Oruç Baba"nın Kıssadan Hisseleri - 1
Oruç Baba der ki: İyimser kişiliğini biçimlendiren bir heykeltıraş ise,kötümser de kişiliğini parçalayan bir balyozdur.
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Oruç Baba der ki: İyimser kişiliğini biçimlendiren bir heykeltıraş ise,kötümser de kişiliğini parçalayan bir balyozdur.
Türkiye'de tercih danışmanlığı alanındaki sorunları ele alan bu metin, üniversite tercih sürecinin öğrenciler için kritik önemini vurguluyor. Sektörde gerçek uzmanlık standartlarının bulunmaması, "tercih uzmanı" unvanını kullanan kişilerin gerekli bilgi ve analitik yeteneklerden yoksun olması gibi problemlere dikkat çekiyor. Bu durum, öğrencilerin ve ailelerinin yanlış yönlendirilmesine neden oluyor.
Teo :Kötü olan hataya düşmek değil hatada ısrar etmektir.
Tülin Şahin : yaşamdaki duruşumuz algıladıklarımızın yansımasıdır.
Victor Hugo : Çalışmak hayat, düşünmek ışıktır.
Voltaire : Düşüncelerinize katılmıyorum ama, düşüncelerinizi savunmanız için gerekirse hayatımı bile verebilirim.
Peyami Safa
İlham, insan aklının ve gönlünün Cebrail kanadıyla okşanması, uyarılması. Yükselişini, manasını, tamamına erdirmek üzere yola çıkmış tüm kelimelerin en güzel adıyla mana gergefine uğrayarak ve uygun kumaşlarla istikametine devam etmesi.
Güney Afrika Cumhuriyeti devlet başkanı Mandelanın onurlu yaşamı ilklerin adamı mandela
2025 YKS tercih döneminde binlerce öğrencinin açıkta kalması büyük bir mağduriyet oluşturdu. Sorunun temelinde rehber öğretmenlerin yeterli veri analizi yapamaması yatıyor. 2024'e göre dramatik şekilde artan mağduriyet, tercih danışmanlığının sadece geçmiş yıl verilerine dayalı tavsiyelerle sınırlı kalmasından kaynaklanıyor. Bu sistemik sorun, öğrenci ve ailelerde derin hayal kırıklığına yol
Efendiler, Türkiyede gerek siyasi arenada, gerek politika sahasında, gerekse aydınlar arasında halen politika ve ideoloji kavramları bir türlü anlaşılamamıştır! Zaten başımıza da ne geliyorsa bu iki mefhumu birbirine karıştırmamızdan geliyor. Bu tespitimi lütfen realist bir genç kalemin veya okurun tespiti olarak görün! Zira ideolojiler bildiğiniz tanım üzere, fikir
Dilini kelimelere, yüreğini hayata korkak alıştırma.
Cemal Süreya’yı dinlerken, gereksiz safralardan arın.
Mesela, şair utancını duvara asar, sen önyargılarını as, şair kuralları masaya koyar, sen kuşkularını masaya yatır. Bırak orada kalsın. Cemal Süreya öyle yapıyor, sen de yap. Masumiyet çağının “esas oğlanlarıyla”, “esas kızlarının”
güneşli havalarda bulutların, her an ve farklı farklı güzellikte hiçbir ressamın hayal dahi edemeyeceği ve çizemeyeceği sayısız resimler oluşturması, insana sınırsız bir özgürlük duygusu verir. Yaz gecelerinde gökyüzü ışıl ışıldır. ay a eşlik eden yıldızlar en parlak, aydınlık ve güleç yüzleriyle bu topraklardaki insanlara göz kırparlar...
“Hadisene Seval. İlerle. Arkada upuzun bir kuyruk senin ilerlemeni bekliyor”. Ne mümkün. Nabucco heykellerine aşık olmuş fani olarak yüreğimden vurulup kalmışım oracıkta. Nutkum tutulmuş. Ağzım hala iki karış açık heykellere bakıyorum. İlk defa orada bir opera dekorunun “sahneyi süslemekten” öte başka bir şey olduğunu hissettim. Evet, sahne sanatları
cagimiz siir(!)ine panoromik bakissal aci..
Anne ve babalar oğullarına tosunum derler. Bilmezler mi tosun büyüyünce öküz olur. Yine anne ve babalar çocuklarına aslanım derler. Sonra niçin insanlığın var olmadığından şikayet ederler. Önce çocuklarınıza insan gözüyle bakın, sonra orman kanunlarından nasıl çıkıldığını göreceksiniz. Kuzum veya kuzucuğum denildiğinde ise, büyüyünce koyun olur çocuklar.
Enis Batur