..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Kötü insan korkuya itaat eder, iyi insan sevgiye. -Aristoteles
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Politik Roman > Bahattin YILDIZ




5 Temmuz 2002
Dansöz Kývýrmalarý-9.sh.  
9.SAYFA

Bahattin YILDIZ


"DEVMALDEN-Y.DOM isimli holding, ülke tarihinde görülmemiþ bir beceriyle milyarlarca sermayeyi iç etti." dedi, aðzýndan iþtahlý sesler çýkararak. "Valla helal olsun! Tereyaðýndan kýl çeker gibi...


:AFHE:
Kafe’de ki çatýþma sonrasý Ber, Ad kenti Rüþve hastanesine kaldýrýlmýþtý. Sol kolunun kýrýlmasý yüzündeki morluklar, sýyrýklar ile baþýnýn alnýna yakýn sað kýsmýnda on iki dikiþlik yarasý vaki çatýþmanýn acý faturasýnýn ayrýntýlarýydý.
Hastanede caný pek sýkýlmýyordu; gündüzleri vaki olay nedeniyle iþinden ayrýlmak zorunda kalan Markýz, akþamlarý ise Mus yanýnda refakatçi olarak kalýyordu... Ayrýca ayný koðuþu paylaþtýðý üç kiþiden biri olan muhabbet de konu sýkýntýsý çekmeyen ‘Tar’ isimli bir adam da vardý... Tar, ayný zamanda Maf’ýn elemaný Solkol’un yakýn arkadaþlarýn-dandý.
Markýz’la yaptýðý son telefon konuþmasýyla içeriðini öðreninceye kadar; Markýz’ýn Maf tarafýndan çaðrýlmasýna bir anlam verememiþti.
Kolundaki kýrýk çok önemli olmamasýna raðmen bir haftadan önce taburcu olamayacaðý söylenmiþti, kendisine. Ber, bu kadarýna da þükrediyordu... Ucuz kurtarmýþtý...
Hastanede en az yataklý dört kiþilik bir odaya yatýrmýþlardý kendisini. Odada bulunan diðer üç hastanýn saðlýk problemi yine kýrýklarla ilgiliydi... Biri haricinde diðer ikisi trafik kazasý maðduruydular.
Ber, karþý yatakta yatan ve trafik kazasýnda ayaðý kýrýlmýþ Ad kentinin Er lisesinde tarih öðretmeni olarak görev yapmakta olan ‘Tar’ isimli kiþiyle diyalogu epeyce ilerletmiþti. Kültür düzeyi yüksek olan Tar’la güzel ve verimli saatler geçiriyordu. Yeni kurulmuþ olan "Legal-XYZ-Partisi”nde faaliyet gösteren, bir Edebiyat-sanat dergisinde yazýlarý yayýmlanan, çok yönlü ve derinliði olan biriydi. Ýkisi de hastanede baþlayan arkadaþlýklarýný taburcu olduktan sonra da devam ettirme niyet ve temennilerini taþýyor ve bunu her fýrsatta birbirlerine vurguluyorlardý.
Tar’ýn kent ve ülke olaylarýna siyasi, ekonomik, sosyolojik, hukuksal, psikolojik bakýþ açýlarý, kurgu ve yorumlarý garip gelse de hoþuna gidiyordu. "Neden daha önceleri tanýþmak kýsmet olmadý?...” hayýflanmalarýný sürekli yineliyordu kendisine.
Tar, siyah saçlý, yeþil gözlü, buðday tenli, uzun boylu ve sempatik bir tipti. Konuþurken bile gülüyor görüntüsü veriyordu karþýsýndakine. Kendisine güvenen, karþýsýndakine güven veren, çevreyle ve benliðiyle barýþýk bir duruþu vardý. Kelimeleri, cümleleri kitabi çýkarsa da doðu aksanýný hala atamadýðý anlaþýlýyordu þivesinden.
Tar, Ber’in babasýnýn doðum yeri olan “Mar” kentinde doðmuþ, liseyi bitirinceye kadar orada kalmýþ, yöreyi iyi bilen biriydi.. Ber, ise küçüklüðünde iki kez, en son avukatlýk ofisini açmadan önce gitmiþ, bir hafta kadar kalmýþtý Mar kentinde. Baba kenti hakkýnda çok da bilgi sahibi deðildi. Ýflas nedeniyle, babasýnýn evi El kentinden Mar kentinde bulunan köyüne taþýdýðýnda Ber hukuk fakültesini kazanmýþ bu nedenle orada kalma þansý veya þansýzlýðýný elde edememiþti. Babasýna ve kardeþlerine olan özlemini giderme, köyünü akrabalarýný yakýndan tanýma, Mar kentinin tarihsel yerlerini gezme, kültür mayasýný fark edebilme anlamýnda kýsa süreli de olsa yeniden gitmek istiyordu. Ama önce iþleri tamamen rayýna koymalýydý. Sistemini tam oturtmalýydý. Bazen kentten uzaklaþýp bir köylü gibi köy hayatý yaþamayý içinden geçiriyordu. Kitaplardan, filmlerden, anlatýlardan köylüler hakkýnda edindiði bilgi; dürüstlük, baðlýlýk, art niyetsiz yaklaþým, samimiyet, doðallýk gibi güzel þeylerdi... Bunlarda kent yaþamýnda pek bulunmayan deðerlerdi...
Ber bakýþlarýný tavana dikilmiþ her iki kolunu baþýnýn altýna destek vererek uzandýðý yerden rast gele düþünüyordu.
Tar, öksürerek Ber’in dikkatini kendi üzerine çekmeyi baþardý. "Hayýrdýr? Yine ne düþünüyorsun?" diye sordu hafif gülümseyiþle Tar.
Ber, yorgunluk akan bir sesle "Hiç... Öyle dalmýþým iþte!..." dedi.
Tar, elinde tuttuðu gazeteyi göstererek "Kent-Bas gazetesi senin olayýn hakkýnda yine büyük baþlýk atmýþ..." dedi. "Karþýt grup, Maf’ýn avukatýna saldýrarak cevap verdi..." Yerinden doðrulmadan gazeteyi almasý için Ber’e uzatarak, "Bakmak ister misin?" diye sordu.
Ber, ayaða usulca kalkarak, Tar’ýn yanýna kadar gidip gazeteyi aldý. Hýzlý bir þekilde haberin ayrýntýlarýna göz attýðýnda oluþan siniri yanaðýndaki allanmadan da anlaþýlýyordu. "Allah kahretsin! Bu haberlerin tümü yalan!" diyerek Tar’ýnda beklediði tepkiyi gösterdi. "Ýlgisiz þeyler yazmýþlar... Bana saldýranlarý karþý grubun adamlarý gibi göstermiþler... "
     Tar, babacan bir tavýrla, "Ber, bu tür þeyleri takma kafana..." diye telkinde bulundu. "Bazý basýn organlarýnýn kendilerine özgü garip garip gazetecilik anlayýþlarý vardýr. Maf’ýn avukatý olman nedeniyle senin etrafýnda geliþen olayýn nasýl cereyan ettiðine dair bilgileri senden ve Markýz’dan nede bir baþkasýndan elde edemeyince böyle bir mantýk yürütmüþ olabilirler."
     "Bu onlara kafadan senaryo üretme hakkýný vermez." dedi. Baþýný gazete sayfasýndan ayýrarak, "Ýçinde olmadýðým bir olay olsaydý bu habere inanacaktým... Üzerinden uzun zamanda geçmedi ki; kendi hafýzamdan þüpheleneyim. Belgeleri, dayanaklarý olmadan bu þekilde haber uydurma-yý hangi cesaretle yapýyorlar, anlamýyorum..."
     "Tarih gibi... "dedi Tar.
     Ber, söyleneni anlamamýþtý. "Nasýl ?... Anlayamadým!..." dedi.
Tar, bir konu bulmanýn verdiði zevkle dudaðýný diliyle yalayýp ýslattý. "Basýnda çýkan bazý haberlerin gerçekliði ile özelde ülkemizin geçmiþindeki tarih yazýtlarý arasýnda bazý benzerlikler yakaladým..." diyerek giriþ yaptý.
Ber, bir kaç günlük birlikteliklerinden edindiði izlenimle bu giriþten onun uzun uzun konuþacaðýný tahmin etti.
Ber’in tahmini doðru çýkýyordu.
Tar, devamla "Bilimsel tarihin dayanaðý kayýtlar, belgeler genelde o dönemlerde yaþamýþ insanlara ait. Tarihi yazanlar çoðunlukla egemen gücün emri altýnda ve onlarýn verdiði ücretle geçinenlerden oluþuyor. Bunlar sýnýrý aþtýklarýnda kellelerinin havada sallanacaðý veya ekmeklerinden olacaklarý tehdidini sürekli taþýyan insanlardý. Bunlara tarih alanýnda uzmanlýðým olmasýna raðmen þüpheyle bakmaktayým. Zamanýmýzda bir kýsým medyanýn daha dumaný tüten haberleri bu kadar çarpýtmasý karþýsýnda; savaþlar, iktidar deðiþimleri, zorba hareketler gibi bir çok olgunun bulunduðu geçmiþten gelen ve iletiþim araçlarýnýn azlýðý ve kopukluðu gibi birçok eksisi olan yer ve zamanlarda geçen tarihi daha fazla kuþkuyla karþýlarým. Seninle ilgili basýnda çýkan bu haberin ileride belge olarak kullanýlacak olduðunu varsayalým; bu durumda gelecekteki insanlara olay yanlýþ aktarýlmýþ olacaktýr..."
     Ber, Tar’a hak veremeden edemedi. Mantýða uygun bir açýklamaydý. Aksini iddia etmek için bir dayanaðý yoktu. Baþýný sallayarak onayladý-ðýný belirtti.
     Ber, Tar’ýn her konuyu farklý bakýþ açýlarýyla, özellikle uzman olduðu tarihsel bakýþ açýsýyla birkaç kez daha yorumlamasýna tanýk olmuþtu. Gazetede çýkan haber nedeniyle kendi kendisine tahliller yapmalýydý. Yalnýz kalmak istiyordu. Bu nedenle, Tar’ýn daha çok ayrýntýya girmesini engellemek için, "Haklýsýn Tar bey!" dedi. Biliyordu ki; anlatýlarýna karþý lehte veya aleyhte bir açýklama da ve yorumda bulunmasý halinde kendisinin ona dakikalarca dinleyici olarak kulak kabartmak zorunda kalacaktý.


                         ***


     Mus’un verdiði habere üzülmüþtü. Askerlik Yoklama kaçaðý olmasý nedeniyle, görevlilerce uyarýlmýþ ve bugün sayýlmazsa en geç altý gün sonra askerdi. Üniversite sýnavýný kazanamamasý nedeniyle erteleme hakký da sona ermiþti.
     Þimdiye kadar iyi ve kötü günlerinde yanýnda gördüðü bu yeðeninden ayrýlmak zorunda kalmasý bir yana, bürodaki iþleri konusunda bunun kadar iyi ve güvenilir birini de bulabileceði konusunda þüpheliydi. Sýkýntýlar üst üste geliyordu... Kimbilir belki de, etkisini iyiden iyiye hissettirmek için...
     Ber, bu düþüncelerle "Ýþler nasýl gidiyor?..."diye sordu.
Mus, "Ýmzaladýðýn; duruþmada bulunamayacaðýna dair dilekçelere doktor raporu fotokopilerini de ekleyerek gerekli mahkemelere sundum." dedi. Elinde ki el yazýsýyla dolu parþömeni Ber’e uzatarak, "Ayrýca arayanlar geçmiþ olsun dileklerini sunanlarý not aldým... Seni hastanede ziyaret etmek isteyenleri de arzu ettiðin þekilde engelliyorum."
Ber, uzatýlan listeyi aldý, incelemeye baþladý. Yerel Yönetim Baþkan; Güvenlik 9.Müdürü, Kapitalist Grup Baþkaný, Anti-Hafif 8.Yargý Grubu Baþkaný ve beþ üyesi, Hava Enerjisi Ýþçi Sendikasý Baþkaný ve yöneticileri, Halk Vekillerinden iki tanesi, XY Ulusal Medya Kuruluþu Adana temsilcisi, bazý müþterileri ve daha niceleri...
Mus, "Tez elden bir eleman bulman gerekiyor!" hatýrlatmasýnda bulundu. Biraz çekinerek "Markýz çalýþmaz mý?..." diye ekledi.
Ber, bu teklifi düþündü. Markýz’ýn iþ konusunda biraz tembel olduðunu ve bunun hem iþleri hem de aralarýndaki iliþkiyi olumsuz etkileyebileceði sonucuna vararak "Mus, birkaç gün içinde bir eleman bul!" dedi.
"Nasýl?.. ."
"Gerekirse gazeteye ilan ver! Baþvuranlardan koþullara uygun birini seç. Kalan günlerin içinde eðit." dedikten sonra Mus’un gözlerine bakarak "Senin tercihine güveniyorum," diye ekledi.


                         ***


                              17


     Hastaneden taburcu olduktan beþ gün sonra Maf, sözünü tutmuþ ve nihayet kendisine saldýrýda bulunanlarý karþýsýna dizdirtmiþti.
Üçü de Ber’in ofisinde ve karþýsýndaydýlar...
Maf’ýn elemanlarý, saldýrganlarý inlerinden çýkarmýþ, kime saldýrdýklarý gerektiði þekilde anlatýlmýþtý. Bu durum yüzlerindeki darp sonrasý oluþan kýrmýzýlýk ile eðik baþlarý ve mahcubiyetle karýþýk korku dolu gözlerinden dahi anlaþýlýyordu...
Tümü; özürlerini defalarca sunmuþ olmasýna raðmen Ber’in aðzýndan, özrü kabul veya ret anlamýnda bir sözcük hala dökülmemiþti. Yüz ifadesi de herhangi bir renk vermiyordu. Sükunet Solkol’uda rahatsýz etmiþti. "Baba Maf, sizden özür dilemeleri için gönderdi bunlarý..." diyerek bilineni bildirdi. "Özrü kabul edip etmeme sizin inisiyatifinizde... Ýsteðinize göre hareket etmemiz konusunda emir aldýk. Cezalarýný kesin derseniz yine gereði yapýlacak..." diye ekleyerek Ber’in niyetini ýsrarla ve sabýrsýzlýkla beklemeye koyuldu.
     Ber, kýrýlan koluma karþýlýk; kollarýný mý kýrdýrsam?... Yoksa farklý bir ceza þeklimi düþünsem?... Özürlerini kabul etsem mi?... seçenekleri arasýnda gidip geliyordu. Gerçi onlara olay esnasýnda gerekli tepki ve savunmayý göstermiþti. Ya Güvenlik siren sesleri duyulmasaydý?... Maroðlu, elindeki döner býçaðýný baþýna indirseydi?...
     Ber, en son kendisine; kýsasa-kýsasýn geçmiþte kalan bir ceza yöntemi olduðunu ve bu kadar acýmasýz olmamasý gerektiðini hatýrlattý...
Akabinde saldýrgan ve diðer saldýrganlarýn azmettiricisi konumundaki Maroðlu’nu gözleriyle hedefleyerek, "Bakýn zorla güzellik olmaz!" dedi. En azýndan ders vermesi ve sözleriyle hýrpalamasý gerektiði inancýyla hareket ediyordu Ber. "Markýz, seni tercih etseydi benle çýkmazdý. Bundan sonra Markýz’ý ve beni hiçbir þekilde rahatsýz etmeyeceksin! Ýkimizden birini tek bile görsen yolunu deðiþtireceksin.... Markýz’la hiçbir þekilde iletiþim kurmaya çalýþmayacaksýn... Aksi halde bu kadar iyi davranmayacaðýmý bilmiþ ol!..."
     Ber’in konuþmasý tümünü rahatlatmýþtý. Saldýrganlar, elini öpmek için yanaþtýklarýnda, onlarýn bu yaklaþýmýný Ber, eliyle ‘Defolun!...‘ iþareti yaparak engelledi.
     Saldýrganlar ile Maf’ýn elemanlarýnýn ofisten ayrýlmasýndan sonra Ber, yeni elemaný Secret’den Maf’ý baðlamasýný istedi. Ona; telefonla teþekkürlerini sunacaktý.


                         ***


                         18


     Ad kentinin eski mahallesindeki üç katlý ahþap konaðýn sessiz sakinleri izlenim ve telepatik iletiþim yoðunluðu içindeydiler... Ýletiþim içeriði duyulacak seslere dönüþse; mahalle halký çok büyük bir kalabalýðýn kendi içinde sözlü bir kavga içinde olduðu sanýsýna kapýlabilirlerdi.
     Ýz.01.Tar.3, "Tar’ýn davranýþlarý düzenleme raporuna büyük aykýrýlýk gösteriyor... Rapordaki süreler içinde Ad-kentin de bulunmasý gerekirken, Mar-kentine doðru yola çýkýyor. Bu durum kökten sapma sayýlýr kanýmca... Ne yapalým?" iletisini, Ýz.01.Tar.2’ye gönderdi.
     Ýz.01.Tar.2, "Tar, Mar-Kentinde yirmi beþ gün kalma amacýnda... Sorunun çözümünü uygulayýcýlara havale edeceðiz... Dört günlük azami boþlukla düzenleme raporuna uydurulabilinir. Bu yirmi beþ günlük boþluk sapmasýndan iyidir," dedikten sonra ayrýntýlý düzenleme ve izleme rapor içeriðini en aþaðý katta bulunan Uygulayýcý Merkezine iletti. "Tar’la ilgili düzenleme raporundaki sapmayý engellemeniz, yaþamýný rapor düzeneðindeki sapma öncesi noktaya yeniden getirebilmeniz için az bir zamanýnýz var. Sadece dört günlük kadar boþluk meydana getirebilir-siniz."iletisini yolladý.
     Uyg.01.Tar.5, "Bu son yarým yüzyýlda ne kadar çok görev almaya baþladýk... Hadi hayýrlýsý... Evet! sorunu çözülmüþ bilin," diyerek yanýtladý. Beyinsel vericileriyle, Ýz.01.Tar.2’ye kapatarak hazýrda bekle-yen uygulayýcý gruplarýndan birine ileti gönderdi. "Ýz grubunun gönderdiði Tar isimli insana ait raporlarý inceleyin! Kýsa sürede bana teklif raporu sunun... Sapýcý Tar, Ad kenti sýnýrlarýný terk etmek üzere..."
     Çok kýsa bir an sonra, görevlendirilen uygulayýcý alt grup temsilcisi raporun hazýr olduðunu Uyg.01.Tar.5’e bildirdi. Raporu bir fotoðraf çekimi hýzýyla beynine aldý, özümsedi. "Güzel olmuþ... Raporu onaylý-yorum. Gereði için Beyinsel Etkileþim Merkezinden birini görevlendirin," dedi.


                         ***


     Hastaneden taburcu olmasýndan itibaren iki aylýk kadar bir süre geçmiþ olmasýna raðmen ayaðýndaki arýza tam olarak iyileþmemiþti. Tar, ancak baston yardýmýyla yürüyebiliyordu. Hastane doktoru ona otuz günlük ek rapor daha vermiþti. Okula ve öðrencilerine olan hasretini gidermek için bu süreyi beklemek zorundaydý.
Evde dinlenerek geçirmek istemiþti; bu süreyi... Fakat, arkadaþý ve hemþehrisi Mýha’nýn aþýrý ýsrarlarýna dayanamamýþtý. Sonunda, onunla birlikte Mar kentine seyahat etmeyi kabul etmiþti.
Bu bahaneyle akraba ve arkadaþlarýný görebilecekti. Temiz havayý ciðerleri soluyacak, hormonsuz yiyeceklerden tadabilecek, hem de kuruluþ tarihi üzerinden uzunca bir süre geçmemiþ olan Legal-XYZ partisinin, propagandasýný yapabilecekti...
Þimdi, Mýha’nýn sahibi olduðu otomobille yine onun yönetiminde Mar yönüne doðru seyir halinde Ad kenti sýnýrlarýný aþmak üzereydiler.
     Her ikisinin de kulaklarý sevdikleri ozanýn son kasetinden çýkan müziði zevkle dinlemekteydi. Bu arada tellendirdikleri sigaranýn dumanýný arada içlerine çekerek ilerledikçe uzayan, bitmeyecekmiþ gibi görünen yolu gözlemekteydiler...
     "Mýha!..." diyerek seslendi. Kendi aralarýndaki sessizlik sýkmýþtý Tar’ý."Bu günlerde yollar nasýl? Güvenli mi?"
     Mýha, gözlerini yoldan ayýrmadan "Yakýnlarda arkadaþýn biri gidip gelmiþti," dedi. "Herhangi bir sorun olmamýþ..."
     Tar içini çekti. "Ýçimde garip bir sýkýntý var," dedi. Oto teybinin sesini düþürerek "Bu tür sýkýntý hissettiðimde baþýma mutlaka kötü bir þeyler gelir."
     "Sýkma canýný!..." dedi Mýha. Baþýný ona doðru çevirerek hafif alaycý bir ses tonuyla, "Yengem den ayrýldýðýndan olabilir." diye ekledi.
     "Geçen ay yolda durdurulup öldürülen üç partilinin failleri bile bulunamadý. Dikkatli olalým, en iyi savunma ‘yayansan tabana kuvvet kaçmak; arabadaysan gaza basarak kaçmak,’týr..."
Bilinen deyime adapte edilmiþ bu tekerleme üzerine Mýha ile sözü söyleyen Tar, yüzleri kýrýþýncaya, gözleri kapanýncaya kadar ve arada birbirlerine bakarak katýla katýla güldüler.


                         ***


     Altý kiþiden oluþan Ad kenti güvenliðinden bir ekip kentin çýkýþ noktasýndaki görev yerlerinde mesai saatlerini eritmeye çabalýyorlardý.
Yol kenarýndaki bir aðacýn altýnda aperatif bir þeyler atýþtýrýrlarken kendi aralarýndaki muhabbetlerini tüm sýcaklýðýyla devam ettiriyorlardý.
Ekipte kýdemli olan üst görevli, geçmiþte yaþadýðý etkileyici olaylarý abartýlý anlatýyordu. Gençlerin motive etmek için gözlerini heyecanla açmalarý ve arada “vay be!” nidalarý onun anlatým isteðini kabartýyor, arada yan gözlerle yoldan geçen arabalarý izleyerek konudan konuya geçiyordu...
Gençlerden uzun boylu olaný beyninde birden garip bir uyuþma, midesinde bulantý hissetti... Ortamdan uzaklaþmasýnýn kendisine yararlý olabileceðini düþündü. "Sayýn üstüm," diye hitap ederek, Üst görevlinin konuþmasýný yarýda býrakmasýný saðladý. "Ýzin verirsen ben güvenlik kontrolünde bulunacaðým,"dedi.
Üst görevli, isteði baþýyla olumladý. Diðer görevliye de onunla birlikte gitmesi için direktif verdi. Çok bilmiþ görüntüsü veren mimikle, "Ah þu gençler!" dedi. "Görev aþký ne kadar da önemli oluyor, ilk zamanlar ben de böyleydim... "
Gruptan ayrýlan iki görevli yolun kenarýna geldiklerinde midesinde bulantý hisseden görevli, yaklaþmakta olan kýrmýzý renkte bir arabaya durmasý yönünde iþaret verdi.
Kýrmýzý araba güvenlikçinin iþaretinin gecikmesi nedeniyle ancak on beþ metre ileride durabilmiþti. Sürücü, anarya yapýp geri gitmek istediðinde yanýndaki kiþi, "Anaryadan ceza alabilirsin! "diyerek uyardý.
     "Bunlar trafikçi deðil, bir þey olmaz," dedi. "Geri gitmesem, beklesem bu kez ‘niye bizi yordun,’ diye tersleþirler... Sen merak etme!"
     Kýrmýzý otoyu durdurma olayýný gören Üst görevli, genç polislerin yanýna vardý. Meraklý bakýþlarla "N’oluyor, neden durdurdunuz bu arabayý?" diye sordu. "Telsizden arabayla ilgili bir ihbar almadýk... Þüpheli bir durum mu var?"
     Kýsa boylu görevli, hataya ortak olmak istemedi. "Kýrmýzý arabayý durduralým," diyen uzun boylu arkadaþýný iþaret ederek, "Valla ben de anlamadým!..."dedi.
     Uzun boylu görevli, eliyle alnýný ovuþturdu. "Neden durdurduðumu ben de bilmiyorum!" dedi. Anlamlý bir þeyler söylemesi gerekiyordu. Aklýna mantýklý bir neden gelmeyince, "Ama içimden bir ses arabada bulunanlarýn þüpheli olduðunu söylüyordu," demek zorunda kaldý.
Üst görevli, baþýný saða sola azarlar özellikte salladý. Bununla birlikte hatalar grup içinde kalmalýydý. Dýþarýya yansýtmanýn bir yararý yoktu. Ekipte iyi bir organizasyonun ve uyumluluðun baþ ölçütü buydu. Uzun boylu görevliyi mahcup etmemeliydi...
Üst Görevli, gerisin geriye yanlarýna varan kýrmýzý arabada bulunan iki þahsýn inmesini kibarca istedi. "Ýner misiniz beyler! Güvenlik kontrol! Ýhbar var!"
Arabadan inenler Tar ile Mýha idi.
Tar, "Sayýn görevli!" diye hitap etti. "Bir sorun mu var?... "
" ........................!..."
Görevliler, Tar ile Mýha’nýn kimliklerini inceleyip, üzerlerini kontrol ettikten sonra, arabanýn içini, arka bagajý; altýný üstüne getirircesine aradýlar...
Suça konu olabilecek hiç bir þey bulamamýþlardý. Uzun boylu görevli mahcup duruma düþmemek için bu çabasýný bir türlü sona erdirmi-yordu.
Sonunda isteðine uyan bir þey bulmuþtu. Bulduðu bir müzik kasetinin dýþ kabýydý. Sodgom Ülkesi yönetimince benimsenmeyen bir dille söylenen müzik kaseti olduðunu anladýðýnda gözleri ýþýldadý ve teybi çalýþtýrdý.
Bu “Dowko” diliyle söylenen müzik parçalarý içeriyordu. "Efendim, bu yasak dilde yapýlmýþ bir kaset!... " diyerek üst görevliyi uyardý.
     Üst görevli, kasetle yetinmek istemiyordu. Mýha’ya yönelerek, "Hey!..." diye baðýrdý."Giydiðin gömlek illegal bir örgüt bayraðýnýn renklerini taþýyor!"
     Üst görevli, onlarýn aleyhine yeteri kadar kanýt bulmuþtu; þahýslarýn illegal-ABCD örgütünün büyük çoðunluðunun memleketi olan Mar kentinden olmalarý bu kanýtlara bir baþka destek saðlýyordu. "Hemde Mar kenttenler," diyerek sesli düþündü. Bunu uzun boylu görevliyi alnýndan öpüp kutlayarak da gösterdi. "Nasýl aldýðýný bilmiyorum ama..." dedi. "Ýyi koku alýyorsun... Tebrikler! Bunu siciline iþlettireceðim,"
Kýsa boylu görevli, "Efendim!" dedi. Sanki, biraz önce hataya ortak olmamak için kenara çekildiðini unutturmak istermiþçesine, "Bu arkadaþýn altýncý hissi çok güçlü... At yarýþlarýnda çoðu zaman ikili tutturuyor," dedi.
     Tar, bu konuþmalarýn sonunda kendileri için iyi þeyler olmayacaðýný tahmin edebiliyordu. Buna raðmen ümitsiz bir giriþimde bulundu, "Beyefendi!..." diyerek Üst görevlinin kendisini dinlemesini saðladý. "Ben tarih öðretmeniyim, arkadaþ ise Legal-XYZ Partisinin kurucu üyesidir. Bizi suçlayacak ne buldunuz anlayamýyorum... Kasetteki sözler “Dowko” dilinde olsa bile yöresel folklorik öðeler, aþk, sevgi, kardeþlik, barýþla ilgili sözler içeriyor. Bunun yasa dýþýlýkla ne ilgisi var?"
Üst Görevli, Tar’ý yanýtlamadý. Astlarýna emir yaðdýrdý. "Yasadýþý Örgütlerle Mücadele Merkezine anons edin, bunlarý gelip teslim alsýnlar!"
Tar, konuþma düzeneðini kaybetmiþti. "Hangi renklerin yasak olduðu yasayla belirlensin, ona göre davranalým... Hem Mar kentli olmak suç mu?... Ülke sýnýrlarý içinde deðil mi?..." gibi aklýna gelen sözsel tepkileri üst üste sundu.
     Üst görevli."Derdinizi merkezde anlatýrsýnýz," diyerek Tar’ýn daha fazla kendisini yormamasýný saðladý.
     Mýha, olanlarýn seyircisiydi. Olacaklarý ise için için korkuyla endiþeyle karýþýk duyumsuyordu....


                         ***


     Ber, Ýl Güvenlik binasýnýn dýþ kapýsýnýn önünde; makyajsýz olmasýna raðmen güzel görünümlü, beyaz tülbendli, renkli elbiseli, gözleri aðlamaktan kýzarmýþ; Tar’ýn eþine, dilinin döndüðünce açýklama yapýyordu... Fakat ikna edemiyordu. "Yenge, ülkenin yasalarý bu tür olaylarda gözaltýna alýnmýþ olan kiþiyle görüþme konusunda bir düzenleme getirmemiþ..." dedi. Önceki söyledikleriyle anlamý ayný, kelimeleri farklý bir cümleydi, bu. "Buna raðmen ýsrarla görüþmek istediðimi belirttim... Hatta az kaldý, görevliye karþý koymaktan beni de gözaltýna alacaklardý."
"Maf’ýn tanýdýðý görevlilerle görüþtün mü?"
Ber, "Bu konuda onlarla baðlantýya geçmemden hoþlanmazlar." diyerek yanýtladý. "Maf’ýn da avukatý olduðumu bilen bir görevli ise, ‘Tar’ýn misafirleri olduðunu... iyi olduðunu... iki gün sonra yargýya çýkaracaklarýný,’ belirtti."
     Tar’ýn eþi Tareþ, býktýrýcý bir inatlaþma içindeydi. Mar kenti doðum-lularýn genel özelliðini yansýtýyordu. "Ama televizyonda izlediðim filmlerde avukatlar istediði zaman müþterileriyle görüþebiliyor..."
     "Onlar yabancý filmlerde oluyor," dedi. Biraz daha ayrýntýya girmesi gerektiðini düþündü. "O filmlerin geçtiði yerler; demokrasi konusunda bayaðý ilerlemiþ ülkeler..." Tareþ’in gözlerinden akan yaþlarýn da etkisiyle son bir teselli cümlesini kullandý. "Merak etme! Tar’ý yargýya götürdüklerinde, orada hazýr olacaðým."
     Tareþ,"Yine de bu durumlarda Ad kenti’nde de görüþenler oluyormuþ, diye duydum." cümlesini yineledi.
     Ber, bu tür iliþkiler hakkýnda Tar’ýn eþine uzun uzadýya açýklama yapmanýn anlamsýzlýðýný düþünerek vazgeçti.
     Ber, Maf kanalý ile tanýþmýþ olduðu Güvenlik 9. Müdürüne Tar’la görüþmesini saðlamasýný istemiþti. Olumlu sonuç elde edememiþ hatta “Bu tür iþlere bulaþma...” ile baþlayan birçok nasihat dinlemiþti ondan.
     Ber, birazda kendisine telkinde bulunurcasýna sesli düþünerek, "Korkmana gerek yok!" dedi. "Artýk fiziksel baskýlar, iþkenceler geçmiþte kaldý. Görevlilerde yeni çýkan iþkence suçu yasalarýndan korkuyorlar."
Beklemenin bir anlamý olmadýðý düþüncesiyle yoldan geçmekte olan bir ticari taksiye durmasý için iþaret etti. Tareþ’in arka koltuða oturmasýný saðladý. Ön koltuða kurulacaðý esnada güvenlik giriþinde bulunan bir görevlinin, "Avukat Bey!... Bakar mýsýnýz?" seslenmesiyle vazgeçti.
Tareþ’in daha fazla burada beklemesini istemiyordu. "Üstü kalsýn," diyerek bir yeþil parayý taksi sürücüsüne uzattý ve Tareþ’e, "Ýyi günler!" dileklerinde bulundu.
     Ber, taksinin hareket etmesinden sonra, görevli memura yaklaþarak, "Bir sorun mu var?" diye sordu.
     "Giriþ Kontrol Üst Görevlisi sizinle görüþmek istiyor,"
yanýtýný aldý.
     Kontrol odasýnýn kapýsýný týklatýp girdi. Üst görevli olduðu anlaþýlan orta yaþlý bey ile genç görevliye selam verdi.
     Üst görevli, selamýný karþýlamadý. Aksine, "Avukat bey! Sen cahil bir adama benzemiyorsun..." diyerek sert giriþ yaptý. "Seni sevdim. Ama topluma örnek olmanýz gerekirken kendiniz hata yapýyorsunuz!"
Kabadayýsal ve bir üst görevliye yakýþmayacak bu söylemden rahatsýzlýk duyduðunu ses tonuna da kodlayarak, "Bir sorun mu var?" diye sordu Ber.
Üst görevli, oturduðu sandalyeden ayaða usulca kalktý. Ber’in karþýsýna dikildi. Elli yaþlarýnda, üstü dökük, yan saçlarý beyazlamýþ þiþman görevlinin, çýkýk göbeði Ber’in göðüs hizasýnda ve hafif temas halindeydi.
"Ziyaretçi kartýný neden iade etmedin?"
Ber, gömleðinin sol üst cebinde asýlý ziyaretçi kartýna, bakarak, "Özür dilerim..." dedi. "Dalgýnlýk..." Mandalýndan gömlek cebine tutturmuþ olduðu ziyaretçi kartýný çýkardý. Üst görevliye uzattý. "Buyurun... Ben de Avukatlýk Kimlik kartýmý iade alayým."
Üst Görevli, uzatýlan kartý alýp masasýnýn üzerine sert bir þekilde fýrlattý.
     Ber, nasýl davranmasý gerektiðine karar veremiyordu. Bir süre suskun kaldý.
Üst görevli eliyle hafifçe itekledi. Ber, bu hareketin kýzýþtýrma, tahrik amaçlý olduðunu anlamýþtý. Yan gözlerle odada bulunan genç görevliye baktý. Onunda durumdan hoþnutsuz olduðu belliydi. Önündeki belgelerle ilgileniyor görüntüsü vermesine raðmen kulaðýnýn kendilerinde olduðu açýktý. Ber, ast görevlinin üstünden çekinmesi düzeneðinden dolayý kendi aleyhine tanýklýk yapacaðýndan yüzde yüz emindi.
     Üst görevlinin elle sarsmalarýnda gittikçe sýklýk ve aðýr yoðunlaþmalar hissediyordu. Onu haklý kýlacak bir davranýþtan çekinmek-le birlikte bir tepki vermesi gerekiyordu. "Sayýn Görevli!" diyerek hitap etti Ber. "Bu davranýþlar size hiç yakýþmýyor, avukatlýk kimliðimi iade edin, buradan sorunsuz ayrýlayým!"
     "Sorun çýkarsa ne olur?"
     Ber iþaret parmaðýný sallayarak, "Sizi uyarýyorum!" dedi. "Bana bir kez daha hafif de olsa dokunarak konuþursanýz, þiddetle karþýlýk vereceðim!..." Bu arada gözlüðünü tutacaklarýndan katlayarak gömleðinin cebine koydu.
     Artýk Ber ile üst görevli yek diðerini, negatif enerji yayan iki hýrçýn göz gibi görüyordu.
     Üst görevlinin kendisinin hazýrladýðý ortamý yumuþatmaya hiç niyeti yoktu. "Sizin hakkýnýzda bana saldýrýya yeltenmenizden dolayý tutanak düzenleyeceðim," dedi.
     Bu gözdaðý öncekilerden farklýydý. Yasayý yasaya aykýrý þekilde kullanma tehdidi içerikliydi. Oluþan ortam ve tanýktan oluþan kanýt üst görevli lehineydi. Onun makam odasýnda bulunuyordu ve tek tanýk onun tarafýndaydý. Haksýzlýk karþýsýnda susmak dilsiz þeytanlýktý. Ber ise þeytaný hiç sevmezdi. "Olanlarý ayrýntýsýyla gerçeðe uygun tutanaða geçireceksen imzalarým,"diyebildi.
     "Lan! Ben sana þimdi gösteririm," diyerek aniden üstündeki resmi kýyafetin düðmelerini iç atleti tamamen görününceye kadar koparan üst görevlinin davranýþlarý karþýsýnda cümlesinin devamýný getiremedi.
     Üst görevli, astýna dönerek, "Ýþte sen de gördün!" diye baðýrdý. "Görev esnasýnda bana müdahalede bulundu, saldýrdý. Hemen tutanak hazýrla!..."
     Dýþ kapýnýn açýlma sesi üzerine her üçü de gözlerini kapýdan giren kiþiye dikti.
     Ýçeri giren sivil giyimli zayýf ve uzun boylu, aydýn yüzlü genç bir beydi.
Üst görevlinin onu görmesiyle toparlanmasý bir oldu.
Ber, gelenin üst görevlinin üstü olduðunu tahmin etti.
Aydýn yüzlü beyin,"Neler dönüyor burada?..." sorusunu Ber, kendisini tanýtarak yanýtladý. Olanlar hakkýnda özet verdi.
     Aydýnlýk yüzlü görevlinin yüz rengi, kýzgýnlýktan doðan kýrmýzýlýða dönüþmüþtü. Üst görevli, ise süt dökmüþ kedi gibi sahte mahcup görüntüsü sunuyordu.
     Aydýnlýk yüzlü görevli, giriþ kontrol üst görevlisine iyice yaklaþarak "Sana kaç kez söyledim?..." diye azarladý. "Avukatlarda kendi alanlarýnda yasal görevlerini yapýyorlar, onlarla uðraþma, diye..."
     Uyarýnýn muhatabý sessiz kalmayý daha yararlý görüyordu, konuþmuyordu.
     Aydýnlýk yüzlü görevli, masada bulunan Avukatlýk kimliðini Ber'e uzatarak, özür diledi. "Üzgünüm!... Buyurun... Kimliðiniz!..." dedi. "Onun adýna özür diliyorum. Bu tür eðitimsiz toplama güvenlik görevlilerinden ne zaman kurtulacaðýz?... Yurttaþlar da, akademisyen güvenlik görevlisi arkadaþlarda bunlardan muzdarip!..."
     Ber, bu temenniye tüm içtenliðiyle aynen katýldýðýný belirtti. Olayý resmiyete intikal ettirdiðinde bir sonuç alamayacaðýný biliyordu. Yapýlacak bir þey kalmamýþtý. Ber, teþekkür ederek ayrýldý.


                         ***

Devamý: 10.SAYFA'DA



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politik roman kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Istakoz Büyüsü / 14. Sayfa
Istakoz Büyüsü / 10. Sayfa
Kimlik No 666 / Kontes Princ - 1
Kimlik No 666 / Kont Drakula - 1
Kimlik No 666 / Arka Kapak Yazýsý
Istakoz Büyüsü /6 Sh.
Istakoz Büyüsü / 13. Sayfa
Istakoz Büyüsü / 16. Sayfa
Kimlik No 666 / Baþlangýç Bölümü
Istakoz Büyüsü / 15. Sayfa

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Saddam, kýzý Irak ve tecavüzcü Bush... [Eleþtiri]


Bahattin YILDIZ kimdir?

Soyutlamalarý seviyorum. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Asimov, King, Kafka, Dostoyevsky...


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bahattin YILDIZ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.