"“Edebiyat, aklımızı şaşırtmak için icat edildi; çünkü gerçek hayat zaten yeterince saçma.” – Dorothy Parker"

Öykü

Ufunet

Kara deliklerden birine denk gelmiş gibiydim, zaman yoktu, ben de bir fotoğraf karesiydim sanki, kendimi seyrediyordum. Derken muhtemelen tuzla buz olan bir vazodan gelen gürültü yırttı attı o fotoğrafı.

Yol Yahut Nasip

Bizi fark ettiğinde yarım bıraktığı maydanoz demetini bağlayıp tepeciğin üzerine atıveren teyzeme daha bir dikkatle bakıyorum. Bütün Anadolu insanları gibi gerçek ten rengini kestirmek mümkün değil. Elleri ve yüzü sanki toprak ve güneşle bütünleşmiş, rengini doğrudan onlardan almış gibi. Beli bükülmüş teyzemin, ona ten rengini veren, rızkına aracılık

yazı resim

Okuyami Bölüm 1 - Pembe Oda

Dai leiko savaşta ailesini kaybedince halasıyla yaşayacaktır halası ona pembe bir oda hazırlamıştır odanın yer aldığı konum güneşe bakan taraftır güneşin çiçeklere,
arılara,ardıç kuşlarını sesiyle yazın son zamanlarıdır...

Göçümüz Var

Cumartesi yük kamyonu eski evimizde bize ait ne varsa yükleyip getirdi. Her şeyi mi? Asla! Maddi boyutuyla bize ait olanlar geldi belki ama nerede bizim yaşanmışlıklarımız? Gül yüzlü kızımızın bebekliği nerede kaldı, ilkokula başladığımızda hecelerimiz sinmişti duvarlarımıza, eşim askere gittiğinde bir tek o duvarlar şahitti gözyaşlarımıza. Aynı duvarlar,

Fasulyeden Nameler

Vallahi hasat masat zamanını beklemez senin badıçlarını koparır, öldü fiyatına pazarda satarım. Bu iş, it yazar kedi bozara döndü. Tekrar ayırdım o adalet terazisi tezekten olan jale pardon ayşe kadın (fasulye) isimli yapışkanlı sarılgan bitkinin kollarını bacaklarını sarıldığı mendebur çubuktan. Doladım bizim Notre Dame’ın Kamburu’na. Bu da son

İki kadın..İki yürek

Bir ara elime telefonu alıp, aklıma bir bıçak gibi saplanan numaraları tuşladım.
“Aradığınız aşk’a şu an ulaşılamıyor, lütfen daha sonra tekrar deneyiniz”

Başa Dön