..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Cumhuriyet fikir serbestliði taraftarýdýr. Samimi ve meþru olmak þartýyla her fikre saygý duyarýz. -Atatürk
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yazarlar ve Þairler > Yûþa Irmak




18 Eylül 2024
Ruhu Vurgun Yemiþ Dalgýçlar  
Yûþa Irmak
Ýyilik ile kötülük bir halatý iki ucundan çekerken, hüzün ile neþe, dinginlik ile çýlgýnlýk, teslimiyet ile isyan arasýnda bir gerginlik yaratýr. Ýþte bu gerginlik, onun insan ruhuna olan büyük çekimini doðurur. Ve her insan bir mýknatýs gibi birbirine çekilir…


:FD:
Ruhun vurgun yemiþ dalgýçlarýnýn derinlere dalýþý, koyulaþan mavi suyun içinde ayaklarýný sallayarak ve dünya þeklinde kabarcýklar çýkararak gözden kaybolmasýyla baþlar…

Onun, ayaklarýnda palet, sýrtýnda oksijen tüpü yoktur ama büyük ve geniþ bir kalbi vardýr. O, keþfetmek istediði esrarengiz dünyayla arasýna hiçbir yabancý cismi sokmaz. Bu yalýn haliyle derinliklere inmesi, ciðerleriyle deðil kalbiyle nefes alýp verdiði þüphesini uyandýrsa da su yüzüne çýkan morarmýþ bedeni bu þüpheyi ortadan kaldýrýr ve bir gerçeði ortaya çýkartýr! Evet, o bir avcýdýr, ama iflah olmaz bir avcý! O, insan ruhunu avlayan bir avcýdýr…

Eðer yeryüzünde insan ruhundan daha derin, daha esrarengiz bir deniz olsaydý, hiç düþünmeden paletlerini takar, oksijen tüpünü sýrtýna ve zýpkýnýný da eline alýr hemen dalar derin sulara. O, tüm denizleri, daðlarý, nehirleri ve vadileri topluca özetleyebilecek kabiliyette, zirveleri ve uçurumlarý ayný anda deneyimlemiþ bir yerlidir bu dünyada… Her þeyin etrafýnda dönen bir merkezken, her þeyin etrafýnda dönen bir uyduya dönüþmesi sadece bir selama bakar. Bazen duyularýn en hafif titreþimlerini hissedebilirken, bazen de Ýsrafil’in suru çalsa duymayabilir. Ýyilik ile kötülük bir halatý iki ucundan çekerken, hüzün ile neþe, dinginlik ile çýlgýnlýk, teslimiyet ile isyan arasýnda bir gerginlik yaratýr. Ýþte bu gerginlik, onun insan ruhuna olan büyük çekimini doðurur. Ve her insan bir mýknatýs gibi birbirine çekilir…

Baþka bedenlerde bulduðu kendi parçalarý ona acý verir, ama bu acýdan hiç bir zaman þikayetçi olmamýþ, aksine derinden duyabilmenin tek yolu olarak bu acýlarý görür. Her felaketin bir kurtuluþ kapýsý olduðunu hemen hissederdi. En derin bilginin en derin uçurumlarda filizlendiðini fark ettiðinden beri, varlýðýn özünün günlük hayatýn sýradanlýðý içinde açýða çýkamayacaðýný en iyi bilenlerden biriydi. Bu nedenle her zaman insanýn en karanlýk köþelerinde parlayacak ýþýðýn peþine takýlýrdý. Çoðu insanýn sýnýrlarýný geçmeye cesaret edemediði bilinmeyen alanlara o adým atmakta tereddüt etmez: ruhun kaç boyutlu olduðunu bilmediði derinliklerin en alt noktasýna gözü kapalý dalardý…

***

Dostoyevski için ilk deniz, bir aynaydý; orada en yakýn ve en uzak insaný görmüþtü. Çocukluðu ya yansýmaydý ya da silindi gitti. Ama anlatamadýðý çocukluðunu baþka çocuklara kaðýt üzerinde paylaþmýþtý. Kaðýt, hem en iyi dostu hem en büyük düþmanýydý. Ýlk gençlik yýllarý maðarasýndan çýktýðýnda yaþý henüz 23’tü. Ýmkansýzlýklar ve yoksulluktan yaptýðý bir heykel vardý elinde! Bu eser merhamet ve sevgiyi anlatýyordu. Eserinin adý “Ýnsancýklar.”dý. Romanýný tamamladýktan sonra, Nekrasov’a giderek korkuyla eþiðin öbür tarafýna geçti. O taraf, þan ve þöhret dünyasýydý. Nekrasov, romanýn heyecanýný Belinski’ye ilettiðinde, Belinski “Yeni bir Gogol doðuyor!” demiþti. Ancak romaný okuduktan sonra, “Onu bana getir! Onu bana getir!” diye yalvarmýþtý.

Dostoyevski, Belinski’nin kapýsýnýn eþiðinde dururken, yoksulluk, karanlýk ve yalnýzlýðýn bir tarafýnda, þan, þöhret ve kalabalýklarýn diðer tarafýnda olduðunu gördü. Belinski, elindeki kaðýtlarý sallayarak, “Biliyor musun ne yaptýðýný! Yazdýðýn hakikatin büyüklüðünü ölçtün mü hiç?” dedi. Dostoyevski, kelimelerin insaný sarhoþ edebileceðini bilse de bu sarhoþluðu ilk kez yaþýyordu. Eþiðin arkasýnda dururken, zorlukla yürüyebildiðini hissetti; sevinç, heyecan, coþku, þüphe, minnet, korku ve kibir yan yana gelip bir gökkuþaðý oluþturdu. Ayaðý yerden kesildi; sokaða atýldýðýnda, gökyüzüne ve yoldan geçen insanlara baktý. Ýçinden geçen trenin dumanlarý arasýnda tasavvur etti: “Acaba bu kadar büyük olmam mümkün mü?”



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yazarlar ve þairler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Abdülhamid, Abdülhak Hâmid ve Karýndeþen Jack
Bir Çýðlýk
Dilaver Cebeci
"Anlamý Yok Tüm Sözlerin"
Ýlla da Ben… Ben!..
"Babil’de Ölüm, Ýstanbul’da Aþk"
"Suya Kanat" Ummana Karýþan Þiirler
Bizi Birleþtirenler
Tanpýnar’ýn Þark ve Garp Çýkmazý Üzerine…
Deneme Ustasý Evliya Çelebi

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
O Kelime!
Ýstanbul’u Düþünmek
Ezberlerin Bilimsel Kýlýklýsý Bir Felakettir
Ýþlenmemiþ Cevherler Ülkesi: Türkiye
Günbatýmý Eski Bir Masada Baþladý Her Þey
Gidene Yol, Kalana Yer Vermek
Eþek Edebiyatý
Hakikati Hakikat Olduðu Ýçin Sevmek
Gülmek Ýçin Krala Aðlamak Ýçin Filozofa Gitmek
Ýki Burçlu Bir Kale: Zaman!

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Geldim [Þiir]
Bir Hicran Naðmesi [Þiir]
Sakin Bir Acý [Þiir]
Sözün Çiçeði [Þiir]
Sevgiliye Hasretle [Þiir]
Gözbebeði Turþusu [Þiir]
Geceye Kâside [Þiir]
Benimle Ölür Müsün? [Þiir]
Beste-i Nigar [Þiir]
Bilemezsiniz [Þiir]


Yûþa Irmak kimdir?

Felsefe ve edebiyat aþýðý! Yayýncý, gazeteci ve kitapsever. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.