Umut'du Adı
Umut’du adı, Lösemi hastasıydı. Sevgi anne Acı içindeki kalbine. Kararlılıkla direniyordu, Acısını, biricik oğluna hissettirmiyordu…
"“Yazarlık, kelimelerle dans etmektir; ancak bazen yalnızca kelimeler ayağınıza dolanır.” – Franz Kafka"
"“Yazarlık, kelimelerle dans etmektir; ancak bazen yalnızca kelimeler ayağınıza dolanır.” – Franz Kafka"
Umut’du adı, Lösemi hastasıydı. Sevgi anne Acı içindeki kalbine. Kararlılıkla direniyordu, Acısını, biricik oğluna hissettirmiyordu…
Okuyamayıp tasdikname alınca bir işyerine çalışmaya başlamıştım. Geceleri de yaşıtlarımızla mahallemizdeki kahvelere çıkıyorduk. Kağıtla ilk tanışmam mahalle kahvesinin o göz gözü görmez sigara dumanlarıyla dolu akşamlarında başlamıştı. İlk önce merakla başlıyan masadaki oyunları seyretme,daha sonra masalarda dördüncü olarak yer almakla devam etti. Öyle olduki daha askere gitmeden bilmediğim
Bireysel olarak 2005 yılında yayınladığım 'Gün Aşımı'
kitabımdan alınan anıdır. Mevcudu kalmamıştır. Kültür
Bakanlığına 2. baskısının yapılması için yazdım, şimdilik
tahsisatımız yok, orjinal Cd'sini gönder, gerekirse ileride
basabiliriz mealinde bir yazı aldım. Şu anda sağlık sorunum
Yapabileceklerim vardı, yanında yürümek istiyordum. Adımlarımı hızlandırdım, yetişmek istedim. İp gevşedi tam yanına gelmiştim ki arkasına döndü hızla var gücüyle itti beni. Düştüm. Kalkmamı beklemedi, ipi çekti sadece. Kalktım. Yürüdüm. Suylayı aradı gözlerim. Suyla iyice sola kaymıştı artık önüme değil soluma dönerek arıyordum onu. Suyla giderek netleşiyordu. Hava
Bir gün böyle eylemleri dağıtmak için Toma diye bir araç icadedildiğini duydu. Durur mu?
Kuşluk vakti hikâyesi
Seni ezbere anlatabilirim
Kuşların şarkılarını
Notalarına bakmadan
mızıkçılık yapmadan
Bugünkü Türkiye de nereden, nereye gelindiğini, gösteren, özellikle genç neslin ders almalarını
istediğimiz bir anı. Saygılar.
Yaşamın dışına itildim çünkü ben, bitirdim o döngüyü, atlattım o kaosu, nefesim kesilmeye başlıyor tekrardan,oysaki bir kez ölmüştüm ben...
Yaşanırken farkına varmadığımız güzellikler gelip geçiyor. Anıda yaşanan yer Başkent'in merkezinde,
Ulus Meydanında, Atatürk Heykeline çok yakın bir
yerdi. Saygılar.
Dün akşama doğru nedense biraz içimdeki sıkıntıyı atmak birazda değişik bir ortamda bulunma isteği ile hiç kimseye haber vermeden bazı zamanlar gittiğim deniz kenarındaki o içkili lokantaya yanlız olarak gitmeye karar verdim.
Tarih öğretmenliğinden emekli olup da Sarımsaklı ’ya taşındığımız ilk günlerde, henüz memuriyetin alışkanlıklarını terk edememiştim. Yani, hala saçı sakalı düzenli tıraş ediyordum ve hala kravatla, takım elbiseyle sokağa çıkıyordum. Bu halim komşuların çok dikkatini çekiyor ve bu resmi kılıklı adamın ne iş yaptığına dair aralarında yorumlar yapıyorlardı.