"“Kitaplar, bizi bilmek istediğimiz kadar aptal bırakırlar; çünkü her sayfa, yazarın sahte zeka kozudur.” – Mark Twain"

Öykü

yazı resim

Kurbanın Dişleri - Final

Elime tutuşturduğu bezi açtım merakla. Hakikaten de bezin içinde kocaman bir hayvan dişi vardı. Ne diyecektim, ne yapacaktım, bilemiyordum. Gülmek istiyor, gülemiyordum. Üstelik inatçı amcayı nasıl ikna edecektim. O şaşkınlıkla kendimi dışarı attım. Bastım kahkahayı
içeri girdim, son dilekçemi yazdım . Küfürleri bastım dilekçeye. İki seçenek

Kuğulu Konak

Meryem, bir taraftan orayı burayı silip süpürürken, konağın penceresinden de İbrahim Ağa’nın yolunu gözetliyordu. Gayesi ne temizlik yapmak ne de pencereden bakmaktı. İbrahim Ağa’ya ne diyecek onun gazabından bu kez nasıl kurtulacaktı. Bu düşüncesini dağıtmak için oyalanıyordu. İbrahim Ağa, çakmak taşı kadar sert, biber gibi acı biriydi. Bu

Kar Neden Yağar Kar?

Kar altında yürümekten bir tek tipi olduğu zamanlar vazgeçerdim. Zorlandığımdan, üşüdüğümden ya da rahatsız olduğumdan değil! Doğa ananın en güzel gösterilerinden birinin tipi esnasında ortaya çıktığı düşündüğümden vazgeçerdim.

Dilagáh / Söze Giris Ani

Dengi olmayan insanlarin muhabbetlerini kulaklarina yükleyerek, dengesiz olmamak icin bilerek susmustu.
Konustugunda, söylediklerinin yasadiklarina denk gelmesini istediginden, konusmadan yasamayi ve yasadiktan sonra
konusmayi yeglemisti.

Başa Dön