Aşk Yağsa Üstüne Kaldırıp Bakmazsın Başını
Yağmur gibi yağsam, aşkla sarsam yinede yokum düşlerinde, gözlerinde... işte bu acıtıp kanatır kalbimin duvarlarında yazılı olan isminin bütün harflerini
"Yazmak, aslında ölmek için bir bahanedir; okumak ise bu bahaneyi ertelemenin en zarif yoludur." - Umberto Eco"
"Yazmak, aslında ölmek için bir bahanedir; okumak ise bu bahaneyi ertelemenin en zarif yoludur." - Umberto Eco"
Yağmur gibi yağsam, aşkla sarsam yinede yokum düşlerinde, gözlerinde... işte bu acıtıp kanatır kalbimin duvarlarında yazılı olan isminin bütün harflerini
Nasıl ki; bir yıldız kaybolur, bir karnın boşluğunda
YZ
Bertolt Brecht hakkında anlatılan nükteler.
İskender Pala
Ölüleri yaşayanlar gömmeli, fakat burada yaşayan hiç kimse yok; hayatta olanlar uykuda geçiriyorlar ömürlerini. Sen onlar için mutluluk yaratamazsın, kendi kederlerinin bile farkında değiller, üzülemiyorlar bile artık, çünkü çoktan tükenmişler.
Oynayan çocuklar: Mehmet, Emre, Suna, Hilâl, Ömer, Defne.
(Mehmet, Emre, Hilâl sıraya ya da sandalyelere oturmuş. Mehmet ortada oturuyor ve elinde kitap var. Suna ayakta. Hepsi kitaba bakıyor.)
İnsanlık, genetik alandaki gelişmelerle nasıl başa çıkacak? Hem artık insanlık ne demek? Maxonlar, Knotlar, İntelekler, Myonlar... Onlar da insanlıklarının kabulünü istiyor...
Bu öyküyle 2010 Türkiye Bilişim Derneği Bilimkurgu Öykü Yarışmasına katılmıştım.
Birinin sağında , öbürünün solunda onca yer olmasına karşın bitişik sandalyelerinde omuz omuza oturan iki yaşlı , “Eee?” diye üsteledi.
Mars savunma sistemleri başkanı doktor Merilayn’a paralel evrenlerin varlığı hakkında bir araştırma yapmasını istemişti. Merilayn yaptığı araştırmalar sonucu farklı boyutlarda 21 evren olduğunu saplamıştı. Bu evrenler arasında geçiş yapmamın mümkün olduğunu her ne kadar savunmuş olsada Marsın girdiği ekonomik kriz sonrası araştırmaları için ayrılan ödenek kesilmişti.
Hayatımın en büyük hediyesini on üçüncü yaş günümde almıştım. Annem bana bir baba armağan etmişti. Esasen böylesi bir durum sürpriz olmamıştı, beni şaşırtan asıl olay annemin aynı gün ölmesiydi.
Babil Kulesi İşçisi adlı hikayemin devamıdır. Daha devam edecektir. Sizlerden alacağım yorumlar bu konuda bana oldukça yol gösterecektir....
Anneannem avludaki ahırda akşam üstü ineği sağarken ben ahırın kapısına oturur onun sağmasının bitmesini beklerdim. Sağma işlemi bittikten sonra ılıcacık sütü kovadan bir tasla alıp bana içirirdi.
Baba sevgi ve şefkatini özümsemiş bir çocuk için baba eksikliği, yeri doldurulamayacak bir boşluktu
Gaye Boralıoğlu