Yıkık Duvarlar Konuştu
"Kerpiç kerpiç üstüne kurdum binayı
Binayı kurar iken gördüm Leyla'yı
Leyla başıma açtı türlü belayı"
"Yazmak, aslında ölmek için bir bahanedir; okumak ise bu bahaneyi ertelemenin en zarif yoludur." - Umberto Eco"
"Yazmak, aslında ölmek için bir bahanedir; okumak ise bu bahaneyi ertelemenin en zarif yoludur." - Umberto Eco"
"Kerpiç kerpiç üstüne kurdum binayı
Binayı kurar iken gördüm Leyla'yı
Leyla başıma açtı türlü belayı"
Gün Dağı’ndan gelen nehir aşkın nehri, Doğanur nehrin ışığı oldu. O nehirden su içenler bir daha asla sahte aşkın susuzluğuna kanmadılar.
Edebiyatımızın çok yönlü yazarı Necati Cumalı'nın "Selim'i Anarım" adlı öyküsü beni çok etkilemiştir.
Ahmet Ümit
Gunes piril piril, var gucuyle yakiyor disariyi. Bembeyaz kumsala cikan salonun kapilari ardina kadar acik.Incecik perdeler, ilik sakin bir ruzgarla kah iceriye kah disariya saliniyor, misk kokularini tasiyorlar iceriye, belli belirsiz duyumsuyorum..
...sigarasını tam içmedi ve o kızgın alevi söndürdü.iste o anda içindeki tüm huzur gitmisti birden.güzel baslayan bir sabahın bukadar kısa sürecegini düsünmemisti.hemen yatagından kalktı ve ahsap pencerenin önünde durup bordo perdesini sonuna kadar açtı.günesin ısıgı odayı artık tamamen aydınlatmıstı.içinde hissetti parlaklıgı ve penceresini açıp dısardaki bisikletli çocugu seyretti
Aynı saatlerde ninova sarayında başkanın kızı arya yıldızları seyrediyordu.yıldızların içinde kendini belli ederek büyük bir yıldızın kaymasının nedenini biliyordu.yeni bir yıldız doğmuştu.Kız kahverengi saçlarını geriye çektikten sonra ne olur babamlar o yattıktan sonra yıldızı bulmasın diyerek dileğini tuttu.babasının ve adamlarının bulunan yıldızlara ne yaptıklarının biliyordu.yatağına içinden sürekli aynı
Karlı bir Ankara... Hava soğuk mu soğuk, buz gibi her yan. Sırtında parkası ağzında sigara, adam düşmemeye özen göstererek yürüyor...
Anetta
Bugün sabah yanıma oturduğum kızı yeniden gördüm.acaba o olabilir miydi.Acaba o banim aradığım kişi olabilir miydi.Acaba intikam ateşimin çakmağı o olabilirmiydi.
Hastaneler beni hep başka bir türlü etkiler; açılı yüzler, sağa sola koşuşturmalar ve keskin bir ilaç kokusu...
... O anda basucumdaki telefonla saatim ayni anda calmaya basladi. Irkildim. Saate baktim saat altiydi. Telefona kostum, actim ...
Peyami Safa