Gelenlere odalarýný gösteren köy halký Aziz Baba yatýrýna yollandý. Yabancýlarýn planlarý anlatýldý, buradaki ormanlarý nasýl yolacaklarýný, inþa edecekleri o lüks otelleri, her seferinde daha da önüne geçilemez bir kalabalýðýn geleceðini ve lafýn arasýnda da –sanki ona gözdaðý verirmiþ gibi - nasýl Aziz Baba’nýn yerinden edilip üzerine bir bar kurulacaðýndan, o muhterem mezarýnýn üzerinde nasýl içki içilip tepinileceðinden bahsettiler. Artýk eve dönüp hazýrlýk yapma zamaný gelmiþti. Akþam ayazý ile birlikte Aziz Baba’nýn ihtiþamý da kendini göstermeye baþlayacaktý.

Önce denizden tatlý tatlý esen meltem yerini akþam kýzýllýðý ile vahþi rüzgara býraktý. Lodos tüm þiddeti ile köyü aþýp daða çarpýyor, yönünü deðiþtirerek tekrar köyün üzerinde kükreyerek dolanýyordý. Týpký kafese kapatýlmýþ yýrtýcý bir hayvanýn çevresindeki demirlere saldýrmasý gibi. Gökyüzüne daðýlmýþ pamuk topaklarý þeklindeki karbeyaz bulutlar yas tutan kadýnlar gibi siyaha büründü. Tüm çehresi deðiþmiþti köyün. Cömert güzelliði çirkin kabalýða, dingin renkleri korku salan vahþiliðe büründü bir anda. Köy halký olacaklarý harfi harfine biliyordu. O yüzden tan kýzýllýðýnda iþe koyulmuþlar, önce kepenkleri sýký sýkýya kapatmýþlar, ambarlarý kilitlemiþler, hayvanlarý ahýra kapatmýþlar, kayýklarý sahile çekip baðlamýþlar ve yabancýlara bir þey söylemeden mahzene çekilmiþlerdi. Annemin kapalý yerde kalma fobisi olduðundan ve doðumuna sayýlý günler kaldýðýndan biz evimizde kaldýk. Usül gereði kepenkler kapatýldý, evin dört bir yanýna ve eþiðin giriþine bizi korumasý için Aziz Baba’nýn mezarýndan alýnan kumlar serpildi. Aziz Baba’nýn gazabýndan iðneci Hakký Dede kadar korkuyordum.
devam edecek...