Þahin bakýþlý, ahu gözlü, þirin davranýþlý ve tatlý sözlü idi. -Fuzuli, Leyla ve Mecnun |
|
||||||||||
|
Banyodan gelen su sesine uyandý. Gerindi... Gözlerini ovdu. Yataktan, yana kaydý. Ayaða kalktý. Çeþmeyi açýk mý unutmuþtu?... Banyonun lambasý da yanýktý... Sürekli açýk býraktýðý kapýsý da örtüktü... Kapýnýn koluna hafifçe asýldý. Banyoya girdi. Duþakabinin camýnda çýplak bir kadýn görüntüsü vardý belli belir-siz... Kalbi küt küt atmaya baþladý.... Kimdi bu kadýn?... Ne arýyordu evinde?... Dün gece geç saatlerde Patrokoz’un býraktýðýný anýmsýyordu. Evine tek kiþi girmiþti; o kiþide kendiydi. Gözlerini kýrpýþtýrdý. Rüyada olabilir miydi?... Bazý rüyalarýnda gerçeði yaþadýðýný sanýrdý. Bileðini çimdikledi... Caný acýmýþtý. Ýradesine uygun davranabiliyordu. Çýplak kadýn silueti, yabancý bir þampuan reklamýnda ki oyuncu gibi sýrtý dönük, saçlarý topuz ve ince belliydi. Korku ve cazibeyi birlikte alýyordu. Derin bir nefes alýp, býraktý usulca... Beþ altý adým attý. Duþakabini açtý. Kadýn, hala dönmemiþti ön kýsmýný... Sýrtý dönük halde bedenini þampuanlayýp, omuzlarýný ovalýyor ve durulu-yordu. Enfes bir vücuttu. Dokunmamak için kendini zor tuttu. "Siz kimsiniz?... Evimde ne iþiniz var?" sorularýný hazýrlamýþtý. Hatta biraz sertçe söylemeliydi. Kadýn ondan önce davrandý. "Özdal! Uyandýn mý?" Sýrtý hala dönüktü. ‘Özdal uyandýn mý?’ diye soruyordu. Tanýyordu... Uykudan uyandýðýný, banyoya girdiðini, gözlediðini, duþa kabini açtýðýný biliyordu... "Siz kimsiniz? Evimde ne iþiniz var?" ve benzeri sorularý ona yöneltmemeliydi... Istakozun enerjisi, rakýnýn verdiði sarhoþluk ve kokainin etkisiyle geceyi hatýrlamýyor olabilirdi. Tanýdýðý kadýnlardan hangisiydi?... Kadýn, yüzünü döndü. Özdal’ýn gözleri patlayacak kadar geniþlemiþti. Tüyleri dikleþmiþ, bedeni titremeye ve gücünü yitirmeye baþlamýþtý. Kaslarý iþlevinin çok azýný yerine getirebiliyor, düþmemek için gayret sarf ediyordu. "Olamaz!" "Ne olamaz?" Düþünceleri hýzlý bir devinim içindeydi. Beyni tam kapasiteyle çalýþmaya baþlamýþtý. Geçmiþ yakýn zaman, bir film þeridi gibi hýzla geçiyordu hafýzasýn-dan. "Neden öyle þaþkýn bakýyorsun?" Baðýrmamalýydý... Soðukkanlý olmalýydý. Bir çuval inciri mahvetmemeliydi. O, canlý mýydý?... Hayal miydi?... Onun bedenine dokunmalýydý. Elini uzattý. Kadýn, bulunduðu mekanýn izin verdiði ölçüde geri çekilmiþti. "Söz vermiþtin! Unuttun mu? Dokunmayacaktýn!..." Fatma’nýn intihar ettiðini duyduðu aný, cenaze merasimini, saraçhaneye kadar yürümesini düþündü. Hepsi hayaldi... Dünü gerçekte hiç yaþamamýþtý... Az önce… Uyanmadan önce gördüðü rüyalardan olmalýydý. Ya Fatma’yý buraya nasýl getirmiþti?... Fatma, nasýl olmuþta evinde gecelemeye razý olmuþtu? Yan yana mý yatmýþlardý?... Ayrý odalarda mý?... Ayný yataðý paylaþmýþlarsa, aralarýnda bedensel birliktelik gerçekleþ miydi?... Bunlarý düþünecek an deðildi. Fatma, karþýlýk bekliyordu. "Özür diliyorum! Bir an kendimi tutamadým!" dedi Özdal. "Gözlerini kapamalýsýn! " Fatma’yý küstürmemeliydi. Geriye çekilerek, gözlerini kapadý. Fatma’nýn duþtan çýkarak kurulanmasý ve üzerine bornoz giymesi için gerekli süre geçmiþti. Gözlerini açmasý için bir ses ve iþaret bekledi... Kulak zarlarýný patlatacak yükseklikte bir ses duydu. Göz kapaklarýný hafifçe araladý. Fatma, kanlar içindeydi. Duþ telefonundan su yerine kan akýyordu. Fatma, duþla baðlantýlý musluðu kapamaya çalýþýyordu... Özdal’ýn varolan þoku kýsa sürdü. Yardým etmeliydi. Fatma’yý küvetten çýkarmalý, musluðu kapatarak, duþ telefonundan kan akmasýný bloke etmeliydi. Ýki ayrý görüntü uygulamaya geçmesini engelledi. Fatma’nýn 30-40 santim yakýnýnda ve boþlukta asýlý gibi duran hareketli iki garip cisimdi engelleyen... Hayýr!... Hayýr!... Istakozun kýskaçlarýna benziyordu... Ta kendisiydi. Ýki kýskaç, bir makasýn kollarý gibi açýlýp kapanarak, Fatma’nýn bedenine yaklaþýyordu. Fatma, onlardan korunmaya çabalýyordu... Özdal, "Fatma’yý rahat býrakýn!" diyerek ilk adýmýný yaptý. Sesi, akustik etki yaratmýþtý. Birkaç kez yankýlandý. Düþüncesini eylemleþtiremedi. Istakozun kýskaçlarýndan ürkmüþtü. Attýðý adýmý, geriye aldý. Fatma soluk almakta güçlük çekiyordu. Fatma’nýn acý dolu baðýrtýlarý, yardým çýðlýklarý kulaðýný týrmalýyordu. Kendinin zarar görebileceðiyle, Fatma’nýn zarar görmesi arasýndaki çeliþkiyi yaþýyordu… Fatma, büyük bir güç sarf ederek þu sözcükleri çýkarabildi: "Kur-tar Be-ni Nolur! Kur-tar ben-i Özdal" 'Fatma’yý Kurtarmak!' gerekiyordu. Kurtarmak!... Kurtarmak!.... Kurtarmaaaak!!!... Istakoz kýskaçlarýndan Fatma’yý kurtarmak gerekiyordu. Þampuan kokusuna karýþan kan kokusu... Istakoz kokusu... Istakoz’un görüntüsü önceden kollarýna verdiði enerjiyi alýp götürmüþtü Özdal’ýn. Büyülenmiþ gibiydi… Gibisi fazlaydý. Büyülenmiþti... Kýskaçlarýn, Fatma’nýn ince bileklerini kestiðini, kanýnýn fýþkýrarak aktýðýný, aðlama seslerini, ‘Kurtar beni n’olur’ çýðlýklarýný kare kare izliyor ve dinliyordu... Putlaþmýþtý... Fatma, can havliyle onlardan kurtulmaya çalýþýyordu. Baþarýlý olamamýþtý. Fatma’nýn bileklerinden akan kan; bedenindeki kanýnýn tükenmesiyle durulmuþtu. Feri sönmüþ, Özdal'a sabitlenmiþ yaþlý ve acýlý gözlerle, sýrtýný duvara yaslayarak yere iniþi hayal gibiydi... Düþüþünü tamamlamasýyla, her iki kýskacýn gözden kaybolmasý ayný ana denk gelmiþti. Özdal’ýn bedeninde geçici olarak kaybolan enerjisi, yeniden gelmiþti. Fatma’nýn bedenine yaklaþtý. Fatma’nýn çýplak bedenine damlayan Ýki... üç... dört... damla gözyaþlarý, yaðmur tanecikleri gibiydi. Fatma’nýn kapalý gözleri aniden açýldý. Suçlayýcý gözlerdi bunlar... "Beni yalnýz býraktýn!!!" diye baðýrýyordu. "Beni neden kurtarmadýn!.." Özdal, hýçkýra hýçkýra aðlýyordu... Akan gözyaþlarý, bedenini susuz býrakmýþtý. Aþýrý bir susuzluk hissediyordu. Kas atýmý hareketleri, birkaç dakika daha sürdü. Þimdi Fatma’nýn bedeni tamamen hareketsizdi. Özdal, yere düþtü. Gözlerini açtý... Elleriyle uzuvlarýný kontrol etti... Bir zarar görmemiþti. Beynine kan hücum etmeye baþlamýþtý. ‘Olamaz!’ diye baðýrdý. Kulaðý duymuþtu. Sesli söylemiþti. Yatak odasýndaydý. Banyoda deðildi. Banyoda deðil, yataktan düþmüþtü,... Gördüklerini yorumlamalýydý. Yaþadýklarýný, yaþamadýklarýný ayýrt etmeliydi. Yaþadýklarýný gerçek, yaþamadýklarýný ise rüya olarak yorumlamalýydý. Ama dün ve bu gece gördüklerini gerçekmiþ gibi anýmsýyordu. Her ikisinin de gerçek olmamasý için iki aylýk ücretini primleriyle birlikte vermeye hazýrdý. Telefon çaldý. Cesi’ydi. "Günaydýn!" "Günaydýn!" "Özdal bey! Merak ettim de.. Kendinizi biraz toparlayabildiniz mi?" "Eh! Çaba sarfediyorum." "Tüm çalýþanlar olarak senin acýný paylaþtýðýmýzý ve en kýsa zamanda aramýzda görmek istediðimizi bilmeni istedik. Bir ihtiyacýn olursa çekinmeden ara." "Teþekkür ederim efendim. Çok saðolun." Telefonu karþýlýklý kapadýlar. Banyoya yöneldi. Banyoda az önce gördüklerini kanýtlayacak hiç bir iz yoktu. Fatma’yý mezara hapsettikleri hala acý bir gerçekti. Gerçeði kavramýþtý... Varolan çeliþkisini gidermiþti… *** Devamý : 11.sayfada
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bahattin YILDIZ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |