Sanatçý, toplumda uzun çalýþma ve çabalardan sonra alnýnda ýþýðý ilk duyan insandýr. -Atatürk |
|
||||||||||
|
“Bu açýklarda” kelimesi yerine, “engin” diyecektim. Bu kelimeyi bir türlü yerinde kullanamadým. Ahh! Zavallý kelime! Senin hiç bir suçun yok aslýnda! Kabahat sende de deðil ki benim kötü þarkýlarý unutmayan fotoðrafik hafýzamda; “Manda yuva yapmýþ söðüt dalýna / Yavrusunu sinek kapmýþ gördün mü?” güler misin aðlar mýsýn? Dediðim gibi efendim etrafým deðiþik çap ve boyutlarda kayalýklarla çevrili. Tam bu sýrada bir yavru martý -yavru martýlarýn tüyleriyle gagalarý koyu renk olur ki bu bilgiyi wiki de bile bulamazsýnýz- aðýr aðýr, gideceði yere geçiverdi. Onu, iþinden evine dönen, hatta evde ne piþtiðini bilen bir banka memuru kadar üzgün, yorgun ve hazinli görüyorum. Bir sineðin etrafýnda dolanýp duruyor hasbam. Buralarda sineðin ne iþi var? Öte sahilin pis insanlarý yediði yemek artýklarýný, -üç beþ kiþi olsalar en az 150 TL’lik hamburger etlerini- fýrlattýklarýnýn yerini bilmiyor mu sanki? Her ne ise, o demin bahsettiðim parýltýdan sonra koyu mavi bir çizgi vardý. O çizgiyi takip ederek Dalaman’a varabilirsiniz. Ayak baþparmaðýmýn þuan gösterdiði istikamet tam olarak Dalaman’ý iþaret ediyor. Bir zamanlar liseli yýllarýmda Sema Saðlar isminde bayan bir resim öðretmenimiz bize küçük bir resim dersi vermiþ; “Resim yaparken, evvela bulunduðunuz mekaný çizin. Sonra nesneleri çizersiniz” demiþti. Bu düsturla tam bir resim çizmeye hazýrlanýyorken… Ýþte -bir motorlu sandal geçti- olmuyor. Sandalýn içinde üç kiþi. Ben kim olduklarýný da bilmiyorum. Onlar kendi aralarýnda Lazca konuþuyorlar. Hatta bir tanesi “Selçuk’muþ o…” dedi diye duydum. Benim bu civarda bir de köpeðim var. Adý Karabaþ! Tam bir baþ belasý! Asla peþimi býrakmaz. Ona burada yuva yaptýðým ve her gün gelip sevip okþadýðým için güya vefa duygusunu gösteriyor. Ýþte Karabaþ da biraz ilerde bir kayanýn üstünde kendince güneþleniyor. Herhalde Karabaþ’ý ve beni de her gün ayný saatlerde onunla ilgilendiðimi gördükleri için tanýmýþ olabilirler. Dalaman, sanki havanýn biraz daha sisli olmasýndan dolayý biraz daha koyu gibi duruyor. Burada aðýr aðýr tepeler yükseliyor. Bazen çýplak bir arazi parçasýný, biraz dumanlý, ekilmiþ tarlalarý ise flu görebiliyorsunuz. Denizin rengi bu tarafta daha koyu, -rüzgârlý demeyelim, bugün hiç rüzgâr esmiyor- biraz da ürpertili. Az daha ilerimdeki kayanýn ucuna kadar gelen, bu havanýn puslu, biraz daha koyu renkli haline benzeyen toprak parçasý, düz bir ýþýkla resmen kesiliyor. Oraya kadar varan deniz parçasý üstünde biri çok uzakta siyah, öteki biraz daha yakýnda -þimdi kayanýn arkasýna vardý, gözükmüyor- beyaz iki yelkenli. Sahil kayalarý etrafýnda on beþ – yirmi metre yarým daire þeklinde dönüyor. Oradan ileride bir sýrt var. Bir iki yeþil iðne yapraklý çam aðacý; genç; kozalaklarý ise taze ve ýþýklý. Solumda ise yarým bir ay parçasý. Güneþin karþýsýnda bu kadar parlak oluþu insana suni gibi bir his veriyor. Gözlerimde ki astigmat gözlükten meðer bu kadar parlak görürmüþüm; gözlüklerimi çýkartýr çýkartmaz o da yok oldu. Þimdi bütün bunlara ilave neler kaldý diye þöyle bir etrafýmý kolaçan ediyorum… Sivriada’nýn -bir gemici gibi konuþayým- üç mil kadar açýðýnda bir sis bulutu gördüm. Adalar vapurunu oturduðum yerden görmeme maalesef bir kaya parçasý mani olduðu için, kalkýp ayaða þöyle uzun uzun bir baktým. Yahu bunlardan bize ne, deðil mi? Hatta size ne? Bana ne… Ýnsanýn olmadýðý hiç bir mekan ve yerin de güzelliði olmuyor. Her þey insan sayesinde, insanlarla birlikte bir anlam kazanýyor. Bu dakikada, bugünün güzelliði, gökte ki ay, uzakta güneþ ýþýklarýnýn parýltýsý bile bir süs… Hepsini topla kötü bir tablodan öte gitmiyor… Hayýr, yok size sevgilimden bahsetmiyorum. Onunla beraber, burasý Allah’ýn elbette yarattýðý güzel mini bir cennettir. Ama onsuz da baþka insanlarla da burasý evet her zaman güzel bir mekan. Aslýnda korona virüsü meselesi olmasaydý pazar günleri bulunduðum bu alanda insan kalabalýðýndan adým atamazdýnýz. Burada, çingene kýzlarýnýn rengârenk fistanlarýný rüzgâr alýr giderdi. Denizin yüzünde kulaç atan kara benizli eciþ bücüþ deðiþik çocuklar yüzerlerdi. Þimdi güneþ derimi yakýyor. Hava göðsümü yumuþakça okþuyor. Denizin tuzlu suyu ayaklarýmý yalýyor. Hayýrsýzadalar, Dalaman, daðdaki duman, yelkenli, ay, kayalar, güneþ, yeþil, Karabaþ, çam aðaçlarýný öylesine konu ediniyorum. Bu manasýzlýðýn ortasýnda bile sevgilim, canýmýn ta içi Leylam bilhassa da seni düþünüyorum. Ýnsansýz ve sensiz hiçbir yerin ve hiç birþeyin zerre kadar kýymeti yok. Demin geçtiðinden bahsettiðim sandal vardý ya ha þimdi o tekrar aksi yöne doðru seyir halinde. Bu sefer daha yakýnýmdan geçiveriyor. Ýçindekileri de tanýdým. Köpeðim Karabaþ’ý daha önce sevmiþ kiþilerdi bu geçenler ki buranýn da müdavimlerinden sayýlýrlar… Þayet bir daha ben buradayken geçecek olurlarsa “Buyurun yahu, birer cigara içelim” diyeceðim. Birbirimizi böyle az tanýyor olsak da bir cigara tüttürmenin kime ne zararý olabilir ki? Yarým saattir bulunduðum mekaný kendine mesken tutmuþ þu alçak at sineðinin výzýltýsýndan baþka bir þey duymuyorum… Ahh þimdi yunus balýklarý toplu halde geçiþ yapýyorlar. Onlarý seyredip sonra da evin yolunu tutayým. Yoksa kolumdan polis amcalar tutacak…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |