"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

yazı resim

Yazıya başlamadan önce Ferdi Aydın kim bilmeyenler için söyleyeyim hemen: Şarkıcı Güllü’nün ölmeden önce çalıştığı son gece kulübü işletmecisi.

Hayatım yazmakla, okumakla geçer. Binlerce biyografi okudum, Ferdi Aydın gibisini görmedim. Güllü olayı ilgimi çekmişse Ferdi Aydın sözleri yüzündendir, Ferdi Aydın öyle laflar ediyor ki; siz de bu olaya yaklaşmak istiyor, neler olup bittiğini merak etmeden duramıyorsunuz.
Sosyal medya’da, yotube’de konuyu işleyen yayıncılar var, sohbet odalarında beş altı kişinin olayı yorumlaması var. Ben bunları umursamaz ve hiçbirini takip etmezdim. PINARBK var mesela. 54 yaşında Amerika’da yaşayan bir ablamız. Değerli ablamızdan hiç haberim yoktu, Güllü olayını işlediğini fark edince onu da takibe aldım. Ali Yedibela adında bir yayıncı da var, inşaat işçisi, kedileri var, konteynerden yayın yapar, her neyse, bu yayıncıların tek tek yazısını yazacağım, elbette değerli bulduklarımın. Bu arada Ferdi Aydın’ın moderatörü Ali Yedibela’dır. Canlı yayın açıyorlar ve Ferdi Aydın hiç beklenmedik laflarıyla esip gürlüyor. Sıklıkla gülmeden edemezsiniz. Birilerinin toplumu saran uyuşturu maddelere karşı kayıtsız ve etkisiz eleman olarak kalışına, ufacık çocukların maddeye başlamasına, kuryelik yapmasına.
Emniyetin açıklamasına göre 400 küsür kişi madde yüzünden ölmüş, sayı sürekli artıyor.
Ülkenin birçok şehirlerinde madde ticareti yapanlar o kadar çok ki, kullananlar. Bunlar arı sürüsü gibi. Mesela Samsun’da bir ay içinde yakalananlar o kadar çok ki. Haberlere bakıyorum, sürekli birileri polis baskınıyla yakalanıyor, aklım almıyor, sürekli baskınlar, yakalanan yüzlerce kişi. Peki, bunları koyacak yer var mı? Cezaevi bunlarla dolup taşıyor. Peki, şehirlere maddeler nasıl geliyor? Polis gücü de sınırlı. Polis hangi birine yetişsin. Kıyamet gibi madde ticareti ve kullananlar. Yani bu işleri kökünden çözmek için yüz binlerce sivil polis lazım, böyle yöntemlerle çözülür bu iş.
Ferdi Aydın’ın dediği gibi, ‘sen çocuğunla ilgilenirsen, sevgini verirsen, spora yazdırırsan madde satanlarla uğraşmaya gerek kalmaz. Suçlunun peşine düşmeye gerek kalmaz.’

Emniyet birimlerinin yapacağı şeyler çok sınırlı. Çünkü sayıları sınırlı. Ve ya yüzlerce çocuk uyuşturucuya başlıyor ama bu konuda feryat eden kaç kişi var, dikkatleri bu konuya çeken?
Ahmet Minguzi…nin annesi bir isyan başlattı ve isyanı işe yaradı.
Yani bir direniş, bir karşı saldırı başlatmak lazım ki birileri gençlere uyuşturucu satamasın.
Ferdi Aydın, ‘şu iş bitsin, hepinizin icabına bakacağım’ diyor, isimleri sayıyor, ad soyad veriyor kimi zaman, adamın hiçbir korkusu yok. Korkak dolu toplum ve cesur bir tane adam yok, ‘aman hapse girerim’ korkusu, yok efendim ‘etik değil’ saçmalıkları.
Onun annesine küfür edenler var, ses kayıtları yayınlandı, küfür edenlerden biri de bir ev kadını. Ferdi Aydın, bildik basit ev kadınına güzel güzel anlatıyor, yanlış yaptığını… ve ‘özür dile’ diyor ‘konu kapansın,’ ama kadın bir türlü düzgünce özür dilemiyor.
‘Sen de çok hakaret ettin, sen de özür dile.’
Ferdi Aydın bastırıyor.
Sonra kadın alttan alıyor ve ‘kendimi asarım’ diyor.
‘As diyor’ Ferdi Aydın, saydırıyor.

Öte yandan bir yayıncı var, Ferdi Aydın hakkında pislik pislik konuşmuş. Ferdi onu aramış ve saydırmış, ve bu adam Ferdi hakkında şikayette bulunmuş.
Ferdi isyan ediyor, ‘işini bitircem’ diyor, bu kişi şehrin birinde ve ‘bak böyle konuşmaya devam edersen iyi olmayacak, bana mesaj atıyorlar, abi buralarda geziyor, istersen bir şeyler yapalım.’
Ferdi Aydın böyle konuşurken yapma etme böyle diye öğüt verirken bir kişi yayına bağlanıyor konu kapanınca. ‘Abi demin dediğin adamla ilgili gerekeni yapabilirim.’
Ferdi sessiz kaldı.
Yani Ferdi özelden; ‘indirin dövün şu adamı’ dese onlarca kişi bu işi yapmaya dünden razı.
Sonra bir adam hakkında şikayetler başlıyor, sohbet odasındaki bir kadın; ‘Ferdi abi bizi rahatsız ediyor’ diyor, adam hakkında olumsuz şeyler diyor. Derken adam sohbet odasına alınıyor, sohbet odasındakiler başlıyor isyana. Bir kavga başlıyor, ama Ferdi sakin. Bu şikayet edilen de hacker gibi bir şey. Ali Yedibela diyor: ‘aç kamerayı yüzünü görelim.’
‘Ben 8 yıldır tiktokta’yım, yüzümü hiç göstermedim.’ Ve kamera açıyor ve evinin odasındaki birkaç bilgisayarı gösteriyor, ‘nedir bunlar’ diyor, kimse yanıt veremiyor, ‘bunlar oyun bilgisayarları’ diyor. Bu adam yayıncıların hesaplarını bloke ediyormuş, derken Ferdi öyle laflar ediyor ki, ‘onu da tarafımıza katarsak kazanırız, yanlış yapmışsa bir daha yapmayacağım der, yapmamışsa hakkını helal etsin’ deyip dostça sözler diyor, ama Ferdi o kadar zeki biri ki, bir usta araştırmacı gibi çaktırmadan laflar edip karşısındakinden laf almaya çalışıyor. Mesela; ‘özür dilerim hangi şehirdensin’ diyor kadına, konuşurken ara ara bunu yapar. Derken bu yayına alınan ve hakkında olumsuz şeyler denilen adam Ferdi’yle dost oluyor, gülüşmeler oluyor, ben de gülüyorum, ve kimse artık onun hakkında olumsuz şey demiyor diyemiyor, adam kötü biri olsa Ferdi’ye destek vermez zaten, onun da 29 dosyası varmış, mahkemesi yani, ‘tertemiz çıktım’ diyor.
Bu adam yayına bağlanmadan önce biri aradı şöyle dedi: ‘Reis, sen söyle icabına bakalım bu adamın, bizim için dosya mosya hiç önemli değil.’
Ferdi o gence mesaj atıp ‘icabına bak’ diyebilir. Ama Ferdi mafya olmadığını söylüyor ve işi insanları birleştirmek, canlı yayında telefon numarasını paylaşıyor.
Dakikada yüz mesaj alıyormuş.
18 yaşında bir genç bağlanıyor yayına.
‘Abi imalat işi yapıyorum yeni dükkan açtım. Dükkana senin ve Güllü’nün fotosunu poster olarak yaptırdım astım. Sana para yollayabilirim mahkeme işlerinde kullanılması için. Gencin parası yoksa kumbarasında mutlaka bir şeyler vardır.’ Babasız bir genç bu.
Sonra Ferdi ağladığını söyledi.
Almayandan Hollanda’dan birileri bağlandı.
82 yaşında bir teyze…

Tabi siz o saatlerde uyuduğunuz için yayınları izlemeniz imkansız, işiniz gücünüz var; ama ben yazarsam burada bilgi sahibi olursunuz.
Sonra yazının diğer kısmını koyacağım.

KİTAP İZLERİ

Çıplak ve Yalnız

Hamdi Koç

Hamdi Koç’un Hafıza Labirentinde Unutulmaz Bir Yolculuk: "Çıplak ve Yalnız" Hamdi Koç’un "Çıplak ve Yalnız" romanı, okuru daha ilk cümlesiyle yakalayan o nadir eserlerden: "Amcam
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön