..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþamak için topu toplam altý haftam kalsaydý ne mi yapardým? Tuþlara daha hýzlý basmaya bakardým. -Isaac Asimov
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Politik Roman > Bahattin YILDIZ




13 Aðustos 2008
Kimlik No 666 / Kontes Princ - 1  
Kontes Princ -1

Bahattin YILDIZ


Büyükannesi nasýl bir cevap vermesinin uygun olacaðýna karar vermekte bocalýyordu… "Beyaz pamuðu siyaha boyarsan siyah pamuk olur." Verdiði cevaba için için güldü. "Büyükanne, Tanrý bizi niye siyaha boyamýþ?..." "O ne biçim söz?" "Ben pamuk gibi beyaz olmak isterdim…" "Sus kýzým! Ýsa Mesih duyacak…" "Duysun iþte. O niye kendisini siyaha boyamamýþ… O beyazlarýn Mesihi…" Büyükanne telaþlandý... Eliyle küçük kýzýnýn aðzýný sertçe kapadý. "Sus kýzým sus!..."


:CECA:
Kontes Princ- Bölüm 1


Yüksek bir tepenin üzerinden pamuk tarlasýna bakan iki çift gözden biri yaþlý kadýna, diðeri altý yaþlarýndaki bir kýz çocuðuna aitti.
Yaþlý kadýnýn, torununa, "Hadi kiliseye geç kalýyoruz Kontes!" demesinden on beþ dakikayý aþkýn bir süre geçmiþti.
Bu sözü her tekrarýnda, altý yaþýndaki kýz çocuðu büyükannesini çekiþtirerek, "Biraz daha kalalým," demiþti.
Büyükannesinin yetiþtiricisi olduðu pamuk tarlasýnýn beyazlýðýydý Kontes’i çeken… Hafif rüzgârdaki hareketleri, kuþ baþlarý gibi sallanýmlarý kalbini titretiyordu..
Topraðýn koyu rengiyle pamuk kozalarýnýn beyazlýðýný daha bir beyaz görüyor, güneþin gözlerine saldýðý ýþýðýn etkisini gözlerini sevinçle kýrpýþtýrarak azaltýyordu.
Bir yýldan beri her pazar ayini için kasaba kilisesine giderlerken bu pamuk tarlasýný seyretmek için büyükannesini zorlar, onun, ‘keþke hiç göstermemiþ olsaydým,’ mýrýltýlarýný duymazlýktan gelirdi.
Yarým saatlik seyir, küçük kýz çocuðuna göre bir dakika kadar kýsa, büyükanne içinse saatler kadar uzun gelirdi. Her haftanýn altý günü bulunmak zorunda kaldýðý bu tarlayý, hafta sonu tatilinde görmek ruhunu yoruyordu. Ýnancý ve iþi gereði tatili olan bugün iþten uzak kalmanýn tadýný çýkarmaya çalýþýrken, torununun ýsrarlarýyla geçen bu bekleyiþi bir anlamda iþkenceyken, torununun sevinci, acý anlarýný tatlýlaþtýran bir kadeh þarap gibi geliyordu...
"Hadi pamuðum gidelim. Söz!.. Önümüzdeki Pazar seyretmene daha fazla izin vereceðim."
Küçük kýz, þaþkýn bakýþlarla büyükannesine baktý.
"Pamuðum mu?..."
Büyükanne, torununun þaþkýnlýðýna bir anlam veremedi.
"Evet Pamuðum…"
"Ben pamuk olamam ki."
"Nedenmiþ?"
Diyalog sürerken torununu ayaða kaldýrýp birlikte yürümeye baþladýlar. Yaþlý kadýn, torununun adýmlarýna ayak uyduruyordu.
"Büyükanne hiç siyah pamuk olur mu?"
Büyükannesi güldü. "Olur kýzým."
"Gerçekten mi?"
Büyükannesi nasýl bir cevap vermesinin uygun olacaðýna karar vermekte bocalýyordu…
"Beyaz pamuðu siyaha boyarsan siyah pamuk olur."
Verdiði cevaba için için güldü.
"Büyükanne, Tanrý bizi niye siyaha boyamýþ?..."
"O ne biçim söz?"
"Ben pamuk gibi beyaz olmak isterdim…"
"Sus kýzým! Ýsa Mesih duyacak…"
"Duysun iþte. O niye kendisini siyaha boyamamýþ… O beyazlarýn Mesihi…"
Büyükanne telaþlandý... Eliyle küçük kýzýnýn aðzýný sertçe kapadý.
"Sus kýzým sus!..."
Küçük kýzýn gözlerinden yaþlar gelmeye baþladý.
"Bana vurdun!..."
"Vurmadým kýzým… Elimi ayarlayamadým özür dilerim."
Torununun gönlünü almak için lafý dolandýrdý.
"Kýzým sende beyazsýn aslýnda…"
Elinin tersiyle gözyaþlarýný silen küçük kýz þaþýrmýþtý.
"Ben beyaz mýyým?"
Büyükanne, piþkin piþkin güldü.
"Soyadýn beyaz deðil mi?"
"Yo deðil… Benim soyadým pirinç!"
"Pirinç!… Peki pirinç ne renk?"
"Beyaaazzz!!!"
"E bak soyadýn beyazmýþ…"
"Öyle deðil Büyükanne… Keþke bende beyaz olsaydým…"
Büyükanne az ileride yürümekte olan tanýþlarýný görünce, en çok torununun sorularýndan kurtulacak olmasýna sevindi…
"Kýzým bak arkadaþlarýn anneleriyle kiliseye doðru gidiyor. Hýzlanýp yetiþelim onlara…"
Kontes, arkadaþlarýný; özellikle Bloodmeat’i görünce heyecanlanmýþtý. Bloodmeat'i siyah olmasýna raðmen en az beyaz pamuk tarlasý kadar çok severdi.
Büyükannesinin sýký sýkýya kavradýðý elinden kurtularak yanýnda annesiyle birlikte yürümekte olan Bloodmeat'e doðru koþmaya baþladý.
Bir taraftan da, "Bloodmeat!... Bloodmeat!..." diye sesleniyordu...
Bloodmeat ve annesi Breadwine duraklayýp, baðýran sesin geldiði yöne baktýlar…
"Kontes!... Kontes!..." diye baðýrarak, annesinin elinden kurtulan Bloodmeat, sanki yýllardýr hasretini çektiði arkadaþýný gören biri gibi atýldý. Halbuki, daha dün sabah birlikte oynamýþ, ip atlamýþlardý …
Birbirlerine sarýldýlar…
"Kontes! Yine pamuk tarlasýna gittiniz mi?"
"Oradan geliyoruz."
"Hadi anlat bana nolur. Nasýldý pamuklar…"
"Bembeyaz… Kar gibi… Daha da beyazlamýþlar…"
"Güneþ ýþýðý üzerlerinden parlýyor muydu?..."
Kontes, göz kapakçýklarýný iyice açtý.
"Bak gözlerimde güneþ ýþýðý var deðil mi?... Baka baka oldu."
"Aa!.. Var Var!… Parlýyor…"
"Büyükannem bana çok kýzdý bugün.″
"Neden?..."
"Tanrý bizi niye siyaha boyamýþ dedim, diye…"
"Aaa!!! Niye öyle diyorsun… Günah deðil mi?..."
"Sen beyaz olmak istemez misin?..."
"Yooook…"
"Neden?..."
"Olduðundan farklý olmayý istemek günahtýr."
Önde yürüyen Bloodmeat'in annesi ile Kontes’in büyükannesi geriye dönerek olmasý gereken yakýn mesafeyi aþmýþ olan kýzlara seslendiler.
"Kýzlar sallanmayýn."
Durakladýlar. Korkuyorlardý her ikisi de… Klu Klux Klan örgütünün geceleri gerçekleþtirdikleri terörü, son günlerde gündüzleri de sürdürmeleri korku nedenleriydi. Onlar kötü ruh taþýyýcýlarýydý. Büyük küçük ayrýmý yapmýyorlardý. Çocuklarý gözden kaçýrmamalýydýlar…
Yolda kendilerine katýlan kadýnlý erkekli gruplarla çoðalan kalabalýk, zenci kilisesine doðru þevkle yürürken, küçük çocuklar kendi aralarýnda neþeli þarkýlar söylüyorlardý.
On beþ dakika sonra, Kontes’in babasýnýn papazý olduðu kasabadaki zenci kilisesine varmýþlardý.
Bloodmeat ile annesi, Kontes ile büyükannesi kilisenin ortasýna denk düþen tahta sýraya yan yana kuruldular.
Papaz kürsüdeki yerini almakta gecikmedi… Vaazýn konusu ýrk ayrýmcýlýðý üzerineydi.
"Tanrý, çocuklarýnýn kendi aralarýnda ayýrým yapmalarýný istemez. Ýsa Mesih, fahiþe bir kadýnýn dahi dýþlanmasýný yasaklamýþtýr… Ne yazýk ki; Tanrý’nýn bazý çocuklarý siyah derili olmamýz nedeniyle bizi aþaðýlamaya devam ederek, tanrýnýn bazý evlerini bizlere kapalý tutmaktalar. Þu an bulunduðumuz Tanrý'nýn evi ise herkese açýktýr. Ama yine görüyorum ki, Tanrý’nýn siyah derili çocuklarýndan baþka gelen olmamýþ… "
Papaz'ýn vaazý yarým saat kadar sürdü... Koronun ilahilerine, toplulukta bulunanlar da sesleriyle katýldýlar. Sýra Ýsa'nýn kanýný temsil eden kýrmýzý þaraba bandýrýlmýþ yine Ýsa'nýn etini temsil eden ekmek parçalarýndan tatmaya gelmiþti.
Sýraya girenler arasýnda bulunan Kontes'in birdenbire tuvalet ihtiyacý geldi. Büyükannesinin ‘biraz daha tut kendini’ demesine raðmen, dayanamayacaðýný söyleyerek tuvalete çýktý.
Dýþarýda bulunan tuvaletten tekrar kilise'nin içine girdiðinde, pencerelerin birinde beyaz renkli kukuletasýnýn iki deliðinden parlayan iki yeþil gözün kendisine doðru nefretle baktýðýný gördü. Büyükannesinin, ‘siyahlarýn öcüsü’ dediklerinden biri olmalýydý…
Donmuþluk kýsa sürmüþtü. Öcü; iyilik için gelmezdi Zenci kilisesine…
Büyükannesini uyarmalýydý.
Büyükannesinin bulunduðu yere koþacaðý anda, kulaklarý saðýr eden bir patlama duymasýyla yere kapaklanmasý bir oldu. Baðýrtý, çaðýrtý ve iniltiler küçük kulaklarýna balyoz etkisi yaratýyordu…
Aðlýyordu… Ýnce aðlama sesi, kalabalýktan çýkan baðýrtýlara göre bir sinek výzýltýsý deðerindeydi.
Doðruldu. Büyükannesinin bulunduðu tarafa koþmaya baþladý...
Yerde olanlarýn yanlarýndan, üstlerinden aþarak varabilmiþti…
Siyah gözleri yaþla doluydu. Hýçkýra hýçkýra aðlýyordu.
"Kýzým bir þeyin yok ya?..."
"Ýyiyim anne…"
Ýlk kez anne demiþti ona…
Yükselen feryatlar, imdatlar, küfürler, yakýnlarýný isimleriyle çaðýranlar, birbirlerinden yardým dilenenler arasýnda saðýr olmuþ gibiydi. Sesler; sadece yankýsýyla kulaðýndaydý.
Az ileride Bloodmeat’le, baþý üzerinde hýçkýrarak aðlayan annesini görünce oraya seðirtti.
"Bloodmeat!... Bloodmeat!... Ölme kýzým ölme!… Beni yalnýz býrakma… Anneni yalnýz býrakma!...
Kontes, Bloodmeat'in annesinin üzerine neredeyse kapaklanacaktý.
" Bloodmeeeeeatttttt!!!!...."
Kendi baðýrtýsýný duyuyordu… Þimdi tek ses vardý kulaklarýnda o da kendisinden çýkýyordu.
Büyük bir fýçýdan dökülen kýrmýzý þarap, Bloodmeat'in kanýyla birleþmiþti…
Kuru ekmek parçalarý; þarap ve kan karmasýndan oluþan sývý üzerinde yüzüyorlardý…
Yere çömelerek Bloodmeat'e sarýlan Kontes’in üzeri de þaraba, ekmeðe ve kana bulanmýþtý.
"Bloodmeat!... Ben Kontes!… Duyuyor musun?... Beni duyuyor musun?... Ölürsen küserim. Ömür boyu konuþmam … Kalk! Bak sana beyaz pamuklarý anlatacaðým."
<Ömür boyu konuþmam! … Ömür boyu konuþmam!...>
Bloodmeat'in annesi Breadwine bu sözler üzerine kýzýnýn ölü bedenini býrakarak Kontes’e sarýldý ve gözyaþlarýný, onun þaraba, ekmeðe, kana, tere bulanmýþ yüzüne akýtmaya baþladý…
Kontes’in büyükannesi, atýlan bombadan yer yer hasar görmüþ Ýsa Mesih'in düþmekle düþmemek arasýnda bocalayan tablosuna yüzünü dönerek, ellerini yukarýya kaldýrdý.
"Tanrým! Irkçý beyaz þeytanlardan bizi koru!
Tanrým Irkçýlardan bizi Koru!...
Lanetle onlarý!…
Ölülerimizi dirilt!…
Hastalarýmýzý iyileþtir…"

Bu sözler, Kontes’in dünyasýnda da yankýlanýyordu … Ölen beþ arkadaþýnýn ölü bedenlerine sýrasýyla sarýlýrken duyduðu bu dualar, insani duyu yetilerini kaybedinceye kadar beyninde yankýlanmaya devam edecekti…







Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politik roman kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Istakoz Büyüsü / 14. Sayfa
Istakoz Büyüsü / 10. Sayfa
Kimlik No 666 / Kont Drakula - 1
Kimlik No 666 / Arka Kapak Yazýsý
Istakoz Büyüsü /6 Sh.
Istakoz Büyüsü / 13. Sayfa
Istakoz Büyüsü / 16. Sayfa
Kimlik No 666 / Baþlangýç Bölümü
Istakoz Büyüsü / 15. Sayfa
Istakoz Büyüsü/ 7. Sh.

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Saddam, kýzý Irak ve tecavüzcü Bush... [Eleþtiri]


Bahattin YILDIZ kimdir?

Soyutlamalarý seviyorum. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Asimov, King, Kafka, Dostoyevsky...


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bahattin YILDIZ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.