Dünyaya geldiðinden, dünyada bulunduðundan, dünyadan gideceðinden hoþnut olan bir kimse görmedim. -Namýk Kemal |
|
||||||||||
|
Bundan takribi kýrk yýl önce J. D. Salinger’ýn bir röportajýnda söyledikleri ve fikirleri beni ziyadesiyle mutlu etti. Çünkü onunla ayný fikirdeydik. Ýnanýyorum ki anlaþýlmak, anlaþýlýyor olabilmek bu deni dünyada en yüce duygulardan biri. Öyle bir þey ki bu hani doðru olaný yaptýðýnýzda büyükler bu davranýþýnýzý onaylamasý sonucu bir sevinç ve mutluluk yaþarsýnýz ya iþte öyle bir þey.. Salinger’in söz konusu eseri bu sebeple insana hüzünlü bahtiyarlýklar yaþatýyor gerçekten. Onun özellikle yazarlýða ve edebiyata dair söylediði çoðu fikre gönülden katýlýyor, eyvallah abiciðim deyip hemen uyum saðlýyorum. 1980’li yýllarýn yaz aylarýnda Baton Rouge Advocate muhabiri Betty Eppes Salinger ile yaptýðý ayaküstü bir röportajýnda Salinger’e; “Neden kitaplarýnýzý imzalamaktan nefret ediyorsunuz?” diye bir soruyu yöneltmiþ. Bana göre de bir yazarýn kendi kitabýný imzalamasý, birçok açýdan “nefret edilecek” bir durum gibi gelir ve bu iþleri hele hele bir seremoniye dönüþtüren yazarlarý hiç anlayamam doðrusu.. Salinger de: “Ýmza vermeye inanmýyorum. Anlamsýz bir hareket. Kimse için adýný yazarak imza atma. Aktör ve artistlerin imza vermeleri kabul edilebilir, çünkü onlarýn verebileceði tek þey yüzleri ve isimleri. Fakat yazarlarda durum farklý. Onlarýn verdikleri þey eserleri. Dolayýsýyla imza vermek bunun yanýnda çok ucuz kalýyor. Sakýn bunu yapma! Kendine saygýsý olan hiçbir yazar, bunu asla yapmamalý.” (çev: Ece Þetvan) demiþ… Sizce de doðru deðil mi söyledikleri? Bence çoðunuz Salinger'a biraz düþündükten sonra hak vereceksinizdir.. Çünkü, yazarlarýn eserleri baþlý baþýna bir imzadýr. Yani bir yazar eserinde, ruh ýstýrabýný, gönül kýpýrtýlarýný, elinin sýcaklýðýný, gözlerinin yaþýný, hüznünü velhasýl kelam bir nevi imzasýný; kelime kelime, harf harf ve sesler halinde atan kiþidir. Hal böyleyken, kalkýp o eserin iç kapaðýna, bir tarih atýlmýþ, bir çift kelam yazýlmýþ veya bir çiziktirme yapýlmýþ çok da önemli bir mevzu deðildir. Salinger de bu sebeple "aktörlere ve artistlere göre imza iþi" diyor. Madem öyle bugünden sonra “aktör” ve “artist”liðe özenmiþ, kendilerini öyle konumlandýrmýþ yurdum yazar, þairlerimizi hoþ görelim ne çýkar... Zira, hem yazar/þair hem de aktör ve artist olabilmek, herkesin harcý deðildir çünkü. Öyle giyinip kuþanmalar, öyle göz süzüp gerdan kýrmalar, bin türlü insanýn kahrýný çekmeler ve kiþisel geliþim kitaplarýndan çýkmýþ bir proje gibi acayip yaþanmýþlýklar gerektirir nede olsa... Ama tek derdi edebiyat olan bir yazar için bu iþler zulümden baþka bir þey deðildir... Bendeniz yazarla, okur, okurla da yazar arasýndaki iliþkinin mahrem bir yaný olduðuna inanmýþýmdýr hep. Adý her ne olursa olsun, (hadi biz buna “aramýzdaki þeyler” deyiverelim.) bu iliþki bir kitabýn kapaðý açýlýnca baþlar ve okunan metnin zihni, bedeni kuþattýðý tüm vakitler boyunca sürer. Bir romaný, öyküyü ya da þiiri okurken yaþadýðý hazzýn dýþýnda, onlarýn yazarý, okura hangi saadeti vaat edebilir? Ya da okur, elmas hükmündeki o metinleri, yazarýnýn bahþedeceði bir cam kýrýklarýyla sizce deðiþtirebilir mi? Ýmza günleri, söyleþiler, okur-yazar buluþmalarý hatta röportaj vermeler, okurla yazar arasýnda var olduðunu bildiðimiz o þeylerin tüm gizemini, büyüsünü yok etmekten baþka hiç bir þeye yaramaz… Ben, “aramýzdaki þeyler”i çok düþünürüm, ona saygý duyar içimde küçük bir çocuk gibi büyütür, beslerim. Bu yüzden “o þeyler”den inþa edilmiþ yapýdan bir tane yapýnýn bile çökmesini, yýkýlmasýný istemem. Ýþte bu yüzden, hakiki dostlarýmýn çoðu bugünün deðil, geçmiþin yazarlarýdýr. Düþünüyorum da þimdi bu eski yazar dostlarým, bugün yaþýyor olsalar bile onlara kitaplarýný alýp imzalatmayý düþünür müyüm? Hayýr! Asla düþünemem! Þayet kütüphanemdeki; “Katip Bartleby”, Hermann Melville’den, “Malte Laurids Brigge’nin Notlarý” Rilke’den imzalý olsaydý, onlarý tekrar okuduðumda alacaðým hazzý arttýrýr mýydý? Hiç sanmýyorum!… O zaman, “aramýzdaki þeyler”in anlamý, bir imzaya ihtiyaç duymayacaktýr. Çaðýmýzýn çoðu okuru, maalesef “pop kültürü”nün etkisi altýnda kalmýþ. Yazarlarý da bir çeþit “star” gibi görüyor. Temiz kalpli okurlar, bu iþlerin böyle olduðunu sanýp, bir yazar gördü mü hemen eline bir kitap alýp yazarýn imza atmasý için adeta kendini paralýyor… Bunu yapanlarý gördükçe ne yazara, ne de okura zerre kadar muhabbet duyamýyorum… Son olarak Salinger ustanýn meþhur sözü ile bu denemeyi bitirmek istiyorum. Ne diyordu abimiz; “Ýmza vermeye inanmýyorum… Sakýn bunu yapma! Kendine saygýsý olan hiçbir yazar, bunu asla yapmamalý.” Kalýn saðlýcakla…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |