..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bilim þaþkýnlýkla baþlar. -Aristoteles
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Politik Olaylar ve Görüþler > Muhammed CAN




5 Aðustos 2012
Rebeze Röportajý - 1  
Muhammed CAN
Ben sizin taptýklarýnýzdan uzaðým" mealinde Ýbrahim’i gelenekteki bir ilaný telaffuz ederek,


:AIII:

Referandum roportajý:
MUHAMMED CAN REFERANDUMU deðerlendirdi;
"CENTO güvenlik þeridi stratejisinin farklý bir evrimleþmesidir referandum. Bizim millet olarak ilk önce referandumdan ziyade bu toplumu Kürt-Türk Alevi Sünni, fark gözetmeksizin tercihe zorlayan etkenleri deðerlendirmemiz gerek. Bu etkenlerden nasýl kurtulmamýz gerekiri…"

Rebeze:
Sayýn Muhammed CAN yurt dýþýnda bir muhacir olarak, Türkiye'nin politik fotoðrafýný tasvir eder misiniz?

Türkiye; Batý dünyasýnýn sanayi devriminden sonra oluþturmak zorunda kaldýðý, batý ile doðu bloklarý arasýnda CENTO güvenlik þeridinin baþlangýç halkasý ve ayrýca köprüsü idi. Son 30 yýldaki görevi ise ki bu görev 1979’da güvenlik þeridinin ortadan kopmasý ile yeniden ayný senaryoda rol almak zorunda kalan tampon bölge, eþittir Türkiye’nin fotoðrafý!

Yani dijital çaðda siyah beyaz dediðimiz nostaljiden de önceki sulu fotoðraf! Yurtdýþýnda yaþamak fotoðrafý daha net olarak görmekte ne kadar etkili olabilir?

Þöyle diyelim;
Kiiioðlunun yaþam felsefesi, ondaki yoðunluðu ve onu hangi oranda içselleþtirebildiði ile alakalýdýr desem daha isabetli olur.

Rebeze:

Efendim biliyorsunuz Türkiye halký "referanduma"! hazýrlanýyor ve yoðun tartýþmalarýn içine çekilmiþ durumda ki buna sistem dýþýlýk iddialarýyla varlýk gösteren Müslüman camiada katýldý. . Toplum, EVET, HAYIR, ve kýsmen BOYKOT arasýnda tercihe zorlanýyor. Siz referandumu nasýl deðerlendiriyorsunuz?

Tercih! Evet, sizinde söylediðiniz gibi toplum tercihe zorlanýyor. Biraz önce söylediðim CENTO güvenlik þeridi stratejisinin farklý bir evrimleþmesidir referandum. Bizim millet olarak ilk önce referandumdan ziyade bu toplumu Kürt-Türk Alevi Sünni, fark gözetmeksizin tercihe zorlayan etkenleri deðerlendirmemiz gerek. Bu etkenlerden nasýl kurtulmamýz gerekiri…

Örneðin;

1-Ýç etkenler /toplumsal bilinç aþamasý, sair/
2-Dýþ etkenler/ABD-Ýsrail, NATO-AB, sair/
3 -Bölgesel geliþmeler /son çeyrek yüzyýldaki Öze dönüþ sair/

Ve…

Acaba bu etkenlerin hangisi referandumun olmasý için baskýn gücü oluþturuyor?

Ya da aralarýndaki birliktelik oranlarý ve çýkarlarý ile evet, hayýr veya boykot lu çatýþma Paradigmasýna yüklenmesi gereken anlamlar nelerdir?

Bunlar üzerinde detaylý durulmasý gerekir kanaatindeyim.
Dün olduðu gibi bugünde Türkiye önemli misyonlar yüklenmiþ, bunu görmek gerekir. Esasýnda bütün ülkelerin bir misyonu var. Ne var ki yüklendiði misyon ona hangi dünya görüþünü temsil ettiriyor ve hangi düþünceye karþý? Bunu netleþtirmek o ülkenin halkýna aittir.

Türkiye; AKP hükümeti söylemleri ile komþularý ile sýfýr problem sloganý ile yola çýkarken, bu sloganýn gerçekten AKP hükümetine ait olduðunu söylemek ne kadar saðlýklý olur bilemiyoruz!

Örneðin Kapitalizmin Türkiye’ye yerleþebilmesi için dünün yeþilcileri ile kýzýllarý birbirlerini -adeta Tom ve Jery gibi- parçalarken, sonradan bilindi ki her ikisinin danýþýklý dövüþün ürünüydü. Kaos ve 12 Eylül!
Bugünde dünün referandumuna alternatif gösterilmesi geçmiþteki yeþil kuþak projesinin kendi içindeki evrimleþmesidir diye okumalýyýz. Biz bunlarý söylerken geçmiþteki sosyalizm canavarý, ürkek ve nazenin kapitalizm güvercininin aðýrlanýp beslenmesi ile bugün ayný güvercinin, son 30 yýllýk geçiþi olan öze dönüþ öcüsüne karþý korunma felsefesidir. Burada konunun detaylarýna inerek efendim demokrasi, enerji, güvenlik, sair kýsýmlarýna deðinmek konuyu sýradanlaþtýrmak olur.

Referandumu bu açýdan da deðerlendirmek gerekiyor ve bizim üstüne basa basa deðinmek istediðimiz asýl olgu "özün üzü" dür! Bu kavram birilerine yabancý gelebilir, ancak bu böyledir!

Bu cümleden;
Ýslam’da Kur-an’dan sonra en deðerli kaynaðý Nehc’ul Belaða, bu eserin adý dahi Türkiyeli Müslümanlara yabancý. Soralým peki, bu deðerli eserin tanýtýlmamasý, öðretilerinden faydalanýlmamasý, emirlerinin bilinmemesi, felsefesindeki derinliklere ulaþýlamamasýnýn müsebbibi kimler? Manhattan’da baskýya verilen bir kitabý birkaç gün sonra en radikal Müslümanýn elinde görmek mümkün! Acaba Ýslama yön veren bu deðerli eseri ve onun müellifini neden görmek, tanýmak istemiyor Türk Ýslamcýlarý?
Cevabý söz konusu cenahýn arzularýnda aramak lazým!
Rebeze:
Efendim referandum tartýþmalarý; hümanist, seküler pagan deðerlerinin ölçülerine göre þekillenirken, islami gruplarýnda bu kervana katýldýðýný görüyoruz.Müslümanlarýn zulüm sistemini adeta meþrulaþtýrýcý bu tavrýný nasýl deðerlendiriyorsunuz?
Ýsterseniz hümanizm ve sekülerizmi þu an için deðerlendirmeye almadan devam edelim. Çünkü batýnýn fos-eptik çukurundan beslenen hümanistlerin yaný baþlarýnda vurulanlara olan alaka ukalalýðýný görmüyor deðiliz. Ýþte seküler toplumun hümanist evlatlarý ve evrendeki hedonizm!
Referandum tartýþmalarýný ve söz konusu /hüman ve seküler/deðerler ekseninde dönüp durmasýný isteyen sistem ve hükümetin kendisidir.
Böylece gündemine aldýðý konuyu kendine has metodu ile baþarýya ulaþtýrmak ile elde etmek istediði hedeftir.
Ýslami guruplar bu kervandan hiçbir zaman kopmuþ deðillerdi. Esasýnda Türkiyedeki laik rejimin en ilkeli savunucularý Ýslamcýlardýr. En ýlýmlýsýndan, en radikaline deðin bütün legal ve illegal oluþumlar "özden" besleniyor deðiller. Böyle bir durumda Müslümanlarýn tavýrlarýný yadýrgamamak gerek, Türkiyede bin yýllarca süreç içinde oluþmuþ olan Kült din olarak algýlanýr.

Ýslamýn özünü ise katký/bidat, hurafe, akým sair/ olarak algýlayan bir toplumun Müslümanlarýný bu tavýrlarýndan dolayý kýnamak, onlarý öteye geçmeye zorlamak veya kültün öz olarak algýlatýldýðýný kendilerine içselleþtirmeden, sitem etmek saðlýklý olmadýðý gibi ilkeli tutumda deðil…
Ýlkeli Müslümanlarýn beslendiði kaynaklar Kur-an sünnet yasalarý ile onun pratiðini sunan peygamber itreti ve söz konusu ikiliye tabi olmalarýn pratikliðini bize yansýtan Ebu Zer, Selman, Mikdad, Kumeyl, Ammar, Malik-i Eþter gibi parlak þahsiyetleri tanýma zorunluluðu ile bu zorunluluðun eylemdeki evrensel dilidir. Müslümanlar kuran dilini evren dili ile bütünleþtirememenin yarattýðý girdaptan çýkamýyor.
Dahasý özeleþtiri sürecini olgunlaþtýrýp özü geliþtiren sürecin nasýllýðýný da bilmiyor.
Rebeze:

12 Eylül 1980 darbesinden ve bu anayasadan belki de en az zarar görenler Ýslami gruplarken, nasýl olurda sanki en büyük yarayý kendileri almýþçasýna refarandumu savunabiliyorlar?

Söylediðin gibi 1980 cuntasý Ýslami guruplara vermedi! Belki 1980 darbesine zeminini hazýrlayanlar Türk Ýslam kültürü kökenli Müslüman guruplardý.

Ben bu sorunuzun özünde yatan temel espriye daha farklý bir boyuttan bakmayý tercih ediyorum. 1980 darbesinden sonra Türk Ýslamcýlarý kendilerine daha saðlam zemin bulabilmek için kabuk deðiþimine gittiler, dahasý denilebilir ki bugün Türkiyenin yeni Ortadoðu stratejisine en büyük katkýyý saðlayan son 30 yýllýk Ýslami guruplarýn serpiþmesi sonucunda yetiþen yeni beyinlerin etkili olmasýndaki temel etken siyasetten uzak bir toplumun içinden öngörülen fert ve sair materyallerin cunta döneminde olgunlaþtýrýldýðý…

Ve böylece STK örgütlerinin hemen hepsinde görmek kaçýnýlmaz oluyor. Ilýmlý cemaatler bunlarýn baþýnda gelir, tablo böyle tamamlanýnca elbette referandumu savunmalýdýrlar.

Öyle ki mezarlardaki ölülerine dahi EVET oyu kullandýrmak isteyen bir zihniyetin temsil ettiði Ýslam, "Muhammedi Ýslam’dan" fersah fersah uzak olan, baþtan sonuna kadar Emevizm olduðu aþikardýr.

Rebeze:
Efendim bir zamanlarýn radikal diye adlandýrýlan Ýslami STK'larý bir basýn açýklamasý yaptýlar ve referanduma destek vereceklerini açýkladýlar.. Bunlarýn büyük kýsmýda muhalif hareketlerdi. Bu bir savrulma mý? Ýlkesizlik mi? Bu tutumlarýný neye baðlýyorsunuz?
Sorunuzun ikinci kýsmýna yoðunlaþmayý tercih ederim. Herhangi bir oluþum cemaat örgüt ya da kuruluþ kendilerini muhalif olarak tanýmlayabilirler, ancak bilimsel geçerliüini ispatlamalýdýrlar. Bilimsel geçerlilik derken, sýzma, taþýma aþýrma, taklit sair etkenlerden uzak kendilerine has ilkelerin olmasýný kast ediyoruz.

Kaldý ki kendilerine muhaliflik süsü veren bu tür guruplarýn bilgi üretim üniteleri metropollerin en gözde yerleri, sistemden organik beslenmeye ihtiyaç duymayan hiçbir gurup metropollerde barýnamaz! Durum böyle olunca ortada bir savrulmasýzlýk yada ilkesizlik kalmýyor! Açýlým rüzgarlarýnýn estiði dönemlerden de hatýrlayalým Reel politikanýn Konjektorel deüiþimden dolayý yeni çýkýþlar bulmak isteyen Türk Ýslamcýlarý þöyle bir slogan geliþtirmiþlerdi ‘Kürt sorununun asli muhataplarý bilinçlenen Müslümanlardýr.’ Sistemin dinsiz olduðunu ve böyle bir pozisyon’da Mýsýr rejimiyle barýþ yapmayan Kutup ve Kutup’un Kitap-cýk-larýný okuyan, devrimci Ýslam mücahitleri tavrý böyleydi.
Bugünde ayný cenahýn aðabeyleri "yetmez ama evet" diye vicdani kanaatlerini topluma din adýna empoze etmekte bir sýkýntý duymuyorsa "kasitin" liðin bir baþka versiyonudur dememde sanýrým bir sakýnca yok!
Referanduma evet diyen sisteme muhalif Ýslamcýlarýn davranýþlarýný þöyle tanýmlamak istiyorum;
-Yezid’ e oranla Haccac çok zalimidir!
Acaba Muaviye Yezid’den daha zalim deðilmiydi? Tabiî ki bu ilkeler bizde deðer kazanýr ve deðerlerimiz bize göredir.

Düþünün ki 1988 de Saddam’ýn, Müslüman ve savunmasýz Kürt halkýna karþý kullandýðý kimyasal silahlý saldýrýyý yâd eden radikal ve öze ulaþtýðýný iddia eden Türkiyeli Müslüman guruplardan biri"Irak kuzey Irakta kimyasal silah kullandý" gibi ebleh bir açýklamada bulunuyorsa bu oluþumun her hücresinde sistenim kaný var demektir!
Müslümanlar neden Resmi ideolojinin dili ile konuþuyor?
Neden "Irak Kürdistanda kimyasal silah kullandý" diyemiyorsun?
Nedeni; resmi ideoloji öyle bir terimden rahatsýz oluyor veya yasaklý.
Peki, hani küfrü reddediþin nerede kaldý? Evrenselliðin ve Ümmetçiliðinin ruh hali ýrkýnla mý sýnýrlý diye sormazlar mý?
Böyle olunca hâkim gücün mahiyeti altýnda olan Türk Ýslamcýlarý, Ýslam adýna evrensel olan dini deðerlerin bölge, sýnýr, coðrafya, ýrk, kabile, soy, sair gibi etkenlerin çok ötesinde deðerler taþýdýðýný karþýya nasýl anlatabilir?

Dünün ‘Adriyatik’ten Çin Seddi’ne‘ özlemini taþýyan Þovenist Türk Ýslamcýlarý, bugün ayný özlemi farklý bir slogana büründürmüþ "özgür Gazze"! Peki, ama þimdiye kadar neredeydin? Sen bugün Müslüman olmadýn ki!

Batýlýlarca iliklerine kadar sömürülmüþ Arap dünyasýnda kalan kýrýntýlara ulaþmanýn farklý jargonudur bu.
Sistemle uzlaþmadýðýný iddia eden, sistemi La-dini olarak itham eden Müslümanlarý anlayamýyorum!
Rebeze:
Peki sizce müslümanlar nasýl bir yol izlemeli?
Müslümanlarýn izlediði yol bellidir, sitemin önerdiði yoldur ve durmadan ilerlediklerini söylüyorlar!

Müminlerin izlemesi gereken yol ise …! Bu öyledir. Müslümanlýktan müminliðe geçiþin ilk aýýþamasý her þeyden önce Emin olunmasýdýr! Ne ilginçtir Emin olan bir Müslüman görülmüþ deðil. Kendisi olabilmek Müslüman olmaktan önce gelir, insan olabilmek Müslüman, Müslüman olabilmekte insan olmakla özdeþtir ne yazýk ki bunlar toplumumuza yakýn olan deðerlerden deðildir…


Rebeze:
Efendim bu referandum da bize göstermiþtir ki Müslümanlar kendi gündemlerini oluþturmaktan aciz durumdalar. Küfrün belirlediði gündemi konuþuyoruz. Bu zayýflýðýmýzýn nedenlerini kýsaca anlatabilir misiniz?

Beslendiði kaynaða ulaþamayan her oluþum kendisine ait olmayan kaynaktan beslenmek zorunda kalýr. Kendisine ait derken temel kýstaslarýný kast ediyoruz. Yani Kur-an ve Ýtret.
Ýslam dünyasýnda gizli Emevizm akidesi hâkimdir. Ve hakim olan bu akideye karþý koyabilecek, onu çürütebilecek tek alternatif "Kuran ve Ýtret" öðretilerindeki birlikteliktir. Mevcut Ýslami kaynaklarýn katkýlý, kesik, çürük veya bir þekilde saðlýklý olmayýþý (ki buna baþta Kutub-i Sidde denilen 6 kaynakta dâhil).
Böyle olunca hangi dinin mensubu olursa olsun fark etmez onu baþka kaynaklar besler ve yönlendirir en güzel örneði ise Ýslam adýna yutkunduðumuz Ýsraili menkibelerdir. Þu halde Türkiyeli Müslümanlar öz kaynaklarýndan kopartýlmýþ, saðlýksýz beslenen, böylece kendileri dýþýnda oluþturulan gündemlere düþebilme sendromundan nasýl kurtulacaklarýna öncelik vermelidirler. Referandum tellallýðý deðil…
Küfür kavramý belki çok keskin bir ifadedir. Ýslam tarihinin en yoðun maddelerinden biridir bu kavram ve tarihsel mücadelelerin hemen hepsi bu kavram etrafýnda yoðunlaþmýþtýr denilebilir. Öyle ki …. Nitekim bugünde ayný kapanda olduðunu bilmeden kendilerini hak eksenli mücadele sanan nice oluþumlarýn varlýðý, Ýslam dünyasýnýn temel sorunlarýndan biridir.

Rebeze:
Tüm bunlardan sonra kýsaca sormak isteriz referandum Kürt sorununu çözebilecek mi? Ve Kürt partilerin boykot tavrýný nasýl deðerlendiriyorsunuz?


Referandum hedefinin Kürt sorununu çözmek gibi bir lüksünün olmadýðýný bilelim!
Kaldý ki Kürt sorunundan ne anlaþýldýðýna baðlý.
1- Kürt sorunu
2-Kürdistan sorunu
3-Þiddet sorunu
Referandumla Kürt sorunu arasýnda bir iliþki kuramadým. Mevcut AKP Hükümetine biçilen rolün ifa edilmesi için gerekli olan 3. dönem hükümetine istikrarlý bir gidiþ süreci olarak deðerlendirmeyi daha olgun ve doyurucu buluyorum.
Batýnýn, Ýster ABD-Ýsrail ikilisi ister AB-NATO ikilisi (ki bu konuda daha önce yazdýðým için artýk konuþmak istemiyorum) Ýslam dünyasýnda uygulamak istedikleri senaryolarý 1980li yýllardan sonra özenle seçtikleri Ýslamcý güçler tarafýndan uygulamayý tercih etti.

Kürt partileri derken, BDP ve diðer yavru Kürt partiler dâhil sistemin kriterleri dýþýnda olan bir partinin varlýðý düþünülemez! Þu halde sistem ilkeleri ile kurulmuþ bütün partilerin Kürt, Türk, Cumhuriyetçi, Milliyetçi, muhafazakâr sair terimler ek olarak kullanýlmakta ve sistemce kendilerine verilen misyonu en kusursuz bir þekilde ifa etmenin yarýþýnda olduklarýna inanýyorum. Ve Kürtlerinde adeta zemzemle yýkanmýþ toplum olduðuna inanmýyorum!
Bu konuda evet, hayýr ya da boykot kavramlarýndan uzak bir þekilde;
Zuhruf suresinde "Ben sizin taptýklarýnýzdan uzaðým" mealinde Ýbrahim’i gelenekteki bir ilaný telaffuz ederek, bütün bunlara raðmen çeyrek asýr önce oy vermek mutlak küfürdür diyen nice kiþioðullarý çýktý ve umreden daha öncelikli hale koydular referandumda evet oyu kullanmayý.
Gerçi evrenin dili ile konuþmamýz gerekiyor ne var ki kiþioðlu bazen zorunluluk hissediyor.

1. bölümün sonu…
09-09-2010



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politik olaylar ve görüþler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Türk Ýslamcý Dostlarýmýz - 5
Gündem Özel - 4 Baþkanlýk Sistemi ve Avrupa Krizi
Rebeze Röportajý - 2
Türk Ýslamcý Dostlarýmýz - 3
Emperyalist Ýslamcý Olunabiliyormuþ Demek!
Arap Dünyasýnda Ortaçaðýn Sonu Mu?
Türk Ýslamcý Dostlarýmýz - 4
Siyasallaþmak mý, Çürümek mi?
Politik Yezid’lik: Suriye Kerbelasý ve Ýbn-i Zubeyr’ler!
Türkiyede Abbasi Dönemimi?

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Muhammed Can S. Demirtaþ'a Soruyor
Türk Ýslamcý Dostlarýmýz! —2
Algý Sapmasýnda Türk Ýslamcýlarý
Size Ne Oldu?
Türk Aydýnlarýnda Takvimler 1789 Mu?
Özdemir Ýnce Kirene'li mi?
Baþka Gezegenin Aydýnlarý mý?
Zulm'ün ve Köleliðin Rengi Nedir?
Türk Ýslamcýlarýn Þovenizmi ve Ýdeoloji Çrümüþlüðü - 6
Kerb - U Belamýz

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dost Ýçin [Þiir]
Serzeniþ [Þiir]
Bizde Ne Anne'ler Var [Þiir]
Ne Ýnsanlar Gördüm [Þiir]
Ey Gazzeli Cocuk! [Þiir]
Ayrýlýk Senfonisi [Þiir]
Hatýram! [Þiir]
Namus'un Adýna! [Þiir]
Hum Kýyýsýnda Bir Gece [Deneme]
Velayet-i Fakih ve Siyasla Ýslam [Ýnceleme]


Muhammed CAN kimdir?

. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Muhammed CAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.