• ÝzEdebiyat > Öykü > Aný |
21
|
|
|
|
Bahçede uðraþtýktan sonra epeyi yorulmuþtular. Vakit ikindiyi geçmesine raðmen hava hala bunaltýcý sýcaktý. |
|
22
|
|
|
|
'Elveda' demiyorum melek çocuk; sadece... tekrar buluþuncaya kadar 'hoþçakal'.... |
|
23
|
|
|
|
Acaba yayýnevleri ile nasýl anlaþma yapýlýr? Onlarýn anlaþma yaptýklarý þair ve yazarlarýn özellikleri nelerdir? Yenilere neden hiç þans tanýnmaz? Ýllâ ki ünlülerin mi kitaplarý yayýmlanýr?
|
|
24
|
|
|
|
Ben, her ihtimale karþý, saha kenarýndaki seyyar satýcýlardan köfte de almýþtým. Öyle ufak tefek þeylerle doyacak biri deðildim.
Sahaya erken girmemize raðmen, etraf mahþer günü gibiydi. Saha içi seyircilerle daha þimdiden dolmuþtu. Tüm seyirciler, tezahürat ederek takýmlarýný destekliyordu. Ama býrakýn saha içini dýþarýsý da öyleydi. Ana baba günüydü. Binlerce insan stada girmek için kuyrukta sýra bekliyorlardý. Sahanýn etrafý köfteciler, kebapçýlar, þapka satanlar, bayrak satanlar, kaþkol satanlar, forma satanlar, binlerce görevli polis, kapýcý, biletçi, görevli ile doluydu…
|
|
25
|
|
|
|
Düþürmedi de.! ama o refleksle bana “oðlum sen büyüyünce ben yaþlanmýþ olacaðým. Sen de beni böyle omuzlarýna alacak mýsýn” dedi. Nasýl aklýma geldi ise, “büyüyünce bende oðlumu omuzuma alacaðým” dedim. Ve bugün o söz aklýma düþtü..... |
|
26
|
|
|
|
Ekin ektim Guracý’ya
Yoldurmadým Deli Hacý’ya
Gel dedim de Haným Bacý
Niye gelmiyon |
|
27
|
|
|
|
Cama yaklaþýp içeriye göz attým. Kimse görünmüyor. Yan tarafa doðru yürüyüp birileri var mý diye bakmaya baþladým. Gerçekten kimse yok.
Tekrar ön tarafa gelip kapýya yaklaþtým. Cama hýzlý hýzlý birkaç defa vurdum. Yok. Allah’ýn bir kulu görünmüyor. Bu defa biraz daha hýzlý vurdum. Tam umudu kesmiþtim ki içeriden genç bir bayan çýktý: |
|
28
|
|
|
|
Hayatýmdaki en ilginç an. Yaþadýðým þeyin adý ne olabilir? |
|
29
|
|
|
|
Okuyamayýp tasdikname alýnca bir iþyerine çalýþmaya baþlamýþtým. Geceleri de yaþýtlarýmýzla mahallemizdeki kahvelere çýkýyorduk. Kaðýtla ilk tanýþmam mahalle kahvesinin o göz gözü görmez sigara dumanlarýyla dolu akþamlarýnda baþlamýþtý. Ýlk önce merakla baþlýyan masadaki oyunlarý seyretme,daha sonra masalarda dördüncü olarak yer almakla devam etti. Öyle olduki daha askere gitmeden bilmediðim hiçbir oyun kalmamýþtý. |
|
30
|
|
|
|
Bakmayýn þimdi kapýsýndaki hoyrat kilidiyle mazinin iðreti dehlizinde atýl durum hüznüne gark olduðuna... Halbuki bir zamanlar nice güzelliklerin, unutulmaz anýlarýn, þen þakrak anlarýn odaðýydý Hekimhan / Kurþunlu/ Güçlü Köyü Ýlkokulu... |
|
31
|
|
|
|
Bir billur hayaldin sen efsaneydin dünyada/
Gözünün rengi bize sevmeyi öðretti hep/
Veda edip gittin ya hep geliyorsun yâda/
Senin hazin gidiþin bizde gussaya sebep…. |
|
32
|
|
|
|
aleköy sahilindeki askeri kampýn gerisinde karadut aðaçlarý vardý. Denizden çýkýp karadut aðaçlarýna týrmanýp bol bol dut yedik. Karadutun tadýný bilenler aðaca çýkan kiþinin temiz kalmasýnýn mümkün olmadýðýný da bilirler. Önce korunmaya çalýþtýk. Ama olmadý, baktýk hepimizin bir yerleri boyanmýþ. Ýlerleyen dakikalarda iþin çivisi kendiliðinden çýktý. Baktýk ki temiz kalamýyoruz hepimiz kendimizi karadutla boyadýk. |
|
33
|
|
|
|
Hayali cihan deðerinde anýlar....... |
|
34
|
|
|
|
Dün akþama doðru nedense biraz içimdeki sýkýntýyý atmak birazda deðiþik bir ortamda bulunma isteði ile hiç kimseye haber vermeden bazý zamanlar gittiðim deniz kenarýndaki o içkili lokantaya yanlýz olarak gitmeye karar verdim. |
|
35
|
|
|
|
Bir ara elime telefonu alýp, aklýma bir býçak gibi saplanan numaralarý tuþladým.
“Aradýðýnýz aþk’a þu an ulaþýlamýyor, lütfen daha sonra tekrar deneyiniz”
|
|
36
|
|
|
|
Eðlenecek bir yer bulamamýþlardý.
Çareyi köye dönmekte buldular. Köye geldiklerine kahvehaneyi açýk buldular. Arabadan inip içeri girdiler. Kimileri içip sohbet ediyor, kimileri televizyon seyrediyor, kimileri de küçük çaplý okey oyunu oynuyorlardý.
Arka tarafta bulunan odanýn kapýsý kapalýydý. Merak edip baktýlar. Ýçeri girdiler. Ýçerde bir masa kurulmuþ oyun oynanýyordu. Oynanan oyunu izlemeye baþladýlar. |
|
37
|
|
|
|
Küçük, temiz ve þirin bir yer “Barýþ’ýn Yeri.” Burasýný, belediye açmýþ. Hakan, “Ben çalýþtýrýyorum burasýný” diyor. “ Genelde hafta sonlarý hizmet veriyorum. Sabah erkenden gelip açýyorum. Erkenci müþterilerim var. Gelip kahve içerler. Döner veya kebap yerler. Öðleye doðru da kapatýrým” diyor… |
|
38
|
|
|
|
Ýnsanýn mutlu giden günlerinde, ''rahat batmasý'' tabirine uygun olarak inatla mutsuzluða giden yola sapmasýný anlatan bir öykü. |
|
39
|
|
|
|
Ortaokula gidiyorken hafta sonlarý anneanneme gidiyoruz dendi mi benim yüreðim adeta coþku dolar pýr pýr eder, yerinden çýkacakmýþ gibi olurdu... Rahmetli dedemi de tabi ki çok severdim, ama onu da erken kaybettik. On iki yaþýndaydým, son bir kere hastanede görmek nasip olmuþtu, o da, sevgili tonton dedemde benim unutulmazlarýmdandýr tabi ki... Ona da rahmet diliyorum... Þimdi onun soyadýný mütevazý firmamýzda yaþatýyoruz... |
|
40
|
|
|
|
Bu kýsa yaþam da bir birimizi kýrmadan,darýltmadan yaþamak mümkün olsadý... Neden piþmanlýklar hep son dakikaya kalýyor... |
|