Yine akþam olmakta. Aðaçlar, yapraklar, insanlar, çekilmekteler kendi manþetlerine. Ben ise tüm gazateleri çektim üzerime. Harf harf yalnýzlýðý sardým üzerime. Sen evinin köþesinde, umut çiçeklerini sulamaktasýn. Ben ise gazatenin köþe yazýsýnda, beni hiç tanýmadýðý halde bir yazarýn kaleminin ucunda can çekiþmekteyim. Ah yine bundan haberin olmamakta. Ey sevgili, benim ölerken son sözüm ' Eðer cennetinde bir yetimhane varsa, koy beni içerisine, çünkü dünyada bana hiçbir kapý aralanmazken, bari orada bir ranzam olsun.' olacaktýr. Ben dünyada bir eþle yatmayý býrak, kendimle bile yatamam. Hep yastýðým ellerim, yorganým ise yalnýzlýðým olmuþtur. Yalnýzlýðým beni ýsýtmaya yetmemiþtir. Ey sevgili, sen evinde çayýný yudumlarken, ben yüzü koyun yalnýzlýða bir balkondan düþer gibi düþmüþümdür. Sen koltuklarýnda otururken, ben bankta karanlýklarý içmiþimdir. Yine yüreðime bir yýldýz ferahlýðý girmemiþtir. Senin gecelerin olmuþtur, benim ise zifiri karanlýðým olmuþtur. Sen yýldýzlardan korkarken, ben koynumu sabahýn en soðuk saatlerine açmýþýmdýr. Senin apartmanýn ýþýl ýþýl parlarken, ben otobüs duraklarýnda ölümü beklemiþimdir. Ah ölüm, son otobüsle bile gelmemiþtir. Ey sevgili, elim düþer kaldýrým taþlarýna, soðuk bir kalp atýþý dolar avuçlarýma. Ey sevgili, sen bir nisan yaðmurunun altýnda toprak kokusunu ciðerlerine çekerken, ben düþtüðüm sokaklarýn ayak izlerini çekmekteyim genzime. Ýnsanlar burnumun deliklerinden girmiþlerdir içime. Ýçim ki insan kaynar ve kokar, burnumu silmek isterim gözyaþlarýmla. Ey sevgili bir acýnýn fotoðrafýdýr cebimdeki. Polisler beni ölürsem fotoðrafýmdan tanýr. Çünkü hiç kimsenin çekmediklerini çekmiþimdir. Karakollardaki tutanaklara þiir gibi geçmemiþimdir. Zaten nezarette þiir okunmaz. Ah benim halimden kimse anlamaz. Bu yüzden mahkumum yalnýzlýða. Bu yüzden ellerim hep kelepçelidir. Bu yüzden üzerim hep gazeteyle örtülüdür. En okur yazar bile, bir cümle kadar anlayamamýþtýr beni. Sen ise, çiçeklerinle meþgulsündür. Saksýlarýnda oysa ben çoktan kurumuþumdur.