Olgunluða eriþmemiþ þairler ödünç alýr, olgunluða eriþenler çalar. -George Eliot |
|
||||||||||
|
Haftada bir cuma kýlsaydým, yýlda iki kere bayram namazý... Gizli saklý bir iki kadeh raký, haftada birkaç kez farklý kadýnlarýn koynunda uyansaydým, inanmadýðým replikleri söyleyerek bir iki filde baþrol oynasaydým, içinde biraz küfür, biraz aþk, biraz seksten bahseden, hiçbir sanat deðeri olmayan kýytýrýk bir de kitap yazsaydým ne iyi olurdu. Ýnsan denen birçok yaratýkla çok güzel zaman geçirir, yalnýzlýk sýkýntýsý çekmez, toplum denen bu kendini bulamamýþ varlýklar tarafýndan da müthiþ bir saygýnlýk görürdüm. Oysa þimdi... Birçok kiþi bana sadece yaðlýboya bir tabloya bakar gibi, ilk kez gördükleri bir heykele bakar gibi bakýyorlar. Sadece bakýyorlar. Ben de sadece bana bakýldýðýnýn farkýndayým. Karþýlýklý birbirimize yabancýyýz. Ne benim iflah olur bir yaným var, ne onlarýn iflah olur bir yanlarý var. Bir daðýn üzerine yaðmýþ bir kar kütlesi gibiyiz birbirimize karþý. Bakýþma faslý bitince onlar için ben yok olacaðým, benim için de onlar yok olacaklar. Onlarýn yerinde olsaydým, ben de benimle olmazdým; hiçbir cazibem yok. Ne yalan söyleyebiliyorum, ne aldatabiliyorum, ne neþelendirebiliyorum. Çünkü almadým ki, vereyim. Kýþý kar altýnda ayaz yiyerek geçiren bir kurt ne kadar neþeli olabilir. Yalan ve aldatmaksa mizacýma ters. Söylenmemesi gereken bir gerçek varsa ancak susuyorum, o kadar... Yara derin olunca sýzýsý da fazla oluyor. Az acýnýn aðýsýný aðlayarak atabiliyorsunuz da, çok acýnýn aðýsý bedenin kendisi olunca atmak da mümkün olmuyor. Rahmetli muhlis akarsu bu konuya iliþkin bakýn ne güzel bir koþma söylemiþ. "Bu yarayý dosttan aldým ezeli Eser þu baðrýma yel dertli dertli O dost benden ayrý gezdi gezeli Akar gözlerimden sel dertli dertli Düþkün iken dost baðýna girilmez Yalan ile Hakk'a ikrar verilmez Kâmil olmayýnca menzil görünmez Kör cahil elinden kul dertli dertli Akarsu'yum böyle çamurlu yolda Döküldü yapraðým kalmadý dalda Derman bulunur mu biçare kulda Adýný söyleyen dil dertli dertli" Artýk kendime "Dur" desem de beyhude. Ne mizacým, ne ahlakým, ne vicdaným, ne de düþlerim buna müsait. Keþke demek çölü su için kazýp, sonra da vazgeçmek demek. Bir masala sarýlmaktan öylesine yoruldum ki... 4 Nisan 21 Gölcük
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Osman AKTAÞ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |