"Yazarlık, kelimelerin dans ettiği ama senin çoğu kez utangaç bir ayak pası attığın bir balo." – Mark Twain"

Öykü

Öykü : Zil

Gözleri zarftaydı. ‘Adı , soyadı , caddesi , sokağı , numarası... Tıpa tıp... Mektup benim sayılır. Gönderilmemiş de olsa...’ Yapıştırılmamış oluşu işi— ‘Yapıştırılmış olsa da açardım. Kim olsa açar. Suç mu? Suçmuş demek ki, baksana. İster misin bir gün önce dönsün; daha erken dönsün ; bugün , şu

Kayıp İlanı

Bu toplumda kadın olmak demek tesadüfen yaşıyor olmayı kabullenmek demek.Tüm canlılara tanınan yaşama hakı bu coğrafyada kadına tanınmaz.Kadının yaşama hakı onun sahibine verilmiştir.Bu da görülmez ve değiştirilmesi dahi düşünülemez bir kuraldır.

yazı resim

Timsah

Bu sıcakta hiç çekilmiyorlar.
Hiç kımıldamayan gözlerimi şunların üzerinden ayırmıyorum ve ayırmayacağım da. Ta ki çekip gidene kadar ikisi de.

Eşek Hikayesi

İnsanları buraya çeken neydi?Irmağın üstündeki,tahtaların bir adım boyu aralıkla dizildiği bu köprüyü insanlar aşağı bakmadan geçmek çabasındaydı.Köprüden suya tepeden baktıklarında, insanların başı dönüyor,her an suya düşebilecekleri duygusunu uyandırıyordu.İnsanları buraya çeken kaynadığı söylenen günlerdir kurumadan aktığı söylenen kandı.

Şairler Ülkesi Bahar Bekliyor

Yıl 2002. Aralık ayının on ikinci günü. Soğuk bir Ankara akşamı. Caddeler insan kalabalığıyla dolu. İnsanlar işlerinden çıkmış evlerine varma telaşındalar. Orta boylu,orta yaşlı, esmer,bıyıklı bir adam eski paltosunun yakalarını soğuktan korunmak için kaldırmış Mamak Metro İstasyonuna doğru dalgın dalgın yürüyordu. Elinde bir poşet vardı. Poşetin içinde de

Pencere Önü Düşünce Rutinleri

Tebbessümüne inşirah içirilmiş çocuklar şaşkınlıkla bakardı bu hale kapı aralıklarından... Fakat şu aşikardı ki, herkesin içindeki karanlık aydınlığını arıyordu. Aranıyorsa bulunacaktı elbet. Bazılarımız pusuda gözlüyorduk aydınlık arayan karanlığımızı. Pütürlü soru işaretleri törpülüyordu hakikatin önündeki duvarı inceden inceye. Yeni anlamlar yumuşak dokuyu geçip, aklın sinir uçlarına dokunup kanatıyordu.

Yırtık Kefen

Unutmuş görünüyordu geçen günlerin sayısını.Ama şimdi merak ediyordu geçen günlerin ne kadar olduğunu.Saymaya başladı:Cumartesiden Cumartesiye sekiz,yedi daha on beş,beş daha yirmi.Evet tam yirmi gün,koca yirmi gün...

Kelebek

Sakinlik olmuş olanlara ve olabileceklere karşı.
Kayıtsızlığın başarısı tesadüf olmasa da mucize gibi algılanır.Ara sıra haksızlıklara karşı kısacık süren başaldırı nöbetleri dışında

Cep Telefonu Kullanmaktan Nefret Ediyorum!

Son üç gündür telefonum kapalı, bu kadar rahatlayacağımı düşünmemiştim. Tamam çok iyi bir alet tamam iletişim ama arayanların dırdrından mı, sürekli ulaşılabilir olmaktan bıkmaktan mı? yoksa şu lanet radyasyonun etkisindenmidir bilinmez çok bunalıyor, çok sıkılıyormuşum bu aletten.

Bir Tarz-ı Muhabbet

Ben genelde içki içmek için birahaneleri tercih ederdim. En çok uğradığım yer mahalleme yakın bir yerdeydi. Adının hala unutmadım. “Köylüm Birahanesi”. Adı müşteri profiline uygundu. Burası alt sınıfın, avamın, alttakilerin mekanıydı. Köyden kente gelen insanlar burada birasını içiyor, akşam da köyün otobüsüyle köyüne dönüyorlardı. İşsiz, fakir gençler burada

Bayram Ayakkabısı

Kara kışın, canlılara düşmanlığının doruklara çıktığı zamanlardı. Güneş kendini dahi ısıtamıyordu.
Annesinin geç kalıyorsun hadi artık sesiyle uyandı. Duymazdan geldi. Biraz şekerleme yapmak istedi
.Buna annesinin fırsat vermeyeceğini, burnuna gelen kızarmış ekmek kokusundan anladı.

Başa Dön