Eren İki Kardeş
İki kardeşten biri dağda çobanlık yapar, diğeri ise şehirde kunduracılık yaparmış.
"“Yazmak, dünyayı değiştirmek değil, en azından kahvenizi dökmekten kurtarmaktır.” – Franz Kafka"
"“Yazmak, dünyayı değiştirmek değil, en azından kahvenizi dökmekten kurtarmaktır.” – Franz Kafka"
İki kardeşten biri dağda çobanlık yapar, diğeri ise şehirde kunduracılık yaparmış.
Kurban bayramı gelmekteydi. Komşularımız aldıkları kurbanlıkların sırtlarını ve alınlarını kınalamışlar bahçelerinde, sokakta dolaştırırken biz iki kardeş onlara gipta ile bakıyorduk.
Aklımızdan geçen “acaba babam bizede kurbanlık alacakmı ?” sorusuydu.
Her Cuma Namazı sonrası kör dilenci padişaha Eden bulur, eden bulur. Sen doğru ol, eğri belasını bulur. Padişahım sen çok yaşa" diye seslenir ve karşılığında bir kese altın alır.
Karanlık, şehrin bol ışıklı aydınlığına, hengâmesine galebe çalamamıştı henüz. Bir yanım Fatih, bir yanım Beyazıt, sırtımda boğazın gece meltemi. Işıklı caddeden geçen gençlerin şen şakrak sesleri içinde sıcak bir günün ardından, köşküne çekiliveren güneşin yokluğunu fırsat bilip sökün eden tatlı bir serinlikten belki de mahmur bir demde silah
Yürüdü..Cebinde biriktirdiği bütün bozukluk sevişmeleri, önüne çıkan ilk dilenciye verdi. Dilenci şaşkın, o şaşkın, gece şaşkındı olancası...
“Ha oğlum Kannaz sen içeriden ben dışarıdan devam edelim” demiş.
Yansımalar sonbaharı,sonbaharda Firkatı anlatır bana..
Tanrı güneşi de alt etti. Ve güneş ışıklarını tanrının masasında bıraktı. Bunu gören polis ve asker gibi türlü pislik, jargoncu, yolsuz orospu çocukları ve arkalarından aleni kokuşmuşlar dünyayı terk etti. Ben kadınımın koynundayım. Durumu eşitledim ve kaybedecek bir şey kalmadı. İkimiz de toplamda yirmi gram jointy ediyoruz. Ölüm
Leblebinin faziletleri saymakla bitmez malum...
Kurak ve bereketsiz bir araziye, yüzlerce yıl susuz kalmış bir çöle yağmurlar yağdı. Toprak, suya doydu. Tam o anda bir ormanda birden boy attı adını bilmediğim bitkiler, filizlenip üstündeki taşı toprağı attı bir tohum. Günışığına kavuştu. Bir karaağacın dalları uzadı göğe. Gölge oldu, karıncalara ve yoldan geçenlere. Galaksideki
Dedekorkut Destanlarının tarafımdan manzum biçimde anlatılışı.