Unutulan Gunluk Sayfaları 2
yolunu kaybetmiş biri..ya yardım beklemekte ya da ölume terkdilmekte!
"Her yeni gün, hayatın sayfalarını kendi kaleminle yazman için bir başlangıçtır."
"Her yeni gün, hayatın sayfalarını kendi kaleminle yazman için bir başlangıçtır."
yolunu kaybetmiş biri..ya yardım beklemekte ya da ölume terkdilmekte!
...Uzun zamandan beri ilk kez “tüm bu olanlarda nesi?” diye sordu kendine. Gitarcıya baktı, o da düşünceli düşünceli yere bakıyordu. Kim bilir belki kızda tüm bu olanların ne olduğunu yazıyordu. Eğilip baktılar kızın yazdıklarına...
Belki gerçek bir hayatın parçası ,belki de içlerde yasanan hayattan bir alıntı..
Umarım sizde bu yazıyı okumaya başlarken benden gerçekten size yeni bir dünya düzenini anlatacağımı beklemiyordunuz. Benim amaçladığım da biraz başka ve alçakgönüllü bir girişim.
İletişim kurmak.
Bayanlar Mehmet Amcaya tiksinti ile baktılar; oysa onun aldırdığı yoktu. Durmadan bit kırıyordu(!) Bayanlar bu kez çileden çıktı. Homurdanarak kompartımanı terk etmeye başladılar...
Uğur, Önder, Önder'in pantolonu, mağara ve köpek arasında geçen bir öykücük...
Koş, Zeliha teyzenlere haber ver diyor. Koşamam anne ben. Hem düşüyorum durmadan, korkuyorum da. Zeliha teyze diyorum, babam kendini asmış.
Bu benim ilk öyküm. Ben öykücü değilim. Öykü yazmayı da bilmem. Bazen ilham gelir, bir hikaye oluşur kafamda ancak elime kağıt kalemi aldığım anda kelimeler uçuşur, yok olur ve öylece kalakalırım kılıçtan keskin kalemimle ve pirupak sayfamla.
...Güzel, kendini mutlu kılacak şeyler düşünmeye zorlayarak bedenini yorganın altına almasına karşılık, kafasında kurduğu o huzur dolu uykuya geçemiyordu...
Bir pop şarkıcısının mutluluğun formülünü bulduğu gibi o da şöhretli bir yazar olmanın formülü bulmuştu: 4K, 1B.
Onlardan bir şey istersen mutlaka alırsın, çünkü insanlar hayır demeyi pek beceremezler. Bu onun hayat felsefesiydi. Zekiydi, ağzı çok iyi laf yapıyordu, insanları güldürüyor, onlarla iyi vakit geçiriyordu. Üniversite sınavlarına bir tarikatın dershanesinde hazırlanıyordu, zaten aynı tarikatın Türkiye’yi dört bir koldan sardığı okullarının birinden mezun olmuştu.
İşte bende oldum olası bu tarz, karanlık sokaklarda dolaşmaktan keyif alırım. Sadece sizden farklı olarak her geceye hüzünle başlarım. Ve gecenin sonunda kendimi dertlerimden kurtulmuş, hafiflemiş olarak hissederim
Bir insan oldum en sonunda naif ve gerçekçi
Yarı uykuda bir kişiydim, hatırlayamayan geçmişi.
Otların üzerinde zıpladım, ezdim çiçekleri
Ağaçları tekmeledim, öldürdüm böcekleri.
Sonra kuşları avladım, kedilerden nefret ettim ve vurdum köpeklere, sanki bütün bunlar birer güç gösterisiymiş gibi
Bütün bu eşyaları ile bu salon her zaman firavun mezarlıklarını hatırlatırdı ona. Ya da en çok sevdiği eşyaları ile gömülen veya adı firavun olmayan bütün müstear isimli firavunların mezarlıklarını. Bütün gerçek firavunlar sırf bu isimle anılma cesaretini gösterdikleri için onun saygısını kazanmışlardı. Ona göre tarihin karanlık dehlizlerine firavun