Yordular bizi. Her sabah biraz daha ağır kalktık yataktan, biraz daha eksik başladık güne. Kalabalıklar içinde yalnız, gürültüler içinde sessiz, hep bir şeyleri bastırarak yürüdük. Kimi zaman sustuk içimize, kimi zaman bağırdık duyulmayan bir yerden.
Yordular bizi…
Sınavlarla, beklentilerle, “başarılı ol” baskısıyla, "bunu da hallet"lerle, "herkes yapıyor, sen de yapmalısın"larla. Hayatı bir yarış gibi sundular bize; sanki biraz durursak kaybedecekmişiz gibi.
Çocukken sorduğumuz soruları artık sormuyoruz. Çünkü cevabı önemsizleştirdiler. Hayallerimizi "gerçekçi ol" diyerek küçülttüler. Sevdiğimiz şeyleri "ekmek kazandırmaz" diyerek hayatımızdan attılar.
Oysa bir ara ne kadar da güzeldi her şey. Bir kitabın satırında, bir şarkının nakaratında, bir gülümsemenin içinde saklıydı yaşamak. Şimdi hepsi uzak bir rüya gibi…