Yamaçlardan Yükselir Mutluluğun Serinliği
Ama hayat hala birşeyler getiriyor arasıra da olsa.
Bazı küçük zaferler.
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Ama hayat hala birşeyler getiriyor arasıra da olsa.
Bazı küçük zaferler.
hareketli bir nesneye dikkati çekti iletileri ( nedense herşey tepesindki o yuvarlakta toplanıyordu o çok önemliydi bir ismi olmalıydı.)
Kadın geçmişte o kadar çok kaldı ki şimdiki zaman bittiğinde gelecei bile geçmişti.
... Kaldırımların taşları sıra sıra. Biri bitiyor öbürü başlıyor. Arada boşluklara da rastlanıyor. O veya bu sebepten sözü geveliyorum. ...
Saatler önce yanıma, daha doğrusu karşıma geldiğinden bu yana dinliyordum onu. Durmadan açılıp kapanan mengene ağız boşluklarında sıkışmış, sakızlaşmış bir düş gibi izliyordum onu. Konuşuyor, konuşuyordu. O konuştukça ben daha da dinliyor, o daha da konuşuyordu.
Kapının ağzına geldiğimde, yüzünü belli belirsiz seçiyordum. Elleri, akan göz yaşlarının yere ulaşmasını engellemek için sürekli bir çaba içindeydi.
Veeee Tanrı geldi. İlk kez geliyordu. İlahi bir şaşkınlık, korku, yaşandı. Altına sıçanlar oldu, böyle büyük bir hayret karşısında alta sıçmak normal karşılandı. Burada ne işi vardı? Bu ortama gelmesi demek ben bu yapılanı tanıyorum demekti. Gelmesi korkunç ve sessizdi. Gelişi iliklere işlendi. İyi bir dindar yokken geldi,
..İşte bir el uzanıyor duvarın köşesinden! Yeşil ve yedi parmaklı. Bileksiz çocuk eline, elin tuttuğu resme uzanıyor şimdi..
...Birkaç kere boğazıma bıçağı dayadığım da oldu ama hiçbir zaman bunu yapabilecek kadar cesur olamadım. Belki Tolstoy’a inanmasaydım bunu yapabilirdim. Yapamadım ama bunun sebebi Tolstoy değil babamdı...
Y nin yalnız yaşayan, yenilgiye yanan yüksek yazgısının yüreğinde yatan, yalandan yakınan yalnızlığının yazgısıdır bu.
...'Mezarlar' dedi kendi kendine, 've ruhlar... Neredesiniz?'..
Zaman Ki̇rli̇li̇k Zamani, Beyaz Deği̇l Hi̇ç Bi̇r Güverci̇n Ve Dolayisi İle Umutlar Si̇yaha Ermek Üzere. Yola Çikişlar Ölüme Gebeyken., Korkusuz Bi̇r Yi̇ği̇tti̇ Ölüm Gi̇yi̇ndi̇ Üzeri̇ne Hemde En Gri̇ Hali̇yle.
Bana söyleyebilseydiniz keşke tabutum olacak ağacın şimdi nerede boy verdiğini.
İçine gireceğim ağaçla gidip şimdi sırlaşırdım.
Biliyorum bir marangozsunuz sadece, bir müneccim değil.
camda gördüğüm karartı yüzümün karanlık yüzü yüzündendi diye düşündüğüm sırada bir taksi geçti yüzümün üstünden...
Ne zaman Yüceler zirvelerine karalar bağlasa, hep o şaibeli sessizlik çökerdi kasabanın üstüne. Evlerin ışıkları soluklaşır, gece kara bir deliğe dönerdi.
Yaşar Kemal