Sevgi dünyadaki yaþam ýrmaðýdýr. -Henry Ward Beecher |
|
||||||||||
|
... Sessizlik buluyorum gecede ve korkunç bir özlemle sarýlýyorum. Uzak durmalýyým yaklaþan kaoslardan ve korkarak kaçýyorum cam kýrýklý yollarýndan histerilerin. Bir an! Müthiþ bir çýðlýk yarýyor bedenimi orta yerinden. Ve saçýlýyor tüm yaþanmýþlýklarýmdan yüreðime dolanlar bir bir boþluða. Acý sellerinde boðulan sessiz bir çýðlýk buluyorum yaný baþýmda baktýðýmda. Sahipsiz, paylaþýlmamýþ, duyulmamýþ. Öfke duyup varlýk dünyasýna, sarýlýyorum o sahipsiz acýya, yüklenmek için nefretini; o katillerine karþý. Deþiliyor birden ruhum, müthiþ bir depremle sarsýlýyorum. Nefretin yeryüzü çatlýyor orta yerinden ve ateþten bir el uzanarak içinden, kavrayýp var gücüyle çekiyor beni dehlizlerine... Karanlýk her yer... "Sen þeytansýn!" diyen bir aynada kendimi görüyorum. Gölgelerim sarmal bir döngüde içine kapanýyor ve yok oluyor giderek... Gölgesiz bir ülkede açýyorum gözlerimi; güneþi, ýþýðý olmayan; zifir karanlýk. Zifir karanlýk binlerce çýðlýk týrmanýyor damarlarýmdan beynime ve binlerce el sarmalýyor bedenimi ve tutsak alýyor ruhumu... "Ben" diyorum korkumu unutturan bir öfkeyle; " ben þeytan deðilim" Gecenin hükmünü yitirdiði yerde, yeryüzünün en merkezinde, zifirin en içinde, þeytanýn ülkesindeyim. "Þeytan!" diyen sesler ruhumu esir alýyor. Beynimden bilincime yerleþiyor önce ve ruhuma sýzýyor usul usul sonra. "Ben kötü deðilim!" diye haykýrmak istesem de haykýramýyorum; sesim boðuluyor. Sessizlikte açýlan kapýyý hatýrlýyorum bir an; çýldýrmanýn eþiðini çoktan geçtiðimi. Üzerimde bir aðýrlýk hissediyorum giderek artan. Ayaklarýmýn altýndaki zemin yumuþuyor giderek ve beni içine çekiyor yavaþ yavaþ. Zifir karanlýðýn merkezinde, þeytan ülkesinin mezarlýðýna gömülüyorum... Üzerimde yüklü yeryüzünde yaþanan tüm acýlar; hissetmediðim, umursamadýðým, görmezlikten geldiðim. Direncim kýrýlýyor giderek, dayanamýyorum, bayaðý bir yokoluþ kuþatýyor varlýðýmý. Þiddetinden çýðlýklarýn, kýrýlan parçalara ayrýlan yüreðimi seyrediyorum bu kuþatýlmýþlýk içinde. Sert bir zeminde tuz buz olan bir cam gibi binlerce parçaya ayrýlýyor yüreðim... Nasýl bir kabus bu? Titreyerek uyanmak istiyorum; sarsýlarak da olsa soluk soluða. Bir an önce uyanmak, yaþadýðýmý hissetmek istiyorum. Sýrtýmýn yataðýma temas ettiðini, baþýmýn yastýkta olduðunu görmek istiyorum. Çýrpýnýyorum, silkiniyorum var gücümle. Ama olmuyor! Tek bir zerremi bile hareket ettiremiyorum. Bu nasýl bir kabus? Çýldýrmak üzereyim. Çýldýrmak! Çýldýrmak mý bu yoksa? Çýldýrdým mý ben? ... Beni karanlýða çeken o ateþten el, uzanýp tutuyor beni yine ve gömülmek üzere olduðum mezarlýktan çýkarýyor önce. Sonra zamanýn olmadýðý bir boyutta, bana asýrlarca gelen aydýnlýða, geceme, gerçeðime, yaþamýma geri dönüþ yolculuðum baþlýyor. Uzaklarda çok uzaklarda karanlýðýn hükmünün azaldýðý yerleri, ait olduðum, benim olan yaþamý görmeye baþlýyorum bir süre sonra; seviniyorum. Öfkeli, paylaþýlmadýðý için öfkeli acýlar birer birer çözülüyor ruhumdan, yaklaþýrken aydýnlýða. Ve geri dönüþ yolculuðu sona eriyor bir süre sonra; bitiyor her þey. Çýldýrmanýn bir adým berisindeyim. ... Baþý, bir tarafý yýkýlmýþ harabe bir duvara dayalý, olduðu yere çöküp kalmýþ bir çocuk resmi yerleþmiþ belleðime. Zayýflýktan kemik çubuklara dönüþmüþ parmaklarýnýn arasýndan yerlere dökülen ekmek kýrýntýlarýný titreyerek, tek tek ve güçlükle tutmaya çalýþarak ve kalan belki de son gücüyle aðzýna götürmeye çalýþarak yaþama sarýlan. Bildiði belki de tek duygu korku ve tek his, açlýk hissiyle bir çocuk, bir varlýk, bir insan. ... Aynada kendimi görüyorum. Gözlerimde karanlýklar yok bu kez. Her þeyi apaçýk görebiliyorum. Ve soruyorum Schopenhauer'a; "Sormadan yürünebilir mi? Nereye olduðunu bilmeden? Yoksa þu duyarsýz yerküre ve savaþlar, yaþanan acýlar, sen ve senin gibilerin eseri mi?" ... Aydýnlýk, karanlýk karþýsýndaki hükmünü yitiriyor giderek. Ve giderek kaplýyor þeytanýn karanlýðý evreni; yerküre gölgesiyle savaþýyor.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Arda Edip, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |