Aþýk olmayan âdem / Benzer yemiþsiz aðaca. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
‘Çýnaraltýný geçince, az ilerde olacaðým’ Bilmiyordum bu þehri, sokaklarýna yabancý hissediyordum kendimi. Okula kaydolmuþ, yurt iþini halletmiþtim. Can sýkýcý bir þey olmamasý için dua ediyordum. Kimsenin yanýna yaklaþmýyor, kimseden yardým beklemiyordum. Bilmediðim þehrin sokaklarýnda kaybolmak için kaçýncý adýmýmdý bu? Çýnaraltýný geçince... Bilmiyorum gülüm ben bu diyarlarý. Ardýndan koþmam gerekiyor her sokak tabelasýnýn. Herkesler ben sormadan söylemeliydi nereye gittiðimi. Çünkü benim soracak gücüm yoktu, hiç olmamýþtý da. Sýrf birisine sormamak için çok kere yetiþmem gereken yerlere yetiþememiþtim. Giden trenlerin ardýndan bakýyor, içimden gitmezsen para yok diyordum. Bazen de yanlýþ otobüslere biniyor, þehrin varoþlarýnda turluyor, geri adým atmamak için direnerek dolaþýyordum. Sanki bir yüz arýyordum. Bana yabancý gelmeyen benim yüzüme yabancý bakmayan bir yüz. Telefon ettiðinde bu kadar çabuk kaldýðým yerin telefon numarasýný bulabildiðine þaþýrmýþtým. Anonsu yapan arkadaþ mütereddit bir ifadeyle ismimi söylüyordu. Belli ki tanýmadýðý için yurtta kaldýðýma inanmýyordu. Elinden telefonu aldým ve ilk cümlemden sonra sustum. Aranmýþtým iþte. Bu þehre gelen her gencin peþinden koþtuðu leyla peþimdeydi iþte. Mecnun olmamý kim engelleyebilirdi. Sokak tabelalarýný takip ederek çýktým Çýnaraltýna. “Bekletmeye pek meraklýsýn, üçüncü çayý içiyorum” Ben ve beklenmek. Kulaða hoþ gelen sözler bunlar! Mütemadiyen konuþuyordu. Sesimi kontrol edip birkaç þey söylemeye yelteniyor ama susmak zorunda kalýyordum. “Hep böyle çekinik misin?” Deðildim aslýnda. Ýlk kez baþýma bir þey geldiðinde gerginliðimi atamýyorum üstümden. Sanki az sonra terkedileceðim, kendimden geçeceðim, sýkýntýdan sigaraya sýðýnacaðým. Oysaki mutluyum þu anda. Onun yanýndayým. Gözlerimi kaçýrýyorum gözlerinden, farkediliyorum. Dikkatlice bakýlýyor gözlerime. Fotoðraf makinesini çýkarýyor ve bana uzatýyor. Çekmeliyim. Çekeceðim. “Güllerin yanýnda olsun”, “Nasýlým” Ýyisin, iyi olmak zorundasýn. Sýðýnaðýný buldun, inan bana. “Ýnanýyorum” Ýstanbul’un her tarafýndan acýlý bir aným geçti benim. Sultanahmette, Taksim’de. Bir baþýna mý? Cevapsýz kalan bir soru. Acýný paylaþabileceðin kimsen yok muydu yanýnda? Ýþte cevapsýz kalan bir soru daha. “Yürüyelim” Yürüdük, açýlmak, biraz rahatlamak için. Gözlerinde dalgýnlýðýn rüzgarý sýrtýma vuruyor, boðazým düðümleniyor, yutkunamýyorum. “Gel” Gezebilmiþ miydim Ýstanbul’u. Elbette. Derslere baþlamýþ mýyým? Hý hý... En çok neyi sevdin Ýstanbul’da? Neyi mi, soru mu þimdi bu? Sýnýyor musun beni? Sesimi yükselttim galiba. Ýçimden konuþmalýyým. Ya alýnýrsa. “Güvercinleri sevdim. Benim gibi yabancýlýk çekiyorlar sanki. Bir ayak sesi duyduklarýnda kanatlarýný çýrpýyorlar, omuzlarýný yaslayabilecekleri.... Sustum nedense. Anlamýþ gibi karþýlýksýz býraktý suskunluðumu. Yüzündeki hüzün daðýlmaya baþlamýþtý, gülüyordu, gözlerinin içi de gülüyordu. Ýlk defa farkettim gözlerini. Ýstanbul’a döndüm yüzümü. Ýstanbul’un anlamasýný bekledim bakýþlarýmda gizlediðim cümleyi. Evine býrakýyordum onu. Evine giderken bir türbenin yaný baþýndan geçiyoruz her gün. Yeþil ve sýcak bir yer gibi geliyor bana. Kapýsý kapalý. Ya açýk olsa, sabahlar mýydým acaba, onu beklemek için türbenin huzur veren halýlarý üzerinde. Gün geçtikçe hayallerinin kucaðýma düþtüðünü fark ediyorum. Eðilip bükülmeden yuvarlanýp geliyorlar baþucuma. Öncesini anlatýyor, benden öncesini. Tahammülümü ölçüyor, kendimi kaybetmek istemiyorum. Ýçimde hiç bu kadar bahar yaþamamýþtým, bu hazan niye? Tutunacak bir dal arýyorum, yok. Oysa onun için saðlam bir dalým ben. Teskin etmek için kurduðum cümleleri ikinci kez tekrarlamaktan korkuyordum içimde. Korku büyüyor, sevgi korkunçlaþýyor, sevda uçuþuyor içimde... Kim bilir kaçýncý soru cümlesi bu. Duygularýmý açýða vurmamý istiyor. Suskun kalmamdan nefret etmeye baþlýyor. Erkek adamýn gözyaþlarýna þahit olmak için yapmayacaðý delilik yok. Þiir gibi cümleler sýkýþtýrýyor kýzgýnlýðýnýn arasýna. Dalgalara dalmýþ gitmiþim. Vapurun ardýndan koþan martýlarý seyre dalmýþým. Cigaraya alýþmýþým ve farkýnda olmadan tutmuþum elini. “Utandýn mý” Bana ait olmayan þeylerde olmamalý gözüm. “Simit yer misin?” Yemem mi? Yolculardan biri sigarasýný atýyor denize. “Cýk..Cýk..” seslerine aldýrmýyor, seviyorum bu aldýrmaz tavrý. Tebrik ediyorum içimden. Mücadele edebilecek gücüm bile yok. Hani benim bu þehirden demir alan gemilerim olacaktý. Liman liman gezecektim ve onu bulacaktým. Bu o muydu? Sahi sen o musun? Acýlarýný anlatýyor bana, sen biliyor musun acýlarýmý? Hayýr anlatamam sana. Denizin türküsünü dinle. Dalgalar fýsýldarsa bil ki o benim hikayem. Var mýydý gerçekten anlatacak bir aným. Ben var mýydým ve bu vapurda baygýnlýk geçiren ben miyim? Kimler toplanmýþ baþýma, kimin kollarýndayým, bilmiyorum. Yurda gittiðimde defterimi aradým hemen. Kara kaplý ve darmadaðýn bir defter. Ýtinayla yazdým ilk ve son cümlemi: “Bu þehir ilk yenilgimi tattýrdý bana. Yoksa beni önceden tanýyor muydu? Dalgalarýn fýsýldadýðýný duymuþ muydu sahiden.” Artýk anons edilmiyordu adým. Ayrýlýk yaman kelime!
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © nihat, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |