Öykü > Anı
Sıradan Bir Gün
sıradan bir gün değil…
Bir kabusun ortasından başlıyorum, içim biraz uyku istiyor, aleni sevişmek az biraz da…
Yine geçici sahiciliklerin dokunuşlarıyla evcilleştiriyorum kendimi, masalım her geçen gün daha da kalabalıklaşıyor ama gözüm hiç birini ısırmıyor…
Keyifsiz bir yağmur düşüyor toprağın çıplak göğsüne,
"Bekle Bizi İstanbul"
Haydarpaşa Garının önünde, iskeleye yakın bir bankta, elinde yarım simit, yanında çantası, siyah paltolu bir kadın oturuyor. Gözlerini denizden ayırmadan İstanbul’u dinliyor. Değil gözlerini kapatmak, kırpmak bile istemiyor. Herşeyi nakşetmeli belleğine , daha epey bir süre bu resimlerle oyalanacak.
“Sanki karnımın üstünden geçiyor vapurlar...Ne çok martı
Hatıralar Geçidi - 1
Hatıralar artık size kayıtsı kalamayacağım.İşte burdasınız yanıbaşımda.Bazen belirsizleşiyorsunuz ,bazen capcanlı karşıma dikiliyorsunuz.En iyisi varlığınızı güvence altına almak,sizi yok olmamak üzere kayıtlara geçirmek.Hadi bakalım.
Anneler Gününüz Mübarek Olsun Öğretmenim!
Ne kadar sıcaktı. Sıcacık... bir zamanlardan bir anı...
İçinde Bulunduğum Durum
Dengemi kaybetmek üzereyim, boynuna yaslıyorum ağır kafamı, huzur içindeyim.
Ayva
Bazen olur..Bir düş kuruverirsin..Sonra o düşün hep düş kalacağını acı bir desturla öğreniverirsin..Bazen oluverir..Ama çok acıtır.Ama anılar çok canlılar.Deneyimsizlik en acı deneyim.Denemeyin.
Mavinin Sonsuzluğunda Özlemim
Götürür bizi
Bazen bir şarkıda ki melodi,
Bazen hayal gibi bir görüntü,
Bazen bir bebeğin gülümsemesi,
Bazen koca bir adamın gözyaşları,
Melek Biblo
Hep bir ablası olsun istemişti. Mahallenin çocuklarından kaçıp, sığınmak için ama yoktu. Ne zaman yanında ablası ile geçen birini görse içi burkulur. Abla ile dolardı gözleri, minik gözleri...
Haftalık Pusu – II – Kışkırtma
-Ne bişiriyon aba?
\- Mercimekli pilav...
-Aba sen de sanki başka birşey bilmiyon, her ikigünde bir aynı şeyi bişiriyon,
\- E get öte sıracalı, içine düşecan gazanın,
-Aba madem pilav bişiriyon, bari zamanında getirde sufruya, şöyle ağzımızın dadıynan bi yemek yiyek ısıcak,
Rakı Bahanesi
Şehrin iyice dışına çıktık. Arabamız toprak yolda, bir çukura gire, bir çukurdan çıka yol alıyor. Yol kötü ama manzara güzel...
Kör Bir İnsanın Son Dileği
Yaşanmış bir olaydr.Elimizde olan herşeyi kaybettikten snra anlıyoruz.Ne de olsa çiğ süt içmiş insanoğlu...Davrnışlarımız farkına varmadan sergiiyoruz..Düşünmeden..daha sonra herkes kayboluyor aniden...İşte o zaman alıyoruz hatamızı ve iş işten çoktan geçmiş oluyor...
Baraj Yolunun Karşısı
Baraj Yolu iki farklı dünyanın tam ortasında... Bir ekvator. Yolun bu yanı Rıza abinin dünyası öbür yan yavuklusunun. Rıza abim mahalledeki çay bahçesinin sahibi. Daha doğrusu babasından devir aldı, şimdi kendisi işletiyor. Uzun boylu, kalın kaşlı, ela gözlü bir yiğit. Saçlar daim taralı, üst dudakta Ayhan Işık vari
Çıkar Ağzından Baklayı
Bir iş dönüşüydü…
Güneş Sarayburnu’na doğru uzanmış, havayı hafiften kızıl rengine boyamıştı. Beşiktaş’tan taşınıp Cihangir’in o sokağına alışmaya çalıştığımız günlerden biriydi. Dar ve dip dibe eski Rum evleri sokağa tarihten kalmış görüntüsü çiziyordu.
Üç Kafadar
Vira Mavi: Çok az insan gece denize girip de deniz suyunu elleriyle okşayarak oluşan yakamozlara tanık olmuştur. Balıkçıların gece çektiği küreğin etkisiyle yakamozlar oluştuğunu biliyordum. Gece denize bakarken birtakım hareketlerin etkisiyle oluşan yakamozları gözlemlemiştim ama hiç içlerinde olmak aklıma gelmemişti.
Ihlamurun Gölgesi
Yenişehir, Ankara’nın bir zamanlar en gözde semtlerinden biriydi. Çocukluğumun uzun bir bölümü o semtte geçti. Oturduğumuz ev bahçe içinde iki katlı bir evdi. Çevredeki bütün evler bahçe içinde, iki veya üç katlı, farklı görünüşlere sahipti.Sıcacık komşuluk ilişkilerinin yaşandığı mahallemiz, sokaktan geçen simitçi, yoğurtçu,sütçü ve at arabalarıyla meyva´- sebze
Kümeler
Son Eklenenler
-
01
-
02
-
03
-
04
-
05
-
06
-
07
-
08
-
09
-
10
-
11
-
12
-
13
-
14
-
15
-
16
-
17
-
18
-
19
-
20