..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsan bir küçük dünyadýr. (Mibres Kosmos) -Demokritos
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Sanat ve Sanatçýlar > Seval Deniz Karahaliloðlu




26 Ekim 2011
Küçük Yeþil Kurbaða Kim Öper Seni?  
Kore Balesi : Bach’tan Günümüze Bale Adýmlarý

Seval Deniz Karahaliloðlu


Sevilesi mavi - yeþil kurbaðalar gibi hep öpülmeyi bekleyelim. Kimse bizi öpmese bile zararý yok. Biz yine yüzümüzde maskelerimiz, hoplar, zýplar, gerilir, en iyi atlayýþlarýmýzý yaparýz, yüzümüzde en iyi gülümsememiz. Hareketler kurgusallaþýr. Kurgu bebekler otomata baðlar. Estetik küçük kurbaðalara dönüþür. Mavi - yeþil kurbaðalar atlar, zýplar, hoplar, döner, sarsýlýrken müzik hep gümbürder.


:AIBI:
Küçük Yeþil Kurbaða Kim Öper Seni?

Kore Balesi : Bach’tan Günümüze Bale Adýmlarý

Seval Deniz Karahaliloðlu

Vücut dili kullanýlarak anlatýlan küçük öyküler bunlar. Ýnsanlýk hallerinin kýsa oyunlarý. Tiyatro sanatýnýn en basit, en saf hali. Özün özü. Sanat dallarýný birleþtiren, kaynaþtýran, sýnýrlarýn anlatýmýn naifliðinde eridiði bir gösteri bu. Hareketin sese, jestlerin bütün dünya dillerine döküldüðü bir oyun. Güçlü tiyatral bir etki, hikayeci bir dille örülmüþ öykü metni ve bunlarýn estetik bir beden diliyle sahneye yansýtýlmasý bu gösteriyi benzersiz kýlýyor. Daha ötesi, dans dilini baþarýyla kullanan bir oyuna dönüþüyor.

Genç, yetenekli ve inanýlmaz esnek dansçýlardan oluþan Kore Balesi, anlatýmda yakaladýðý baþarýlý üslupla sahneye taze bir hava getirdi. Iþýk, renk, müzik, dans çok güçlü bir estetik duyguyla bir araya gelince ortaya çok çarpýcý hikayeler çýkýyor. Akýllýca buluþlar, yeniden düzenlemeler, sanki o an esinlenmiþ havasýný veren doðal hareketler, damaklarda inanýlmaz bir tat ve hafýzalarda silinmez bir keyif býrakýyor.

“8. Uluslar arasý Bodrum Bale Festivali” kapsamýnda, Bodrum Kalesi’nde sahne alan “Ulusal Kore Balesi”, “Bach’tan Günümüze Bale Adýmlarý” baþlýklý bale gösterisiyle nefesleri kesti. Üç yarý koreografýn, üç ayrý baðýmsýz eserinden oluþan bale, mükemmel sahnelemesiyle festivalin unutulmazlarý arasýna girdi.

Üç ayrý koreograf, üç ayrý baðýmsýz hikaye.

Koreograf Heinz Spoerli “Hepsi Olacak” baþlýðý altýnda tanýmladýðý dans partisi Bach’ýn müziði ve kýrmýzý rengin çarpýcý birlikteliði ile baþlar. Bach’ýn müziði üzerine kurduðu baleyi kadýnsý zarafeti ve erkeðin maçoluða varan gücü arasýnda gel gitler þeklinde dengelemiþ. Zýt kutuplarý Bach’ýn müziði altýnda birleþtirirken, yeri geldiðinde kendi bildiðince ayrýþtýrmaya çalýþmýþ. Zarif tavrýn akrobatik hareketlerle arkadaþlýðýný estetik bir dille ifade eden bir çalýþma ortaya çýkmýþ.

William Forsythe’ýn, “Ortada” Adýný verdiði çalýþmasý, baþtan aþaðý mavi-yeþil kostümlere bürünmüþ olan kadýn ve erkek dansçýlarýn modern müzik eþliðinde mekanik bir zarafet yakalamasýný saðlar. Ritmik hareketler, klasik bale figürleri ile desteklenen geniþ açýlý hareketler, balenin denge unsurunu oluþturur. 1987 yýlýnda Paris Opera ve Balesi için oluþturulan bu çalýþma, Thom Willems’in müziði ve mekanik ritmi ile benzersiz bir yere oturuyor.

Koreograf Ohad Naharin, “Minus 7” için “Mevcut iþlerden parçalar ya da bölümler almayý, bunlar üzerine çalýþmayý, yeniden düzenlemeyi ve yeni bir açýdan bakarak yeni olasýlýklar yaratmayý seviyorum. Bu, bana her zaman kendi iþim ve kompozisyonumla ilgili yeni þeyler öðretmektedir” diyor. Modern hayat ve birey arasýndaki iliþki, baþýný suyun üzerinde tutabilme uðruna kiþilerin vermek zorunda kaldýðý tavizler üzerine eðlenceli bir çalýþma olarak tanýmlanabilir. Mekanik bir dünyanýn ürettiði müzik, mekanik insanlar, esnek hareketler ve modern hayatýn öðüttüðü bireyler “Minus 7”’nin konusunu oluþturur.

Birinci Hikaye. Kýrmýzý Hoppacýk Origami Kuþlar.

Üç kýrmýzýlý dansçý sahneye Bach’ýn müziði eþliðinde girerler. Sonra gruplar halinde sahnede yerlerini alan kadýn ve erkek dansçýlarý görürüz. Eski zaman saraylýlarýnýn zarafetini anýmsatan jestlerle modern zamanlardan yüzyýllar öncesine dönerler. Güneþ kralýn sarayýnda dans eden soylularýn çaðdaþ varyasyonlarý gibidirler. 17 yüz yýla ait tiyatral tavýrlar, aðdalý hareketler, dramatik bakýþlar, modern zamanlarýn esintisi ile estetize edilmiþ keskin duruþlu eller, ironik akrobatik hareketler ve tekrar soylu tavýrlara dönüþ. Pointler üzerinde kayarak ilerleyen zarif, sürekli gülümseyen kýrmýzý kuðular. Kýsmen mekanik akrobatik bir etkiyle sarsýlan erkek dansçýlar. Eller neredeyse hep hazýr olda. Eller iki yanda, dimdik sert biçimde kasýlmýþ, neredeyse askeri bir disiplin içinde. Öte yandan, klasik baleye geri dönüþler. Zaman zaman mekanikleþmeler, kuklalar gibi hareket etmeler.

Sonra erkek dansçýlarýn sýrtýna zarifçe tüneyen kýrmýzý kuðular. Kaðýttan yapýlan Origami Kuþlarýný anýmsatýr. Kanatlarýný zarifçe çýrparlar. Onlar, artýk bizim Origami Kuþlarýmýzdýr. Kaðýt deðil ama kaðýttan da kýrýlgan bir naiflik içinde deðiþir, dönüþür tekrar dansçý kýzlar olurlar. Grup halinde danslardaki zarafet ve simetri olgusu bir aynanýn yansýmasý gibi bir duygu uyandýrýr. Keskin bir simetri ile yakalanan denge unsuru izleyenleri büyüler.

Ýkinci Hikaye. Küçük Yeþil Kurbaða, Kim Öper Seni?

Modern bir düzenleme ile sunulan tamamen klasik bir bale. Müzik gök gürültüsü gibi gürler. Davullar, ziller, gümbürdeyen davul seslerine eþlik eden arka planda nabýz gibi atan ritmik zil sesleri. Mavi yeþil renkli kýyafetler içinde dansçýlar. Son derece estetik, yumuþak klasik bale figürleri ile sizi farklý hikayelere götürüler. Mesela mavi gününüzdeyseniz mavi bir hikayede bulursunuz kendinizi. Yok eðer yeþil gününüzdeyseniz, yeþil bir hikaye bekler sizi. Mesela yeþil bir kurbaðanýn modern müziðe bulanmýþ hikayesini hayal edebilirisiniz. Hiç mahsuru yok.

6 Kýz ve 3 erkek dansçýnýn da görevi bu. Ýzleyenler hayaller kurdurmak. Bir birinden baðýmsýz figürler, kurgu bebekler gibi kendi öykülerini terennüm ederler. Kimi zaman sýrtlarýndan kurulduðundan þüphelendiðimiz bu porselen bebekler, hüzünlü bir öykünün baþ kahramanlarý gibi davranýrlar. Kimi zaman eklemler dýþarý doðru esnetilir, dizler sever gibi sývazlanýr.

Hula hup çevirir gibi kalçalarýmýzý çevirelim. Bedenimizi çok sevelim. Bedenimizi eðip, bükelim, yay gibi gerelim, esnetelim. Týpký gündelik hayatta esnettiðimiz kimliklerimiz gibi.
Býkkýnlýk anlarýnda tavana bakalým “yeter artýk!” der gibi. Sahi, her gün kaç kez yapýyoruz bunu? Ama maskelerimiz hep yüzümüzde olsun. Ölesiye býksak bile hep gülümseyelim. Daralalým, sýkýlalým. Ayaklar zarif biçimde savrulsun. Eller kollar çaresizce açýlýp kapansýn, çýrpýnsýn, hep karizmatik görünelim, yakýþýklý, güzel, havalý. Sýkýntýdan ölürken bile zarif olalým. Sýkýntýdan ölelim ama karizma hiç çizilmesin.

Sevilesi mavi - yeþil kurbaðalar gibi hep öpülmeyi bekleyelim. Kimse bizi öpmese bile zararý yok. Biz yine yüzümüzde maskelerimiz, hoplar, zýplar, gerilir, en iyi atlayýþlarýmýzý yaparýz, yüzümüzde en iyi gülümsememiz. Hareketler kurgusallaþýr. Kurgu bebekler otomata baðlar. Estetik küçük kurbaðalara dönüþür. Mavi - yeþil kurbaðalar atlar, zýplar, hoplar, döner, sarsýlýrken müzik hep gümbürder.

Güm, güm, güm… Gümbürdeyen müzikle hareketlerin de çaðýldasýn. Sarsýl, zýpla, hareket et. Sen bir kurgu bebeksin gümbürdeyen. Müzik senin zincirlerin. Hep duruþunu deðiþtir. Farklý pozlara gir ama gülümseyen maskeni hiç çýkarma. Gümbürdeyen ziller çýnlasýn, týnýsý seni sarssýn. Unutma sen artýk mavi - yeþil bir kurbaðasýn!

Üçüncü Hikaye. Taviz Verme, Verme, Verme ama Nereye Kadar?

Kesinlikle modern zamanlar. Pulmp fiction müziði eþliðinde, yarým daire biçiminde dizilmiþ sandalyelere oturan takým elbiseli kadýn ve erkekler. Siyah pantolon, siyah ceket, beyaz gömlek, siyah ayakkabýlar, siyah fötr þapkalar. Hepsi biri birinin fotokopisi.

Dalgalar halinde, birer birer oturduðun iskemlenden akaya doðru kaykýl. Ayaða kalk þarkýný söyle. Hep bir aðýzdan. Sesin gür çýksýn! Tekrar iskemlene çök. Bacaklar iki yana açýk, yarým daire þeklinde sýralan. Dalga hareketi ile dairenin bir ucundan öteki ucuna doðru birer birer büyük bir hýzla, seri þekilde oturduðun yerden arkaya doðru kaykýl. Týpký denizden gelen kocaman bir dalga gibi. Dairenin sonuna kadar bu böyle gider.

Dairenin öteki ucundaki adam. O sýra dýþý, ayrýksý otu. Sýra ona gelince, düpedüz kendini yere atar. Ýskemlesinin önüne doðru, yüzü koyun. Anlarýn öldürdüðü cesetler gibi durur. Ýlk turun sonunda fötr þapkalar havaya fýrlatýlýr. Mezuniyet törenlerindeki masumiyeti anýmsa. Tekrar sýra dairenin sonunda oturan adama gelince, bir tek o baþýnda hala fötr þapkasý. Kendini yere atar.

Tekrar iskemlenden fýrla. Þarkýný söyle. Üzgün, kýzgýn, mutsuz, çaresiz, yapacak bir þey yok havasýnda ama mecburiyetin getirdiði isyankarlýk sesine yansýsýn. Her bir turun sonunda sýrayla ceket, ayakkabý, pantolon, beyaz gömlek ortaya doðru fýrlatýlýr. Her seferinde sesler þarkýyý söylerken daha hüzünlü, daha kýrgýn, daha öfkeli, ezik ama alabildiðine isyankar çýkar.

Sadece o. Sýrasýnýn sonundaki sessiz adam kendini yerlere atar. Yüzü yere yapýþýk. Kafasýna zamkla yapýþtýrdýðý fötr þapkasý, sýký sýkýya sarýldýðý siyah ceketi, siyah pantolonu, ayakkabýsý ve beyaz gömleði ile taviz vermeyen küçük adam. Baþýndan beri, o hep suskun, o hep sessiz, o hep inatçý ve ölesiye kararlý. Kendini yerlere atar ama asla taviz vermez. Diðerleri ise lacivert þort ve fanila ile kalmýþlardýr.

Gündelik yaþamda ayakta kalabilmek için taviz vermek zorunda kalan modern zamanlar insaný. Kaç kez baþýný önüne eðdin? Hatýrla. Kaç kez ezildin? Ama hep þarkýný söyledin!
Bir tek o toplumun çirkin prensi, öpülesi kurbaðasý asla ödün vermez. Þarkýsýný söylemez. Sessiz, hüzünlü, yalnýz, düþmeyen son kale, hep yerlere serilen Don Kiþotumuz.
Taviz verme, verme, verme ama nereye kadar?

Küçük bir hikayecik. Bizim biri birimimizden baþka kimimiz var ki?

Bir kadýn ve bir erkek dansçý. Gri kostümler içinde. Ýnsaný kiþiliksizleþtiren. Kimlikleri silen. Yalnýzýz. Ýnsanlar sel gibi yanýmýzdan akarken aslýnda hepimiz kendi küçük adacýklarýmýzda yaþarýz. Modern dans diliyle soðuk, mesafeli gri bir dünyada yaþamak. Klasik bale dili üzerine oturtulmuþ modern bir hikayecik. Ýki çift laf arasýnda anlatýlan kýsa hüzünlü bir öykü bu. Kendi kendine olma, kendi kendine kalabilme halini anlatýr. Ýki yalnýz insan. Bir çift eder mi?

Geometrik hareketler, mekanik, tutuk, kasýlmýþ. Gergin eller, ayaklar. Kukla oyuncaklar gibi katýlmýþ kalmýþ ayaklar. Bazen sarýlmalar, bazen ileri savrulmalar. Ne kadar sert, dik, keskin bir anlatým olsa da klasik balenin naifliði kokusu sinmiþ bu hüzünlü çaresizliðe. Bu karþý duruþta bile bir zarafet var. Eski birikimlerin üzerine yeni yapýlarý inþa etmenin verdiði bir deneyim seziliyor hafiften. Klasik baleden beslenen bir modernlik ile yorumluyorlar. Yalnýz bir çiftin sevgisi, aþký, dargýnlýklarý, kavgalarý, ayrýlýþlar, barýþmalar, birbirine tutunarak ayakta kalabilme mücadelesi. Her gün, her Allahýn günü hepimizin yaptýðý.

Hayat aðýrlaþýr bazen. Taþýmasý zor olur. Þimdi baþýný dik tut. Gözyaþlarýný kimse görmesin. Hayat acýtýr. Mesela, canýn yanar. Çok bunalýrsýn. Kaçmak istersin ama kaçacak yer yok. Ýþte o anda birine sarýlýrsýn. En çok sevdiðine. Bizim biri birimizden baþka kimimiz var ki?


Bir hikayecik daha. Neþeli Bir Final. Hadi Dans Edelim!

Bu kadar aðýrlýk yeter. Daðýt þu hüzün havasýný. Neþeli bir parça koy. Hadi dans edelim. Siyah takým elbiseler içindeki dansçýlar sahneden inerler. Seyircilerin arasýna karýþýrlar. Gözüne kestirdikleri izleyicileri ellerinden tuttuklarý gibi sahneye çýkarýp dans etmeye baþlarlar. Kadýn erkek 20 çift var sahnede. Muhteþem figürler, neþenin hakim olduðu bir atmosfer. Canlý bir müzik ve patlayan kahkahalar. Kore balesi dansçýlarý alabildiðine sevimli, alabildiðine sempatik. Esprili bir tavýrla dans ediyorlar. En az seyirciler kadar eðleniyorlar. Sonra dans alkýþlarla bitiyor. Dansçýlar dansa kaldýrdýklarý seyircileri sahneden indirerek yerlerine götürüyorlar. Bu arada muzip bir dansçý, büyük olasýlýkla bizim “öpülesi muhalif kurbaðamýz” seyirciye sarýlarak romantik bir tavýrla dansýna devam ediyor. Diðer dansçýlar yerlere serilmiþ ne gam. Kahkahalar, alkýþlar. Romantik dansa devam. Diðer dansçýlarýn hepsi kendilerini yere atmýþ vaziyette. Kýpýrdamadan yatýyorlar. Bizim romantik de sonunda kendini yere býrakýverir. Yerde yatan dansçýlar arasýnda ayakta kalan tek seyirci eþliðinde gösteri biter.

Ve Nihai Son. Her Þeyin Bir Sonu Vardýr.

Sonra her þey özüne döner. Iþýklar kararýr.Týpký baþlangýçta olduðu gibi Bach’ýn müziði duyulur. Siyah takým elbiselerin içinde ayaða kalkan dansçýlar sanki hiçbir þey olmamýþçasýna tekrar klasik bale formuna geri döner. Bach’ýn müziði eþliðinde dans etmeye baþlarlar. Modern kostümler içinde Bach’ýn adýmlarýný takip eden dansçýlar küçük bir partiden sonra sahneye SON yazan bir tabela getirirler. Ayakta alkýþlayan çýlgýn seyircilerin ve sahneyi dolduran neþeli müziðin eþliðinde bir kez daha sahnede okullu çocuklar gibi daðýtýrlar. Çýlgýnca dans ederken SON yazýsýný iþaret ederler. Evet, her þeyin bir sonu vardýr. Bu da hem gösterinin hem de bu yazýnýn sonudur.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn sanat ve sanatçýlar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
'Kafkas Tebeþir Dairesi'nin Sebeb-i Hikmeti... ''
Uluslarararasý Ýzmir Festivali 20. Yaþýný Kutluyor.
Anton Çehov'dan Arthur Miller'a, Modern Zamanlarda Düþlerin
Ahmet Adnan Saygun"un Mirasýný Taþýyan Onurlu Bir Sanatçý : Rengim Gökmen
Ýlhan Berk"in Þiirleri ve Sait Faik"in Öykülerini Gravürde Eriten Adam: Fatih Mika
Commedia Dell"arte Ýþliði : Michele Guaraldo, Simone Campa ve Korsanlar
Cemal Süreya"dan "Üstü Kalsýn" : Hakan Gerçek
Aðýr Abla Cecilia"nýn Müridinden Faydalý Hayat Dersleri : Ayhan Sicimoðlu
Romanya Ulusal Tiyatrosundan Bir Baþ Yapýt : Fýrtýna
Shakepeare"den Verdi"ye : Falstaff Operasý

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Varmýþ Hiç Yokmuþ
"Beni Ben mi Delirttim?" : Ferhan Þensoy
Ermiþler Ya da Günahkarlar, Ýyilik Ya da Kötülüðün Dayanýlmaz Lezzeti…
Sineklidað"ýn Efsanesi : Keþanlý Ali"nin Ýbretlik Öyküsü
Sahibinden Az Kullanýlmýþ "Ýkinci El" Stratejiler
Tek Kiþilik Oyunlarýn Efsane Ýsmi : Müþfik Kenter
Yaðmur Yaðýyor, Seller Akýyor, Kral Übü Camdan Bakýyor
Efes'li Herostratus ve 'Hukukun Üstünlüðü Ýlkesi'
Tanrýlarýn Takýlarý
Ruhi Su"nun Ýzinde : Köy Enstitüleri

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ýbneler ve Çocuk Cesetleri [Þiir]
Komþu Çocuðu [Þiir]
Bir Bardak Soðuk Suyun Hatýrýna… [Þiir]
Ýhtiyaçtan [Þiir]
Deli mi Ne? [Þiir]
Sakýz Reçeli Seven Yare Mektuplar [Þiir]
Bir Nefes Alýp Verme Uzunluðunda… [Þiir]
Lord'umun Suskunluðunun Sebeb-i Hikmeti... [Þiir]
Pimpirikli Hanýmýn, Pimpiriklenmesinin Nedeni… [Þiir]
Yere Göðe Sýðamýyorum… [Þiir]


Seval Deniz Karahaliloðlu kimdir?

Bazý insanlar için yazmak, yemek yemek, su içmek kadar doðal bir ihtiyaçtýr. Yani benimki ihtiyaçtan. Bir vakit, hayatýmla, ne yapmak istiyorum diye sordum kendime? Cevap : Yazmak. Ýþte bu kadar basit.

Etkilendiði Yazarlar:
Etkilenmek ne derecede doðru bilemem ama beyinsel olarak beslendiðim isimler, Roland Barthes, Jorge Luis Borges, Braudel, Anais Nin, Oscar Wilde, Bernard Shaw, Umberto Eco, Atilla Ýlhan, Ýlber Ortaylý, Ünsal Oskay, Murathan Mungan,..


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Seval Deniz Karahaliloðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.