..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Kitabýnýn bir kopyasýný gönderdiðin için saðol. Onu okumakla hiç zaman yitirmeyeceðim. -Moses Hadas
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Politik Roman > Bahattin YILDIZ




1 Temmuz 2002
Dansöz Kývýrmalarý-6.sh  
6.SAYFA

Bahattin YILDIZ


Ber, gözlerini açtý. Karanlýk odada bir çift göz gördü. Iþýk parlaklýðýnda iki göz... Ýki mavi göz... Ýrkildi, titredi. Tüyleri diken diken oldu. Vücudunu kabarýk ürpertiler sardý. Gözlerini kýrpýþtýrdý. Ýki eliyle, iki gözünü ovuþturdu.


:AGIH:
10


     Ber, bir bira þiþesi daha açtý. Açýlan þiþelerin sekizincisiydi.... Sarhoþ olma limitini aþmýþtý.
Her haftanýn pazar günü gelen Yel, aþýrý kirletilmemiþ olmasý nedeniyle çarçabuk bitirdiði ev temizliðinden sonra Ber'i neredeyse zorla banyoya sokarak iyice yýkýyordu. Ama bugün yýkamayý baþaramamýþtý. Ber tavýr koymuþtu. Ayný sýký tavrý, her pazar gerçekleþen cinsel birlikteliðin tamamen sonlanmasý yönünde gösterebileceðine inanmýyor-du. Kendisine güvenemiyordu.
Ber, bu iliþkiyi cinsellikten farklý, hatta zorunlu bir görev olarak nitelendirmeye baþlayalý epey zaman olmuþtu. Yel kanalý ile Maf'la tanýþmýþtý. Maddi durumundaki iyileþmede, iþlerinin yoðunlaþmasýnda, paralý çevre kazanýmýnda, hatta yabana atýlamayacak belirli bir sosyal konumu elde etmesinde baþlangýç noktasý olmuþtu bu tanýþtýrma...
Bir þeyler almak bir þeyler vermeyi gerektiriyordu... Bu bedel artýk kendisine çok aðýr geliyordu... Yel ile Maf’ý neredeyse özdeþleþtirmiþti kafasýnda. Onla arayý bozmak, Maf'la olan iyi iliþkilerinin de hasara uðrayacaðý kuþkusunu duyumsatýyordu. Aslýnda bunun hiçbir mantýðý olmadýðýný kendisi de biliyordu. Sadece tanýþmalarýnda aracýlýk yapmýþ ve bedelini aldýðý iþlerden belirli komisyonlarý ona ödüyordu... Yine de Yel’de kendisini korkutan bir þeyler algýlýyordu...
Ýstemediði bir yemeðin zorla yedirilmesi veya yemek zorunda býrakýlmasýydý bu. Hiçbir ön adým atýlmadan iki tarafta soyunuyor, birleþmeyi gerçekleþtiriyorlardý.
Biyolojik devinim ve patlama gerçekleþse de bir çok
þeyin eksikliðini duyumsuyordu...
Tatminsizlik, boþluk, sýnýrsýz piþmanlýk duygularý benliðini kaplýyor, bu duygular yok olmak üzereyken yine istenmeyen gün, pazar günü geliyordu.
Yinelemeler...
Ýþkence günleri...
Güzel duygularýn, isteklerin törpülendiði günler...
Bir haftada yok edilemeyecek aðýrlýkta suçluluk duygusu...
Bedenini para karþýlýðý, istemediði erkeklere pazarlayan hayat kadýnlarýný Yel'le tanýþmasýndan sonra daha iyi algýlamaya baþlamýþtý.
Ýnsanýn doðasýnda varolan ve hatýrý sayýlýr oranda yer tutan asil cinsellik duygularý, kendisinde ayaklar altýnda sürünüyordu. Ve bunun farkýndaydý...
Ayrýca, her birleþme öncesi bir türlü söyleyemediði, "Senle seks yapmak istemiyorum," olumsuz isteði karþýlýðýnda "Daha önce böyle söylemiyordun?.. Doydun mu?" benzeri laflarý da duymak istemiyordu. Küçük düþürücü, ezici ve yanýtsýz býrakacaðý cümlelerdi bunlar.
Kendisince aldýðý 'Ret kararýný' sürekli bir sonraki seansa erteleyerek bugüne gelmiþti. Bu kararýn uygulanmasý cesaret iþiydi. Bir türlü oluþturamadýðý yürekliliði var etmek için devirdiði biralarý cesaret þurubu iþlevini gösterebilecek miydi kendisinde?...
"Daha hazýr deðil misin?" istek içeren sorusuyla düþüncelerinden sýyrýldý. Yel, altýn bilezikleri dahil soyunmuþ, bir eli belinde bekliyordu.
Ber, 'Evet!... Þimdi!..' tüm cesaretini topladý. Korkularýnýn üzerine gitti. Ne olacaksa olsundu. "Yel! Bu iþi her hafta sonu için kurallaþtýrmasak diyecektim."
"N’oldu? Býktýn mý yoksa?..." diye sordu. Üslup ukalacaydý.
"Hayýr!.. O anlamda deðil de... Ne bileyim... "
"Açýk konuþ! Kývýrma... Kývýran erkeklerden nefret
ederim!" hitabý baðýrtýlý, sesi akortsuzdu. "Ben sana iyilik olsun diye yatýyorum. Bir de muhabbetin hoþuma gidiyor... Yoksa bana tav olan çoook!... Ýstemiyorsan görüþmeyelim... Ama iþlerden elde ettiðin paralardan komisyonumu almaya gelirim yine de..."
     Ber, sevincini belli etmemeye çalýþarak, "Sen bilirsin..." dedi. Soyunuk bir kadýný; soyunma amacýný gerçekleþtirmeden giyindirmek delikanlýlýða sýðmazdý. Son bir kez diþini sýkmalýydý. "Neyse... O halde, son birleþmemizi gerçekleþtirelim."
     Ber, çabucak soyundu... Son iliþkiyi, sona uygun olacak davranýþlarla çarçabuk bitirip derin nefes alacaktý...


                         ***


11


     Solkol, "Gerçi bizim önerilerimizi emir olarak telakki ederler." dedi. Eline aldýðý çay bardaðýndan yudum almadan altlýðýna tekrar koydu. "Buna raðmen yine de iliþkilerini sýcak tut. Geleceðin sana neler göstereceðini bilemezsin. Bu büroyu, ikinci el arabayý almakla geleceðini garantilediðini sanýp ta tembelleþme... "
Ber, onun sözünü tamamlamasýna izin vermedi. "Çayýný neden içmiyorsun?"
"Biraz açýk olmuþ."
Giriþ odasýnda bulunan Mus, sinyali almýþtý. Açýk çayý alarak, daha demli çayý Solkol'a sunmak için salona girdi.
"Ne diyordum?" Üç parmaðýyla saçlarýnýn diplerini kaþýdý. "Sendika baþkaný ile yardýmcýsýný kafaya aldýn mý, Ýþin tamam. Sabit aylýðýn dýþýnda girdiðin her davadan hatýrý sayýlýr yüzde de alacaksýn." Ber'in aðzýný sulandýrdýðýnýn farkýndaydý. Üstüne üstüne gidiyordu. "Ýstemez misin?..."
Ber'in gözleri ýþýl ýþýldý. Beklenen yanýtý verdi. "Kim istemez ki?..."
"O halde dediðim gibi, nabza göre þerbet vereceksin." Demli çaydan yudumu höpürdeterek aldý. "Kiþisel düþünce ve duygularýný sunma..." Ber'in para kazanma dýþýnda baþka derdi olmadýðýný bilmesine raðmen son cümleyi söylemiþti. Gereksiz bir söyleþi olduðunu kendisine itiraf etti. "Gerçi sen iþini bilirsin," diyerek ekledi.
Ber, "Baba Maf, nasýllar?" diyerek suyu çýkan konuyu deðiþtirmek istedi. "Morali bozuk olmalý..."
"Olmaz mý?" diyerek onayladý, Ber'i. "Tüm çabalarýna raðmen üç duruþmadýr, yeðeni býrakýlmadý."
"Ben elimden geleni yaptým ve yapacaðým da..." diyerek bu sonuçtan kendisine pay çýkartýlmamasý gerektiðini ifade etti. "Suçu SahFail'in iþlediðine dair çýkartýlan tanýklarýn da anlatýmýna raðmen býrakýlmadý. Yargý baþkaný ile ona aþýrý baðlý beþ yargý üyesi yine olumsuz oy kullandý."
"8.Anti-hafif Yargý Grubu, bu baþkandan sonra çok deðiþti. Bir dediðimizi iki etmezdi önceki grup..." Baþ parmaðýný, orta parmaðýna sürtüp þaklatarak ,"El altýndan iyi para teklifi de yapýldý... Rest çekmiþ..." Alaycý gülümsedi. "Sodgom ülkesinin kurtarýcýsý sanýyor kendisini."
Ber, anlam akýþýna uyan cümle sarf etti. "Her dönemde böyle Don Kiþotlar çýkar," dedi.
" Ama Maf gurur meselesi yaptý. Gerekeni yapacak!"
Ber, irkildi. Tahmin ettiði þeyse bu çok yanlýþtý, kabullenemezdi. Nihayetinde onlarda kendi iþlerini yapýyorlardý. Titrek bir sesle"Öldürtecek mi?..." diye sordu.
Solkol, kahkahalý gülüþlere geçti. Gülüþün yüzünde oluþturduðu deðiþimden gözleri siyah bir çizgi gibi görünüyordu. "Sen beni güldür-dün!..." Geri kalan kahkahalarýný da boþalttýktan sonra; "Allah' da seni güldürsün," dedi.
Ber, atýlan kahkahalar nedeniyle aklýndan geçen olasýlýðýn düþünülmediði sonucuna vardý. Rahatlamýþtý... Ýçinde kalan soluðu salýverdi. 'Maf’ýn yapmak istediði ne peki?..'
Solkol, Ber'in meraklý bakýþlarýný zevkle seyretti. "Yargý Görevlisi vurmak, toplumda infial yaratýr." dedi. "Bazý yandaþlarýmýz da bizi yalnýz býrakabilirler... Ayrýca yok etme çaresiz insanlarýn iþidir... Çaresiz kalýndýðýnda baþvurulacak en son yol; öldürmektir!"
Ber, bu tavýrlara hep bozulurdu. Ana yanýtýn bir çýrpýda söylenmemesi soluk alýþ veriþ düzeneðini dahi bozuyordu. Ama bunu her bireye yansýtmasý doðru deðildi. Hele karþýsýndaki; Baba Maf'ýn ikinci adamý olursa... "Ne tür bir giriþimde bulunacak, anlatýr mýsýnýz?..." diye sordu. "Tabi ki sizce bir sakýncasý yoksa ..."
     "Seni bizden biri olarak kabul ediyoruz," diyerek rahatlattý, Ber'i. "Bazý politikacý dostlarý kanalý ile merkezden Denetleme Grubu üyesi gönderilmesini temin edecek. 8.Yargýnýn tüm dosyalarý incelemeye tabi tutulacak... Olumsuz rapor tutulacak ve dolayýsýyla baþka bir kente tayin edilmesi saðlanacak... Yerine de uygun olan birinin atanmasýyla sorun kökünden çözülmüþ olacak. Artýk sen de birkaç kelime daha konuþma zahmetine katlanýrsýn sanýrým..."
     "8.Yargý grubunun tüm dosyalarýnýn içeriði yasalara uygun, tertemiz çýkarsa?..."
     "Bir nokta, bir virgül eksikliði her dosyada olur... Ber! Bunu sen benden daha iyi bilirsin."
     "Vay be!..." diyerek sonlandýrdý bu diyalogu Ber. Bölük pörçük duyduðu bazý dedikodularýn gerçekliðiyle yüzleþiyordu. Ve bu gerçeklik tüm çýplaklýðýyla karþýsýndaydý... Bu gücün deðersiz de olsa bir ayaðýný kendisi oluþturuyordu. Ýçindeydi... Gücü bir kez daha duyumsadý. Derin soluma ve oluþan gururla göðsü kabardý. Yanýnda staj yaptýðý Avukat Artsa'nýn bir sözü aklýna geldi;'Sodgom ülkesinde iyi avukat; hukuku iyi bilip, yorumlayan avukat demek deðildir." demiþti. 'Sodgom Ülkesinde iyi avukat; her türlü iliþkiyi kullanarak sonuç alabilen gruplardan en az biriyle baðlantýda olup, onlarýn avukatlýðýný yapan kiþidir.'
Gruplardan kastýnýn ne olduðunu sorduðunda 'Ýsimlerin çok önemli olmadýðýný," belirtmiþti. "Bunu gerçekleþtirebilen grubun rengi ve sesi önemli deðil," demiþti. "Bu bir Politik Grup, herhangi bir adla kurulmuþ bir Derneksel grup, bir dini cemaat grubu, medya grubu, patron veya çalýþan grubu, bir meslek grubu veya herhangi bir görevli grup olabilirdi. Yeter ki, belirttiði gücü taþýsýn ve gerektiðinde Mafyamsý ilkeleri kullanabilsin!"
     Ber, Avukat Artsa'nýn belirttiði gruplardan çoðuyla iliþki kurabilen güçle temastaydý ve kentte o gücü temsil eden liderin biricik avukatýydý.
     Solkol, "Ber! Sendika baþkaný gelmeden önce senden bir istirhamda bulunmak istiyorum," dedi. "Yalýnýz, bunun baba Maf'la ilgisi yok! Benim amcamýn gariban komþularýnýn iþi... Yardýmcý olup olmamakta serbestsin."
     "Lafýmý olur!..." dedi, yapmacýk kýzgýnlýk sunumuyla Ber. "Elimden geleni yaparým."
     "Parasýz bir iþ!" dedi, yan gözleriyle Ber'i inceleyerek. "Avukat tutacak paralarý yok. Adam, iþten atýlmýþ, ekmeðe muhtaçlar."
     Ber, parasal ortam saðlayan insanlara karþý ufak davalarda paradan fedakarlýk yapmasýný bilebilecek kadar meslekte deneyim edinmiþti. Evet, kaz gelecek yerden tavuðu esirgememek gerekiyordu. Ber'de bu anlayýþla, "Para sorun deðil," dedi. "Gerekli masraflarý da cebimden yaparým... Siz olay hakkýnda bilgi verebilir misiniz?"
     "Ayrýntýlarý bilmiyorum. Amcama söyleyeyim suçlularýn babalarýyla gelsin, görüþürsünüz." dedi. "Bildiðim kadarýyla; Küçük yaþlara sahip dört çocuk minibüs parasý istedi diye silahlý gasp suçundan haklarýnda Anti-Hafif Yargý Grubunda dava açýlmýþ."
     Ber, "Olayýn daha farklý olmasý gerekiyor," diyerek hukuksal yorumda bulundu. "Yoksa; dilencilik suç da olsa bunun için bir gün bile içerde tutmazlar."
     "Her ne ise... Yarýn geldiklerinde anlatýrlar, gerekli incelemeyi yaparsýn..."
     Ber, konularýn birbirini takip etmesiyle bulamadýðý fýrsatý yakalaya-rak, sordu. "Solkol! Bir þey sormak istiyorum ama lütfen yanlýþ anlama-yýn!" diyerek Solkol'un sunacaklarýna dikkatini vermesini saðladýktan sonra, "Bazý iliþkilerin nasýl yürüdüðünü..." hafiften gülümseyerek, "Biraz da sizlerin sayesinde öðrenmiþ olduk... Sendikanýn avukatlýk iþlerini almam iyice kesinleþtikten sonra; elde edeceðim paralardan bir miktar komisyon vereceðimi sendika baþkanýna teklif etsem mi, diye düþünüyorum... "
     Solkol, iþaret parmaðýný kaldýrarak, "Sakýn ha!.. Senin dürüstlüðünden þüphe etmeye baþlar, güven kaybedersin," dedi. "Ayrýca senin vereceðin üç beþ kuruþa tenezzül etmeyecek kadar geliri elde ediyor."
     Ber, alnýnda biriken teri elinin sýrtýyla silerek, "Belki sizden çekinir, konuyu ben açayým mý diyecektim." dedi. " Madem öyle, böyle bir teklif de bulunmayacaðým."
     Solkol, "Ya! Zaten sürekli bize iþi düþüyor. Hem Bizim avukattan haraç alabilir mi? Valla gözünü oyarýz."
     Bu esnada telsiz’ den yayýldýðý anlaþýlan gýcýrtýlý sesler duydular.
Solkol, "Sendika Baþkaný geldi, sanýrým." dedi.
Mus, içeri girdi. Beklediðiniz misafirler geldi, demesine fýrsat kalmadý.
Ýçeri doluþtular. Hava Enerjisi Ýþçi Sendikasý Grubu Ad Kenti Ýl Baþkaný Soys ile 1.Yardýmcýsý Bað, ülkede çok az kiþide bulunan Leopar marka makam otomobilinin sürücüsü Badi...
Badi, özel sürücü konumundan çok özel koruma görüntüsü veriyordu.
Üçü de ayný giyim tarzýyla, ayný maðazalardan alýþveriþ yaptýklarý anlaþýlýyordu. Siyah takým, siyah ayakkabý, siyah çorap, beyaz gömlek üzeri sarý kravat... Sarý kravat renginden dolayý ön plandaydý, dikkat çekiciydi.
Solkol ve Ber'le tokalaþtýktan sonra her üçü ayný anda siyah gözlüklerini çýkardýlar. Her üçü de kuaförden yeni çýkmýþ gibi parlak ve bakýmlý yüze sahiptiler. Tümünün gözbebekleri, her insana nasip olmayacak mavimtrak sarý rengindeydi. Lens olma olasýlýðý yüksekti. Sendikacý olmasalardý onlara en uygun mesleðin sinema artistliði olacaðý muhakkaktý.
Sendika Baþkaný Soys, konuþurken özellikle bakýmlý bembeyaz diþlerini ortaya çýkarmak için sözcükleri aðzýnda yuvarlýyordu. Bu da bir özellikti. Ýnsan etkileme sanatýnda yeri olan davranýþlardan biriydi. Belirli makamlara yükselmek, yükseldikten sonra tutunabilmek için Sodgom ülkesinde görüntü çok önemliydi. Ýçsellik ve beyin güzelliði bazen lazým olan kenar mahalle ürünüydü... Ancak günah çýkarmak için sözü edilebilen olgulardý. Bu yönde somutlaþan cümlelerin en etkileyicisi; 'Koþullar öyle gerektiriyor... Aslýnda kalbimiz çok temiz!...' idi ve yaygýn olarak kullanýlýyordu.
Ber; Soys'la ilk kez Maf'ýn Restseyh'de vermiþ olduðu yemekte tanýþmýþlardý. Ýkinci kez yüz yüze geliyordu. Bu kez karþýlaþmaya resmiyet sürülmesi için Ber'in ofisinde diyalog kurmayý uygun bulmuþlardý. Ne de olsa avukatlar, 'Sodgom Yargý Vekilliði Yasasý' ilgili maddesi uyarýnca kamu hizmeti yapýyorlardý. Bu anlamýyla Ber'in ofisi Kamu Hizmeti gören bir yer oluyordu, kendiside kamu hizmeti ifa eden bir görevli. Ofise gelenlere ne denilmesi gerektiði konusunda Ber, içselinde sürekli tartýþýrdý. En çok ‘müþteri’ kavramýný kullanýrdý. Kamu hizmeti görmesi nedeniyle hizmet sunduklarýna 'Vekil Eden,' kavramýnýn oturmadýðýný düþünüyordu. Sodgom Ülkesinde Kamu Hizmeti Gören bazý kiþilerin sivil halka veya sivil kiþilere hitap ederken kullandýðý 'Sayýn... Saygýdeðer... Sevgili... Deðerli..." gibi baþ sözcükler deðiþiklik arz etse de son sözcük '...Yurttaþ!' veya çoðul anlamda 'Yurttaþlar!...' olarak geliyordu. 'Yurttaþ!' en iyi oturan kavramdý.
Devlet alacaklarýný tahsil mevzuatýna göre ise vergi ödeme anlamýn-da 1.sýnýf Sermayedar sayýlýyorlardý. Bunun anlamý ise; bu sýnýftan vergi ödemek zorundaydýlar. Bir fabrikatörle eþit muamele görüyorlardý. Makbuz kesmek zorundaydýlar. Bu haliyle ise, kamu hizmeti deðil, ticari iþ yapýyorlardý. Ticari iþ de ise hizmet sunulana 'Müþteri' sýfatý veriliyordu. Aslýnda 'Müþteri' sözcüðü en uygunuydu. 'Evet'... Evet!... En uygunu galiba yine buydu...' Kendisini düþündü. geçimini temin etmek için elinde imkan olsaydý, bu mesleði seçmeyecekti. Etkileyici bir meslekti, ama yorucuydu. birçok grupla muhatap olmak zorundaydý. Avukatlýk Meslek Grubunda ömür yaþ ortalamasý, diðer meslek gruplarýndan oldukça düþüktü. Bu mesleðin yorucu ve yýpratýcý olmasýnýn kanýtýydý. Ber, bu durumda kamu hizmeti yapma amacý taþýmadýðýný düþünerek, 'Müþteri' kavramýný kullanmaya devam etmeyi kendisine önerdi.
Düþünce bitimi, Soys'un telsiz konuþmasýnýn bitimiyle ayný ana rast gelmiþti.
Az önce Telsiz’le yaptýðý görüþmeleri dayanak göstererek "Ne kadar yoðun olduðumuzu görüyorsunuz." dedi. "Ýnanýn bazý geceler birkaç saat ancak uyuyabiliyorum... Bu kadar çýrpýnmamýza raðmen bazý iþçilere hala yaranamýyoruz."
Ber, "Meyveli aðaç taþlanýr," atasözünü seslendirdi.
Muhabbete giriþ, güzellemeliydi. Çevredekilerin yüzlerini yumuþa-týcýydý.
Soys, gülümseyerek kaldýðý yerden devam etti. "Özellikle çaðýn deðiþtiðini, globalleþme, yenileþme ve yeni dünya düzeni kavramlarýný daha özümseyememiþ bazý eski kafa dinozor iþçilerle uðraþmaktan yöneticiler olarak býktýk," dedi. "Bunlarýn sayýsý da ancak bir elin parmaklarý kadar, olmasýna raðmen eski gelenekten geldiklerinden, bazý safdilleri etkileyebiliyorlar... Direniþ, kanunsuz grev yollarýna sapmamýz için grup oluþturup kendi çaplarýnda bizleri zorlamaya çalýþýyorlar, artýk bunun batý’da olduðu gibi belli kurallarý olduðunun farkýnda deðiller." Bir el kaldýrýþý hareketi yaparak, "Körfez kriziyle bunun üstüne gelen DevMalDen-Y.Dom Holding’in götürdüðü trilyonlardan oluþan ekonomik kriz nedenleriyle bazý iþ kollarýnda iþverenler iþçilerimizin aylýklarýný geciktirince kýyamet koptu. Kanunsuz Grev yapalým denildi. 'Ülkenin fedakarlýk beklediðini söyledik," anlamadýlar. Ýþte körfez krizi de sona erdi. Saddam, 'Çok Uluslu Devlet' in koþullarýný kabul etti. Þimdi geçmiþte ödenmeyen aylýklarda ödeniyor... Mantýklý olmak lazým."
Ber, konuþma içeriðinden Baþkanýn boþ olmadýðýný anlamýþtý. Yanlýþ bir þeyler aðzýndan kaçýrarak bir tartýþma zemini doðurmanýn yararý yoktu. "Tabi ki yeni dünya düzenini; ‘ben tanýmýyorum, içinde yer almak istemiyorum,’ demek hayalciliktir." þeklinde soyut üslup tekniðini kullandý. Risk taþýmayan bir tarzdý. Her zaman yararýný görmüþtü. "Doðu Bloðu ülkeleri dahi duvarlarýný yýkmýþken, halen eski fanatizmi devam ettirmek; devekuþu örneði, baþý kuma sokmaktýr. Deðiþimi yakalamak, yeni taktikler geliþtirmek için güncel yapýyý iyi takip etmek gerekiyor. Önemli olan iþveren ile iþçi sendikalarý arasýnda yapýlacak toplu iþ sözleþmeleri ön görüþmelerinde iþçi lehine ne haklar elde edilebilinir, kanýmca bunun mücadelesini yapmak gerekiyor..."
Ber'e göre sol koltukta oturan Bað’ýn araya girmesiyle konuþmasý yarým kaldý, "Baþkaným! Az zamanýmýz kaldý, misafirlerimiz otele varmýþ olmalýlar..."
"S... et..." dedi, Soys sinirli bir sesle. "Biraz da onlar bizi beklesin! Hatýrlarsan, geçen toplantýya da onlar geç gelmiþlerdi," dedikten sonra Ber’e tekrar dönerek, "Güzel konuþtunuz... "dedi. "Ayný fikirdeyiz... Sizinle iyi anlaþacaðýz."
     Soys'un açýklamalarý soru içermese de konu açmakla Ber’in yapýsýný ve tepkilerini ölçmek istediðini fark ettiriyordu.
     Ber'in içecek ikramýnda bulunma teklifini kibarca ret ettiler.
Ber, kafasýna takýlan ve karanlýkta kalan bir noktanýn aydýnlatýlmasýný istedi. "Yanlýþ anlamayýn, lütfen!.. Size bir þey soracaðým," diyerek baþlangýç yaptý. "Sendikanýzýn iþleri için Ad kenti avukatlarýndan bir meslektaþýmýn yakýn zamana kadar ilgilendiðini biliyo-rum. Onunla çalýþmaktan neden vazgeçtiniz? "
Soru orada bulunanlarda buz etkisi yaratmýþtý.
     Soys yerine yardýmcýsý Bað yanýtladý. "O konuya hiç girmeyelim isterseniz..." dedi. "Bazý iþçileri bize karþý kýþkýrtmaya baþlamýþtý. El çektirmek zorunda kaldýk. Bize sizin gibi dürüst, çalýþkan harbi bir insan lazým. Gerçi Baba Maf'ýn referansý bile tek baþýna bizim için yeterli..."
     Ber, ortamý ýsýtmasý gerektiðinin farkýndaydý. Solkol'da bakýþlarýyla bu mesajý verdi. "Meslektaþ yanlýþ yapmýþ," dedi. "Bizim görevimiz kýþkýrtma deðil, sorumluluklarýmýzý yerine getirmek olmalýdýr. Bu konuda müsterih olabilirsiniz."
Soys, Solkol’a gözlerini dikerek, "Ya!... Daha önceden bu arkadaþla niye baðlantý kurmadýk?" diyerek örtülü serzeniþte bulundu. "Valla niye yalan söyleyeyim kaným çok ýsýndý kendisine." dedikten sonra Ber’e yeniden yönelerek, "Bir ara randevulaþalým, hep beraber yemeðe çýkalým..." dedi çapkýnsal mimikli göz kýrpýþýyla. "Siz bekarsýnýz!... Bizler de evli bekarlardanýz... Güzel piliçlerle eðleniriz? "
     Bulunanlar gerçek sevinç kahkahalarý attýlar.
Ber'in aklýna Markýz geldiyse de es geçti. Ýçselinde sonra tartýþacaðý bir konuydu; bu... "Neden olmasýn, sevinirim," diyerek teklifi olumladý.
     Soys, asýl konuyu az sözcüklerle geçiþtirdi. "Solkol Bey, size söz etmiþtir. Sendikanýn bildik iþleri oluyor, onlarla ilgileneceksiniz. Sözleþmeli Avukat statüsünde olacaksýnýz. Bugünden itibaren aylýk bin dolar tarafýnýza ödenecek, ayrýca her iþ ve dosya baþýna deðerinin yüzde onu tutarýnda para alacaksýnýz. Karþý taraftan tahakkuk edebilecek avukatlýk komisyon ücreti de size ait olacak. Yemekli, yemeksiz her toplantýya katýlma ücretiniz ile telefonla da olsa danýþma karþýlýðý ücretinizin takdirini bize býrakýn... Memnun kalacaðýnýzdan eminim. Teklife ne diyorsunuz?"
     Ber, ne diyeceðini þaþýrdý. Kabul edecekti. Baþka ne isteyebilirdi, 'Allah'tan belasýný isteme dýþýnda...'
     "Teþekkür ediyorum. Teveccühünüze layýk olmaya çalýþacaðým."
     "O halde, sorun yok. Yarýn bir ara Sendika binamýza gelirseniz sevinirim. Hazýrda bulunan sözleþmeyi birlikte imzalayalým."
     "Yarýn sizdeyim,"diyerek yanýtladý Ber isteði.
Bað, toplantý saatini bir kez daha anýmsattý...
Sendika görevlileri ile Solkol, Ber'le tokalaþarak ofisten ayrýldýlar.


                         ***


     Ber, önceden hazýrladýðý sorularý yöneltiyordu. "Med! Arada telefonla beni arayýp masrafa giriyorsun," dedi. "Ekonomik durumunu bilmiyorum, ama ben de katký sunmak istiyorum."
     "Senin parana ihtiyacým yok!"
     "Hayýr! Hayýr!... Yanlýþ anladýn. Telefon numaraný bana bildirirsen, arada ben de seni arayabilirim..."
     "Beni kandýramazsýn!"
     "Aylar oldu," dedi, Ber. "Hala sana güven aþýlayamadým."
     "Sana güveniyorum!"
     "Sorun ne peki!"
Ber, aðzýný ahizeden kýsa bir an uzaklaþtýrarak derinlerden gelen soluðunu salýverdi. "Yüz yüze görüþme isteðimi reddediyorsun... Hadi bundan vazgeçtik telefon numaraný bile vermiyorsun!"
     Med,"Her þeyin bir zamaný var. O an geldiðinde isteðin gerçekleþecek... Sabýr; yapýlacak bir þey yoksa iyidir," dedi. "Hem telefonu sorun yapma, faturalarý ödeyebilecek kadar param var... Biliyorsun, seninle telefonsuz iletiþim de bulunma yeteneðim de var..."
Ber, heyecanlandý. "Evet! Altýn sarýsý yazýlarla mesaj göndermiþtin."
     "Seni korkutunca bu tür iletiþimlerden vazgeçtim."
     "Korktuðumu inkar edemem," dedi. Sigarasýndan bir yudum daha duman çekti, býraktý. "Hazýrlýksýz yakalanmýþtým... Artýk, bu tür iletilerden ürkeceðimi sanmýyorum... Benim korkum..." durakladý.
     "Evet!.." diyerek sözcüklerin devamýný getirmesini istedi Med.
     Ber, "Benim korkum; senin hakkýnda fazla bir bilgi birikimine sahip olamayýþým," dedi. "Diyaloglarýmýzdan edindiðim izlenimlerin hayalimde oluþturduðu sanal kiþiliðinle, gerçek kiþiliðin arasýnda fark olabileceði ihtimali!"
     Med,"Sanal kiþiliðim nasýllarmýþ bakalým?" diye sordu. Ses tonu alaycý makamdaydý.
     Ber, bozulduðunu yansýtmamaya çalýþarak, "Ýçsel, dýþsal ve beyinsel mükemmellik!" diyerek özetledi.
     "Kimse mükemmel deðildir!"
     "Sanalým da oluþturduklarým sorgulanamaz." dedi, Ber. Sesi sertleþ-miþti. Bam teline basýlan bir kiþinin ani tepkisini sunuyordu. "Sanalým eleþtirilemez, denetlenemez, suçlanamaz, ayýplanamaz!"
Ber, aslýnda önceden hayalinde oluþmuþ diþi kiþiliði hiç görmediði Med’de somutlaþtýrmýþtý. Kýzgýnlýðý bundan kaynaklanýyordu.
     Med, "Hey! Ne oluyoruz, bir saniye!" diyerek, Ber'in bol virgüllü cümlesinin uzayýp gitmesini engelledi. "Bir gün beni gördüðünde ve tamamen tanýdýðýnda benle sanalýnda oluþturduðun kiþiliði karþýlaþtýrýrsýn... Emin ol bu konuda hiçbir yorumda bulunmayacaðým... Ayný veya farklý olsa da sanalýn sana ait ve tepe tepe kullanmakta özgürsün."
     Tepkisinin ne kadar anlamsýz ve gereksiz olduðunu düþünen Ber, "Boþ bulundum..." diyerek özür diledi.
     Med, "Özrün kabul edildi," dedikten sonra "Fýrýndan sinyaller geliyor, Kadayýfýn altý kýzarmýþ olmalý... Bakmak zorundayým, Kusura kalma..."
     "Bir saniye kapatma!..."
     "Evet! Beyim baþka emriniz?..."
     Ber"Yine özür dilemem gerekiyor," dedi, mahcup ses tonuyla. "Heyecanýma veriniz... Size saygýsýzlýk etme amacýnda deðildim."
     "Sorun deðil," dedi, Med. "Ýçselinizi okuyabiliyorum... Ayrýca bu tür ayrýntýlara kafayý takacak biri de deðilim... Seni dinliyorum?"
     Ber, "Biraz önceki sorumun yanýtýný vermediniz." dedi. "Mer Kentinde bulunan arkadaþým avukat Artsa ile neden yakýndan ilgilenmem gerektiðini açýklamadýnýz."
     "Bu konuda ayrýntýya girmek istemiyorum," dedi. Med' in sesi bu kez otorite kokuyordu. "Bana güveniyorsan dediðimi yapmalýsýn. Onu ne kadar çok sevdiðini biliyorum... Hadi sana iyi akþamlar!"
     Ber'in "Ýyi akþamlar!" karþýlýðýný beklemeden telefonu kapadý.
     Ber, yenilgin bir savaþçý yorgunluðunu duyumsadý. Her akþam Med'in telefon edebileceði ihtimalini gözeterek, beyninde sorular hazýrlý-yordu. Onun gizemini açýða çýkartabileceði, çözebileceði, çözülmesini saðlayabileceði ve hatta yüz yüze görüþme konusunda ikna edici etkilerde bulunabileceði, yönlendirici sorulardý bunlar.
En azýndan telefon numarasýný bildirmesini saðlayarak, telefonun kurulu olduðu adresin tespitini yaparak, bir akþam kapýsýnýn ziline basmayý düþlüyordu.
Med’in kapýnýn önünde endamýný göstererek "Size nasýl yardýmcý olabilirim?" sorusuna karþýlýk "Ben Ber!" yanýtýný aldýðýnda onun yüzünde oluþacak þaþkýn ifadeyi zevkle izleyecekti, gözünü kýrpýþtýrmadan, zile basmadan önce temizlediði gözlük mercekleriyle...
Ya kendisini tanýyorsa?... Bu ihtimalde yine þaþýracaktý. Bu kez; "Hayýr!... Olamaz!... Ber!... Beni nasýl buldun?..." benzeri nidalý sözcükler kullanacaðýna yüzde yüz emindi.
     Ya o tanýdýk biri veya tanýdýk birinin yakýný çýkarsa?... Galiba bu olasýlýkta kendisi de en az Med kadar þaþýracaktý. Bu son olasýlýðý daha fazla irdelemek istemedi. Hoþuna gitmemiþti....
     Soðutucudan kendisine soðuk bir bira çýkardý. Kapak açacaðýný bulamadý. Diþleriyle açtý....
Ýlk çekiþte çeyreðini bitirmiþti.
Ýkinci çekiþiyle bira yarýlanmýþtý.
Üçüncüsünde ayný baþarýyý gösteremedi. Ufak bir yudum alabilmiþti.
Elinde ki þiþeyi sehpanýn üzerine býraktý. Koltuða oturup öne doðru bükülerek, iki avucunun arasýna yanaklarýný aldý.
Neden bunu düþünememiþti?...
Aptal yerine konmuþtu...
Bazý çýkarýmlarý anýnda elde edememe eksiði bireysel tarihinde yabana atýlamayacak kadar çok yer kaplýyordu.
Med, içselini okuyabiliyordu...
Bunu kendiside itiraf etmiþti.
Konuþma içeriði de bunu yansýtýyordu.
Ayrýca telepatik yetenekleri olduðunu belirtmiþti.
Altýn sarýsý yazýlarla, çalar saati kurmadýðý gecenin sabahý uyandýrma servisine uyandýrýlmasý gibi olaylarla bunu da kanýtlamýþtý, önceden...
O halde ona bir þeyler açýklamasýnýn ne anlamý vardý?...
Onun kendisine soru yönlendirmesi, açýklamalarýný dinlemesinin ne anlamý vardý?...
Ondan istediði sonuçlarý elde etmek için önceden oluþturduðu taktiklere soru þablonlarýna da gerek yoktu...
O!... Ýçselini gözetiyordu. Duyumsamalarýný, düþüncelerini, algýlamalarýný kýsaca tüm benliðini biliyordu.
Çevresini, yaþadýklarýný biliyordu.
Ýnanmamakla birlikte; dediði gerçekse geleceðini de biliyordu.
Belki de þu anda ki düþündüklerini bile algýlýyordu.
Markýz'la olan birleþmesi sonrasý "Mutlu oldun mu?" sorusunu anýmsadý.
Ber, zincirleme giden düþüncelerle kendinden, benliðinden uzaklaþtýðýný hissetti.
Neler düþünüyordu? Bu düþüncelerde yoðunlaþtýkça kendisine yabancýlaþýyor gibiydi.
Bu hafta bu sorunu çözecekti. Güvenlik sistemlerinde uzman bir firmanýn, evinde arama yapmasýný saðlayacaktý. Çýplak gözle, deneyimsiz aramalarýnda kendisi bir þey bulamamýþtý. Ama uzman tarayýcýlarýn, en azýndan kendisini izleyen ve dinleyen bir göz kamerasý ile verici bulabileceklerine adý gibi emindi.


                         ***

Devamý: 7.SAYFA'DA



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politik roman kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Istakoz Büyüsü / 14. Sayfa
Istakoz Büyüsü / 10. Sayfa
Kimlik No 666 / Kontes Princ - 1
Kimlik No 666 / Kont Drakula - 1
Kimlik No 666 / Arka Kapak Yazýsý
Istakoz Büyüsü /6 Sh.
Istakoz Büyüsü / 13. Sayfa
Istakoz Büyüsü / 16. Sayfa
Kimlik No 666 / Baþlangýç Bölümü
Istakoz Büyüsü / 15. Sayfa

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Saddam, kýzý Irak ve tecavüzcü Bush... [Eleþtiri]


Bahattin YILDIZ kimdir?

Soyutlamalarý seviyorum. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Asimov, King, Kafka, Dostoyevsky...


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bahattin YILDIZ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.