Dengeli bir rejimde yemeðin yeri çok önemli. -Fran Lebowitz |
|
||||||||||
|
Yorulmuþtu artýk, öyle hük taþýmaktan deðil. Ýnsanlarýn çýkar dolu yüzlerine bakmaktan yorulmuþtu. Bir “merhaba” nýn içine gizlenmiþ masum bir tebessümün bile altýnda yatan kirli çýkar duygusu yormuþtu onu. Rant kavgalarýnýn içinde rantsýz gerçekleri savunmanýn yalnýzlýðýydý bu yorgunluk. Oysa ki herkez dürüstlüten, haktan ve adaletten dem vururken bu çýkar kabusunun ortasýnda var olmak tüketmiþti onu. Derin bir nefes alýp öylece baktý pencereden, sokak lambasýnýn aydýnlattýðý o bomboþ sokaða. Kýzýyordu kendine, çýkarlarýný ön plana koyup yaþamamýþtý geçen zamaný, ona öðretilen paylaþmaktý, dik durmaktý yalnýþýn karþýsýnda ama kaybettiklerine bakýnca bu öðretiler baþka bir dünyanýn gerçekleri gibi geliyordu ona. Bir yudum daha aldý o dostluk kokan demli sýcak çaydan ve içi üþüyerek savurdu boþ odaya birkaç cümleyle yüreðinden geçenleri… - Biz bu dünyaya ait deðilmiþsiz. Ve gözlerini þehrin þaþalý ýþýklarý arasýnda var olma mücadelesi veren gökyüzündeki yýldýzlara çevirdi. Öylece kala kaldý ve çocukça bir duygu kapladý yüreðini acaba bu düþüncelere ait bir dünya varmýydý uzaklarda? Geçmi kalýnmýþtý? Yoksa daha yolun baþýndamýydý? Derin bir nefes çekip içine bir yudum daha aldý çaydan. Bedenini kaplayan çocukça duygu yüzünde tatlý bir tebessümün çýkarsýzca hamallýðýný yaparken anlamsýz bir mutluluk kapladý yorgun bedenini. Bir yýldýza iliþti ferini kaybetmiþ gözleri daldý düþüncelere ve akan zaman yoldaþý olmuþtu sessizce… Acýyordu yüreði. En çokta o yýldýzlar kadar aydýnlýk ve yaþanasý bir ülke hasretiyle omuz omuza verip mücadele ettiði insanlarýn vefasýzlýðý acýtýyordu belkide. Paylaþýlan bir ekmek, cepte kalan son parayla alýnan bir biranýn ardýndan gelen umut kokan sohbetler. Yada bir bakýr sini etrafýnda var olan dostluklarýn geceyi aydýnlatan sabahýnda demlenen sýcak çayýn buðusunu özlemek acýtýyordu yüreðini. Acýlarýn, mutluluklarýn paylaþýldýðý günlerin getirisi hayat mücaelesi olmuþ geçen günlerin içinde bir beþ dakika bile zaman ayýrýp teknoloji denen illetin insaný yüreklendiren yanýný kullanamaz olmanýn basiretsizliði sarmýþtý bedenleri. Her daim söylediði “sese sarýlmak“ sözcüðü artýk o bakýr sininin oksitlerine yapýþmýþ kalmýþtý. Derin bir nefes aldý.. Sýðmadý o aldýðý nefes göðsünün kafesine ve sessizce yöneldi sobanýn üzerinde duran dolu dolu dostluk kokan çaydanlýða ve bir bardak daha dostluk doldurdu bardaðýna içinde kalbolduðu yalnýzlýða aldýrmadan ve bir Türkü mýrýldandý boþ duvarlarý dolduran yüreðindeki yükü paylaþan… “üç beþ kiþi kalmýþ türkü diyenler al üstüne yeþil donu giyenler kýl kara çadýrda geçmiyor günler onun için bozgun öter telimiz” Çalýþma masasýna geçip oturdu. Masanýn üzerinde duran aylardan beri küskün olduðu kalemini eline aldý. Bir temiz sayfa çýkarýp öylece baktý kaelm ile kaðýda. Sesi titreyerek mýrýldandý “ yüreðimin yalnýzlýðýný bu sayfaya döküp bu bembeyaz sayfayý kirletmeye ne hakkým var? “ öylece salýverdi kalemi elinden bir yudum daha aldý demli dostluk tadýndan. Dayanamadý ve tekrar sarýldý kaleme hiç tereddüt etmeden çekti o beyaz el deðmemiþ kaðýdý önüne ve en bilindik kalýplaþmýþ cümlesiyle baþladý yazmaya….. “ Ve çelik uçlu mýzrap buluþtu yine yariyle, amansýz bir sevdanýn ürünü olarak biri tükenirken biri kirleniyordu, tek amaçlarý vardý ya bir dünyayý yaþanýr kýlmak yada bir yüreðin yükünü almak. Ne tükenmekten yoruldu biri nede kirlenmekten utandý diðeri. Ayrý bir sevdaydý onlarýn ki ve belkide en onurlu yükü taþýyordu her ikisi bir yüreðin hüküne Hamallýk ediyorlardý ve karþýlýðýnda bir þey beklemeden…..” Bir yudum daha aldý … ve tekrar biten bardaðýný doldurmak için yöneldi sobaya… Ve bir baþka özenle doldurdu bu bardaðýný ve derin bir yudum içti ve usulca kokladý buðusunu ve tekrar sarýldý kalemine…. “ ya bizler neyin Hamallýðýný yaptýk bu yaþadýðýmýz dünyada? Yaptýðýmýz hamallýklarýn hangilerinin karþýlýðýný bekledik? Hangileri karþýlýkýsz bir yorgunluktu bizler için? Kimi zaman o yorgunluklar yüreðimizi dolduran umutlarý getirdi bize kimi zaman umutlarýmýzý tüketen karanlýklarý… Aslýnda biz neyi istediysek o geldi bize, biz neyi istediysek onu yaþadýk ne yapmak istediysek onu yaptýk karþýlýk beklemeden. Belki karþýlýk beklememek yalandý koca bir yalan hemde. Bizler hiç gitmediðimiz bir köyde, hiç oturmadýðýmýz bir sofrada ve hiç tanýmadýðýmýz insanlarýn yüzlerindeki tebessüm için Hamallýk yapmýþtýk, bizler kimsesizlerin kimsesi olmak için koþmuþtuk heybemizdeki umutlarla meydanlara ve biz iþçinin alnýndaki terin hakký için sýkmýþtýk yumruklarýmýzý ve bizim tek amacýmýz Ýnsan kalabilmekti belkide sistemin bunca kiri pisliði içinde belkide.” Derin bir nefes aldý. Hafiflemiþti bir parça yüreðindeki aðýrlýk. Sonra derin derin baktý boþ duvarlara ve yýllar önce yaþadýklarý ve yazdýklarý geldi aklýna. Boþ duvarlara anlatmýþtý yüreðinin aðýr yükünü bu çelik uçlu mýzrapla tanýþmadan önce. Yaradan’ýn yasaklý þerbetinin yoldaþlýðýnda sessizlikle ve sessizliðin girdabý olan yalnýzlýkla geçen zamanlarda bir bakýr sininin baþýnda dik tutmaya çalýþmýþtý bedenini. Ve sonrasýnda o bakýr sini’nin etrafýný saran insanlarla dolmuþtu yaþamý hayatý. Atýlan kahkahalarla dolan duvarlar umuda aydýnlýða inanca gebe sabahlarla bütünleþirken insan kalabilmenin haklý gururunu yaþýyordu. Hiç bitmeyecek sandýðý o süreç son bulmuþtu belli bir zaman sonra… unutulmuþtu bakýr sini, Hayatýn girdabý daha üstün gelmiþti dostluk karþýsýnda ve anýlar bile unutulmuþtu ve anýlarla birlikte edilen dolu dolu sohbetler ve o dostluk kokan zamanlar. Sarýldý kalemine…. “Ýnsan kaldýnýz hepiniz, kaldýðýnýz her yerde ve unuttuðunuz zamanlarýn karanlýðýnda. Kendi aydýnlýklarýnýzý yarattýnýz o gururlu yüreklerinizde ve her biriniz daha doðrusu hepimiz kendi yalancý aydýnlarýmýzda, yalnýzlaþarak kaybolduk karanlýklar içinde. Oysa bizi biz yapan deðerler paylaþmaktý, yüreklerimizin buluþmasýydý o dar zamanlarýn geniþ vakitlerinde ve oysa bizi biz yapan nerede olursak olalým dik duran bir sese sýký sýký sarýlmaktý. Biz Önce sesimizi onuttuk, sonra yüreklerimizi sonra paylaþmayý unuttuk ve sonra konuþmayý ve dostluklarý unuttuk zamanla ve ardýndan yasaklý þerbet bizede yasak oldu ve biz aslýnda Ýnsan olmayý unuttuk. Biz Hamallýktan kurtulup sýnýf atladýk bu geçen zamanda ve her birimiz Hamallarý beðenmeyen oportonistler olduk ve hepimiz yazar olduk ve hepimiz þair ve hepimiz baþkan oldu hepimiz devrimci… Ve unuttuk Hamal olmayý ve unuttuk Ýnsan kalmayý… Yani dostlar bir bakýr sini etrafýna toplanýp Tanrýnýn yasaklý þerbetini içerek yürek hamallýðý yapmayý unuttuk gecenin karanlýðýnda ve karanlýk aydýnlýklarla buluþunca sobanýn üzerinde fokurdayan dost deminde bir bardak çay eþliðinde umudu paylaþmayý unuttuk… Ve biz biz kalmayý unuttuk belkide ben dediðimiz zamanlarýn gölgesinde…..” Usulca býraktý kaleminin o kirlenen sayfanýn üzerine…. Ve doðrularak yöneldi sobanýn üzerinde fokurdayan dost demindeki çaydanlýða…. Ve bir bardak daha doldurdu ve derin bir nefes çekti üzerindeki buðuyu ciðerlerine ve bir yudum aldý o demli çaydan… Sobanýn üzerinde fokurdayan çaydanlýðýn sesi bir dost týnýsýnda çýnladý kulaðýna ve usulca bir tebessüm uyandý yanaðýnda… Sessizce yöneldi pencereye ve çevirdi yüzünü gökyüzüne usanmadan bir defa daha mýrýldandý ve yine duvarlar sýrdaþý olmuþtu…. - “Biz bu dünyaya ait deðilmiþsiz. Peki neden ait olduðumuz bir dünyayý kuramadýk çocuksu ellerimizle?”
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © HAMZA EKÝZ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |