• ÝzEdebiyat > Öykü > Aný |
461
|
|
|
|
Ýnsan daima ilk aþkýný kaybettiði yerde yaþar... |
|
462
|
|
|
|
Yetiþtirme Yurdu'nda çalýþtýðým yýllara ait bir aný-hikaye |
|
463
|
|
|
|
Ufak bir çocuk,annesinin kolundan çekip parmaðý ile birþey gösteriyor,zýplýyor,sýzlýyor.. Ne o balonmu? Ama elinde kýrmýzýsý var.. Ya hayatýný boyuyacaksa o mavi.. Olamaz düþünemez hayatýna giren ve çýkan insanlarý,kimim diyememezken.. ýsrarla istiyor..
|
|
464
|
|
|
|
Zamanýn yaþam ve geçim zorluklarýna raðmen yine de mutlu bir aile sayýlýrdýk.Yedi kardeþtik.Babamýn emekli maaþýnýn dokuz kiþilik bir aileye yeteceði dengeyi saðlamakta ustaydý annem.En yoksul günümüz de bile annemin tenceresi hep kaynar, çayýn altý hiç sönmez ve yanýnda da memleketinin ketesi hiç eksik olmazdý. |
|
465
|
|
|
|
Okuldaki arkadaþlarýnýn tepkisi ise çok farklý olmuþtu. “Dörtgöz dörtgöz” diyorlardý. Suratýnda taþýmak zorunda olduðu bu fazlalýktan nefret etti. Hatta ilk günler okulda takmadý. Ceketinin cebinde saklayýp, eve yaklaþtýðýnda gözüne taktý |
|
466
|
|
|
|
Bekle deseydim bekleyecekmiydin sanki?
Bekle demedinki bekleyeyim seni.
Beklemeyeceðini bile bile neden bekle diyeyim ki sana?
Nerden biliyorsun ki beklemeyeceðimi?
Ne zaman bekle dediðim de bekledinki?
Bu sefer beklerdim ama bekle demedinki?
|
|
467
|
|
|
|
Dolandým üzerinde yüreðimde sevdalar
her taraf çalý diken, gidilecek yolu yok. |
|
468
|
|
|
|
Bu olay küçük kýzýmýn ilk okula baþladýðý gün yaþandý... |
|
469
|
|
|
|
Karesin Daðý kararýp durmaz. /
(Ödemiþ Hamamköy yöresine ait bir halk deyimi) |
|
470
|
|
|
|
Kardeþ çok olunca birde yokluk varsa ,sana sýra gelmez birþey alýnmasýna.Oysa nasýl heves ediyorum yeni çýkmýþ sandaletlere.Her çarþýya iniþte göz kýrpýyorum onlara''bekleyin gelip alacaðým sizi''der gibi.Aþýp zorluklarý kavuþuyorum onlara. |
|
471
|
|
|
|
Karakolda bir komiser olmak, hele baþkomiser olmak demek, bu yerde çok özel bir durum ve güçtü. Artýk insanlar, esnaflar, hatta sokaktaki kediler, köpekler dahi bu güçlü komiserin denetimi altýnda yaþardý. Ayný Osmanlý döneminde Yeniçeri karakollarýnda olduðu gibi sistem belki de hiç deðiþmemiþti. |
|
472
|
|
|
|
Sürekli oturduðum kahvehanede görürdüm onu. Þiþmanca, tombul yanaklý, kýrmýzý yüzlü, otuz beþ kýrk yaþlarýnda biriydi |
|
473
|
|
|
|
Namýk ile arkadaþlýðýmýz okul dýþýna da taþmýþtý.
Nazmi, bizimle gezip tozmak yerine yurtta/okulda kalýp ders çalýþmayý tercih ediyordu. |
|
474
|
|
|
|
Yaðmur melekler için ifþa demektir.Yaðmurlu bir günde kýzýný aldýklarý zaman o da ifþa olmuþtu.Kýzýný alanlar kanatlarýný kestiler halesini boynuna verdiler ve melek düþmüþtü |
|
475
|
|
|
|
Ýntihara kalkýþýp, kendini ve ailesini periþan eden gence , doktorun verdiði hayat dersinin öyküsü ... |
|
476
|
|
|
|
Bir kaç yýl önce gelmiþti bu þehire. Sessiz, sakin, iþten eve gidip gelen bir memurdu. |
|
477
|
|
|
|
Karla karýþýk yaðmalandý çocukluðumdan bu yana yüreðimde biriktirdiklerim... |
|
478
|
|
|
|
Bir sarmaþýðýn dalýna tutunarak çýkabiliyorum evin çatýsýna. Köylerde bütün evlerin bahçesi vardýr; ve o bahçeye tepeden bakmak neredeyse bütün çocuklarýn vazgeçilmez tutkusudur. Kiremitleri kontrol etmek için çýkan babalarýn unuttuðu merdivenler,onlara y |
|
479
|
|
|
|
Yýkýlmak üzer olan eski evinde anýlarýný arayan bir adamýn hikayesi |
|
480
|
|
|
|
Öyküdeki aný defterinin gerçek olup olmadýðý çokca sorulan bir soru.Gerçek veya deðil...Ne farkeder ki! |
|