Dünya tarihini doðru þekilde inceleyen herkes görecektir. Sümer Uygarlýðý'nýn orta dönemine kadar, “Kral Tanrýlar ile Kadýn Tanrýçalar” topluluklarý birlikte eþit þekilde yönetmiþlerdi. Hatta M.Ö.500 ve M.S.800'lere kadar Med, Pers, Sasani ve Helen Ýmparatorluklarýnda, Kadýn Tanrýçalar yönetime ortaktýlar. Söz konusu imparatorluklarda krallar bir iþ yapacaðý zaman, eþine veya kadýn yetkililere sorup onayýný almadan asla giriþimde bulunmazdý. Bu düþünce ve inancýn bazý Dualist Dinlerde küçük çaplý yaþatýldýðýný görüyoruz. En somut örneði ise Ýslam'ýn tüm baský ve katliamlarýna raðmen, Kýzýlbaþ Alevilik'te görülür. Kýzýlbaþ Alevilerin çoðunluðu, kadýnýn erkekle eþit olduðu kültürün nereden geldiðini doðru düzgün bilmeden yaþýyorlar. Ýslam'ýn Hz. Alici Þii inancýyla bað kurmaya çalýþsalar da, Þiilik yaþam ve inanç þeklinin, Sünni Ýslam'dan daha baðnaz olduðu gerçeði, Alevileri tamamen boþa çýkarýyor.

Asýl konuya dönecek olursak, bilindiði gibi Mýsýr Firavun Krallýðý'nýn son dönemlerine doðru, Ýsrailoðullarýndan olan Hz. Ýbrahim ve karýsý Sara, Firavun'a uzun süre hizmet etmiþtir. Yaklaþýk olarak M.Ö.2500'lerden itibaren, Hz. Ýbrahim “Tek ve Gök Tanrýcýlýk” adýyla yeni bir inanç ortaya çýkardý. Bu düþünceyi daha sonra geliþtirerek tüm dünyanýn baþýna bela eden kiþi, Hz. Musa ve diðer Yahudi ileri gelenleridir. Yahudilik Din adýyla geliþip saçýlan bu tek tanrýlý din, ilk zaferini kadýný sosyal ve siyasal yaþamýn tüm alanlarýndan geriye iterek egemenliðini ilan etti. Buna karþý çýkan veya uymayan birçok anne, taþlanýp kafalarý kesilerek öldürüldüler. Böylece kadýnlara büyük bir korku verilmiþ oldu. Bunun yetmeyeceðini düþünen birçok Yahudi Peygamberler, kutsal kitap olarak hazýrladýklarý Tevrat'ta, Adem ve Havva hikayesiyle dünya yaþamýndaki tek suçlu günahkar ve akýlsýz kiþi olarak Havva'yý gösterdiler. Ve erkekten baþka hiçbir insanýn peygamber olamayacaðý, toplumu yönetecek tek gücün erkek cinsiyetçi egemenlik olduðu, her üç dinin kutsal kitabýnda belgelenip kabul edildi. Kadýnlarýn ilk önce aþaðýlanýp hayvan derecesine sokulmasý, Yahudilik, Hýristiyanlýk' ve Ýslam'la devam ettirilmiþtir. M.S.610 yýlýnda ortaya çýkan Ýslam, her iki dine þükrettirecek biçimde daha baðnaz ve katliamcý düþüncesiyle, kadýnlarý erkeðin hizmet ve seks kölesi konumuna getirdi. Kadýnlara yapýlan bu zulüm, yüce Allah ve de din adýyla hem psikolojik hem de fiziki katliamlarla gerçekleþti.1800 yýllarýnda kapitalist canavarlaþmayla gerçekleþen kadýn katliamlarýný gündeme getirmek yeterli olmamakta. Esas kadýn katliamlarýnýn tarihi, tek tanrýlý dinlerle baþðladýðýný herkesin görüp bilmesi gerekir.

Dikkat edilirse, ortaya çýkan sosyalist ve komünist devlet yönetimlerinin dýþýndaki Þeriat, kapitalist, liberal ve muhafazakâr tüm yönetimler, dinlerin her türlü düþünce ve yaþam þeklini kutsayýp yüceleterek iktidar olurlar ve toplumu da buna göre eðitip yetiþtirirler. Ýnsanlýðýn büyük bir çoðunluðu kutsal, din, ýrk ve lüks yaþam için, serbest piyasa ekonomisi adýyla kapitalizme tapýnmasý, kadýný öldürmeden ve seks kölesi yapmadan asla mümkün deðil. Kadýnýn seks köleliði ve katliamý sadece piyasada kullanmak olarak görülmemeli. Erkek egemen cinsiyetçi anlayýþ ve dine göre hareket eden her ortamda kadýn seks kölesidir. Kapitalist vb. gerici iktidarlarýn elinden din ve kadýný kullanan olanaklar alýnsa, kapitalizm bir gün dahi yaþayamayacaðýný çok iyi biliyor. Bunun içindir ki, sosyetik aklý kýsa, her gördüðüne aðzý sulanan modacý kadýnlarýn dýþýnda kapitalizm ve dinler, felsefi siyasal düþünen her kadýný katlederek kendisine yaþam kaynaðý buluyor. Kapitalizmle birlikte hareket eden yönetimlerin ana kaynaðý olan dinler, tüm yönleriyle ele alýnmadan, hiçbir açýklama ve anma çok fazla bir anlam ifade etmiyor. Bu vesileyle baþta Mazdeizm inancýnýn kadýn Piri olan Hürrem olmak üzere, Clara Zetkin, Rosa Luxemburg ve devrimci yoldaþlarý, ayný zamanda ýrkçý ve dinci faþizme karþý savaþan Türk ve Kürt kadýn devrimlerin mücadeleleri önünde saygýyla eðiliyorum. Ve bir gün 8 Mart'ýn insanlýðýn ilan tarihi olacaðý umuduyla, tüm devrimci kadýnlara baþarýlar diliyorum.


Cemal Zöngür