• ÝzEdebiyat > Öykü > Aný |
561
|
|
|
|
Karýncaezmez, “babaný benim kadar seven bir dostuyla tanýþtýracaðým seni,” dediði zaman kafam karýþtý. “Onun asýl adý Tahir; ama sen onu Fakir Baykurt olarak tanýyorsundur.”
“Fakir Baykurt mu? Þu meþhur yazar mý?” |
|
562
|
|
|
|
O gün günlerden Pazar’dý.Bindiðimiz taksinin penceresinden giren rüzgar saçlarýmý daðýtýyordu.Gecekondularýn bolca bulunduðu Zeytinburnu’nda bir evin önünde durdu araba.Nasýl bir evdi,merdiven çýktýk mý çýkmadýk mý hatýrlamýyorum. |
|
563
|
|
|
|
Toplantý týkanarak sonlanmýþtý. Ev sahibi olarak iþveren tarafýndan sözcü konumunda olduðu anlaþýlan Hüsam Bey, “ Oturun beyler! Sabahýn bu saatinde birer sade kahve daha içelim de açýlalým biraz. Ondan sonra gidersiniz.” dedi. Aslýnda bu öneri asla kabul görmeyecek gibiydi. Ýþte ne olduysa o dakikada oldu! Hüsam Bey, diye anýlan iþveren tarafý sözcüsü, masada duran kumandayý aldý ve televizyonu açtý!... Gündeme bomba gibi düþen ‘ son dakika!’ haberi, iþveren sözcüsünün suratýný ekþitmesine yol açtý!... Meðer vekillerimiz, asilleri uyuyunca, kendi maaþlarýna yüzde yüz zam yapmamýþlar mý!... Ýþçi sendikasý adýna görüþmelere katýlan sözleþme uzmaný Halim Bey, kendi arkadaþlarýna yönelik, “ Arkadaþlar, biz burada iþyerlerinde üretim yapan iþçilere zam konuþuyor, kuruþlarýn hesabýný yapýyoruz! Bakýn, neler de oluyor? Gördünüz mü?” dedikten sonra iþveren temsilcisine dönerek, “ Hüsam Bey, burasý sözün bittiði yerdir! ” dedi. Ve kalktýlar. |
|
564
|
|
|
|
Bodrum'da oturmuþ Orhan'ýn Yerinde... |
|
565
|
|
|
|
Alper'le Ece'nin akýl almaz macerasý:) |
|
566
|
|
|
|
Yeþil t- shirt giymiþ kelebek katili, futbol konuþacak birilerini aramaya; pembe elbiseli kýz ise kelebeklerini yeniden hayata döndürecek bir mucize aramaya gidiyordu... |
|
567
|
|
|
|
Baþkalarýna þans gibi gözüken sizin içinde þansmýdýr acaba? |
|
568
|
|
|
|
Bulunduðum otel odasýndan caddeden geçenleri izliyorum. On beþinci kattaki odamýn penceresinden insanlarý karýncalar gibi peþisýra geçiyorlarken görüyorum. Geçen insanlar bana geride býraktýðým þehrimi, þehrimin insanlarýný, ailemi, dostlarýmý, sevdiklerimi ve sevipte dost olamadýklarýmý hatýrlatýyorlar. Herþeyden halas olduðumu düþündüðüm bir anda geçmiþime dair düþünceler arýlar gibi beymimde výzýldýyorlar. Manila da benim ne iþim var diye soruyorum kendime. Roma'da, Lima'da, Mardin'de, Þam'da, Tebriz'de olduðu gibi... |
|
569
|
|
|
|
Size okumayý öðreten insan yýllar sonra son dersini vermek için sizi çaðýrýrsa?.. |
|
570
|
|
|
|
Çocuklara on iki yaþýndan önce saat, ortaokula |
|
571
|
|
|
|
Götürür bizi
Bazen bir þarkýda ki melodi,
Bazen hayal gibi bir görüntü,
Bazen bir bebeðin gülümsemesi,
Bazen koca bir adamýn gözyaþlarý,
Unuttuðumuz hatýralara... |
|
572
|
|
|
|
Tabiki son deðil,mazoþizan bir kiþinin son yarasý olamaz. ki...
Aziz nesin'in toros canavarýný okuyanlar bilir. Adamý zorla 'canavar' yaparlar, kiþiler deðil sadece olaylarda... Duygu yýkýmlarý yaþanan bir aný...
|
|
573
|
|
|
|
Edebiyatýmýzýn çok yönlü yazarý Necati Cumalý'nýn "Selim'i Anarým" adlý öyküsü beni çok etkilemiþtir. |
|
574
|
|
575
|
|
|
|
Ah! çocuklarýmýz ahhh!
Ahhh! bizler ah!..
|
|
576
|
|
|
|
Þehrin iyice dýþýna çýktýk. Arabamýz toprak yolda, bir çukura gire, bir çukurdan çýka yol alýyor. Yol kötü ama manzara güzel... |
|
577
|
|
|
|
mesafedeki Seyitgazi ilçesine çýktý. Aile büyükleri tarafýndan, Seyitgazi içinde küçük bir ev tutulmasýna, ablamýn hafta içinde orada kalmasýna, hafta sonu izninde de Eskiþehir’e gelebileceðine karar verildi. Ablam, alýþýncaya kadar annemin de onunla birlikte kalmasý için ýsrar ettiyse de, babamý razý edemedi. Benim okuldaki huzursuzlarýmý da göz önünde tutan babam, ikinci yarýyýlýmý Seyitgazi’de okumama karar vererek ablamla birlikte beni yolladý. Eskiþehir’deki arkadaþsýzlýktan uzaklaþmak hoþuma gitti. Annem de arada sýrada, hafta içlerinde gelecekti. Neresinden baksan bir saat bile çekmeyen bir mesafedeydik birbirimize. |
|
578
|
|
|
|
Facebook'un deðiþik bir görüþle anlatýmý |
|
579
|
|
|
|
Sürekli konuþuyor ve beni de anýlarýna çekiyordu. Bir yandan da vitrin camýndan þekerliðe uzandý. Diðer elinde limon kolonyasý vardý. Aslýnda bilmediðim insandan özellikle þeker alýp yemezdim. Çekinerek reddettim: |
|
580
|
|
|
|
Belki kutsal,belki de deðil.Bunun tartýþmasý bana düþmez;fakat bunu yine de benim aklým almýyordu.Sýrf sevgi olduðu için en aþaðýsý kutsal kabul edilen bir þey olabileceðini düþünemiyordum.
|
|