Ekopolitik’in Malatya ayaðý

“Ekopolitik’in Malatya Ayaðý” bana baþta büyük anlatýlmýþtý. Tam olarak kaç numara olduðu söylenilmemiþti ama epey mübalaðalý tanýtýlmýþtý…
“Ekopolitik’in Malatya Ayaðý” ya da “Türkiye’nin Büyük Çatýsý: Demokratikleþmeye Doðru Malatya Duraðý.”

Yani Ekonomi ve Sosyal Araþtýrmalar Derneði’nin geçenlerde Malatya’da gerçekleþtirdikleri çalýþtay’dan bahsetmek istedim…

“Çalýþtay” da nedir deseniz? Haksýz sayýlmazsýnýz, (laf aramýzda ben de yeni tanýþtým bu kavramla)

Çalýþtay; bir grubun birlikte verimli þekilde çözüm üretmesini saðlayan, disiplinli bir fikir üretme ve karar alma anlamlarýna geliyormuþ.

Evet; Malatya’da iki gün (30-31 Ekim 2010) arayla verilen Panel’i dikkatle izledim. (Pardon birinci günü deðil çünkü birinci gün halka basýna kapalý yapýlmýþtý, ben bunun 31 Ekim Pazar günü yapýlaný izledim.)

Tesadüf bu ya ayný gün saatler bir saat geri alýnmýþtý. Bu vesileyle saatleri karýþtýranlarýn kimi bir saat geç kimi de bir saat erken gelmiþti programa.

Þaka bir tarafa çok ciddi bir programdan bahsediyorum.

Hem Ekonomi ve Sosyal Araþtýrmalar Derneði’nin Malatya’da ilk etkinliðini gerçekleþtirmesi hususuyla ciddi hem konu itibarýyla demokrasiden bahsediliyor olmasý hem de çalýþtay ve panelin moderatörlüðünü Malatya valisi Sayýn Doç. Dr. Ulvi Saran’ýn yapmasý açýsýndan çok ciddi buldum.

Ancak bir tek gayri ciddi olan programa halkýn az katýlmasý hatta hiç katýlmamasýydý.

Sayýsý elli geçmeyen kara yaðýz üniversiteli geçler de olmasaydý dinleyici koltuklarý bomboþ kalacaktý. Bereket ki (nerden duydularsa) nefesini salonda alan Van, Þýrnak ve Diyarbakýrlý gençlerle boþ salonun ön koltuklarý Altan Tan’ýn hayranlarýyla doluþmuþtu. Ýki oturumluk panelin ikinci oturumda konuþan Sayýn Altan Tan þaka karýþýk (kaldý ki þakanýn yarýsý her zaman için gerçeðin yüzde ellisidir); “ben kendimi þu an Þýrnak’ta hissediyorum.” diyerek serzeniþte bulunmuþtu.

Yani anlayacaðýnýz “Türkiye’nin büyük çatýsý: Demokratikleþmeye doðru Malatya duraðý”nda Malatyalýlar yoktu.

Organizasyon hatasý nedeniyle yetersiz duyuru yapýlmamasýndan mýdýr nedendir bilinmez dev bir organizasyona Malatyalýlarýn hiç katýlmamasý manidar geldi bana.

Kaldý ki “Türkiye’nin Büyük Çatýsý” demokrasi konuþuldu/konuþulacaktý bu panelde.

Moderatörlüðünü (siz buna yöneticiliðini de diyebilirsiniz) koskoca bir vali yapacak, buna raðmen halk olmayacak.

Kaç yýl öncesi tam tersi olurdu.

Birkaç yýl önce bu tür etkinliklerde halk vardý, devlet yoktu; þimdi devlet var, halk yok…

Hangisi daha acý bilmiyorum ama ben devletle halkýn iç içe olduðu bir manzarayý özlüyorum.

Benzer özlemler panelde de dile getirildi tabii ki ama en doyurucu konuþmayý da yine Sayýn Altan Tan yaptý.

Ben bura söz konusu panelde kim neler konuþtu, sorusu üzerinde durmayacaðým zira üslup olarak yazý tarzým o deðil.

Benim için elzem olan, hatta ehem olan bu panelde/demokrasinin özgürce tartýþýldýðý bir panelin moderatörlüðünü bir valinin yapmýþ olmasý…

Bir de düne kadar “gericilik” yaftasý yiyen baþörtüsü sorununun, bu gün meselenin birinci madde olarak konuþuluyor olmasý…

Sonra kýrmýzý bülten yasaklý ‘Kürt ve Kürtçenin demokrasi panelinde konuþulmasý…

Harbiden yasaklý cenneti Türkiye’nin çatýsý mý oluþuyor ne?

Özlemini çektiðimiz ve özlem duyduðumuz bir portre çalýþmasý yapýlýyor memleketimde ama ne zaman tamamlanýr, bilmem…

Yoksa bütün bu olup bitenler; “EVET”le mi önü açýldý.

Öyle ise binlerce kez EVET...

Tüm özgürlükçü eylemlere EVET EVET EVET!…