"Ýþimden büyük tat aldýðýmý söylemeliyim." -John Steinbeck |
|
||||||||||
|
Ramazan abi gelene kadar aðlamaklý ses tonuyla dua okumaktan sesi tamamen kýsýlmýþ, alnýndan su gibi terlerler akýtýyordu. Nihayet acile hýzlý bir giriþ yapýp hemen nöbetçi doktora minik Buraðý teslim ettik. Abinin, oðluna duyduðu sevgi ve merhameti o zaman bekar olduðum için tam olarak anlayamamýþtým belki ama yaþadýðý derin üzüntü ve endiþeyi 1 km öteden anlayabiliyordum… Her ne ise, Doktor kýsa bir muayeneden sonra; – Çocuða yediði bir þey dokunmuþ.- dedi. Ramazan Abi; – Buzdolabýndaki 1 kiloluk dondurmanýn hepsini tek baþýna yemiþ hocam- dedi. Mesele artýk anlaþýlmýþtý! Doktor hemen gerekeni yapmaya ve çocuðu tedavi etmeye baþladý… Ancak zaman ilerledikçe abiyi teskin etmek, çocuðu iyileþtirmekten daha zor bir hal almaya baþlamýþtý… Aðlamaklý konuþmalar, kendi kendine kýzmalar, eþine sitem, kendine sitem ilaahir… Doktor Ramazan abinin bu haline daha fazla dayanamadý: – Ramazan Bey, oðlunuza karþý duyduðunuz sevgiyi, muhabbeti, merhameti ispat ettiniz. Ancak çocuðu siz hasta etmediniz. Yediði dondurma hasta etmiþ lütfen artýk üzülmeyin…- dedi. – Elbette öyledir hocam ancak bizde de kabahat çok- dedi. Doktor, Ramazan Abi’nin verdiði bu cevabý beðenmedi. Minik Buraðý kucaðýna alýp: – Burak oðlum, babaný mý yoksa dondurmayý mý daha çok seviyorsun?- diye sordu. Buraðýn Cevabý Netti: – Dondurmayý…- dedi… Burak o zaman 5 yaþýndaydý. O sevdiði þeye fazla düþkünlüðün kendisine zararý olacaðýný, ayrýca onu temin edenin babasý olmasý cihetiyle, öncelikle onu sevmesi gerektiðini, onun için hiçbir þeyi esirgemeyenin, dondurma gibi bir þeyle kýyas bile edilemeyecek bir varlýk olan babasý olduðunu bilecek, idrak edecek þuurda deðildi. Sadece nefsinin sesini dile getirmiþti. Ýþte biz bugün o 5 yaþýndaki Buraðýn düðününe gittik. Nihayetinde sevdiði kadýna kavuþup dünya evine girdi. Görüyorsunuz 20 yýl gibi kýsa bir süre içinde Burak okulunu bitirdi, iþinin baþýna geçip para kazanmaya ve nihayetinde evlilik nimetine kavuþtu… Peki biz büyükler? Biz büyükler ise çoðu zaman 5 yaþýndaki þuursuz Buraðýn durumuna düþüyoruz… Bize her türlü nimeti nasip eden Hakka, bize deðer veren, nimet veren, O Rahman’a yönelmemiz gerekirken; dünya hayatýný ve dünya nimetlerini çok daha sever hale geldik gibime geliyor… Bu hayatýn süsleri, sanki herkese asýl görevlerini unutturmuþa benziyor. Baþta bana! Þu üç günlük dünya hayatýna olan düþkünlüðümüzün huzuru ilahide hesabýný vereceðiz hep birlikte… Bilmiyorum siz ne düþünüyorsunuz…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |