Bir ocak gecesinin kederinden arta kalanlar.
Sanırım onun dışında başka hiç ama hiç kimseyi ,ölene dek ve her sigara yakışımda hatırlamayacağım.
"Yazarlık, kelimeleri doğru yerde yanlış kullanmaktır; okur bunu fark ettiğinde eser başyapıttır." – Franz Kafka"
"Yazarlık, kelimeleri doğru yerde yanlış kullanmaktır; okur bunu fark ettiğinde eser başyapıttır." – Franz Kafka"
Sanırım onun dışında başka hiç ama hiç kimseyi ,ölene dek ve her sigara yakışımda hatırlamayacağım.
''Eyle ne vezire ne şehin şaha havale
Eyle her hacetini O Dergah'a havale
Meftuh iken Ebvab-ı Hüda gayre ne hacet
Eyle her hacetini Allah'a havale.''
Yalnızlığım... Yani karanlık boşluğum... Herkesten uzak, kendimden bile... Yaralı ve incitilmiş bir yüreğim, bir de yalnızlığım var. “Başka?” diye sormayın. Başkası yok, başka hiçbir şeyim yok.
Yarın 8 Mart... Yarın, yine bizler bir yerlerde Dünya Kadınlar Günü'nden söz edeceğiz. Kadının hayatta aktif rol alması gerektiğinden bahsedeceğiz. Kadınlarımızın sorunlarını konuşacağız. Kadınlar Günü diye bir günün varlığından haberi bile olmayan Cemile
Yaşamda çoğu kez yaralanırız, zaman iyileştirir görünür de, izler, boşluklar nasıl yok olur bilinmez...
İnsan dünyasında yalnız.Issız...Her insan kendi başına bir dünya da ondan bu yalnız kalış.Kimi zaman misafirler giriş-çıkış yapsa da korkmayın dünyanız sizinle fani; sizinle baki. Siz dünyanın sahibi,dünya sizin sahibiniz...
Zaman sizi boğar; mekan sizi daraltır.İşte böyle bir zamanda bu cami bana ilaç gibi gelirdi...
Eğer siz Ferdi'nin sizin de çocuğunuz olduğunu anlayamazsanız...
Sevişmemiz devam ediyordu. İkimizinde soluk soluğa kalacağımız o son ana kadar durmayacaktık. Koşuşturur gibi tatlı bir telaş içinde, belli belirsiz iniltilerimizle..
Uzayıp kısalan bir yolda kimi azlığıyla ,kimi de elinde bir yiyecek bile olmadan ilerliyor... Azlığımız büyüklerimizin nasihatları ... Bu azlığı küçümseyenler ise aç karnına yolda ilerlemeye çalışanlar...
Milan Kundera'nın romanından, yönetmen Philip Kaufman'ın, beyaz perdeye aktardığı bu filmi belki izlemişsinizdir. 1960'ların Çekoslovakya'sında politika ile değil, kadınlar ile ilgilenmeye tercih eden, ünlü bir doktorun hikayesi anlatılır.
Burgaz Ada yangınında yaşadıklarımız, yaşadıklarınız acılarımız acılarınız...
Günün 12 saatını hasta başında hastahane kapılarında nasıl geçirir insan, neler yapar, neler düşünür?
Çok sevdiğim mesleğimin örgütlenmesi olan mimarlar odası seçimlerine katıldım. Onunla birlikte çağrışımlar ve güncel olaylar yaşadım. Buyrun...