Kuşlar, Arkadaşlar, Şımarık Çocuklar
Çok sevdiğim kuşlara karşı son vazifem olarak kabul edin.Uçun kuşlar uçun doğduğunuz yere.
"Yazmak, varoluşsal sancının en şık halidir; hele bir de okuyan bulursan, değme keyfine!" - Franz Kafka"
"Yazmak, varoluşsal sancının en şık halidir; hele bir de okuyan bulursan, değme keyfine!" - Franz Kafka"
Çok sevdiğim kuşlara karşı son vazifem olarak kabul edin.Uçun kuşlar uçun doğduğunuz yere.
Yalnızlığın O alaycı hüznüyle yaşarken ben, ( kaç zaman bilinmez ) olur olmadık çıka gelişlerini bekledim. Üzerinde siyah bir esbap ve küçücük ayaklarınla nasılda çabuk çıktın hayret içimde sonu bulunmayan O yokuşu.
Yazmaktan bahsediyorum. Ama kılavyenin tuşları arasında sendelemeden.. Yazamıyoruz besbelli, özellikle de mektup. Yazamamak diyorum, çünkü bu kadar duyarsız olmak yakışmıyor bize. Olsa olsa elimizi tutan var (!)
Seni bakışlarından ne kadar tanıya bilirim, ne kadar güvene bilirim sana, tenindeki o akustik beyazlığın ne kadar yakışır içimdeki siyahlığa, ya simsiyah düşlerimin içinde kaybolursan, ya bulamazsam seni bir daha...
nedendir bu sevmemek , sevmemekten midir ki bu hesapsızlık..
bir yerde bir terslik olmalı bu benim duygum olamaz, sevgi bitmezdi hani
kanbağı bile olsa bu duygular neden boş, hissetmemek de öle heder ki
isyan günlerinin şaşalı yaşamı gibi...
Bilir misin sen sevgili sensizlik nedir anlayabiliyor musun hayatın sensiz ne kadar çekilmez olduğunu bir o uçurumda bir bu uçurumda beni götürmeni bekliyorum.
Seni, senli zamanlarda bırakmayı isterdi kalbim. Başaramadı... Bir zamanlar gözünün görmesine tahammül edemediğini, sonra sesini duyamayınca göz yaşları ile aramadın mı? Sayısını bile bilmediğim 365 günleri bir kalemde silip atmaya mı çalışıyorsun sen? Yapabilir miyim sanıyorsun senli günleri gördükten sonra sensizliği... Dayanabilir mi bu yürek, sensiz 365'lerce gün
Yağmurlu bir İstanbul’du karşılayan beni.Alıp elimden bahtım kadar kara bavulumu buyur etti, Kızkulesi’ne karşı, yüreğinin en göz alıcı köşesine.Bir başka bakıyordu gözleri, elleri bir başka dokunuyordu saçlarıma, acıyor muydu bana?Gözlerimdek
Böylesine acımasız bir duygu, bu kadar övülerek anlatılamazdı. Kalbimi hassas bir cam gibi, ilk darbede tuz buz edecek bir şey olmamalıydı aşk. Aşk (acı çekmekte olsa) bu kadar vazgeçilmez olamazdı...
Güle güle sevgili Duygu Asena,
Bu ülke kadınları için çok şey yapan yürekli kadın güle güle,
Türkiye kadın hareketinin en büyük öncüsü, Atatürkçü kadın güle güle,
Selam sana... Bin bir çile ve zahmetlerle yoğrulmuş. Al kana bulanmış ve gözyaşı sulanmış. İzanlarımızın muhakemesinde buluşmuş. Toprağının her bir metresi şehitlerin kemikleriyle süslenmiş. Hüzünlerin alevlerinde çığlık olarak kopan mahşerin kanları duygularımızı incitmiş bulunan. Hicran alevlerine sokulan korlarla kalb odamızı yakmış olan. ÇANAKKALE...
Doğduğundan beridir müebbet bir hücre mahkumunun güneşe susaması gibi, tarih & dünya en güzel asrın tekerrürüyle taçlanmak istiyor!
...
Aydınlık ve güzel günler nazlı bir gelin edasıyla karalığın daha da koyulaşmasını bekliyorsa eğer; artık bilmelidir ki karanlıklar katran karasıdır! Ve bizler mecnunun Leylasını arayıp
Tek bir yıldız dahi şavkımıyor karanlığında
gecelerimin.Hafızaların duldasız zulasında, ılgın
kokuşlu günler biriktiriyorum bir gün dönersin
umuduyla.Samimiyetsiz tebessümler dudaklarımda intihar ederken, derin bir acı, içten bir özleyiş ve sığ
düşünc
.....…………çekilin üzerimden….
……….acılarınızı üzerimde düşünüp yormayın beni…..
……………yeterince ağırlaştım…..
Hayır ağlayamıyorum, yağmur yağmıyor, gözlerine… Beni düşündüren, yüzünde bir gülümsemeyle, beklediği, yağmurda yürüyemeden ansızın gelen ölüm!
Yağmur yağmaz sokağıma, bundan sonra…gözlerim ağlamasa…
Siz hiç ağlayan papatya gördünüz mü? Çiğ tanelerinin papatyanın beyaz yaprakları arasından süzülmesi neye benzer bilir misiniz? Tabi ki çok özel bir hanımın uzun kirpikleri arasından dökülmeye çalışan gözyaşlarına...