ve etik kurallara da benzerlik arz ediyordu.
     Hatta, avukat tutulmadan bazý görevlilerle baðlantý kuran kiþiler veya bir þekilde bu iliþkileri yakalayan kiþiler bir avukatýn hukuk kurallarý çerçevesinde elde edemeyeceði kadar olumlu sonuçlar elde etmeye baþlamýþlardý. Bu durum, yýllarca eðitim almýþ, mesleki yaþamý süresince sürekli inceleme, araþtýrma yapmak, hukuksal bilgilerle kendisini güncellemek zorunluluðunu hisseden avukatlarýn, toplum nazarýnda ikinci plana itilmesine neden olmaktaydý. Ber, bu yapýnýn bozulmasý gerektiði inancýyla o yapýda artýk bir tuðla olmak istemeyeli epey bir zaman geçmiþ-ti. Bu anlamda hukukçularýn genelinin düþüncesini taþýyordu.
     Ber, bunlarý baðýra baðýra bu yapýyý sunmasýný isteyenlerin yüzüne haykýrmak istiyordu...
Bunun, müþteri kaybýna neden olacaðý ve sonuçta büro kira parasý dahi ödeyemeyecek konumdaki avukatlardan olacaðý korkusu tartýþmasýný engelledi. Kaldý ki cebi þiþkin olan müþterilerin çoðunluðu bu yaklaþým-daydý... ‘Daha yumuþak bir söylem kullanmalýyým,’ diye düþünerek, "Bu tür iliþkilere girmiyorum. Kaldý ki, bu dosyanýn görüþüleceði Yargý üyelerinin geneli, Yargý Baþkaný ve devletin avukatý bu tür tekliflere sýcak bakmayanlardan oluþuyor. Dosya içeriði, duruþma aþamalarý ile hukuk kurallarý dýþýnda hiçbir þey onlarý etki altýna alamaz," demesi de pek etkili olamýyordu.
     Solkol, Ber’in para kazanmasý için uðraþýyordu. Birçok kez "Bazý meslektaþlarý gibi neden hareket etmediðini" söyleyip dururdu kendisine...
Bundan sonra almak istediði iþlerde öncelikle alacaðý ücreti garanti-ye almalýydý. Verilen avanslar o iþten alacaðýnýn yarýsý bile etmiyordu.. Müþteriler, iþlerini bitirinceye kadar oyalýyor, iþleri bitiminde de bakiyeyi alamýyordu. Bu hatýrý sayýlýr çoðunlukta gerçekleþmiþti.
     "Çayýnýzý soðutmuþsunuz. Yenileyeyim mi?" diyen Secret, dikkatini daðýttý.
     Gözlerini Secret’in gözlerine anlamsýz þekilde diken Ber, sorunun yinelenmesi üzerine, "Ýyi olur," diyerek olumladý isteði...
     Masasýnda bekleyen dosyalarý inceleme güç ve enerjisi kalmamýþtý. Yarýn bakarým, diye düþünerek yanýbaþýndaki etajerin üzerine koydu...
Konuþmak istiyordu. Ýçini açmak, karþýlýklý duygu düþünce alýþveri-þinde bulunmak... Boþluðunu doldurmak... Bunlara müthiþ bir arzu duyu-yordu. Bu durumlarda istediði muhatabý bulabilmek kolay deðildi. Ýnter-nete girmeye karar verdi. Baðlantýyý kurdu, rast gele seçtiði isimlere "Merhaba!" dedi. Yaklaþýk dokuz kiþiye selam vermesine raðmen sadece bir kiþi buna yanýt vermiþti. Sýradan sorular ve yanýtlar karþýlýklý geldi, gitti.
"Adýnýz?... Yaþýnýz?... Bulunduðunuz yer?... Mesleðiniz?... Hobileriniz?..."
Eve gidip uyuma isteði duydu. Bu isteðini gerçekleþtirmek için ofisten ayrýldý...


                         ***

Devamý: 21.SAYFA'DA