Ben bir kuþum; uçtum yuvadan... Artýk ben nerede, eve dönme isteði nerede?.. -Leyla ve Mecnun, Fuzuli |
|
||||||||||
|
Býçkýn Osman`ýn babasý zamanýnda Afet Fatma`nýn daimi müþterilerindendi. Onun raksýna ve þarkýlarýna tekrar tekrar nail olan ender insanlardandý. Þimdi de oðlu onun meþkhanesinden çýkmaz olmuþtu. Ama Fatma için deðil, çengisi Fettan Efsun için. Osman birkaç kere çýngýraðýn ipini salladý. Avluda koþar adým ayak sesleri duyuldu. Kýsa boylu çýtý pýtý bir genç kýz kapýyý açtý ve kenara çekildi. Ardýndan Fatma belirdi. Hoþ beþ edip içeri buyurdu. Kapýyý açan genç kýz eve girmeden önce adet olduðu üzere erkeklere ibrikle su tuttu ve el havlularýný uzattý. Fatma, Osman’ýn kararýný öðrenmek için yaný baþlarýnda bekliyordu. Sokakta yürümekte kullandýklarý fener titrek ýþýðýyla sönmeye yüz tuttuðunu haber veriyordu. Osman feneri eline aldý ve söndürdü. Bunun anlamý o geceyi orada geçirecekleriydi. Gýcýrdayan tahta basamaklardan üst kata çýktýlar. Merdivenler uzun, ince bir odaya çýktarttý onlarý. Odanýn sað tarafýnda pencere yoktu. Misafirlere anýnda servis yapmak için boy boy bardaklarýn ve çeþit çeþit tabaklarýn bulunduðu bir büfe karþý duvara yaslanmýþtý. Yere de nargileler sýra sýra dizilmiþti. Yanýnda küçük bir divan belli ki servis yapacak olan kýzýn oturmasý için kondurulmuþtu. Beyler odanýn sol tarafýna yollandýlar. Orada karþýlýklý iki divan ve ortalarýnda konumlandýrýlmýþ cumbalý kýsým bulunuyordu. Divanlarýn sýrt kýsmý çiçek desenli yastýklardan, oturak kýsmý da bordo renkle kaplanmýþ minderlerden oluþuyordu. Yerin tahta tabanýna, gül ve bülbül desenli bordo ve lacivert renklerde kilimler atýlmýþtý. Osman’ýn yeri belliydi. Oturacaðý yere koyun postu serildi. Arkadaþlarý yanýna oturmaya davrandýlarsa da onlarý bir el hareketi ile durdurdu. “Yandým Selim! Gel otur bakalým þöyle. Hayatýnda hovardalýk yapmamýþ babayiðitin aramýzda yeri yoktur ama sen gönlünün karasýna öyle bir dalmýþsýn ki seni mazur görmek gerek. Ýþte sana zevküsefa alemi. Dal içine, unut gerisini!” Beyler yerlerine yerleþtikten sonra önlerine nargileler ve sinilerle mezeler geldi. Osman her zaman yanýnda kendi aðýzlýðýný taþýrdý. Lüleyi marpuça yerleþtirdi. Deriye sarýlmýþ tömbeki ve fýndýk ateþi özenle nargilelerin üzerine konuldu. Þimdi herkes Býçkýn Osman’ýn nargilesini tüttürmesini ve baþlayýn emrini vermesini bekliyordu. Nargilenin fokurdayan sesi eþliðinde fýndýk ateþinin korlarýna baktý bir süre ve sonra baþýyla bir onaylama yaptý. Selim ilk kez gidiyordu çengi izlemeye. Aslýnda Býçkýn Osman ile býrak bir gece alem yapmayý, tanýþmak için bile delikanlýlar canlarýný verirlerdi. Ona nasip olmuþ bu vaziyet için hoþnut olmak yerine rahatsýzlýðýný gösterircesine yüzünü buruþturmuþ, ünlü külhanbeyinin onun için yapmak istediði þeyden tiksinmiþti. Osman’ýn yanýna oturamadýðý için içten içe sinirlenen kabadayýlardan biri Selim’i kolundan tuttuðu gibi divana savurdu. Herkes bir aðýzdan gülmeye baþladý. Selim o lahza anladý ki onlara uymaktan baþka bir seçeneði yoktu.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Seda Han Doukas, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |