..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Roman yazmanın üç kuralı vardır. Ne yazık kimse bu kuralların neler olduğunu bilmiyor. -Somerset Maugham
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Roman > Aşk Romanı > İsa Kantarcı




13 Ağustos 2023
Köylü Kız Kezban 4  
İsa Kantarcı
köylü kız şehre göç eder üniversite okumak için


:ECF:
Sevinç kısa sürdü. Habib, bir dostunun ayarladığı ev burası değildi, buralarda bir yerde olmalıydı, civarda tek tük evler vardı, iki tarafı ağaçlı yolda ilerliyordu araç, yolda bir adam göründü, genç adamın bağrı açıktı, saçı sakalı birbirine karışmıştı, koltuk değnekleri vardı. Bir elinde içki şişesi, diğer elinde sigara.
“Şuna evi soralım?” dedi Fatih, “klas birine benziyor, filozofun birini aklıma getirdi. Dilimin ucuna geldi; ama çıkaramadım.”
Habib, ona ters ters baktı: “Yok ya, ucubenin teki bu.”
“Hah, Soktates bu ya,” dedi gülerek.”
Sokrates, yolun ortasındaydı, hakkında edilen sözleri duymuştu,
Habib, “bu delinin işi ne burada?” diye söylendi.
Sokrates, gülümsedi.
Habib, kornaya bastı, “aman dikkat seni ezmeyeyim birader.”
Bir ucube olarak kesinlikle ölmeyi hak ederim.”
“Ya kusura bakma dayı, esprisine dedim, ” dedi, “şey soracağım sana?”
“Dengim birisin, dayı deme bana.”
“Arkadaş” dedi Habib, aradığı evi tarif etti, yerini sordu.
Sokrates, şoför mahalline iyice yanaştı. Düşündü. Bu sırada sigara dumanını onun yüzüne üfledi. Sırttı, sigaradan yine çekti, yine Habib’in yüzüne püfledi.
“Ben sigara kullanmam, şunu bir daha yapmasan arkadaşım.”
“Hah, hatırladım!” dedi, Sokrates, evin yerini tarif etti.
“İleri gitseydiniz iyi olmazdı.”
“Neden?
“Ölürdünüz filan ne bileyim. Yol yok, vatandaş arazisinden devlet yol geçirdi ve parasını vermedi diye yolu eştirdi. Bir yanı uçurum bir yanı çukur.”
Araç geri döndü, arada bir toprak yola girdi, ağaçların arasına gömülü duran tek katlı evi buldular. Hazine bulmuş gibi hissediyorlardı, pembeye boyalı ahşap evin girişinde, saksı altından aldı anahtarı Habib, kapıyı açtı. Herkesin bir telaşı vardı, Ayşe, abdest alıp namaz kılmak derdindeydi mesela. Aile içeri doluşmuştu. Açtılar, yanlarına 10 tavuk almışlardı, ikisi kesilip yenecekti.
Ayşe, ertesi sabah karanlıkta uyandı, kulakları mıknatıs gibi bir şeyi içine, en derinlerine çekmek istiyordu, pencereyi açtı, karşısında yaz ayının yumuşak karanlığı, yoğun ağaçlar vardı, onlardan birine tüneyen bir baykuş öttü. Ezan? Okundu mu, okunacak mı? Ses mes yoktu bir köpeğin havlamasından başka.
Evin eski kiracısı yaşlı adam büyük ve ağır bir masa bırakmıştı, sandalyeler, aile kahvaltıyı bu masaya yaptı.
“Ne güzelmiş masa, oturmaktan dizlerimiz kırılmıyor” dedi evin reisi Mustafa. Karısı çaktırmadan ona ters bir bakış attı. Kahvaltıdan sonra civarı keşfe çıktı aile, mağaralarından av için keşfe çıkan ilk insanlar gibi. Herkes bir ayrı bir tarafa yöneldi, anne ve en büyük kız yan yanaydı. Çevrede sığır bakanlar vardı, şu uzaktaki tavuk çiftliği olmalı, yapının biçiminden belli, her yer ağaç ve yeşillik. Derede ördekler yüzüyordu. Burası İstanbul’un kırsalıydı.
“Anne, bir köyden başka bir köye geldik; ama olsun, birkaç level atladık.”
“Level ne be! Anlayacağım şekilde konuş.”
Kezban güldü ve açıklama yaptı.
Dönüp dolaşıp evin önüne geldiler.
Asfalt yoldan yaşlı karı koca geçiyordu, önlerinde beş sığır vardı, sığırlardan biri tuvaletini yapıyordu, karı koca selam verdi, Trabzonlu’ydular ve şiveli konuşmalarından belliydi. Ama her zaman şive kullanmıyorlardı.
“Burada yaşayan yaşlı kopeğin gitmesine çok üzüldüm; ama sizi görünce sevindim. Boş ahşap evler hüzün verir bana.” dedi yaşlı adam. Tanışma, sohbet başladı. “O kot kafa… çayınız varsa içeriz…”
Akşam oluyordu, ikiz çocuklar evin arkasındaki çimenli arsada plastik topla oynuyordu, kızlar kendi aralarında.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın aşk romanı kümesinde bulunan diğer yazıları...
İki Kız Bir Erkek
İki Genç Kız Sohbet Ederken
İki Kız Bir Erkek 4
İki Kız Bir Erkek 2
Köylü Kız Kezban
İki Kız Bir Erkek 3
İki Kız Bir Erkek 10
İki Kız Bir Erkek 12
İki Kız Bir Erkek 5
İki Kız Bir Erkek 7

Yazarın roman ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kurtlar ve İnsanlar
Vahşi Ormanda Tek Başına
Murat, Mevlüt, Muzaffer ve İsa
Vahşi Ormanda Tek Başına 3
Silikon Kadın
Vahşi Ormanda Tek Başına 2
Sokakların Ruhu
İki Kız Bir Erkek 14
Kurtlar ve İnsanlar 6
Silikon Kadın 2

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Göğsümde Ateş Böceği Gibi Parlayacak [Şiir]
Kapı Açan, Cebrail [Şiir]
Hayranı Olduğum Tek Şey [Şiir]
En Güçlü Yerin [Şiir]
Şimdi Yak Bir Sigara [Şiir]
Seni Mutlu Edeceğim [Şiir]
Birds And Girls [Şiir]
Bir Kadının Gelişim Süreci [Şiir]
S. Kişmek ve Hayaletli Evler [Şiir]
Rüya Tarlasında Bitmiş Bir Kız Gördüm [Şiir]


İsa Kantarcı kimdir?

yazar

Etkilendiği Yazarlar:
jack london


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © İsa Kantarcı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.