..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Materyalist bir dünyada yaþýyoruz, ve ben de materyalist bir kýzým -Madonna
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Sanat ve Sanatçýlar > Seval Deniz Karahaliloðlu




26 Þubat 2012
Burgaz Devlet Kukla Tiyatrosu"ndan "Ormanda Eðlence"  
“Sevgili konuklar, “Ormanda Eðlenceye” hoþ geldiniz. Bu bir yetenek yarýþmasý olacak. Yarýþmacýlar tek tek sahneye çýkacak, þarký söyleyecek ve dans edecekler. Konserin sonunda, birinciyi sizin alkýþlarýnýz belirleyecek”

Seval Deniz Karahaliloðlu


Bu neþeli ormanýn bir çok yetenekli sakini sýrayla sahne alýr. Derken, üç iddialý karga yarýþmaya dahil olurlar. Biz de varýz! “The Crows” rock grubu. Ýki çýlgýn gitarist ve iddialý bir bateristten oluþan grup son moda hard rock parçalar seslendirirler. Çok renkli parlak kostümleri, maviye ve parlak kýrmýzýya boyadýklarý saçlarýyla tam rock yýldýzý olmuþlar. Bir an kendimizi “uçmuþ bunlar abi” dedirten bir rock konserinde zannediyoruz. Çýlgýn rockçýlar sizi.


:AIDA:
Burgaz Devlet Kukla Tiyatrosu’ndan “Ormanda Eðlence”

Seval Deniz Karahaliloðlu

“Duyduuuuuk, duymadýk demeyin, “Ormanda Eðlence” vaaaar.” Ýþte oyun baþlýyor! Sahnede yeþiller giymiþ kadýnlý erkekli sanatçýlar. Biri oyununun anonsunu yapýyor. Masalsý bir dünyanýn kapýlarý aralanmak üzere. Koltuklar kýpýr kýpýr, minik kalpler pýt, pýt, pýt atýyor. Bir heyecan, bir heyecan. Minik kuþ cývýltýlarýný anýmsatan sesler yerini yavaþ yavaþ sessizliðe býrakýyor. Ýþte sahne karardý ama daha küçük kýrmýzý perdeli baþka bir sahne çýktý ortaya. Iþýklandýrýlmýþ, pýrýltýlý bu küçük sahneye birden rengarenk kuklalar çýkýyor. Sahnenin yanýnda Türkçe konuþan kadýn sanatçý oyunu açýklamaya baþlýyor. “Sevgili konuklar, “Ormanda Eðlenceye” hoþ geldiniz. Bu bir yetenek yarýþmasý olacak. Yarýþmacýlar tek tek sahneye çýkacak, þarký söyleyecek ve dans edecekler. Konserin sonunda, birinciyi sizin alkýþlarýnýz belirleyecek”. Minik eller çaðýldar. Yani, durum anlaþýlmýþtýr.

Alýn size bir tadýmlýk. Kuklalarý sevmek, kýsa bir süreliðine bile olsa çocuk yanýmýzý tekrar ortaya çýkarmak, sýcak ve güzel kalmýþ bir þeyleri bir kez daha anýmsayabilmek için sizleri, “Burgaz Devlet Kukla Tiyatrosunun” Ýzmir Devlet Tiyatrosu Melek Ökte Sahnesinde sergilediði “Ormanda Eðlence” isimli gösteriye götürelim dedik.

Eveeet, gösteri baþlýyor. Þimdi karþýnýzda, yetenekli suaygýrý. Muhteþem trompetçi. Ýyi cazcý. Eski cazcýlardan kim kaldý öyle deðil mi? Çok da þýkýz. Çizgili mavi pantolonu, siyah smokin ceketi, altýn yaldýzlý papyonu ile suaygýrýmýz tam bir centilmen. Üstelik trompetiyle seslendirdiði caz parçasýyla kulaðýmýzýn pasýný alýyor. Cazcý suaygýrý kocaman bir alkýþý hak etti. Bu arada kuklalar küçük sahnede belirdiði anda arkalarýnda yer alan sanatçýlar tarafýndan oynatýlýyorlar. Kuklalar öylesine doðal biçimde yönlendiriliyorlar ki bir süre sonra, arka planda “Burgaz Devlet Kukla Tiyatrosu” sanatçýlarýnýn yer aldýðýný unutuyoruz. Sanki, kuklalar tek baþlarýna kendi kendilerine hareket ediyor, þarký söylüyorlar gibi geliyor bize. Sonra sevimli bir kaplumbaða alýyor sahneyi. Þarkýsýný söylüyor, üstelik dans ediyor. Minik kalplerden bu yetenekli kaplumbaðaya kocaman bir alkýþ.

Sýrada Harlemden geldiðini düþündüðümüz çikolata renkli ayýcýklarýmýz var. Basket antremanýna gidecekken yanlýþlýkla müzik yarýþmasýna gelmiþ gibi duran ikili sýký repçi bunlar. Çok da havalýlar. Önlerinde numaralarý olan parlak, saten kýsa þort takýmlar giymiþler. 58 numara mavi askýlý þort takýmý ver 82 numara kýrmýzý askýlý þort takýmýyla þirin ayýcýklar “basket maçýný kýrmýþ” havasýndalar. Boyunlarýnda Harleme özgü uzun altýn kolyeler ve baþlarýnda kavuniçi mavili bandanalar. Bu çocuklar çok sýký. Bir de isimleri var. “Honey Grubu”. Yani bal anlamýna geliyor. Ayýlarýn balý ne kadar çok sevdikleri düþünülürse, kendilerine uygun bir isim seçmiþler. Rep müziði eþliðinde dans ediyor, þarký söylüyorlar. Program sonunda salon alkýþtan yýkýlýyor.

Þimdi sýrada gösterinin sürprizi var. Beyaz tütüler içinde beþ yeþil kurbaða bale yapýyor. Balerin kurbaðalar. Hiçbir ayrýntý unutulmamýþ. Kýrmýzý dudaklarý, kahverengi iri gözleri ve incecik görüntüleri ile çok þirinler. Baþlarýnda beyaz tül süsleri, kollarýna geçirdikleri beyaz tülleri, bembeyaz tütüleri ve ayaklarýnda beyaz pointleri ile artýk onlar zarif balerinler. Yeþil kurbaðalarýn, beyaz kuðulara terfi ettiði o büyülü an. Beþ balerinimiz bizi “Kuðu Gölü” balesine götürüyor. Ve bütün zamanlarýn en ünlü bale partisini, “kuðularýn dansýný” baþarýyla sergiliyorlar. “Kuðu Gölü” balesinin müziði eþliðinde, yeþil balerin kurbaðalarýn yeteneði ile büyüleniyoruz. Sanat ve hayal gücü sýnýr tanýmýyor. Öyle ki bir an için insan orada beþ kuðunun dans ettiðine yemin edebilir. Yani, o kadar yetenekliler. Bizden balerinlere 10 puan. Salon ayný fikirde deðil ama olsun. Yine de azimli kurbaðalarýmýzý sevdiler. Bu arada arka planda, kuklalarýn iplerle baðlý olduðu ahþap düzeneði büyük bir baþarýyla oynatan iki sanatçýya da büyük alkýþ. Kukla sanatýnýn zirve yaptýðý an.

Bu neþeli ormanýn bir çok yetenekli sakini sýrayla sahne alýr. Derken, üç iddialý karga yarýþmaya dahil olurlar. Biz de varýz! “The Crows” rock grubu. Ýki çýlgýn gitarist ve iddialý bir bateristten oluþan grup son moda hard rock parçalar seslendirirler. Çok renkli parlak kostümleri, maviye ve parlak kýrmýzýya boyadýklarý saçlarýyla tam rock yýldýzý olmuþlar. Bir an kendimizi “uçmuþ bunlar abi” dedirten bir rock konserinde zannediyoruz. Çýlgýn rockçýlar sizi. Salon bu rockçý kargalarý pek sevdi. Kazanan grup “Kargalar”. Çocuklar çýlgýn gibi alkýþlýyor. Oyun sonrasýnda kuklalarý okþamak, sanatçýlarla konuþup hatýra fotoðrafý çektirmek için sahneye doluþuyorlar.

“Burgaz Devlet Kukla Tiyatrosu”nun geçmiþi profesyonel çocuk tiyatrosu olarak kurulduðu 1954 yýlýna kadar uzanýyor. 1962 yýlýnda devlet statüsüne geçince, Bulgar ve dünya çocuk edebiyatýnýn klasikleri arasýna giren birçok masalý sahneye uyarlamaya baþlýyorlar. Tiyatro kurulduðundan bu güne kadar, Avrupa, Asya ve Afrika’da sergilediði sayýsýz performansla 3 milyondan fazla izleyiciye ulaþmýþ. “Burgaz Devlet Kukla Tiyatrosunun” yönetmeni Hristina Arsenova ile kuklalara, sahneye koyduklarý eserlere ve kuklalarýn oluþum hikayelerine dair konuþtuk.

SDK – Kukla sanatýyla ilgilenmeye nasýl karar verdiniz?
Hristina Arsenova – Benim ailem sanatçý kökenli. Babam drama oyuncusuydu. Ben de drama ve yönetmenlik okumaya karar verdim. Konservatuara girince orada ayný zamanda büyük bir kukla sanatçýsý olan çok iyi bir hocam oldu. Ondan çok etkilendim ve kuklalarla ilgilenmeye baþladým. Sonra, hocamdan kukla yönetmenliðini öðrendim.

SDK – Profesyonel olarak kuklalarla çalýþmaya nasýl baþladýnýz?
Hristina Arsenova – Okulda öðrenciliðim sýrasýnda Ýngilizce öðrendim. Orada ilk defa bir kukla yönetmeninin yanýnda çalýþma fýrsatý buldum. Beþ yýl sonra, tiyatro yönetmenliði üzerine bir yarýþma düzenlendi ve bu yarýþmayý kazandým. 1994 yýlýnda Burgaz Kukla Tiyatrosunun yönetmeni oldum.

SDK - Yönetmen olduktan hemen sonra ne tür çalýþmalar yaptýnýz?
Hristina Arsenova – Genellikle eserleri sahneye koyarken dýþarýdan yönetmenler ve besteciler davet ediyoruz. Müzikal kukla tiyatrosu yapmak bir çeþit sihir gibi bir þey. Mesela, “Bob Bon Ole” isminde müzikal bir gösteri yaptýk. Çeþitli öykülerden derlenen küçük parçalardan oluþturulmuþ eðlenceli müzikal bir gösteriydi. Müzikali sahnelemek için bir tur düzenleyerek çeþitli kentlere gösteriyi taþýdýk. Bu gösteri için Türkçe ve Ýtalyanca öðrendik ve çýktýðýmýz turnede bize çok yararý oldu.

SDK- Sahneye koyacaðýnýz eserleri nasýl seçiyorsunuz?
Hristina Arsenova – Þu anda bilemiyorum. Duruma göre deðiþiyor. Bazen yetiþkinlere yönelik festivallere giderken yetiþkinler için öyküler sergiliyoruz. Ya da küçük seyircilere oynayacaksak onlara uygun olarak hazýrladýðýmýz öyküleri açýk alanlarda, bahçelerde sahneliyoruz. Bazen de sadece bir yazarýn eserini alýp bir iki sanatçýyla sahneye koyuyoruz. Mesela, “Christmis’tan Bir Önceki Gece” isimli eseri yýlbaþý öncesi 10 sanatçýyla sergiledik. Beþ ayrý repertuarýmýz var. Bu nedenle, istediðimiz anda 25 farklý oyun seçebiliyoruz. Bazen bir, iki, üç ya da beþ oyuncunun yer aldýðý oyunlar oynuyoruz. Son 15 yýldýr tiyatromuzda modern eserler sahneleniyor. Yeni, genç ve yaratýcý sanatçýlar tiyatromuza katýlýyor. Bu nedenle daha modern, farklý ve yaratýcý sahnelemeler yapabiliyoruz.

SDK- Hiç edebiyat uyarlamalarýnýz oldu mu?
Hristina Arsenova – Evet, edebiyat uyarlamalarý yapýyoruz. Son olarak, William Shakespeare’in “Beðendðiniz Gibi” isimli eserini Ýstanbul Festivali’nde sergiledik. Bu eser yetiþkinlere uygun bir sergileme oldu. Gençlere ve yetiþkinlere yönelik bu eseri 2.000 kiþiye oynadýk.

SDK – Çekici, rengarenk, ýþýltýlý çok güzel kuklalarýnýz var. Bu kuklalarý kim yapýyor?
Hristina Arsenova - Bünyemizde çalýþan çok sayýda sanatçý var. Kuklalarý yapmak için ilk önce karakterlerin resimlerini çizmek gerekiyor. Böylece ilk önce kuklanýn resmi ortaya çýkýyor. Bulgaristan’da özel kuklalar yapan usta sanatçýlar var. Sonra kukla yapýmý aþamasýna geçiliyor. Mesela burada, “Ormanda Eðlence” oyunun yönetmeni Iroslav Petkov, sahne tasarýmcýsý ve kukla yapýmcýsý Evgenia Lacheva bir araya gelerek ortak bir çalýþmayla kuklalarýn ortaya çýkma aþamasýnda belirleyici rol oynuyorlar. Defalarca konuþuyorlar, karakterlerin nasýl olmasý gerektiðini tartýþýyorlar, fikir alýþ veriþinde bulunuyorlar ve bu sürecin sonunda kuklalar ortaya çýkýyor. Burada yönetmenin görüþü ve bakýþý çok önemli. Çünkü kuklalarýn elindeki oyunun metnine uygun olmasý ve o metnin ruhunu yansýtmasý gerekiyor. Yönetmen hayal gücünü kullanarak elimdeki metne en uygun kuklalar nasýl olmalý, ihtiyacýmýz olan kuklalar nasýl olmalý diye sorar ve bu sorularýn yanýtlarýna uygun kuklalarý bulmaya çalýþýr. Eðer oyun bir müzikalse, bu kuklalarýn karakterlerine uygun müziklerin yazýlmasý ya da uyarlanmasý gerekiyor. Mesela, “Ormanda Eðlence” isimli bu müzikalin müzik tasarýmý ise Petko Manchev’e ait. Bazen bir metindeki karakterleri yansýtan kuklalarý yapmak bir yýlý bulabiliyor.

SDK- Gördüðüm kadarýyla kuklalarýnýz ipli kukla deðil. Kuklalarýnýzý oynatým tekniði olarak nasýl tanýmlýyorsunuz?
Hristina Arsenova – Bizim kuklalarýmýz “masa üstü” kuklalar. Arkalarýnda sanatçýlar tarafýndan oynatýlan kuklalar bunlar. Aslýnda çok çeþitli kukla tiplerimiz var. Oynadýðýmýz oyunun metnine göre deðiþen ipli kuklalar, el kuklalarý, sopalý kukla, masa üstü kuklasý ve içine girilebilen kuklalarýmýz var. Bu kuklalarýn büyüklükleri de deðiþiyor. 15 cm.lik kuklalardan, insan boyundaki kuklalara kadar farklýlýk gösteriyor. Biz bu büyük kuklalara maskot diyoruz. Oyunun metnine göre farklý kukla tipleri kullanýyoruz.

SDK – Oyunu sahnelerken kuklalarý oynatan sanatçýlarýn, açýkta kuklalarýn arkasýnda olduðunu görüyoruz. Sanatçýlarýn saklanmadan böylesine açýkça ortada olmasýna ne diyorsunuz?
Hristina Arsenova - Sanatçýlar özellikle bir yerlere saklanmýyorlar çünkü bu gösterinin bir parçasý. Gösterinin yapýsý böyle. Bulgaristan’da bazý kukla tiyatrolarýnda, kuklalarý oynatan sanatçýlar siyah giyerek kendilerini saklayabiliyorlar. Ama burada seyirciler kuklalarý kimin konuþturduðunu ve hareket ettirdiðini görebilmeli.

SDK – “Ormanda Eðlence” isimli oyunu Türkçe sergilediniz. Oyuncular nasýl bu kadar güzel Türkçe konuþmayý öðrendi?
Hristina Arsenova – Aslýnda öðrenmediler. Çok kýsa bir zaman içinde Türkçe metinleri ezberlediler. Kelimelerin söyleniþleri üzerine, yani nasýl telaffuz edileceði üzerine çok çalýþtýlar. Söyleyecekleri sözleri ellerindeki kaðýttan okuyorlar. Bir þeyler söylüyorlar ama ne anlama geldiðini kelimesi kelimesine bilmiyorlar. Evet genel anlamý tabii ki biliyorlar ama her kelimeyi deðil. Ýlk birkaç oyunda, izleyiciler çok þaþýrdý. Oyunun sonunda, sanatçýlarýn Türkçe metni ezberlediðini bilmeyen herkes bize, “ne kadar güzel Türkçe konuþuyorsunuz” diyorlar. Kuklalarý oynatan sanatçýlarýn, Türkçe kelimelerin doðru telaffuzlarýný öðrenmeleri çok önemli. Çünkü oyunu çocuklar izliyor ve çocuklarýn sahnede konuþulan Türkçeyi anlamasý lazým.

SDK - Oyunun sonunda çocuklar kuklalara büyük ilgi gösteriyor, onlara dokunmak, kuklalarý okþamak istiyorlar deðil mi?
Hristina Arsenova – Sadece çocuklar deðil yetiþkinler de kuklalara çok büyük ilgi gösteriyorlar. Özellikle, açýk alanlarda oynadýðýmýzda. Ayrýca her oyunda seyircilerin yarýþmayý kazanan grup hakkýnda deðiþik tercihleri oluyor. Mesela bazen balerin kurbaðalarý, bazen ayýcýklarý hatta suaygýrýný çok seviyorlar ama genel olarak rockçý kargalar yarýþmanýn birincisi seçiliyor. En büyük alkýþý “The Crow” grubu alýyor.

Gösterinin sonunda herkes birinci. Bu, “en büyük benim” hesaplarýnýn olmadýðý naif bir dünya. Herkesin birinci olduðu, farklý özelliklerin ve yeteneklerin birbiriyle barýþýk ve dost olduðu sýcacýk bir dünya. Hiç kimsenin kaybetmediði, dýþlanmadýðý, dýþarýda, açýkta býrakýlmadýðý, sevecen bir dünya. Bu kuklalarýn dünyasý. Adýný koyamadýðýmýz ama içimizde bir yerlerde var olduðunu bildiðimiz sýcacýk duygularýn harekete geçtiði, dokunulasý bir gerçeklik duygusuyla ortaya çýktý anlar. Kuklalarýn ortak paydasýnda buluþanlar, gösterinin sonunda kuklalara dokunmak, onlarý okþamak, onlardan akan sýcaklýk duygusunu içlerine almak, biraz daha içselleþtirebilmek için birbirileriyle yarýþýyorlar. Burada kaç yaþýnda olduðunuzun pek bir önemi yok. Ýçtenlik, samimiyet ve sýcaklýk sizleri eþitliyor. Bir de kalpten gelen gülüþler.








Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn sanat ve sanatçýlar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
'Kafkas Tebeþir Dairesi'nin Sebeb-i Hikmeti... ''
Uluslarararasý Ýzmir Festivali 20. Yaþýný Kutluyor.
Anton Çehov'dan Arthur Miller'a, Modern Zamanlarda Düþlerin
Ahmet Adnan Saygun"un Mirasýný Taþýyan Onurlu Bir Sanatçý : Rengim Gökmen
Ýlhan Berk"in Þiirleri ve Sait Faik"in Öykülerini Gravürde Eriten Adam: Fatih Mika
Commedia Dell"arte Ýþliði : Michele Guaraldo, Simone Campa ve Korsanlar
Cemal Süreya"dan "Üstü Kalsýn" : Hakan Gerçek
Aðýr Abla Cecilia"nýn Müridinden Faydalý Hayat Dersleri : Ayhan Sicimoðlu
Romanya Ulusal Tiyatrosundan Bir Baþ Yapýt : Fýrtýna
Shakepeare"den Verdi"ye : Falstaff Operasý

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Varmýþ Hiç Yokmuþ
"Beni Ben mi Delirttim?" : Ferhan Þensoy
Ermiþler Ya da Günahkarlar, Ýyilik Ya da Kötülüðün Dayanýlmaz Lezzeti…
Sineklidað"ýn Efsanesi : Keþanlý Ali"nin Ýbretlik Öyküsü
Sahibinden Az Kullanýlmýþ "Ýkinci El" Stratejiler
Tek Kiþilik Oyunlarýn Efsane Ýsmi : Müþfik Kenter
Yaðmur Yaðýyor, Seller Akýyor, Kral Übü Camdan Bakýyor
Efes'li Herostratus ve 'Hukukun Üstünlüðü Ýlkesi'
Tanrýlarýn Takýlarý
Ruhi Su"nun Ýzinde : Köy Enstitüleri

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ýbneler ve Çocuk Cesetleri [Þiir]
Komþu Çocuðu [Þiir]
Bir Bardak Soðuk Suyun Hatýrýna… [Þiir]
Ýhtiyaçtan [Þiir]
Deli mi Ne? [Þiir]
Sakýz Reçeli Seven Yare Mektuplar [Þiir]
Bir Nefes Alýp Verme Uzunluðunda… [Þiir]
Lord'umun Suskunluðunun Sebeb-i Hikmeti... [Þiir]
Pimpirikli Hanýmýn, Pimpiriklenmesinin Nedeni… [Þiir]
Yere Göðe Sýðamýyorum… [Þiir]


Seval Deniz Karahaliloðlu kimdir?

Bazý insanlar için yazmak, yemek yemek, su içmek kadar doðal bir ihtiyaçtýr. Yani benimki ihtiyaçtan. Bir vakit, hayatýmla, ne yapmak istiyorum diye sordum kendime? Cevap : Yazmak. Ýþte bu kadar basit.

Etkilendiði Yazarlar:
Etkilenmek ne derecede doðru bilemem ama beyinsel olarak beslendiðim isimler, Roland Barthes, Jorge Luis Borges, Braudel, Anais Nin, Oscar Wilde, Bernard Shaw, Umberto Eco, Atilla Ýlhan, Ýlber Ortaylý, Ünsal Oskay, Murathan Mungan,..


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Seval Deniz Karahaliloðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.