“Bu þehre, suikasta teþebbüs eden darbeci anlayýþ, Türkiye’ye suikast düzenlemiþtir”

“Malatya, politik bilinci çok yüksek bir þehir… Ayný zamanda Türkiye’nin bütün farklýlýklarýný bünyesinde barýndýrýyor. Bunun yanýnda dinamik hareketi ve siyasal bilincine uygun hareketlilik gösterebilen bir þehir. Muhafazakâr ve manevi deðerleri yüksek bir þehir… Türkiye’nin özeti bir þehir...”
Bu þehir ancak bu kadar güzel cümlelerle ifade edilebilir.
Bu þehri bu kadar güzel ifade eden ben deðil, TBMM Darbeleri Araþtýrma Komisyonu Baþkaný Sayýn Nimet Baþ Hanýmefendileridir.
Malumunuz olduðu üzre, Malatya Belediyesi, 8 Þubat 2013 tarihinde “28 Þubat Süreci ve Malatya” konulu bir program gerçekleþtirdi. Programa da TBMM Darbeleri Araþtýrma Komisyonu Baþkaný Nimet Baþ’ý getirdiler.
Peþinen ifade edeyim; 28 Þubat Sürecin Malatyalý maðdurlar adýna Malatya Belediyesine ve programa emeði geçen herkese teþekkür ediyorum…
Elbette ki Malatya Belediyesi bu güne kadar birçok önemli kültürel etkinliklere öncü olmuþ, önemli konuklar davet etmiþtir ama 28 Þubat Sürecin pilot kentini (Malatya’yý) gündeme getirmesi ve iþi ehline (Darbeleri Araþtýrma Komisyon Baþkanýna) vererek bunu yapmasý takdire þayan bir organize.
Programýn teferruatýna girmeden önce; bir bütün olarak program ‘on puan’lýktý.
Sekiz yüz kapasiteli salonu hýnca hýnç dolduran Malatyalý maðdurlarýnýn da orada olmasý, konuþmacýnýn konuya hâkim olmasý, meseleye sürecin öncesinden oluþturulan altyapýdan baþlayarak delil ve belgelerle sunmasý, hasettsen Malatya üzerinden durmasý harikulade bir organize idi.
Ayrýca programýn sonunda ‘söz hakký’ isteyen konuþmacýlarýn katýlým saðlamasý da -bir kaçý hariç- güzel ve faydalý oldu.
Örneðin sürecin maðdurlarýndan Gazeteci Necdet Akboða’nýn; konuþmasý gayet objektif ve anlamlýydý.
28 Þubat süreci gergef gergef iþleyen “Bir Ýdamlýk Kent” adlý eserimin ismini orada zikredip Sayýn Baþkanýn, bu eseri okumasý gerektiðini ifade ettikleri için, Necdet Akboða’ya bir kez daha teþekkür ediyorum.
Necdet Akboða, hakikaten bu süreçte Malatya’nýn en hýzlý gazetecilerindendi. Bu süreçte yeterli delik ve dokümanlarýna ulaþmak için hakikaten Necdet Akboða’yý dinlemek gerekiyor. Akboða’nýn o akþam ki konuþmasý da bu minvaldeydi zaten. Akboða, o akþam ýsrarla “…bizi dinleyin!” diyordu.
Sayýn Baþkan bu konuda Akboða’yý dinlemek ister mi istemez mi bilmem ama bence de bu dönemdeki maðdurlarý dinlemek gerekiyor…
Þimdi tekrar programýn içeriðine dönecek olursak…
Darbeleri Araþtýrma Komisyon Baþkaný Nimet Baþ’ýn Malatya konuþmasý tarihe not düþmesi gereken bir konuþma.
Malatya ile ilgili tespitleri konusunda da ayrýca takdire þayan bir konuþmaydý.
28 Þubat’ta, Malatya’nýn pilo kent seçilmesi tüm Malatyalý maðdurlarý tarafýnda bilinmekteydi ancak ayný ifadelerin yetkili bir uzman tarafýndan dilendirmesiyle, ‘bir hakikati gün yüzüne çýkartmak’ olarak deðerlendiriyorum.
Gerçi her ne kadar Malatya’da yaþanýlan hakikatler bilinse de, bu, o dönemde maðdur olan insanlarýn maðduriyetlerini giderilmeyecektir ancak bir kez daha ayný olaylarýn yaþanmamasý adýna sevindirici bir geliþme.
Örneðin, bu çabalar þehit edilen dönemin belediye baþkaný Hamit Fendoðlu ve Ýslami Dayanýþma Vakfý Baþkaný Ýsmail Özer geri getiremeyecektir, Ramazan Keskin Hoca’nýn saðlýðý ve kaybolan düzeni eskisi gibi olamayacaktýr…
TBMM Darbeleri Araþtýrma Komisyon Baþkaný Nimet Baþ Malatya konuþmasýnda, o dönem 6 milyon insanýn fiþlendiðini söylüyor ve ekliyor:
“28 Þubat bir darbe midir, postmodern darbe midir? Tartýþmalarýný bir kenara býrakalým. 1980 yýlýnda inþa edilen anayasada, en fazla kanunun çýkarýldýðý dönemdir. 2 bine yakýn yasa deðiþtirmiþtir. O günkü olanlara baktýðýmýz zaman 28 Þubat'ta fiilen bir darbe gerçekleþmiþ gibi gözükmese de, radyondan veya televizyonlardan bir bildiri þeklinde duymasakta, o olaðanüstü karanlýk dönem, aþýrý organize olmasýyla toplumun çok geniþ bir kesimini korku ve baský altýna almýþtýr. Gerçi yapýcýlarý, kurgulayýcýlarý bin yýl sürecek demiþtir, ama çok þükür bin yýl sürmemiþtir. Ama 10 yýl dediðimiz süreçte gerçekten bu toplumun psikolojisi derinden sarsýlmýþtýr. 6 milyona yakýn insan fiþlenmiþtir. Bu fiþlenmelerde iþlerinden olmuþlardýr, haksýz ve hukuksuz yargýlanmalara neden olmuþlardýr, iþkencelere maruz kalmýþlardýr.”
Malatya’nýn pilot bir il ve sosyolojik açýndan bir laboratuar olduðuna dikkat çeken Komisyon Baþkaný Baþ, konuþmasýnda; “Malatya’da üniversite durup dururken birden kaynamaya baþlýyor. Heyetler Ankara’ya kadar gidip cumhurbaþkanýna kadar çýkýyor. Þikayet ediyorlar üniversite yönetimini, irtica hortladý diye. O dönem Devletin baþýndaki zat diyor ki ‘Siz bu iþi bana býrakýn.’ Heyet dönüyor ardýndan emekli bir paþayý Ömer Þarlak’ý Malatya’ya rektör olarak gönderiyorlar ve plan böylece baþlýyor. Üniversite üzerinden, þehre dýþarýdan bir müdahale el provoke ediliyor.” þeklinde ifadelerle darbecilerin Malatya üzerinden çok çalýþtýklarýný kaydetti.
Devamla Sayýn Baþ’ýn; “Bir cuma namazý sonrasý eylem olacak diye þehir dýþýndan 200 gazeteci Malatya’ya geliyor. O 200 gazeteci buraya emir komuta ile geliyor. Halk bir eylem planý içerisinde deðil, ama eylem planlanýyor. Ankara’da irtica brifingleri veriliyor, ayný tarihte istihbarat teþkilatýmýzda askerlerimize yükselen irticayý anlatýyor. Malatya ile ilgili burada bir gruptan bahsediliyor, grup þöyle tanýmlanýyor; vahabi tarikatý. Kayýtlarýmýza geçti bu komisyon olarak. Vahabilik tarikatlara düþmanlýk iken bizim istihbaratýmýz, ancak bu kadar isimlendirebiliyor. Elimize gelen belgelerde zihnimize çok önemli bir not düþtüðünü sanýyorum. O anda Malatya üzerinde çok çalýþýlmýþ. Burada çok prova yapýlmýþ ve burada kendilerine çok uygun bir zeminin olduðunu düþünmüþler darbeciler. Toplumsal mühendislik açýsýndan çok uygun bir bölge ilan etmiþler.” ifade buyurduðu gibi darbeciler Malatya üzerinde çok çalýþmýþlar ama aðzýna gözüne de bulaþtýrmýþlardýr.
Þimdi, Komisyon Baþkaný Sayýn Baþ’ýn da ifade buyurduklarý gibi neden Malatya?

Darbeciler Malatya’yý neden pilot kent seçtiler?

Sorunun cevabýný yine TBMM Darbeleri Araþtýrma Komisyon Baþkaný Nimet Baþ’ýn ifadesiyle aktaralým:

“…Malatya, politik bilinci çok yüksek bir þehir ve o yüzden seçilmiþ. Ayný zamanda Türkiye’nin bütün farklýlýklarýný bünyesinde barýndýrýyor. Bunun yanýnda dinamik hareketi ve siyasal bilincine uygun hareketlilik gösterebilen bir þehir. Muhafazakâr ve manevi deðerleri yüksek bir þehir… Türkiye’nin özeti bir þehir… Ýþte bize göre ebru gibi iþlenmiþ.”

Baþta da ifade etmeye çalýþtýðým gibi, þehrimiz ancak bu kadar güzel ifade edilebilir.

Sayýn Baþ hakikaten “Bir Ýdamlýk Kent”i güzel ifa buyurmuþ. Öyle ki yazýmýn final cümlesini de yine Sayýn Baþ’ýn ifadesiyle kapatmak istiyorum:

“Ýþte bu Türkiye’ diyebilecekken, bu þehrin bütün bu farklýlýklarý kanlý bir savaþýn parçasý haline getirilmeye çalýþýlmýþtýr. Ýþte bu þehre, suikasta teþebbüs eden darbeci anlayýþ, Türkiye’ye suikast düzenlemiþtir”

Onun için diyorum ki; ‘Malatya Türkiye’dir, Türkiye Malatya…’