..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Hiçbir kýþ sonsuza dek sürmüyor, hiçbir ilkbahar uðramadan geçmiyor. -Hal Borland
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yazarlar ve Þairler > Yûþa Irmak




24 Haziran 2022
Verem Edebiyatý  
Yûþa Irmak
Yahudi asýllý Amerikalý yazar Susan Sontag’ýn eseri “Bir Metafor Olarak Hastalýk”ý hafýzam beni yanýltmýyorsa bundan 5 yýl önce bir arkadaþýn tavsiyesi üzerine okumuþtum… “Bir Metafor Olarak Hastalýk” kitabý 1988 yýlýnda Dr. Ýsmail Murat tarafýndan Türkçe’ye çevrilerek BFS (bilim-felsefe-sanat) yayýnlarý tarafýndan basýlmýþ.


:EAH:
Yahudi asýllý Amerikalý yazar Susan Sontag’ýn eseri “Bir Metafor Olarak Hastalýk”ý hafýzam beni yanýltmýyorsa bundan 5 yýl önce bir arkadaþýn tavsiyesi üzerine okumuþtum… “Bir Metafor Olarak Hastalýk” kitabý 1988 yýlýnda Dr. Ýsmail Murat tarafýndan Türkçe’ye çevrilerek BFS (bilim-felsefe-sanat) yayýnlarý tarafýndan basýlmýþ.

Susan Sontag, söz konusu kitapta, veremle kanserin karþýlaþtýrmasýný yapmýþtý. Onu bu karþýlaþtýrmaya iten asýl neden, yazarýn kanser hastalýðýna yakalanmýþ olmasaydý.

2004 yýlýnda dünyaya gözlerini yuman yazar, kitabýnýn yayýnlandýðý dönemde kendi gayretiyle kanseri yenmiþ olsa da çaðdaþ dünyanýn “amansýz hastalýða” nasýl yaklaþtýðýný þaþýrarak, irkilerek gözlemlemiþ bunu da kitabýna ustalýkla aktarabilmiþti.

Kanser çaðýmýzýn. Verem ise 18. yüzyýl sonunun ve 19. yüzyýlýn hastalýðý olarak bilinir. Bu kitabý okurken insan bir yüzyýldan diðerine, bir hastalýktan baþka bir ölümcül hastalýða geçiyor. Bu geçiþlerde insanlarýn deðer yargýlarýnýn nasýl deðiþtiðine þahitlik ediyoruz.

Açýkçasý kitabý ilk okuduðumda yorulmuþtum. Bu dönüþüme, deðiþime tanýklýk etmek beni çok germiþti. Verem bir ara sevilmiþ bir hastalýkken, kanser ve türevlerinden iðrenilmiþ, Veba’nýn izdüþümü gibi görülmüþtü. Sontag bu duruma karþý þaþkýnlýðýný gizlemeden 20. yüzyýlýn hissiz, gaddar bir çað olduðunu savunmuþtu. Sonra, neden insanlarýn böylesi hissiz ve gaddarlýk yaptýðý üzerine açýklamalarda bulunmuþtu.

Ýlerlemiþ, teknik açýdan geniþlemiþ modern týbbýn, kanserli hastalara karþý sevginin ve merhametin kalmadýðýný anlatan bu eserin bir benzerini Simone de Beauvoir’ýn “Sessiz Bir Ölüm” kitabýnda da görmek mümkün. Orada da hastalýðý sadece “yaþlýlýk” olan annesinin hastane günlerini Simone de Beauvoir büyük bir keder ve üzüntü ile kaleme aldýðýný görebiliriz.

Oysa hastaya bakým muhteþemdir. Hastane son teknoloji ile donatýlmýþ ve týkýr týkýr iþlemektedir. Her yer, her þey tertemiz ve pýrýl pýrýldýr. Ne var ki ölmek istemeyen, biraz daha yaþamak özlemiyle dolu yaþlý kadýn, modern hekimlerin gözünde bir kobaydan farksýzdýr. Beauvoir’ýn doktorlara olan öfkesi de iþte bu duyarsýzlýklarýnadýr.

“Bir Metafor Olarak Hastalýk” kitabýný “Derinden Dergi” isimli edebiyat dergisinde Rabia Doðru hocanýn kaleme aldýðý “Hastalýk” öyküsü sebebiyle ikinci kez okumuþ oldum. Ýkinci okuyuþumda birçok þeyi kaçýrdýðýmý fark ettim. Örneðin, Shelley’in Keats’i avutuþu; Shelley veremli Þair Keats’e þöyle yazmýþ: “Verem, özellikle, senin yazdýðýn gibi iyi dizeler yazan insanlarý seven bir hastalýk…” Derinden dergisinde okuduðum öykünün yazarýna bunu söyleyebilmeyi çok isterdim. Biliyorum, Verem çok ince bir hastalýktýr. Aslýnda kanser de öyledir. Peki ya aðrýlar, sýzýlar ve baþka baþka acýlar?…

Ýþte yazarýmýz Sontag bu konulara yaptýðý tespitlerle baþka baþka yollar açýyor. Edebiyattan, operadan yararlanarak veremin 19. yüzyýl boyunca alýmlanmasýný irdeliyor. Tabii, 20. yüzyýla sarkmýþ eserler de yok deðil.

Örneðin, Alman edebiyatýnýn en önemli isimlerinden biri olan Thomas Mann’ýn “Büyülü Dað” adlý eserinde yazar Verem’e yakalanýr ve tedavi sürecinde doktorlarýn, hastalar dünyasýný, Batý felsefesinin iki kutbunu, platonik bir aþk serüveninin sarhoþluðu içinde yaþayarak anlatýr…

Kitapta, sanatoryumda kaldýðý süre içinde hastalýk ve ölüm gibi deneyimlerin ötesinde hayatýn mucizesini kavrayan Castorp’un yalýn ruhu bir deðiþim geçirir… I. Dünya Savaþý öncesinde çaðýn sorunlarýný, bir uygarlýðýn çöküþünü, burjuva geleneðini, ahlâkýný hem sert, hem de ironik bir dille eleþtiren yazarýn eseri içinde bulunduðu çaða tutulan bir ayna olur..

Evet, Verem muhakkak ki bizim edebiyatýmýzý da etkilemiþtir. Sontag gibi derinlikli incelemecilerden yoksunluðumuz, edebiyat tarihlerimizin veremi konu edinmiþ eserlerle, özellikle romanlarla alay etmesine yol açmýþtýr. Eski edebiyat tarihlerimizde istihzalý “Verem Edebiyatý” tanýmlamasý çokça geçmiþtir.

Verem edebiyatý ile ilgili eserlerin bu ülkede hor görülmüþ olmasý açýkçasý bir okursever olarak beni de üzmüþtür. Abdülhak Hamit Tarhan’ýn karýsý Fatýma Haným’ýn ölümü üzerine yazdýðý þiire bu anlamda kimse saldýrýp eleþtirmemiþtir. Ama, fakat ve lakin ayný þairin “Finten” adlý eserindeki o unutulmaz veremliler hastanesi, o sahneler üzerinde niyeyse hiç kimse durmamýþ, verem hastalýðý berbat bir kliþe sayýlarak görmezden gelinmiþtir.

Yine “Aþk-ý Memnu”un en güzel bölümlerinden biri, çölünün güneþinden çalýnmýþ Beþir’in güneþleri, sýcaklýklarý özleyerek verem hastalýðýndan ölmesi deðil midir? Yerinden yurdundan kovulmuþ Beþir için Halid Ziya bundan daha güzel bir son biçemezdi herhalde… Edebiyat tarihçilerimiz ve bu alandaki eleþtirmenlerimiz hiç olmazsa sinemaya da aktarýlmýþ: “Aþk-ý Memnu”da verem edebiyatýnýn kliþelerden arýnmýþlýk üzerinde konuþabilirlerdi ama bu olmadý…

Diðer taraftan Türkiye’de Verem edebiyatý üzerine okuduðum en güzel kitap hiç kuþkusuz Kerime Nadir’in “Hýçkýrýk” adlý eseridir. Yaklaþýk 200 sayfalýk bir aþk romaný olan “Hýçkýrýk” ben dahil okuyan herkesin gözünden gözyaþý döktürmüþtür… Roman, bir subay ile verem hastasý genç ve güzel bir kýz arasýndaki muhteþem aþký konu edinmiþti… Bu romandan etkilendiðim için yazarýn tüm eserlerini takibe almýþtým. Yine bir mezatta satýn aldýðým ve 1950 yýllarýnda yayýmladýðý “Posta Güvercini” adlý eserini okuyunca yazarýn bu sefer Verem hastalýðýný deðil de “Kanser”i iþlemiþ olmasý açýkçasý beni çok þaþýrtmýþtý. Kerime Nadir’in, Sontag’dan önce Verem edebiyatýndan, Kanser edebiyatýna deðinmiþ olmasý ilginç bir durumdur.

Amerikalý Love Story, Kerime Nadir’in Posta Güvercini’nden yýllar sonra yazýlmýþ olmasýna raðmen hiçbir edebiyatçýmýz tarafýndan ilginç bulunmamýþ olmasý da ayrý bir üzüntü vesilesi benim için. Peyami Safa’nýn eþsiz romaný “Dokuzuncu Hariciye Koðuþu”nda da bir “arthrite tuberculeuse” vakasýný anlatýr görünerek, daha 1930 yýlýnda yazarýmýz bu hastalýðý bir metafor olarak kullanmýþtýr.

Ýþte uzun bir aradan sonra fikir dünyamýzý þekillendiren edebiyatýmýzýn hür kalelerinden abonesi de olduðum Derinden Dergisinde okuduðum “Hastalýk” öyküsü sevindirdi beni… Onlarca dergi arasýnda hiçbir yazarýn deðinmediði, görmediði belki de bilmediði bir alan üzerinde ilk kez bir yazýnýn kaleme alýnmýþ olmasýný çok önemsedim, deðerli buldum.

Bu ülkenin böylesi öykülere, denemelere, romanlara da ihtiyacý olduðunu düþünüyorum…

Kalýn Saðlýcakla…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yazarlar ve þairler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Çýðlýk
"Babil’de Ölüm, Ýstanbul’da Aþk"
Dilaver Cebeci
"Anlamý Yok Tüm Sözlerin"
Ýlla da Ben… Ben!..
Tanpýnar’ýn Þark ve Garp Çýkmazý Üzerine…
Bizi Birleþtirenler
"Suya Kanat" Ummana Karýþan Þiirler
Deneme Ustasý Evliya Çelebi
Þairlerin Kendi Seslerinden Ölümü

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
"Bu Dünya Ýþi Oyundur Oyun"
Benjamin Button'un Tuhaf Hikayesi'nin Düþündürdükleri
Üç Elma, Üç Yýldýrým
Ýki Burçlu Bir Kale: Zaman!
Sözcükler Ýçindeki Evren
Kendini Anlatma Þekli
Çýlbýr (Yoðurtlu Yumurta)
"Güzel"in Anadilini Konuþursak Ne Olur?
High – Rise (Gökdelen)
Yürek Evinde Oturmak

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sakin Bir Acý [Þiir]
Geldim [Þiir]
Sözün Çiçeði [Þiir]
Gözbebeði Turþusu [Þiir]
Bir Hicran Naðmesi [Þiir]
Sevgiliye Hasretle [Þiir]
Geceye Kâside [Þiir]
Benimle Ölür Müsün? [Þiir]
Beste-i Nigar [Þiir]
Bilemezsiniz [Þiir]


Yûþa Irmak kimdir?

Felsefe ve edebiyat aþýðý! Yayýncý, gazeteci ve kitapsever. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.