Gerçek bir sevgide diðer insanýn iyiliðini istersin. Romantik sevgide diðer insaný istersin. -Margaret Anderson |
|
||||||||||
|
1960 ihtilalinden sonra Milli Birlik Komitesi 1924 Anayasasý’nýn yerine 1961 Anayasasý’ný hazýrlatmýþ ve kabul ettirmiþtir.1961 Anayasasý askeri darbe sonrasý hazýrlanan ve yürürlüðe giren bir toplumsal sözleþme olsa da, dönemin koþullarýna göre oldukça ileri bir toplum tahayyülü ortaya koymaktaydý. Özellikle sol politik partilerin vücut bulmasýna ve legal siyaset yapabilecekleri ortamýn oluþmasýna vesile olan bu durum oldukça önemlidir. Fakat siyasete asker ve bürokrasinin doðrudan ya da dolaylý olarak müdahalesine ortam hazýrlamasý hasebiyle anti-demokratik niteliði daha sonraki yýllarda daha iyi anlaþýlmýþ ve mücadele verilmeden alýnan haklar 12 Eylül’le birlikte kolayca geri alýnabilmiþtir. 1961 Anayasasýnýn açmazý budur. 1965 seçimlerinde parlamentoya on beþ milletvekiliyle giren ve siyasal muhalefetin nasýl olmasý gerektiðini adeta ders verircesine ortaya koyan Türkiye Ýþçi Partisi gibi bir politik odak 1961 Anayasasý’nýn ürünüdür.1968 öðrenci hareketlerinin de oluþumuna ortam hazýrlayan bu siyasal atmosfer 1971 muhtýrasý sonrasýnda kýsmi bir gerileme yaþamýþtýr. Fakat kýsa zamanda tekrar siyasete kanalize olan toplumsal kesimler 1973 seçimlerinde Bülent Ecevit önderliðinde sol kesimi iktidara taþýmýþtýr.1977 seçimlerinde de çoðunluðu saðlayan ve iktidara gelen Ecevit, özellikle sosyalist gruplarýn taleplerini ve siyaset yapma biçimlerini oldukça katý bularak onlarý yalnýzlaþtýrarak sað politik odaklarýn ekmeðine yað sürmüþtür.1970’li yýllarýn sol gruplar açýsýndan en önemli handikap’ýnýn Ecevit gibi kendini ortanýn solunda(aslýnda saðcý bir düþünüþ biçimi) gören bir politik lidere sahip oluþudur. Emekçi kesimleri siyasete kanalize edip onlarýn istek ve taleplerini meþrulaþtýrýp arkasýna alarak sað karþýsýnda daha güçlü mücadele edebileceði halde, onlarý Moskova yanlýsý diyerek dýþlayan Ecevit sol açýsýndan hayal kýrýklýðýndan baþka bir þey deðildir. 1970’lerin sonuna doðru ülkede terör estiren aþýrý saðcý odaklar, Milliyetçi Cephe’nin de hükümet olmasýyla sol hareketi kanlý bir biçimde bastýrmaya ve sokak çatýþmalarýyla sindirmeye çalýþtýlar. Sað terörü önleyeceði ya da önlemesi gerektiði halde, ülkenin sokak çatýþmalarýyla kaosa sürüklendiðini bahane eden askeri güçler ABD’nin de onayýný ve desteðini alarak 12 Eylül 1980’de iktidarý ele geçirdiler. Tam bir faþist cuntayý andýran ve 12 Eylül’ü gerçekleþtiren generaller solu hedef alarak büyük bir kýyýma giriþtiler. Nihai amaçlarý 12 Eylül’e gelen sürecin sorumlusu olarak gördükleri solu siyaset sahnesinden ve toplumsal hafýzadan silmek olan bu kesimin amacýna büyük ölçüde ulaþtýðý söylenebilir. 12 Eylül’den sonra solu tasfiye etmeyi hedefleyen ve bunu acýmasýzca gerçekleþtiren generaller, solun yerine yeni bir siyasal aktör koymayý amaçladýlar. Milliyetçi-muhafazakâr kesimi ön plana çýkararak, Türk-Ýslam sentezini “yeni” Türkiye’nin hâkim siyasal düþüncesi olarak öne sürdüler. Ülkede sol düþünceyi tamamen bertaraf ederken Ýslamcý düþünceyi bunun yerine ikame ettiler. Demokrasinin her türden siyasi görüþün serbest bir biçimde kitlelerle buluþmasý ve meþru yollarla iktidarý hedeflemesi olduðunu hiçbir zaman kavrayamayan darbeci ve saðcý zihniyet Türkiye’nin geleceðini ipotek altýna almýþtýr. Tabii bu durumun sebepleri arasýnda soðuk savaþýn olumsuz etkilerini de göz ardý etmemek gerekir. Fakat Cumhuriyet kurulduðu tarihten itibaren sol düþünceye karþý tavýr almýþ hedeflediði “muasýr medeniyet seviyesi”ni soldan yoksun olarak gerçekleþtirmeye çalýþmýþtýr. Bunun nafile bir çaba olduðu ancak aklýselim insanlar tarafýndan anlaþýlabilmiþtir. 12 Eylül 1980 darbesi, sosyal, siyasal, edebi ve her türlü insani geliþmiþlik anlamýnda büyük bir insan kaynaðýnýn heba edilmesine sebep olmuþtur. Ýnsanlar idam edilmiþ, hapislerde suçunu bile bilmeden yýllarca yatýrýlmýþ, fiþlenmiþ, iþkencelerden geçmiþ, hapisten bir biçimde çýkabilen insanlar mülteci olarak çeþitli ülkelere sýðýnmýþlardýr. Üzerinden otuz yýl gibi uzun bir zaman geçmesine raðmen hala 12 Eylül’le hesaplaþýlamamýþ, darbeciler adalet önüne çýkarýlamamýþtýr. Dünya’nýn deðiþik yerlerinde darbeciler adalet önünde hesap vermiþler ve gerçek bir demokrasinin önü ancak o zaman açýlabilmiþtir. Ülkemizde halen 1982 anayasasýnýn hangi maddelerinin deðiþtirilip hangi maddelerinin deðiþtirilmemesi gerektiði þeklinde beyhude bir tartýþma sürmektedir. Gerçek anlamda 12 Eylül’den çýkýþýn sivil bir anayasa ile mümkün olabileceði birçok kesim tarafýndan bilindiði halde, böylesi bir giriþime karþý soðuk bakýlmakta, müstahkem mevkilerin kaybedilebileceði düþüncesi aðýr basmaktadýr. Bu durum göstermektedir ki anti-demokratik bir politik metin olan 1982 anayasasý içselleþtirilmiþtir. Hedeflerinden biri de insanlarý siyasetten soðutmak olan 12 Eylül zihniyeti bu anlamda da baþarýlý olmuþtur. Deðiþimin ve geliþimin ancak ve ancak insanlarýn siyasal katýlýmýyla birlikte anlam kazanabileceði ve mümkün olabileceði çoktan unutulmuþtur. Siyasal iktidarlar da insanlarýn yönetiminin anti-demokratik anayasalarla daha kolay olduðunu çok iyi bildiklerinden seslerini çýkarmamaktadýrlar. Kýsa vadede darbe anayasasýndan kurtulmak mümkün gözükmemektedir. Fakat buna raðmen demokratik ve halkýn katýlýmýyla oluþturulan bir anayasal sözleþmenin ülkemiz demokrasisi açýsýndan elzem olduðu her fýrsatta dillendirilmeli ve bu yolda gereken çaba harcanmalýdýr.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Akakiy Akakiyeviç, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |