..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Hala çevrende bulabileceðin güzellikleri bir düþün ve mutlu ol. -Anne Frank
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Sanat ve Sanatçýlar > Seval Deniz Karahaliloðlu




31 Ekim 2011
Bütün Zamanlarýn Avaresi  
Önüne koyduðu siyah küçük tabelaya beyaz tebeþirle yazýlmýþ “Ben Açým” yazýsý, elinde hasýr sepeti dilenmeye baþlar. Ýnsanlarýn ona para vermesini bekler.

Seval Deniz Karahaliloðlu


Hava soðuk. Rüzgar giderek sertleþir. Ýhtiyar Adam ayaða kalkar nasýl korunacaðým diye düþünür. Çöp kovasýnýn kapaðýný açar ve içine girer. Avare, ihtiyarý aranýr. Nereye gitti bu? Ortalarda yok. Avare çöp kovasýný çalar. Týk, týk, týk... Orada kimse var mý? Çöp kovasýnýn kapaðý açýlýr ve ortaya bir tabela daha çýkar. “Özel Mülkiyet”.


:AHGI:
Bütün Zamanlarýn Avaresi

Seval Deniz Karahaliloðlu

Fascination melodisini ýslýkla çalarak sahne arkasýnda çýkar, sahnenin ortasýna doðru ilerler. Gelir masanýn önünde durur. Þöyle bir masaya bakar. Avare bir tavrý vardýr. Yavaþ yavaþ hiç acele etmeden. Gülümser. Çocuklarý selamlar. Ceketini çýkarýr, üstünü baþýný silkeler. Parmak uçlarý açýk siyah eldivenlerini ellerine geçirir. Veee. Masanýn üzerinde duran üzerinde Türkçe yazýlý kartlarý seyircilerin görebileceði biçimde dizmeye baþlar. Güzelyalý Kültür Sanat Merkezi’nde sahne alan kukla sanatçýsý Fransýz Lukasz Areski olaðanüstü bir gösteriyle izleyicileri büyülemeye hazýrlanýyor. Ýlk kart; “Bayanlar, Baylar Areski Kumpanyasý Sunar”. “Avare”.

Sonraki kart “Oynayanlar Bir Avare, Yaþlý Adam, Bayan Bilboke ve Bir Gül”. Sahne, tahta bir masa ve kaðýt perdelerden oluþuyor. Aksesuarlarý tek tek kaldýrarak seyircilere tanýtýr. Plastik bir rende, kaðýtla kaplanmýþ bir çöp kovasý, üzeri beyaz tebeþirle yazýlý siyah tabelalar, küçük hasýr bir sepet, eski bir ayakkabý, eski bir çorap, bir parça beyaz köpük, kýrmýzý bir gül, bir kuþ, teneke bir su süzgeci, bir balon, kurumuþ yapraklar ve aðaç parçalarý.

Masanýn üzerine kurulu sahnede iki tane kaðýt perde var. Sanatçý masanýn üzerinde en önde duran kaðýt perdeleri kapatýr. Gösteri öncesi sessizlik. Sonra perdeyi yavaþ yavaþ açar. Bir çöp kovasý görünür. Fonda sert bir rüzgar. Mevsim sonbahar. Sahneye tahtadan yapýlmýþ Avare girer. Sanatçý kuklayý boynunun arka kýsmýndan tutarak hareket ettirir. Avare’nin boynunda “Ben Açým” yazýlý bir tabela. Arka planda akordeonla çalýnan Fransýz þansonlarýný duyarýz.

Avare yiyecek aramaya baþlar. Çöp kovasýna yaklaþýr, kapaðýný açar, içine elini sokar, kaðýt parçalarý çýkarýr. O da ne? Yemek ararken kovadan eski bir ayakkabý çýkar. Biraz bu eski ayakkabý ile ilgilenir. Ayakkabýnýn içinden siyah bir çorap çýkar. Ýçinde baþka ne var acaba? Ayakkabýnýn içini iyice araþtýrýr. Hava soðuk. Ayakkabýyý giyer, biraz yürür. Sonra sýkýlýr, vazgeçer. Ne de olsa Avaredir. Eski ayakkabýyý yastýk olarak kullanmayý dener ama bu galiba iyi bir fikir deðil. Ondan da vazgeçer. Ayakkabýyý çöp kovasýna koyar. Önüne koyduðu siyah küçük tabelaya beyaz tebeþirle yazýlmýþ “Ben Açým” yazýsý, elinde hasýr sepeti dilenmeye baþlar. Ýnsanlarýn ona para vermesini bekler.

O sýrada sahneye yeni bir karakter girer. Aðaçtan yapýlmýþ bir ihtiyar surat. Ýhtiyar Adam, ilk önce çöp kovasý ile ilgilenir. Sonra Avare’nin yanýna gider ve onunla arkadaþ olmaya çalýþýr. “Ben Açým” yazýsýna bakar. Avare’nin yanýna oturur. Önüne benzer küçük bir siyah tabela yerleþtirir. “Ben de”. Avare ortaya çýkan bu yeni komþudan hiç memnun deðil. Onu istemez. Çaresiz ihtiyar çöp kovasýnýn öbür tarafýna geçer. Avare onu rahat býrakmaz. Çöp kovasýnýn arkasýndan ihtiyarý gözler ve ona belli etmeden “Ben de” yazan siyah küçük tabelasýný alýr. Ýhtiyar Adam çok üzülmüþtür. Tabelasýný boþ yere arar. Bulamaz. Dövünür.

Hava soðuk. Rüzgar giderek sertleþir. Ýhtiyar Adam ayaða kalkar nasýl korunacaðým diye düþünür. Çöp kovasýnýn kapaðýný açar ve içine girer. Avare, ihtiyarý aranýr. Nereye gitti bu? Ortalarda yok. Avare çöp kovasýný çalar. Týk, týk, týk... Orada kimse var mý? Çöp kovasýnýn kapaðý açýlýr ve ortaya bir tabela daha çýkar. “Özel Mülkiyet”.

Avare nazik bir þekilde kapý dýþarý edilmiþtir. Çaresiz aðaç kabuklarý ve kurumuþ yapraklarý temizler, kendine yer açar, oracýða kývrýlýr, uyur. Avarenin üzerine kar yaðmaya baþlar. Sanatçý plastik rende ile beyaz köpüðü rendelerken sahneye havadan karýn yaðdýðýný görürüz. Iþýk daha parlar. Sabah olmuþtur. Ýhtiyar Adam çöp kovasýndan dýþarý çýkar. Avarenin durumuna bakar. Üzülmüþtür. Üzerindeki karlarý temizler. “Ben Açým” tabelasýna bakar. Avareyi uyandýrmaya çalýþýr. Onu dürter ve çöp kovasýna davet eder. Avare kabul eder, tabelasýný ve hasýr sepetini alarak birlikte çöp kovasýna girerler. Sonra bir tabela daha ortaya çýkar. “Biz Açýz”. Birinci Bölümün sonu.

Sanatçý yavaþ hareketlerle masayý temizler. Çöp kovasýný kaldýrýr. Masanýn üzerindeki tekerlekli kaðýt perdeleri kapatýr. Sanatçý perdenin arkasýnda, bir sonraki bölüm için sahneyi hazýrlar. Ýkinci bölüm baþlýyor. Ortaya kýrmýzý bir gül çýkar. Plastik kýrmýzý bir gül. Avare küçük bir odun parçasýyla yine karþýmýza belirir. Odun parçasýný kucaðýna almýþ bir yere taþýrken kýrmýzý gülü görür. Güle merakla bakar. Düþmüþ kýrmýzý bir yapraðý dikkatle yerden kaldýrýr. Önce koklar, sonra çiçeðin üzerine býrakýr. Küçük kütüðü yastýk niyetine kullanýr, baþýnýn altýna yerleþtirir ve yere uzanýr. Mutlu dinlenme anlarý fazla uzun sürmez. Etrafta sinir bozucu bir sinek výzýltýsý duyulur. Þimdi sýrasý mý? Avare dinleniyor. Ortaya bir tabela çýkar. “Lütfen Rahatsýz Etmeyin”.

Besbelli ki sinek bu tabelayý okumamýþtýr ya da açýkça umursamýyordur. Fonda Camille Saint Saens’ýn “Fly” isimli parçasýný duyarýz. Sinek resmen Avareye musallat olur. Avare sineði kovmak için delicesine bir çaba gösterir. Elindeki tabelayý umutsuzca sallar durur. Sineði boþ yere kovmaya çalýþýr ama baþaramaz. En sonunda baþýnýn altýndaki kütüðü alýr, onu öldürmeye karar verir. Sinek çeþitli yerlere konduktan sonra, kýrmýzý gülün üzerin konar. Ve bammm. Kütük iner. Sinek ölmüþtür ama kýrmýzý gül de öyle. Güzelim gül paramparça olmuþtur. Avare bir an durur. Ne yaptýðýna tekrar bakar. “Tanrým, ben ne yaptým?” Önemli bir hayat dersi. Bir þey yapmadan önce düþün! Kýrmýzý gülü yeniden canlandýrmak ve hayata döndürebilmek için küçük teneke bir süzgeç ile sulamaya çalýþýr. Kýrmýzý gülü eski haline getirebilmek için uðraþýr ama çok geç. Sonra piþmanlýkla kýrmýzý gülün üzerine kapanýr. Ýkinci bölümün sonu.

Tekrar tekerlekli kaðýt perde öne çýkar. Perde kapanýr. Sanatçý yeni oyunu hazýrlamak için perdenin arkasýna geçer. Sonra perdeler açýlýr. Avare yatmýþ uyuyor. Yeni bir gün baþlýyor. Sabah ýþýklarý Avarenin üzerinde ýþýldar. Avare üzerindeki battaniyeyi atar. Kalkar. Ýlk önce gözlerini ovuþturur. Üstünü baþýný silkeler, yüzünün çapaklarýný siler. Çevresini düzeltir, süpürür. Yattýðý hasrý kaldýrýr. Sonra bir kuþ yuvasý bulur. Ýçindeki yumurtalarý kulaðýna götürür, ses gelip gelmediðini dinler. Ses yok. Yumurtayý masaya vurur. O da ne. Bir kýpýrtý. Ürker. Yumurtayý hemen elinden býrakýr. Yumurta çatlar, içinden bir kuþ çýkar. Uçar, etrafta dolaþýr. Ve Bayan Bilboke’nin baþýna konar. Bayan Bilboke yeni bir karakter. Uçarý bir kadýn, özgürlüðüne düþkün. Oyunda yer alan kuklalarýn kafasý bedenlerinden ayrýlabilecek biçimde tasarlanmýþ. Portatif ve fonksiyonel kuklalarýn baþlarý vücuda bir iple baðlý. Sanatçý bir eliyle vücudu tutarken baþý yerinden çýkarýp masanýn etrafýnda geniþ daireler çizerek kuklaya taklalar attýrýyor. Her taklaya, seyircilerden çýlgýn alkýþlar.

Avare Bayan Bilboke ile tanýþmak için uðraþýr. Sadece onun ilgisini çekebilmek için kel kafasýna peruk bile takar. “Beni fark et ne olur”. Masanýn üzerinde flört rüzgarlarý eser. Avare onun yanýna gider, arkadaþ olmak ister ama boþuna. Zor kadýn. Bayan Bilboke ilgilenmez. Avare üzülür, pes eder, yerine geri döner. Ýlgi bitmiþ, Bayan Bilboke yalnýz kalmýþtýr. Bu sefer bayan Bilboke Avare’ye yanaþýr. Bir anlýk tereddüt. Gerçekten istiyor muyuz? Ýki kafa öne düþer. Kýsa bir düþünme aný. Ýki kafa buluþur. Öpüþürler. Önce kafaca anlaþýrlar. Sonra bedenler bir birine sarýlýr. Seviþirler. Kýrmýzý bir kalpten balon yavaþ yavaþ havaya doðru süzülür. Avare aþýk oldu. Baþýný yanýna alýr uzanýr, yatar ve tatlý rüyalara dalar.

Bayan Bilboke’nin kafasý vücudundan ayrýlýr. Sonra kafasýnýn içinden bir ip ile küçük bir bebek kukla daha ortaya çýkar. Bir bebekleri oldu. Genç anne mutlu haberi Avare’ye verir. Küçük bebeði gösterir. Avare ilk önce gözlerine inanamaz. Sonra bir kez daha bakar ve düþer bayýlýr. Müjde. Baba oldun. Ufaklýða bakar, onu yanaðýna götürür, bebeði sevgiyle kucaklar. Çok mutludur. Sevinçten havalara uçar. Artýk Avare, Bayan Bilboke ve bebek bir aile olmuþtur. Üzerlerine kýrmýzý gül yapraklarý yaðar. Ortaya bir tabela çýkar. “Murtlu Aile”. Oyunun sonu.

Sonra bütün kuklalar masanýn üzerinde selama çýkarlar. Ýhtiyar Adam, Avare, Bayan Bilboke, küçük bebek, kuþ, tek tek selam verirler. Sanatçý, “Oyunun Sonu” yazýlý tabelanýn arkasýndaki maytabý ateþler. Iþýltýlar içinde selam verirken salon alkýþtan yýkýlýr. Oyunun sonunda sanatçýya ilgi büyük. Fotoðraf çektirenler, kuklalarý soranlar, tebrik edenler. Derken kalabalýk daðýlýr. Sanatçý kuklalarý toplarken bize de ayak üstü sohbet etmek düþer. Dünyanýn bütün saf kalmýþ Avareleri adýna hikayelerin yaratým sürecini Fransýz “Areski Kumpanyasýnýn” kurucusu ve kukla sanatçýsý Lukasz Areski ile konuþtuk.

SDK – Gösterinin sonunda çocuklar neden “sessiz oyun” diye soruyorlardý. Gerçekten neden kuklalar hiç konuþmuyor? Ve neden özellikle sessiz bir oyun seçtiniz?
Lukasz Areski – Bu benim kiþisel tercihim. Tabii ki bunlar kukla olduðu için birinin konuþmasý gerekiyor. Fransýzca konuþsam söylediklerimi kimse anlamaz. Öte yandan vücut dilini kullandýðým sessiz bir gösteri hazýrlarsam hikayeyi bütün dünya dillerinde izleyiciler anlayabilir diye düþündüm. Bu gösteri izleyenleri düþünmeye zorluyor. Avare anlayacaðýnýz dilde sergilenseydi üzerinde fazla düþünmezdiniz ama sessiz gösteriler seyircileri hikayeye konsantre olmaya zorluyor. Seyirciler büyük bir dikkatle gösteriyi izliyorlar.

SDK – Hikayeyi yaratýrken nelerden esinlendiniz?
Lukasz Areski – Hikayeyi bundan beþ yýl önce yazmaya baþladým. Ortaya çýkan hikaye eski filmlerdeki atmosferi anýmsatýyor. Sanatla çok uðraþtýðým bir dönemdi. Ýlk önce aþk hikayesini tasarladým. Fransa’da çok popüler olan bir oyun var. “Couple and ball” onu oynarken kuklalara ne kadar benzediklerini düþündüm. Büyük bir yuvarlak ve bir ipten oluþan düzeneðin bir deliðin içine girmesinden oluþan bir çeþit oyun. Bana Bayan Bilboke ve bebek fikrini verdi. Bu oyunu kuklalarla karýþtýrmayý düþündüm ve gösterinin üçüncü hikayesi böyle ortaya çýktý. Sonra ilk bölümde yer alan evsizleri konu eden arkadaþlýðýn ve paylaþmanýn önemini anlatan bir hikaye yazdým. Herkesin anlayabileceði evrensel bir öykü olsun istedim.

SDK – Hikayenin kahramaný gösteri boyunca hep üzgün. Avare neden bu kadar hüzünlü?
Lukasz Areski – Hikayenin dramatik bir yapýsý var. Avare sokaklarda yaþadýðý için hüzünlü. Avare aç. Evi yok. Üþüyor. Sokaklar Avarelerle dolu. Toplumda kaybedecek hiç bir þeyi olmayan insanlarý temsil ediyor. Yaþadýðý þartlara bakarsak doðal olarak çok hüzünlü.

SDK – Avare’ye musallat olan sinek ve gül öyküsü hakkýnda ne söylenebilir?
Lukasz Areski – Bu bölüm, birinci ve üçüncü bölümü birbirine baðlayan ve kaynaþtýran bir hikaye olarak tasarlandý. Dramatik atmosferi yumuþatacak bir ara gibi düþünüldü. Avare gösteri boyunca hayat hakkýnda bir çok deneyim elde ediyor ve çok þey öðreniyor. Arkadaþlýðýn deðeri, paylaþmanýn güzelliði, bilinçli düþünerek davranmanýn önemi gibi. Bu bölümde öfkenin ne kadar tehlikeli bir þey olduðunu gülü öldürerek görüyor. Öfkeyle gülü öldürünce, “Tanrým ben ne yaptým?” diyor.

SDK – Gösterideki yer alan çöp kutusu, perde gibi yardýmcý elementlerde kaðýt bazlý. Neden kaðýt bu kadar önemli?
Lukasz Areski – Bu gösteri eski moda bir gösteri. Eski sessiz filmleri anýmsatan bir eskilik havasý var. Kaðýt bu atmosferi yaratmada çok baþarýlý bir materyal bence.

SDK – Gösteride yer alan kuklalarý nasýl tasarladýnýz? Mesela tasarým aþamasýnda hangi materyalleri kullandýnýz?
Lukasz Areski – Kuklalarýn ana maddesi tahta. “Ýhtiyar Adam” karakterini ormanda dolaþýrken tesadüfen buldum. Gezinti sýrasýnda bulduðum kütük hoþuma gitti. Kütüðün üst kýsmýný oyarak gözleri oluþturdum. Bu oyuntulara kestaneler yerleþtirdim. Gözler ortaya çýktý. Sonra kütüðün gövdesinde her iki yana ince teller ekledim. Kollarý oluþturdum. Kollarý rahat oynatabilmek için telleri bezlerle sardým. Son olarak kuklayý arkasýndan tutabilmek ve hareket ettirebilmek için baðlantýlar yerleþtirdim.

SDK – Ormanda bulduðunuz bir kütüðe bakýp bu ihtiyar bir adam olmalý diyorsunuz. Kuklalarýn cinsiyetini nasýl belirliyorsunuz?
Lukasz Areski – Kadýn, erkek. Kuklalarý nasýl görmek isterseniz fark etmez. Ýster kadýn, ister erkek olsun ama o kütük ihtiyar adam karakterine daha uygun gider diye düþündüm.

SDK – Neden kuklalarýnýzý oluþtururken ana ham madde olarak özellikle aðacý ya da tahtayý kullanýyorsunuz?
Lukasz Areski – Aðacý çok seviyorum. Aðaç doðal bir materyal. Tahtaya dokunmayý seviyorum çünkü insanda çok sýcak bir duygu oluþturuyor. Modern dünyanýn ürettiði plastik gibi kimyasal bir madde deðil. Tahta bize doðanýn bir hediyesi. Ayrýca ahþabýn çok estetik olduðunu düþünüyorum. Buna ek olarak tahta geri dönüþümü olan bir madde yani doðaya zarar vermiyor.

SDK - Avare ve Bayan Bilboke’nin yaratým süreçlerinde onlarý nasýl tasarladýnýz?
Lukasz Areski – Üçüncü bölüm olan aþk öyküsünü anlatýrken kadýn ve erkeðin evrensel iliþkisini temel olarak aldým. Kadýn ve erkek arasýndaki anlaþmazlýklar, fikir ayrýlýklarý, sevgi kavramlarý tamamen evrensel temalardý. Avare ve Bayan Bilboke’yi kocaman kel kafalý kuklalar olarak tasarladým. Kadýný daha büyük kafalý yapmak zorundaydým. Çünkü çocuk doðuruyor. Bebek kukla Bayan Bilboke’nin kafasýnýn içinden çýkýyor. Yani tamamen teknik bir durum. “Couple and ball” oyunu çok basit bir oyundur. Kuklalarýn da ayný basitlikte olmasý gerekiyordu. Yüzleri yaratmak çok zordur. Yüzlerin resim gibi olmamasý gerekiyordu. Doðal, ifadesiz ve nötr yüzler yapmak istedim. Hikayenin geliþimine göre, üzüntü, mutluluk, endiþe, merak, þaþkýnlýk, hayal kýrýklýðý ya da neþe gibi duygularý izleyicilerin kuklalarýn yüzünde hayal etmesi gerekiyor.

SDK – Neden özellikle bebek Bayan Bilboke’nin kafasýndan çýkýyor?
Lukasz Areski – Dediðim gibi. Bu tamamen teknik bir durum. Öyle olmasaydý bebeðin doðumunu anlatmak çok zor olurdu. Hem anlatmasý kolay hem de çocuðu kadýn doðurduðu için mantýklý.

SDK – Öte yandan diðer yardýmcý kuklalar var. Mesela çöp tenekesi.
Lukasz Areski – Gösteride kullandýðým çöp kutusu gerçek metalden bir çöp kutusu ama ben onu kaðýtlarla kapladým ve boyadým.

SDK – Bir de sürekli açýp kapadýðýnýz kaðýttan yapýlma perdeler var? Neden perdelere gereksinim kurdunuz?
Lukasz Areski – Burada perdeler oyun sonlarýný ve bölüm baþlangýçlarýný belirliyor. Her perde kapanýþýnda izleyiciler bir hikayenin bittiðini anlýyorlar. Perdelerin açýlmasý ise yeni bir hikayenin baþlangýcýný anlatýyor. Bu arada bir sonraki hikayenin hazýrlýklarý da bu perdelerin arkasýnda yapýlýyor.

SDK – Sizin için gösteride en zorlayýcý etken ne oldu?
Lukasz Areski – Sürekli bir þeyleri açýklamak, anlaþýlýr kýlmak bazen zorlayýcý olabiliyor. Semboller kullanmayý sevmiyorum. Hikayeyi bütün ayrýntýlarý anlatmaya çalýþýyorum. Bunu yaparken de seyircileri hayal güçlerini kullanmaya ve hikayeyi düþünmeye davet ediyorum. Mesela, izleyiciler zorlanmadan kütüðü bir ihtiyar adam olarak hissedebilmeli ve hayal edebilmeli. Bu saðlayabilmek zor.

SDK – Gösteri çok geniþ bir yaþ aralýðýnda izleyici kitlesine hitap ediyor. Size göre, çocuklar bütün gösteriyi anlayabiliyorlar mý?
Lukasz Areski – Üçüncü bölümde Avare ve Bayan Bilboke’nin seviþme sahnesini, çocuklar “kuklalar dans ediyor” olarak algýlýyorlar. Sonra bebek kukla ortaya çýkýnca çok hoþlarýna gidiyor. Birinci bölümde Avare’nin “ben açým” demesine üzülüyorlar ama orada ihtiyar adamýn ve avarenin zorluklarý paylaþmasý ve birbirine yardým etmesi çok güzel, bunu anlýyorlar. Ayrýca, gösteriyi izleyenlerin her þeyi anlamalarý gerekmiyor. Oyunun sonunda salondan çýktýktan sonra hikaye üzerine düþünmeleri ve hayaller kurmalarý benim için yeterli.

SDK – Kuklalarýnýzý kendiniz yapýyorsunuz. Neden bir ustadan yardým almýyorsunuz?
Lukasz Areski – Ben kukla sanatçýsýyým ve açýkçasý baþka bir iþ yapmayý bilmiyorum. Bu benim iþim. En iyi yaptýðým iþ bu. Fransa’da gösteri yapan herkes kendi kuklasýný kendisi yapar. Kuklalarý yaratýrken hikayelerini de ona göre yazýyorum. Kuklalarý çok seviyorum. Bu nedenle, gösteride yer alan kuklalarý benim yapmam lazým.





Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn sanat ve sanatçýlar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
'Kafkas Tebeþir Dairesi'nin Sebeb-i Hikmeti... ''
Uluslarararasý Ýzmir Festivali 20. Yaþýný Kutluyor.
Anton Çehov'dan Arthur Miller'a, Modern Zamanlarda Düþlerin
Ahmet Adnan Saygun"un Mirasýný Taþýyan Onurlu Bir Sanatçý : Rengim Gökmen
Ýlhan Berk"in Þiirleri ve Sait Faik"in Öykülerini Gravürde Eriten Adam: Fatih Mika
Commedia Dell"arte Ýþliði : Michele Guaraldo, Simone Campa ve Korsanlar
Cemal Süreya"dan "Üstü Kalsýn" : Hakan Gerçek
Aðýr Abla Cecilia"nýn Müridinden Faydalý Hayat Dersleri : Ayhan Sicimoðlu
Romanya Ulusal Tiyatrosundan Bir Baþ Yapýt : Fýrtýna
Shakepeare"den Verdi"ye : Falstaff Operasý

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Varmýþ Hiç Yokmuþ
"Beni Ben mi Delirttim?" : Ferhan Þensoy
Ermiþler Ya da Günahkarlar, Ýyilik Ya da Kötülüðün Dayanýlmaz Lezzeti…
Sineklidað"ýn Efsanesi : Keþanlý Ali"nin Ýbretlik Öyküsü
Sahibinden Az Kullanýlmýþ "Ýkinci El" Stratejiler
Tek Kiþilik Oyunlarýn Efsane Ýsmi : Müþfik Kenter
Yaðmur Yaðýyor, Seller Akýyor, Kral Übü Camdan Bakýyor
Efes'li Herostratus ve 'Hukukun Üstünlüðü Ýlkesi'
Tanrýlarýn Takýlarý
Ruhi Su"nun Ýzinde : Köy Enstitüleri

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ýbneler ve Çocuk Cesetleri [Þiir]
Komþu Çocuðu [Þiir]
Bir Bardak Soðuk Suyun Hatýrýna… [Þiir]
Ýhtiyaçtan [Þiir]
Deli mi Ne? [Þiir]
Sakýz Reçeli Seven Yare Mektuplar [Þiir]
Bir Nefes Alýp Verme Uzunluðunda… [Þiir]
Lord'umun Suskunluðunun Sebeb-i Hikmeti... [Þiir]
Pimpirikli Hanýmýn, Pimpiriklenmesinin Nedeni… [Þiir]
Yere Göðe Sýðamýyorum… [Þiir]


Seval Deniz Karahaliloðlu kimdir?

Bazý insanlar için yazmak, yemek yemek, su içmek kadar doðal bir ihtiyaçtýr. Yani benimki ihtiyaçtan. Bir vakit, hayatýmla, ne yapmak istiyorum diye sordum kendime? Cevap : Yazmak. Ýþte bu kadar basit.

Etkilendiði Yazarlar:
Etkilenmek ne derecede doðru bilemem ama beyinsel olarak beslendiðim isimler, Roland Barthes, Jorge Luis Borges, Braudel, Anais Nin, Oscar Wilde, Bernard Shaw, Umberto Eco, Atilla Ýlhan, Ýlber Ortaylý, Ünsal Oskay, Murathan Mungan,..


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Seval Deniz Karahaliloðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.