"Edebiyatın acımasız kuralıdır: Okur, yazarın ölüsüyle dans etmekten daha çok zevk alır." – Edgar Allan Poe"

Öykü

Bir Şubat Gecesi İstiklal Caddesi ve Günlerden Cumartesi Saat Sabahın Dördüydü

Dışarı çıktılar. Arabaya doğru yürürken Haşmet Başkan aniden duraksadı ve ayaküstü, yapılan görüşmede işverenin adım atmamakta direnmesinin altında yatan sinsi hesabı birkaç tümce ile özetledi: Dostlarım, işveren masaya getirmekten kaçındığı teklifi işyerlerinde üyelerimize duyuracak İşveren; İşçilerin sendikaya karşı tavır geliştirmesinin hesabın güdüyor, dedi. Arkadaşlar, biliyoruz değil mi, bu

yazı resimYZ

Zaman, Mekan - Patates, Soğan

Küçük Sude tren istasyonun merdivenlerinden karanlık dehlize ilerlerken artık kuşları göremediği için üzüldü. Annesi her zaman acele ettiriyordu. Ve nedense her zaman gidecekleri yere geç kalıyorlardı. Oysa serçelerin hiç acelesi yoktu.

KİTAP İZLERİ

Dünyadan Aşağı

Gaye Boralıoğlu

Kendini Aklama Sanatı Üzerine Bir Roman Gaye Boralıoğlu’nun "Dünyadan Aşağı"sı, okuru modern bir anti-kahramanın çarpık zihin labirentlerinde dolaştırarak hakikat, hafıza ve riyakarlık üzerine cesur bir
İncelemeyi Oku

Ruhunun Gittiği Yer

Kendini kaybetmiş bir ruhun, küçük odasında yaşadığı büyük iç dünyasını anlatan etkileyici bir öykü. Düşünce duvarları arasında hapsolmuş, kendi benliğini arayan karakterin varoluşsal sancıları ve ruhsal yolculuğu, derin bir içgörüyle aktarılıyor.

Sırada ki Gelsin

Hadi konuş, bizi fazla yorma.Ne yaptıysan yaptın, bizi ilgilendirmez.Sadece anlat.Bir an önce konuş da kurtul.Duymuyormusun, bu sesler senden çıkıyor.İnliyorsun, ağlıyorsun çocuk gibi.Buna bir son ver.Delikanlı ol ulan.Adam gibi anlat bize.

Zaman, Mekan - Patates, Soğan 3

Zurnacı Metin Bursa’daki Kamberler Mahallesindeki evinden saat tam onda çıktı. On gündür hiç iş çıkmamıştı. Her yıl kış gelince böyle olurdu. Sadece kış mevsimine denk gelen seçimlerde bu durum tamamen değişirdi. Akşam kahvede Davulcu Hüseyin “Yarın işe çıkıyoruz, sipsileri akşamdan suya bırak, yumuşasınlar ” demişti.

Kaldırım Taşları 1

Çok geçmedi bu hal üzerinden. Belki beş, belki de on dakika... Yirmi metre ileride, Bereket fırınının hemen önünde iki adamın bağrışmaları kulağıma çarptı. Yanlarında bordo renkli bir araç vardı. Bir kişi de aracın içinden bir şeyler söylüyordu onlara. Bağrışmaların şiddeti de gittikçe artıyordu.

Virginia Woolf, Gölgesi Olmayan Kadın

Günlerdir çıkmıyor dışarı. Uzatılan öteberiyi kapıdan alıp odasına çekiliyor yine. Bazen de sayıklarken buluyorum O'nu. Bilseniz nasıl acıyor yüreğim. Üç yıl kadar önce, tiyatro çıkışı arkadaşlarına dönüp " böyle bitirmezdim hikâyeyi, " demişti.

Cehennem Melekleri Bayrampaşa Cezaevi

"Bak koçum yarın büyük ihtimalle dağıtım olacak. Hepimiz koğuşlara dağılacağız. Gittiğin koğuşa dikkat et kimselerle muhattap olma, sana gülene, ilgi gösterene kanma. Ranzandan sakın inme. Bir şey ikram etseler dahi alma tamam mı?"

İndirim

Önce gönüllerimizi bir etti. Ardından arkamıza da geçti. Tevekkeli değil, adam iyiden iyiye bozmuş niyeti. Burası belli, belli olmasına da ben paçamı nasıl kurtaracağım ondan emim değilim. Doğrusunu isterseniz vitrinde yazan yüzde yetmiş indirim yazısına da inanmıyordum. Öyle ya herif aklını peynir ekmekle yemedi ya, karsız satsın.

KİTAP İZLERİ

Esir Şehrin İnsanları

Kemal Tahir

Kemal Tahir’in İşgal İstanbul’unda Parçalanan Bir Ruhun Portresi Bir imparatorluk çökerken geride kalanların ruhunda açılan yaraları, bir ulusun en karanlık anlarında kendi kimliğini nasıl aradığını
İncelemeyi Oku
Başa Dön