"“Yazarlık, kelimelerin tacizine uğrayan bir ruhun, kahveyle intikam aldığı oyundur.” – Franz Kafka"

Öykü > Anı

karamsar

Bir Baba,bir Oğul,iki İnsan

Kendimizi çok güçlü sandığımız çağlar geride kalır birgün ve gözlüksüz gazete okuyamaz,soluklanmadan
merdiven çıkamaz hale geliriz.O zaman hayatta iseler,
anne-baba algımız,sevgimiz değişir.Gidilen meşakkatli yolun bir yerinde bir onlara,bir kendimize bakar,niçin yanıldığımızı sorgularız.İşte bu öykü böyle bir soluklanma ve sorgulama anında yazıldı.

üzgün

Maske Ardı Aşk

“ Can tene düşünce hayat buluyor,\*
Hayat bedene düşünce sevgi arıyor,
Bana ismimi sorma,
İsim toprağa düşünce mezar oluyor…”

üzgün

Olasılıksız

Başka bir şehre taşındığından beri, bir haftadır haber yoktu babasından. Ne bir mektup, ne bir telefon… Ölmüş olabileceğinden şüpheleniyordu yirmi iki yaşındaki öz oğlu.

olumsuz

Çaki, Çakmak, Bıcak, Tarak

Meriçli kalabalığa döndü. “Yahu bu gâvur, Makedonca bile bilmiyor.”dedi. Kalabalık birden gülmeye başladı. Sonra “Ben insanlığımı yaptım. Adım Hıdır, elimden gelen budur.”deyip kendisi de gülmeye başladı. Bu lafın üzerine kalabalık makaraları iyice koyuverdi. Toplananlar aradıkları eğlenceyi bulmuşlardı. Etrafındaki kalabalığın güldüğünü gören yabancı adam da gülmeye başladı. Ama o

olumsuz_sonra_olumlu

Mavi Boncuklu Hayaller

SİMSİYAH GÖZLERİYLE DÜNYAYA MASMAVİ BİR MAVİ BONCUK GİBİ BAKABİLEN BİR MAVİ BONCUĞUN IŞIĞINI TÜM İNSANLARA MUTLULUK ŞEKLİNDE YAYMAYI BAŞARAN TEK KADINA
Sonra o göründü kapıda gözleri gülerek geldi yanıma. Bana bir kutu uzattı. Kutuyu açtım ve gözlerim kamaştı. O kadar çok mavi boncuk vardı ki kutunun

nostaljik

Arnavut Kaldırımlı Sokak

Deniz kıyısında bir şehir... Her nefes alışta çiğerleriniz iyot kokusuyla dolardı sonuna kadar. Deniz hemen karşıda iki adım attınız mı önünüze dikilir. Ben buradayım der hatırlatır kendini...

nostaljik

Kırmızılı Ev

İlkokul iki veya üçüncü sınıftaydım. Okumayı öğrenmiştim. İlk heveslerimden biri, her çocuk gibi resimli kovboy kitapları okumaktı.

üzgün

Musa' Yı Sevgi Öldürdü

Musa bu ne zaman ne yapacağını kestirmek zordur. Bazen neşe içinde, bazen Karadeniz de batan gemileri sahiplenir. Aynı dönem aynı okulun iki ayrı bölümünde iki toy taşra öğrencisi... Musa ve ben... Gözümüz açılmadan elimizde valiz Ankara yollarındayız. Kayıt sırasında tanıdım ilk kez onu. Tanışma o tanışma, uzun süren

olumlu

Hamam Sefası

Kurnadan aldığı bir maşrapa kaynar suyu göbek taşına boca edip deriden yapılmış göbek taşı yastıklarını atıyor ortaya ve bize “Yatın!” diyor. Hayatımda ilk defa bu kadar buyurgan bir ses ve tavır ile karşılaşıyorum ve kuzu kuzu bu aldığım emre itaat ediyorum.

karışık

giriş

yazılarıma giriş olsun

karışık

Pantolon

Çaylarını yudumlayıp, dolunaya karşı birer sigara yaktılar, hala büyüklerinden gizli sigara içiyor olmanın heyecanıyla.. Sonra türküler söylediler birlikte, sesleri ovada yankılandı:
Derdim çoktur hangisine yanayım
Yine tazelendi yürek yaresi
Ben bu d

üzgün

Biyografimin Coğrafyasında Gezintiler

Pazartesi sabahı babam beni erkenden uyandırdı. Her zaman başında gezdirdiği, güneşten iyice solmuş, lacivert rengi beyaza dönmüş yün beresini bana giydirdi. Beni her zaman tıraş eden kasabamızın en usta berberi Cicim Hasan’a gönderdi. “Parasını verdim. Seni erkeden dükkanda bekliyor.”diye de ekledi. Sabahın saat yedi buçuğunda berber dükkanına gittim.

Başa Dön