..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir takým þeyler görürsünüz ve "Niye?" diye sorarsýnýz. Ben ise bir takým þeyler düþlerim ve "Niye olmasýn?" diye sorarým. -George Bernard Shaw
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Din > Cemal Zöngür




30 Temmuz 2016
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (3)  
Kutsallýklarýn yaþamýmýzda yaratmýþ olduðu olumlu ve olumsuzluklarýna farklý açýlardan analiz.

Cemal Zöngür


Günümüz bilgi ve teknolojik çaðda, bugüne kadar var olmuþ tüm dini inanç ve tanrýcýlýðýn baðýmsýz ve bilimsel analizi yapýlmadan, yaþanýlan siyasal, sosyal ve ekonomik sorunlarýn minimuma inmesi hiçbir zaman mümkün deðildir. Bu çalýþma da, dinlerin baðýmsýz bir þekilde analizini içermektedir. Her insanýn þunu iyi bilmesi gerekir; baðýmsýz analiz ve eleþtiriler, tüm deðerlerin gerçek özünü ortaya çýkarmaktadýr.


:BABB:

     Ýslamiyet’in oluþumu:

Daha öncede ifade edildiði gibi, Araplar Hami atalarýnýn devamý olan Küreyþ Kabilesinin Emevi ve Haþimiler sülalesinden çoðalarak bugün ki halini almýþlardýr.
Hz. Muhammed Kureyþ Kabilesinin 12. sülalesi olan Haþimilerdendir. Haþimi sülalesinin ileri gelenleriyse Hz. Muhammed, Hz. Ali ve diðer 12 Ýmam olarak bilinen fertlerden oluþmaktadýr.
Emevilerde, Kureyþ Kabilesinin 11. sülalesinden olup Hz. Ebu Bekir, Ömer, Osman, Sýddýk, Ebu Süfyan'nýn oðullarý Muaviye ve Yezid bu sülalenin en ileri gelenleridirler.
Yahudilik ve Hýristiyanlýk dinleri yaklaþýk olarak Ortadoðu toplumunu 600 yýl yönetmesine raðmen, halkýn sosyal, siyasal, ekonomik ve psikolojik sorunlarýna gerçek anlamda ciddi bir çözüm getirmemiþlerdir.
Her iki dinin yönetim yapýsýndan kaynaklanan statü, sýnýf ve egemenlik anlayýþý had safaya ulaþmasý neticesinde, bu gidiþata bir dur demek için Hz. Muhammed yeni bir dinin ilanýyla bu sorunun çözüleceðine inanmýþtýr.
Ve Hz. Muhammed M.S. 610 yýlýnda Mekke'de Ýslam dinini ilan etmesine raðmen, Hz. Musa ve Hz. Ýsa gibi Hz. Muhammed'de, Mekke'nin zengin Tüccar Emevi Araplar tarafýndan sürgüne gönderilmiþtir.
Emevilerin Ýslam dinine karþý çýkmalarý neticesinde, Hz. Muhammed etrafýndaki birkaç insanla birlikte Medine þehrine göçmek zorunda kalmýþtýr.
Emevi Araplar; Hz. Muhammed'in Ýslam dinine neden karþý çýkýp sürgüne göndermiþlerdir? Bu sorunun cevabýný bugüne kadar, gerçek anlamda ve tarih biliminin kurallarýna göre cevaplamýþ bir Müslüman hala ortaya çýkmýþ deðildir.
Müslümanlar her zaman olaylarýn gerçekliðinin üzerini kapatýp, sürekli Ýslam'a kutsallýk ve gizem atfederek, sözde Put Prest ve Cahiliye taraftarý olanlarýn Ýslam’a karþý direndiklerini hikâyeleþtirmektedirler.
Hâlbuki bu Put Perest ve Cahiliye denilen kesimin kimler olduðu doðru düzgün açýklanmadýðý gibi, çoðu zamanda dönemin Yahudi ve Hýristiyanlarý olarak gösterilmektedir.
Bu iddia ve düþüncelerin hiçbirisi doðru deðildir. Çünkü Ýslam'a ilk karþý çýkýp Hz. Muhammed'le savaþanlar, Emevi Tüccar Araplardýr. Bunun en büyük nedeni ise, Hz. Muhammed'in daha eþitlikçi ve adaletli bir Ýslam anlayýþýyla ortaya çýkmasýdýr.
Asrý Saadet Ýslam'i yapý; bencil, egoist, ýrkçý ve kendilerinden olmayanlara hayvan gözü ile bakan Emevi Araplarýn keyfini kaçýrmýþtýr.
Bu yüzden Ýslam iktidarýný eline geçiren Emeviler, yaþanan gerçek olaylar yerine, akla hayale gelmeyen yalan hikaye ve efsaneler düzerek soyut Ýslam edebiyatý oluþturmuþlardýr.
Aslýnda Ýslam dinini ortaya çýkaran gerçek nedenler, Yahudi ve Hýristiyan dinine inanýp toplumu yöneten Ýbrani ve Arap tüccarlarýn halk üzerinde uyguladýklarý sosyal ve siyasal hukuksuzluklar sonucunda patlak vermiþtir.
Çünkü Ýslam'ýn özü de, diðer dinler gibi toplumun hak ve hukukunu korumak ve daha iyi bir adalet vaadi ile ortaya çýkmýþtýr. Ancak Hz. Muhammd, bu Ýslam anlayýþýný öldüðü güne kadar hayata geçirmeye çalýþmýþ olsa da, çok erken öldüðü için bu düþüncesi yarýda kalmýþtýr.
Zorla Müslümanlýðý kabul eden Tüccar Emevi Araplar, Hz. Muhammed öldükten sonra Ýslam Halifeliðini eline geçirir geçirmez, Ýslam dinini de, diðer dinlerin durumundan daha geri egoist, baðnaz ve bencil bir yapýya dönüþtürmüþlerdir. Bunu da þu tarihsel olaylardan anlamaktayýz.
Örneðin; Hz. Muhammed M.Ö. 610 yýlýnda Ýslam'ý ilan ettikten sonra en az üç dört sene Emevi Tüccar Araplar ve diðer çevredeki zengin kiþilerle savaþmýþtýr. Bunlarý etkisiz hale getirdikten sonra Ýslam hakimiyetini saðlayabilmiþtir. Ve bu savaþlar herkesin bildiði gibi Bedir, Hendek ve Uhut dur. Ve ikinci bir tarihi olay...
Emevi Tüccar Araplar istemeyerek te olsa Ýslam'ý kabul etmek zorunda kalýp, her seferinde Hz. Muhammed'i devirmek için sinsi oyunlardan asla geri kalmamýþlardýr. Bu oyunlarýn en önemlisini, Hz. Muhammed öldükten sonra Halifelik olayýndan anlaþýlmaktadýr.
Hz. Muhammed yaþlanýp ölümüne yakýn bir dönemde, Kuran-ý Kerim'de
de belirtildiði gibi son Veda Haccý ya da Veda Hutbesiyle, kendisinden sonra Ýslam'ýn temsilciliðini (Yöneticiliði) Hz. Ali'ye býraktýðýný emretmiþtir.
Buna raðmen Emevi Tüccar Araplar, Hz. Muhammed'in cenazesi defin edilir edilmez, hemen kendi aralarýnda çalýþmalar yaparak Hz. Ebu Bekir'i Halife ilan edip Ýslam'ýn yönetimini ellerine geçirmiþlerdir.
Bu olayýn gerçekleþtiði sýrada, Hz. Ali ve birlikte hareket eden Haþimi Araplarýn pasifliði de dikkati çekmektedir.
Þimdi burada hem Hz. Muhammed'in gerçek Ýslam düþüncesi olan Haþimi (Þii) Ýslam'ý, hem de Emevi (Sünni) Ýslam'ý daha yakýndan incelediðimizde, Ýslam'ýn gerçek özünü de anlamýþ olacaðýz.
Kuran-ý Kerim'de yazýlý olduðu gibi, Ýslam'da Beþ Vakit Namaz diye herhangi bir ibare, kayýt ve emir bulunmamaktadýr. Sadece Kuran da Namaz ibadeti olarak geçen ifadeler þöyledir.
Ey insanlar..! Allah'ýn sizleri yapmýþ olduðunuz günahlardan korumasý için günün herhangi bir saatinde ya da güneþin doðumu ve batýmý sýrasýnda Namaz kýlýnýz der. Ve yine Oruç olayýnda da, nefsinize hakim olmak için Ramazan ayý içerisinde Oruç tutunuz. Bura da otuz günlük ya da üç aylýk oruç diye herhangi bir ibare ve emir bulunmamaktadýr.
Kuran-ý Kerim'deki bu ifadelere göre, Hz. Muhammed'in kendi Peygamberliði döneminde, insanlar günlük Namazlarýný bir veya üç vakit þeklinde yerine getirmiþlerdir. Yalnýzca Cuma Namazlarý günümüzdeki gibi gerçekleþmiþtir. Bu emirlerin geçtiði yerler, Bakara Suresi baþta olmak üzere, diðer birçok Sure Ayetlerinde mevcuttur.
Kuran-ý Kerim'deki emirler bunlar iken, Haþimi Araplar ve diðer Þii Müslümanlar kýsmen bu emirlere uygun ibadet ederlerken, Sünni Ýslamcýlar neden "Beþ Vakit Namaz ve Otuz gün Oruç" þeklinde farklý bir Ýslam ibadet yapýsý icat etmiþlerdir? Bunun birden çok cevabý vardýr. Ancak en önemli cevabý þudur;
Haþimi Þii Ýslam kuralýna göre birçok maddi varlýklar toplumla paylaþýlýp, köle ve diðer yoksullarýn insan olarak kabul edilmesini emrediyordu.
Gerçek Ýslam'daki bu düþünce, Emevi Tüccar Araplar için sermayeyi küçültmek ve tüm insanlarla kýsmen de olsa eþit yaþamak anlamýna geliyordu.
Böyle bir Ýslam’ý asla kabul etmeyeceklerini düþünen Emevi Tüccar Araplar, Ýslam'ýn Þartlarý olarak bilinen "Beþ Vakit Namaz, Otuz gün Oruçla" birlikte, diðer kurallarla þunu hedeflemiþlerdir.
Kendi ýrkçý ve doyumsuz egolarýna hitap eden ve ayný zamanda toplumu sürekli günahkâr gösterip korkutarak, bu günahlardan kurtulmak ya da günahlarýnýn hafiflemesi için, halkýn kendilerini ziyaret edip baðýþ ve adaklarda bulunmalarý bir çeþit vergilendirmeyi, "Zekat" olarak adlandýrmýþlardýr.
Ayný þekilde Hac olayýnda, tüm Müslümanlarýn Mekke'yi ziyaret etmeleri, yýl içerisinde toplanan vergiler ya da getiriden baþka ne anlamý vardýr? Ve bu yüzden Ýslam içerisinde ardý arkasý gelmeyen Mezhepler ve Tarikatlar Savaþlarý en bariz örneklerdir.
Eðer ki, Emevi Sünni Araplar ya da Sünni Müslümanlar, gerçekten Kuran-ý Kerim'in içerisinde yazýlanlara ve de Hz. Muhammed'in düþüncelerine sadýk kalmýþ olsalardý, Ýslam içerisinde ne bu kadar keskin Mezhepler ayrýlýðý olurdu, ne de Mezheplar savaþý. Ancak bura da tekrar bir ayrýntýya daha iþaret etmek gerekir.
Hz. Muhammed öldükten sonra, Emevi Sünni Araplar bir oldu bittiyle Ýslam yönetimini ellerine alýrken, Haþimi Þii Araplarýn temsilcisi olan Hz. Ali'nin, pasif, siyasi öngörüsüzlüðü ve duyarsýzlýðý da dikkati çekmektedir.
Çünkü Hz. Ali; son günlerinde, Muaviye ile yapmýþ olduðu Sýffýn Savaþýna kadar, yaklaþýk olarak 25 yýl, Hz. Ömer ve Hz. Osman'ýn Halifeliklerine neden karþý çýkmamýþtýr?
Ve ikinci bir önemli ayrýntý, Hz. Ali, Hz. Fatma'nýn haricinde 6 kadýnla daha evli olup, bu kadýnlardan doðan 14 kýzý ve 17 oðlunun olduðu. Ayný þekilde Hz. Ali, Hz. Ömer'le bacanak olduðu gibi, kýzlarýndan bir tanesini de Hz. Osman'a vererek kendisine eniþte yapmýþtýr.
Þimdi böyle bir Hz. Ali gerçekliði varken, hem Þii Müslümanlarýn hem de Anadolu'da kendilerini Hz. Alici ve 12 Ýmamcý gösteren Kýzýlbaþ Alevilerin Ýslam adýna, Sünni Ýslam ile sürekli çatýþmaya girmeleri siyasi, dini ve tarihi bilgisizlik deðil midir?
Çünkü Emevi Sünni Ýslamcýlar, kendilerine göre her düþündüðünü sistemleþtirip topluma kabul ettirirken, Hz. Ali Sünni Ýslam’a yaklaþýk 25 yýl boyunca neden Ýslam Danýþmanlýðý yapmýþtýr?
Eðer ki Þii Müslümanlar gerçekten Hz. Muhammed'in gösterdiði Ýslam yolunda tam itikatlý gitmiþ olsalardý, Hz. Ali ve 12 Ýmamlarýn Mehdi gibi yeniden dünyaya gelip kendilerini kurtaracaðýna inanmamalarý gerekirdi.
Þiiler sürekli Hz. Ali'yi ve 12 Ýmamlarý peygamberlikten daha yukarýlara çýkararak sorunlarýnýn biteceði hayaliyle yaþamalarý, Þiilerin en büyük siyasi, dini ve tarihi bilgisizliklerini göstermektedir.
Kaynak : Faik Bulut- Alisiz Alevilik. Doruk Yayýnlarý. Ve Ýnternet sayfasý- Hz. Ali Vikipedi.
Zaten Hz. Ali ve Muaviye arasýnda yaþanan Sýffýn Savaþý'nda, Hz. Ali kendisini destekleyen Haricileri dinlememesi neticesinde, yenilip hem Halifeliði elden gitmiþtir, hem de Haþimi Þii Araplar Arabistan topraklarýndan tamamen kovulmuþlardýr.
M.S. 661 yýlýndan itibaren Hz. Muhammed ve Hz. Ali'nin sülalesinden olan Haþimi Þiilerin; Ev Halký (Ehli Beyt) Arabistan topraklarýndan kovulduktan sonra neden Irak'a (Mezopotanya) gittiler?
Çünkü Irak topraklarýnda hakim olan Kültür ve yönetim, Süryani Hýristiyan lar ile, Zerdüþt Kürt ve Farslar bu bölgede hakimdi. Hz. Hüseyin'le birlikte etrafýndakileri Irak ve Ýran'ýn dýþýnda Ortadoðu'da kabul edip koruyacak baþka bir kültür yoktu. Yine de tüm Müslümanlar Zerdüþt ve Hýristiyanlýða düþmanca bakmaktadýrlar. Ýslamiyet’e inanan Müslümanlarýn hepsi, Ýslamiyet’i yorumlayýp incelerken þu konulara çok dikkat etmeleri gerekir.
H. Muhammed'in 12 kadýnla neden evli olduðunu ve o dönemin gerçek þartlarýný anlamadan ya da anlamak istemeyip ýrkçý baðnaz þekilde, hem kadýn düþmaný hem de kadýna düþkünlük gösteren bir Ýslam, gerçek Ýslam olamaz.
Ýþte bu nedenledir ki, günümüz Ýslam anlayýþý hâlâ kýrmýzý bez parçasý görmüþ Ýpanyol Boðalarý gibi, "Laiklik, Sekülerizm ve Demokrasiyi" duyduklarýnda adeta çýldýrmaktadýrlar. Bu yüzden laiklik, sekülerizm ve demokrasi her toplum için kabul edilmesi gereken en temel siyasal felsefedir.
Bu yapýlmayýp, her geçen gün biraz daha gericileþip katý kurallarla, aþýrý derecede cinsiyet düþmanlýðý yapýp, Arap ýrk ve din milliyetçiliðine dayanan Ýslam, Hz. Muhammed'i temsil etmemektedir.
Çünkü Ýslam'ýn özü Asrý Saadettir. Asrý Saadet Ýslam günümüzün Sünni ve Þii Müslümanlarýnýn düþündüðü kadar baðnaz ve ýrkçý deðildir. Hz. Muhammed'in yanýnda Habeþiler, Farsiler ve Asurilerden oluþan çok deðerli insanlar bulunmakta idi. Ve bu insanlar kendi dil ve kültürleriyle Ýslam'a hizmet etmiþlerdir.
Dikkatleri çeken diðer bir nokta ise, Yahudiliðin Kutsal Kitabý Tevrat, Hýristiyanlýðýn Kutsal Kitabý Ýncil'e inanan ya da inanmayan her toplum tarafýndan kendi dillerine çevirilerek okunup öðrenilmesinde hiçbir sakýnca görülmemiþtir.
Ýslam dininin Kutsal Kitabý Kuran-ý Kerim'e gelince, baþka toplumlar bu kitabý kendi dillerine çevirip okumak istediklerinde þiddetle karþý çýkýlarak yasak edilmesi neyin baðnazlýðýdýr? Bunun bilinç altýnda yatan gerçek nedense, Arap ýrk, dil ve din milliyetçiliðinden baþka bir þey deðildir. Ve bu da Ýslam dinini bugüne kadar siyasal, sosyal maddi ve mevki amaçlarýnda kullananlarýn en büyük silahý olmuþtur.
Ne zaman ki Ýslam, Devlet yönetimlerinin ve bir takým çýkar gruplarýnýn elinden alýnýp, sadece toplumun ruhsal (Psikolojik) yapýlarýna hitap edecek þekle getirildiðinde, iþte Ýslam o zaman gerçek özüne kavuþacaktýr.

Kaynaklar : Ali Þeriatý- Dinler Tarihi.Seçkin Yay. Ý. Zeki Eyüpoðlu- Tarikatlar ve Mezhepler Tarihi.Der Yay. Ýshan D. Daðý-Ortadou'da Ýslam ve Siyaset.Boyut Yay. Kitabu Mukaddes Þirketi- Orhan Matbaacýlýk. E. Hamdi Yazýr- Kuran-ý Kerim ve Yüce Ýlmi Hali.Huzur Yay. Felicien Challeye-Dinler Tarihi.Varlýk Yay. Yaþar Nuri Öztürk- Ýslamý Anlamaya Doðru.Yeni Boyut Yay. Charles Keiht Maisels- Uygarlýðýn Doðuþu.Ýmge Yay. Willian M. Mc Neil-Dünya Tarihi.Ýmge Yay. Alaaddein Þenel- Ýkel Toplumdan Uygar Topluma.Birey Toplum Yay. Ýlhan Arsel- Þeriat ve Kadýn.Ýstanbul 1995. Faik Bulut - Alisiz Alevilik.Doruk Yay. M. Ýlin- E. Segal – Ýnsan Nasýl Ýnsan oldu.Say Yay. Misea Eliade-Þamanizm.Ýmge Yay. Sigmund Freud- Günlük Yaþamýn Psikolojisi.Payel Yay. Eugene Enriguez-Sürüden Devlete.Ayrýntý Yay. Turan Dursun- Kuran Ansiklopedisi 8 Cilt. Turan Dursun-Din Bu 1.2. Cilt. Kaynak Yay.

Cemal Zöngür
Arþ. Yazar




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn din kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (1)
Hz. Ali ve Ehlibeyt Alevi Midir?
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (2)
Ýslamiyet Yeniliðe Açýk Bir Din Midir?

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Lider mi Toplumu Þekillendirir; Toplum Mu Lideri?
Tbmm'de Yedi Maddelik Anayasa Deðiþikliði Neyi Çözer?
Alevilerin Kapýlarýna Saldýranlarýn Açýk Kimliði
"Türkleri Yeniden Tanýmak" Araþtýrma Kitabýmý Yazma Nedenim :
Ýþte Türkiye'nin Yaþam Kalitesi ve Mutluluk Karnesi..!

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bir Toplum Hak Ettiði Þekilde Yönetilir [Eleþtiri]
Deprem Öldürmez Zihniyet Öldürür [Eleþtiri]
Sayýn Baþbakan Binali Yýldýrým, Alevi Kültürünü Ne Kadar Tanýmýþtýr? [Eleþtiri]
Halka Götürülen Her Oylama Demokratik Midir? [Eleþtiri]
Atatürk'ün Din ve Alevilere Bakýþý [Eleþtiri]
Akp'li "Evetçiler" ile Chp'li Hayýrcýlarýn Halka Açýklayamadýklarý Sýrlarý..! [Eleþtiri]
Anayasa Deðiþikliðinin Yarattýðý Umutlar ve Uçurumlarý..! [Eleþtiri]
Türkiye Halkýna Tek Soru; Demokrasiden Ne Anlýyorsunuz? [Eleþtiri]
Fetö, Deaþ ve Kenan Evren Kardeþliðinin Tarihçesi [Eleþtiri]
Katar'la Ne Yapýlmak Ýsteniyor? [Eleþtiri]


Cemal Zöngür kimdir?

Ben Cemal Zöngür, Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi mezunuyum. Sosyoloji, Tarih ve Siyaset üzerine araþtýrmalar yapmaktayým. Yayýnlanmýþ bir kitabýmýn dýþýnda çeþitli gazetelerde yüzden fazla makalelerimde yayýnlanmýþtýr. Ve iki kitap dosyam yayýna hazýr durumdadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Tam baðýmsýz Tarih ve Siyaset üzerine yazan her Yazar


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.