Bana arkadaþýný söyle, sana kim olduðunu söyleyeyim. -Cervantes |
|
||||||||||
|
Önce genel hatlarýyla ülkemizdeki kitap olayýna bir bakalým: Türkiye’de bir yýlda 500-600 tanesi roman olmak üzere yaklaþýk 1000 kitap basýlýyormuþ. Her kitaptan ortalama 1000 adet basýlsa tam bir milyon kitap eder. Bu yeni kitaplarýn tükenebilmesi için bir milyon alýcý olmasý gerekir. Bu kadar yeni kitap alýcýsý bulabilir miyiz? Hayýr… Kanýtý da ortada: Gidin matbaalara, gidin yayýnevlerine depolarýnýn kitapla dolu olduðunu göreceksiniz. Ýnternet kitap satýþ siteleri %50’lerden fazla indirimi boþuna yapmýyorlar… Buna raðmen stoklarýný tüketemiyorlar. Her yýl stoklara yüzbinlerce kitap eklendiðini bir düþünsenize! Yazýmýn baþlarýnda bedava verdiðinizde bile bazýlarýnýn kitabýnýzý almak istemediklerini söylemiþtim. Bu konuda bir anýmý nakledeyim: 2-3 sene önce bir yayýnevi, Üsküdar iskelesinde bir kitap satýþ yeri açmýþtý. Adý çok hoþtu: Kitap Gemisi. Orayý gezerken sadece o yayýnevinin deðil, çok sayýda deðiþik yayýnevi ve yazarýn eserlerinin de bulunduðu dikkatimi çekti. Görevliye ben de kitaplarýmý getirsem satmayý kabul edip etmeyeceklerini sordum. O da beni yayýnevi sahibine yönlendirdi. Sað olsunlar, yayýnevi sahibi olumlu cevap verdi. Dört kitabýmýn her birinden 50’þer tane, toplamda ise 200 kitabý oraya götürüp teslim ettim. Ýki ay sonra uðradýðýmda bir tane bile satýlmadýðýný öðrendim. Dört ay sonra ise yayýnevinden beni arayýp kitap satýþ yerini kapatacaklarýný ve kitaplarýmý almamý söylediler. Yani KÝTAP GEMÝSÝ BATIYORDU… Kitaplarý almak için gittiðimde dört aylýk süre içinde sadece bir kitabýmýn satýldýðýný söylediler. Kitaplarý geri götürmek tam bir eziyet olacaktý. O yüzden iskelede kitaplarý daðýtacaðýmý söyleyince görevli kýz “Hocam yapmayýn! Yazýktýr emeklerinize…” Diyerek beni vazgeçirmeye çalýþtý. Kararlý olduðumu görünce yardým etmek için benimle geldi. Ýskelede önüme çýkana verdim kitaplardan. Kabul etmeyenler de oldu, hem de azýmsanmayacak kadar… Yüzüme þaþkýn þaþkýn bakanlar, kitabý uzatýnca kafasýný yana çevirenler ve tek tük de olsa teþekkür edenler de vardý. Kitaplarýn yarýsýný bu yolla tüketmiþtim. Geri kalan yarýsýný da aldým ve bir otobüse binip Kadýköy’e gittim. Bunlarý da Kadýköy Akmar Pasajýndaki Sahaflar Çarþýsýnda bulunan kitapçýlara ücretsiz verecektim. Hiç olmazsa kitaplarým bir kitapçýda okur tarafýndan görülsün diye düþünmüþtüm. Oradaki dükkanlarýn hepsini inceledim. Çoðunda sahibinden baþka kimse yoktu. O nedenle moraller oldukça bozuktu! Bazýlarý elimdeki poþetlerde kitap olduðunu görünce sanki “Biz kitaptan býktýk, bu adam da bize kitap getiriyor!” der gibiydiler. Ücretsiz birkaç kitap býrakmak istediðimi söyleyince yüzü deðiþenler olduðu gibi baþý ile tezgahý iþaret edip “At oraya!” diyenler de oldu. Tabii teþekkür edenler de… Sevgili okur, yazýmýn birinci bölümünü çeþitli sitelerde yayýmladýktan sonra çok sayýda mesaj aldým. Meðerse bu konudan muzdarip olan sandýðýmdan da çokmuþ! Bir vurduk, bin ah iþittik! Moralini bozduklarým olmuþ, moral verdiklerim olmuþ, yazmaktan asla vazgeçmeyecek olanlar varmýþ… Çare üretenler de var elbet. Mesela bir okur, tanýnmamýþ yazarlara çeþitli dergi, yayýnevi ve vakýflarýn düzenlediði yarýþmalara katýlmalarýný önerirken, baþka bir okur ayný yarýþmalarda adam kayýrýldýðýndan yakýnýyor. Yani “Al gülüm, ver gülüm” hesabý… “Kitapsýz aþým, kaygýsýz baþým!” diyerek atasözünü deðiþtiren bir baþka okur þöyle devam ediyor: “Kitap yazmak için gece gündüz çalýþacaðým, bastýrmak için aylarca yýllarca koþuþturacaðým, cebimden para harcayacaðým, okura ulaþtýrmak için taklalar atacaðým. Ne için? Kitap sahibi olmak için. Sonra da belki yazdýðým kitap nedeniyle yargýlanacaðým ve belki de hapse atýlacaðým. N’oldu þimdi? Temel’in iþine döndü bu kitap iþi… Yok yok istemem… Kitap mitap istemem… Kalsýn…” Devletin konuya el atmasýný isteyenler de olmuþ. Bunlar umutsuzca da olsa devletten bir yardým bekleyen okurlar. Devletin yapabileceði çok þey var ama yapmaz. En basitinden kitap iþlerindeki KDV’yi düþürebilir. Böylece kitap maliyetleri azaltýlabilir ve daha çok kiþi daha ucuza kitap alabilir. Tabii bunu sorgulayan insan yetiþtirmek hedefi olan bir devlet yapar. Halkýný cahil býrakýp koyun gibi gütmeyi hedefleyen bir devlet neden yapsýn ki… Varlýklý kiþiler bu konuda bir vakýf kurup, yeni yazarlarýn topluma kazandýrýlmasýný saðlayabilirler. Böyle bir teþebbüs ülkeye ve insanlýða büyük bir hizmet olur. Hayýrsever kiþilerin yapabilecekleri de var. Kazanacaklarý sevap da oldukça fazladýr. Mesela masal kitaplarý yazan bir arkadaþ, bastýrdýðý eserini bir okulun öðrencilerine ücretsiz olarak daðýtmýþ. Bu uygulama bir hayýrseverin çok hoþuna gitmiþ. Arkadaþla konuþup rýzasýný almýþ ve o da, baþka bir okulun öðrencilerine arkadaþýn bastýrdýðý kitabýný hediye ederek bir hayýrseverlik örneði göstermiþ. Geçen gün bana ulaþan bir dergide o ayki baský ücretini üstlenen bir hayýrsevere teþekkür edildiðini görünce sevindim. Umarým bu konuda daha çok örneklere ileriki günlerde rastlarýz. Sevgili okur, buraya kadar anlattýklarýmdan sonra hâlâ “Eyvah, kitap yazdým!” diye feryat ediyorsan, yazý amacýna ulaþmamýþ demektir. “Yazdým, daha da yazacaðým ve yazdýklarýmý bir þekilde okura ulaþtýrmanýn mücadelesini vereceðim. Zorluklar beni yýldýramaz, yolumdan döndüremez.” Demenizi isterdim. Son sözler Oruç Baba’dan: *-Bilgi aðacýný atalar diker, çocuklarý ve torunlarý ise bakýmýný üstlenir. Bizim için dikilenlere en iyi bir þekilde bakmalýyýz; ayrýca, çocuklarýmýz ve torunlarýmýz için de bilgi aðacý dikmeliyiz. *-Bilgi çiçeðinin kokusunu bilen, onu düþünce bahçesine eker. *-Bilimden uzaklaþan toplumlarda doðan boþluðu, hemencecik dogmalar doldurur.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |