Ölümlü, Pek Ölümlü
(Cengiz Erdem) 19 Ekim 2009 |
Aný |
| |
Deniz seviyesinin bile altýndaki bu þehir yazan, çizen, üreten insanlarla olduðu kadar, çalan, çýrpan, tüketen insanlarla da doluydu. Bense ölmekten baþka yapacak hiçbir þey kalmadýðýndan emindim. Ne var ki bu bilgi o kadar acýydý ki çiðneyip, sindirip, sýçamýyordum kendisini bir türlü. Adeta geviþ getirir olmuþtum kendi kendimi öldürmek düþüncesini. Ama elbette ki bir sebebi vardý bunun, yani benim intihar fikrine sýcak bakmakla birlikte, sýcak baktýðým bu fikri hayata geçirmek hususunda yaþadýðým felç hâlinin. |
|
Ölüler Listesini Açýklýyoruz!
(Cengiz Erdem) 21 Aðustos 2009 |
Modern |
| |
Hiç bu açýdan bakmamýþtým olaya. Düþmanýmýn bu saldýrýsý her ne kadar mantýklý olsaydý da neticede o benim düþmanýmdý ve delirtici zehirin özgürleþtirici olabileceði düþüncesini kabul etmemeliydim. Ama bu sefer de bir gerçeði yadsýdýðým için yara alacak, belki de bir daha hiç toparlanamayacaktým. Þu an için düþmaným benden daha özgürdü; ona þöyle dedim:
--Ýnsan aþýksa özgürdür.
--Tam tersi, dedi. Aþk bir hapishanedir.
|
|
Ebediyet Edebiyatý
(Cengiz Erdem) 16 Haziran 2009 |
Ýronik |
| |
Neyse o, yani tam da bir kurbandan baþka bir þey, bir ölüm-için-varlýktan baþka bir þey ve dolayýsýyla ölümlü bir varlýktan baþka bir þey. Bir ölümsüz: Ýnsanýn baþýna gelebilecek en kötü durumlar, O kendini hayatýn karmakarýþýk ve zorbaca akýþý içinde ayrý bir yere koyabildiði sürece, onun böyle olduðunu, yani ölümsüz olduðunu gösterir. Ýnsanýn herhangi bir veçhesini düþünmek için, bu ilkeden yola çýkmamýz gerekir. Ýnsan haklarý varsa da, bunlar kesinlikle hayatýn ölüme karþý haklarý ya da sefalete karþý hayatta kalmanýn haklarý deðildir. Ölümsüz'ün kendi kendilerine dayanan haklarýdýr ya da Sonsuz'un ýstýrap ve ölüm denen olumsallýðýn üzerinde uygulanan haklarýdýr. Sonuçta hepimizin ölecek olmasý, geride sadece tozun kalacak olmasý, Ýnsan'ýn, koþullarýn onu maruz býrakabileceði hayvan-olma ayartýsýna karþý koyabilen biri olarak kendini olumladýðý anda sahip olduðu ölümsüzlük kimliðini hiçbir surette deðiþtirmez.
Alain Badiou, Etik: Kötülük Kavrayýþý Üzerine Bir Deneme, çev. Tuncay Birkan (Ýstanbul: Metis, 2004), 27-8 |
|
Diyaloglar
(Cengiz Erdem) 9 Mart 2009 |
Yüzleþme |
| |
“Kara bahtlý okur” seni ”Avrupa” ve “Afrika”daki yazýlarýndan biliyor, ben de öyle. Ben senin yazýlarýný okurken, yazmaktan baþka bir þey yapamayacaðýný ve aslýnda yapmaman gerektiðini düþünürüm. Yine de sormak isterim: Yazý senin için nedir? Bir ev mi, bir oda mý, kitabýnda da olduðu gibi bir hücre mi yoksa? Ýlhan Berk yazýyý cehennem olarak tarif eder, katýlýr mýsýn buna? |
|
Fantezi Makinesi
(Cengiz Erdem) 10 Ekim 2007 |
Gerilim |
| |
Ekran son derece koyu kýrmýzý fon üstüne sepiþtirilmiþ, neredeyse belirsiz kýlcal damarlarla dolu. Manadan yoksun bir þeyler fýsýldayan elektronik insan sesleri birbirleri üzerine bine bine yükseliyor ve sonra aniden son derece derinden gelen bir kalp atýþý tarafýndan kesiliyor. Psikozun eþiðini çoktan aþmýþ bir insanýn beyninde zuhur etmekte olan bir karmaþa bu.
Koyu kýrmýzý arka-plânýn altýndan çýkmaya çalýþan kýlcal damarlarýn her kalp atýþýyla birlikte daha da belirginleþen bir kalbin kýlcal damarlarý olduðunu anlýyoruz. Sonra kalp atýþlarýnýn arkasýndan ritme uygun melodik sesler duyuyoruz. Bu sesler piyano, elektro-bas ve klârnetten oluþuyor (A Minör). Sesler müziðe dönüþüyor ve gittikçe artýyor. Sonra yavaþ yavaþa azalýyor ve kalp atýþý tekrar belirginleþmeye baþlýyor.
Ekrana animasyonla yaratýlmýþ tüneller yansýyor sonra bu tüneller beynin labirentlerine dönüþüyor. Bir kaç beyin diyagramýnýn iç içe geçmesiyle ortaya bir binanýn mimari taslaðýný andýran çizimler çýkmaya baþlýyor. Bu çizimler gittikçe belirginleþerek Jeremy Bentham’ýn çizdiði panoticon adlý hapishane modeline dönüþüyor.
Görüntü gittikçe yaklaþýyor ve seyirci tarafýndan, yani dýþarýdan bakýldýðýnda adeta ekrandan çýkacakmýþ gibi oluyor. Neticede ekran panopticon’u sýðmýyor, panopticon ekrandan taþýyor ve seyirciyi içine alýyor. Seyirciye verilen mesaj, “iþte þimdi içeridesin,” olurken, görüntünün arka-plâný çok koyu kýrmýzýdan siyaha doðru bir seyir izliyor, ses kesiliyor, ekran kararýyor, film baþlýyor.
|
|
Transparan Tavþanýn Anlam Dünyasý
(Cengiz Erdem) 27 Eylül 2007 |
Ruhbilim |
| |
Söz olup sýzsa insan hayata, onu þekle þemale soksa yaþamak suretiyle, ilk önce neyi deðiþtirir hallerin birinde? Hal öyle bir olsun ki ben kendimi deðiþtirebileyim. Kendimi deðiþtirmek suretiyle çevremle iliþkilerimi de deðiþtirebiliyor olayým, böylelikle topluma yeni bir can katma ihtimalim olsun. Ben çevremin hem etkisi hem de tepkisi olayým iþte. |
|
Tavþan Ayetleri
(Cengiz Erdem) 26 Eylül 2007 |
Yüzleþme |
| |
sersemlik anlam dünyamýzý ele geçirince içimizdeki kiþilikler delirir. itin biri kendini feda ederek kelleyi fýrýna sokar ve düzeninizin altýný üstünü eller. kimisi anlam dünyanýzýn düzenine inat hep geniþ zamanda konuþmayý marifet beller. vaziyeti geneller. eller var ki tüfek ellemeye müsait deðiller. münasip bir yerde düzeninizden inerler. istisnalar kaideyi bozduðundan beridir kendilerinde deðiller. geridir teknikleri, bozulan bir þuursal kaidenin hizmetinde eylemleri. kendilerine mektup yazmaya adlarýný öðrendikleri zaman baþladýlar. |
|
Manolya ve Katatonya
(Cengiz Erdem) 20 Eylül 2007 |
Ýronik |
| |
Kendi içimde bir öteki yarattým. Kendi içimde yarattýðým öteki benden daha güçlü çýktý ve zamanla benliðimi ele geçirerek kendisini ötekilikten kurtardý. Þimdi ben kendi içimde yarattýðým ötekinin içinde bir ötekiyim. Kendi benliðimde azýnlýk konumuna düþtüm, kendi evimde yabancýlýk çekiyorum þimdi ben. |
|
Ýþin Ýçindeki Bit Yeniklerinin Hikmeti
(Cengiz Erdem) 20 Eylül 2007 |
Deneysel |
| |
su cehennemin içine akar akmaz buharlaþýyor çünkü cehennem çok sýcak. herkes suya koþuyor ama su hep kaçýyor çünkü burasý cehennem ve burada kiþiler yanarak ceza çeker. cehennemde su arýyor fakat cehennemin doðasý gereði su bulamýyoruz ve bulamayýnca da kaderimize kederleniyoruz. cehennem sakinleri olarak kederli kaderimize tepkimiz dönüþüm geçiriyor ve biri bize halimizi anlatýnca gülmeye baþlýyoruz.
balýklarsa suyun dýþýnda yaþayamazlar ve bunu bildikleri için de baþlarýný akvaryumun camýna vurmazlar günde en az dört en çok sekiz kere. cehennemin yanýndan akan dere cennetin yanýndan da akar. cennetle cehennemin yanýndan ayný anda akmak suretiyle cennetle cehennemi birbirinden ayýran bu derede balýklar yaþar. bu balýklar sürekli hareket halindeki bir suyun içine hapsolmuþ olduklarýndan kendilerini son derece özgür hissederler. onlar için çeliþkili söylemler ve eylemler üretmek bir yaþam biçimidir. onlar için çeliþki özgürlüðün ilk þartýdýr. onlar özgür olmadýklarýný düþünmeyi þiddetle reddederler ve asla özgür olmak istemezler. akvaryumdaki balýklara dýþarýdan bakarsak görürüz ki bir þakanýn figüranlarýný andýran akvaryum sakinleri bugünlerde bizi gene akvaryumun dýþýnda yaþam olmadýðýna inandýrmaya çalýþýyorlar. oysa bu yanlýþtýr ve tüm yaþamý balýklarýn yaþamýna indirger. kendisini kendi yarattýðý hapishaneye hapseden bir düþüncedir bu çünkü iþte akvaryumun dýþýnda da yaþam var ve hem de çok daha ferah ve geniþ yaþamlar, bendine sýðmayýp taþan dereler gibi sevgili okur.
|
|
|
Kendini göm, beni doður
Beni býrak, sen kaç ve kurtul
Sen kal, ben kaçýp kendimi kurtarayým
Ben kaçayým, sen kal ve kurtul
Kendini býrak, ben kaçýp kurtulayým
Sen kendinden kaç, beni kurtar
Kaç ve beni kendinden kurtar
Seni kendinden kurtarayým, kaçalým
Kalalým
Baþka bir þekilde olalým
|
23.01.2010 08:20:49
|
FMHS-CE |
| |
Fantezi Makinesinde Hakikat Sýzýntýsý, ironinin doruklarýnda gezen teorik bir anlatý. Dünyadaki tüm televizyon ekranlarýnýn yaný sýra daha baþka ekran mekanizmalarýnýn da bilinmeyen bir sebepten ötürü bir anda beyaza bürünmesi neticesinde geliþen düþündürücü ve bir o kadar da kaygý verici hadiseleri konu alýyor. Tekvin adýndaki baþ-karakter, yazýlmýþ ama henüz yayýmlanmamýþ kitabýnda tüm bu olanlarý öngörmüþ bir bedbahttýr. Televizyonsuz dünyadaki sistem hýzlý bir biçimde çökerken, Tekvin de kitabýyla gerçek hayat arasýndaki bu kaygý verici benzerliðin kaynaðýný araþtýrmak üzere Amsterdam þehrine doðru yola koyulur. Acaba Amsterdam’da neler olmuþ, hangi doðaüstü güçler iþin içine bit yenikleri serpiþtirmiþtir?
Yazar:Cengiz Erdem
Sayfa Sayýsý: 137 Dili: Türkçe Yayýnevi: Geniþ Kitaplýk
Idefix:http://www.idefix.com/kitap/fantezi-makinesinde-hakikat-sizintisi-cengiz-erdem/tanim.asp?sid=EI4UWCZ64M5MRVVK0H5J
D&R: http://www.dr.com.tr/Product.aspx?pid=0000000303131 |
|
|